+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 6 ve 6

Konu: Yoksa Siz Fethullahçılaştıramadıklarımızdan mısınız?

  1. #1
    Vefakar Üye Alâ Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    421

    Standart Yoksa Siz Fethullahçılaştıramadıklarımızdan mısınız?

    Bugünün trendi de bu... Her laf Fethullah Gülen ile başlayıp Fethullah Gülen ile bitiyor. Sanmayın ki Yargıtay'ın Gülen hakkında verilen beraat kararını onaylamasının bunda ciddi bir etkisi var. Mevzunun sağlam bir mazisi var.

    Allah'ın adıyla lafa başlayıp yine O'nun adıyla lafı bitirenlere karşılık bu duruma alerjisi olan ve fakat 'Fethullah'ın adıyla başlayıp onun adıyla bitirdikleri konuşmaları üzerinden muhalefet ettiğini sananlar... İki farklı takım gibi hissederek tek kale maç yapanlar...

    Trend bu ya, vahşi kapitalizmin trendlerinden en çok midesi bulananlar, tüketim toplumu, sınıf mücadelesi diyerek (bir de üstelik) sol bir demokratlığın en üst telinden dem vuranlar dahi, tutuşmuşlar laikliği din gibi yaşayan kesimlerle el ele; ülke gündeminin aylardır süren işgalini kendileri gibi yorumlamayanları bizzat bu trendle vuruyorlar: 'Aaaa burada bir Fethullahçı var!'

    İsim koy, etiketle
    Trend yeni değil kuşkusuz. İsim koyma, etiket yapıştırma, cümlenin girişinden sonucunu anladığını sanan boş bir ukalalığa kapılma eski bir alışkanlık. Ama bugünün en trend ismi 'Fethullah'... Fethullahçılık teşhisinde bulunmanın ise sağdan soldan, yukarıdan aşağıdan pek çok taliplisi var. Ne de olsa kaç kuşak bu ülkede ya mühendis ya doktor olmak istedi. Şimdi bir kadavra sandıkları memleket meseleleriyle doktorculuk oynuyorlar.

    Habire yanlış teşhis koyup, kesip biçiyorlar. İşin artık şakası kalmadı ama onlar hala bu oyundan bıkmadılar. Peki, Türkiye'ye özgü bir 'virüs' olarak kim bu Fethullah Gülen? Aslında bilmiyoruz. Zamanında bilmeye tenezzül etmedik, değer bulmadık ve hatta öyle değersizdi ki 'büyütüp beslemekten' dahi beis duymayanlarımız oldu. Şimdi ise her taşın altından çıktığına eminiz, yani iade-i itibar etmekteyiz. Ülkede olup biten her işte onun parmağı var. Nerede sorun var, orada 'Fethullah' var.

    Zaten bu ülkede olup biten her şeyin nedeni her zaman bir iki adamdır öyle değil mi? Mesela PKK sorunu ve aslında Kürt sorunu çözülemez çünkü Öcalan İmralı'dan hareketi yönetmeye devam eder. Şeriat tehlikesi bir türlü geçmez çünkü 'Fethullah' da Amerika'dan buradakileri yönlendirmeyi sürdürür.

    Birkaç iyi ya da kötü adam
    'Birkaç kötü adamın' karşısında koskoca Türkiye devleti nasıl kifayetsiz kalır sorusunun cevabı ise aslında çok açıktır: Meşruiyetini halktan alan bir yönetim şekli olan cumhuriyeti, üsten inmeci bir şekilde meşruiyetini elit bir zümreden alan 'modern' ve despotik bir cumhuriyet projesi şeklinde algılayan ve dayatan 'birkaç iyi adam', toplumdaki değişimi kendinden yola çıkarak değerlendirir ve ulaştığı nihai tespiti de 'birkaç kötü adama' mal ederek konjonktüre göre 'toprak bütünlüğü ve/veya rejim tehlikede' şeklinde yapar. Zira bu despotik ve 'modern-ötesi' cumhuriyetçiler, derin ya da değil devletin bizzat kendisini oluşturur.

    Dolayısıyla bu zamana kadar tekellerinde bulundurdukları cumhuriyet projesine ve modernleşmeye, halkın 'bunlardan modern olmaz' şeklinde algıladıkları ve algılatmaya çalıştıkları kesimleriyle de birlikte eklemleniyor olması onları ürkütür. İktidar alanlarını daraltır, ayrıcalıklarını ellerinden alır. Seçkin bünyelerinin çektiği 'şişik ego sancısı' ise dışavurumunu, kendini gizleyecek en meşru kalkanın arkasından yapar. Bu ülkede kaç kuşaktır doğduğu günden itibaren iç ve dış mihraklar konusunda uyarılarak yaşamaya çalışan topluma giriş cümlesi 'Ulu Önder Atatürk' adıyla başlayan bir dizi konuşma yapılır ve yine O'nun adıyla 'aptal ve habire uykuda olduğu için' bu kamuoyu uyarılır.

    Laik cemaatçiler
    Peki, bugün bir kişiyi ne Fethullahçı, cemaatçi, dinci vs. yapar? Öyle çok şeye gerek yoktur. Hatta bugün herhangi bir cemaatle herhangi bir aidiyet bağınız yoksa, sizi bizzat bu cemaatçi yapar. Cemaat kelimesinin semiyolojik olarak pre-modern çağrışımlarından ve pre-modernin de Türkiye'deki izdüşümünün mutlak suretle İslami kesime işaret etmesinden olsa gerek, cemaat olma halinin sadece İslami ve muhafazakár kesimi kapsadığını sananlar, kendilerinin de cemaat olduğunun farkındalıksızlığı ya da inkárıyla kendilerinden görmedikleri herkesi karşı cemaate yerleştirirler.

    Dolayısıyla bugün ülke gündemini meşgul eden mevzularda 'laiklik elden gidiyor, Cumhuriyet'in temel ilkeleri tehdit altında' nakaratına yeterince içten eşlik etmiyorsanız, bu uğurda yapılan anti demokratik darbelemeleri görmezden gelemiyorsanız, hatta artık bu marş sizin için inandırıcılığını çoktan yitirmiş sıkıcı ve aşağılayıcı bir tekerrürse, karşı tarafın gözlerinde vatan haini olduğunuza delalet eden hareler görürsünüz.

    Bu harelerle karşılaşan kişi olarak eğer bir gençseniz hakkınızda yapılan yorumlar genel olarak beyninizin yıkandığı, aklınıza girildiği, kandırıldığınız yönündedir. Çok saf olduğunuz ve bilmediğiniz pek çok şey olduğu düşünceli ve kısık bakışlar eşliğinde tiyatral bir törenle zikredilir. Sorularınız artıkça, çelişkiler gözünüzden kaçmadıkça karşı taraf için sinir bozucu ve haddi bildirilmesi gereken bir nesne haline gelirsiniz.

    Bir genç olarak kendinizi ait hissettiğiniz ideolojinin, sizden önceki temsilcilerinin büyük bir kısmı tarafından kodlandırılıp sınırlandırıldığını, bu kişilerin sahip oldukları ideolojiler üstünden sorgulanamaz kimlikler oluşturduklarını ve bugün eleştirdikleri pek çok şeye sebep olduklarını söylemenizdir aslında rahatsız eden. Hafızası elinden alınmış bir toplumun hatırlamak, sorgulamak ve bir şey yapmak isteyen çocukları olmanız size dair biriktirdikleri 'apolitik kuşak bunlar' yargısına takılır bu kez. Çünkü esasen budur bunların çoğunu ayakta tutan, önemli ve bilirkişi yapan.

    'Apolitik kuşak' ne anlar!
    Umudunuz ya da bir şey yapma isteğiniz bu etiketleme, paketleme ve haşat etme operasyonundan hala sapa sağlam çıkabildiyse bu sefer de yaşlarından aldıkları kuvvetle sizi terbiyesizlikle suçlarlar.

    Kibar kibar kabalık etmenin, birbirini eylemenin en yaygın mutabakat olduğu bu zihniyet için en önemli şeyi, vitrini zedelemişsinizdir bu defa da.
    Medenileştiklerinin ispatı grantuvaletlikleriyle, yıllardır parselledikleri köşelerde tarihi eğip bükerek terbiye kelimesini ağzına bile alamayacak bir sicile sahip olanları size terbiyeden bahis açarlar. Ama bir terbiye takınıp susmazlar. Asla susmazlar.

    Yok, eğer yetişkin biri iseniz ve bugüne kadar bu cephe sizi kendinden saydıysa satılmış, dönek ya da işbirlikçi olma ihtimaliniz üzerinde durulur.

    Yani yaşlanmak da yetmez bu ülkede kim/ne olduğunuzu tarif etmeye. Koca bir ömrü iyi ya da kötü ama hakiki bir mücadeleyle (en azından kişisel düzeyde ve yapıp ettiklerinizle) yaşamış olun diyelim, bu ezbere göre kritik dönemlerde son kertede 'ortak düşmana' karşı gerekirse darbeci bir gelenekle eklemlenemiyorsanız akla yatmaz, içe sinmezsiniz. Sizin adınıza referansla konuşmuşlardır bundan önce bilmem kaç kere...

    Artık hiçbir önemi yoktur. Bu onları istikrarsız ve itibarsız yapmaya yetmez.. Aksine bu sıfatlar peşi sıra üstünüze yapıştıracakları etiketler olabilir sadece. Bir anda unuturlar her şeyi. Bu adam ya da kadın geçmişte böyle böyleydi şimdi nedir bu tespiti diye anlamaya çalışmak yerine üstünüzü karalamayı, etiketi yapıştırmayı bilirler.
    Anlamak zor iştir bu türler için, düşünmelerini gerektirir. Oysa onların cumhuriyet, modernlik, akıl ve bilim vs. gibi bütün bu kelimelerden anladıkları şey sadece kendi akıllarını temize çekecek akıl bulma gerekliliğidir.

    Bu yüzden kolayca referanslarını değiştirirler. Referansın kim olduğu, ne dediği önemli değildir. Yeter ki kendilerini temize çeksin, ispat etsinler. Size istikrarsızlık kendilerine istikrar biçerler bu yolla. Onların senelerdir demir atıkları ve sadece kendilerine baktıkları limandan bakınca budur tabi gördükleri.

    İşbirlikçi olmak işten değil
    'Fethullah' da işte böyle bir zihniyetin kendini aklamak adına senelerdir ısıttığı ve nicedir fısıldadığı, 22 Temmuz'dan beri derecesini arttırarak habire zikrettiği bir kelimedir.. 'Fethullah' artık bir kişi olmayı çoktan geçmiştir. Fethullah(çı) dün kendi gibi düşünmeyene 'komünist', 'anarşist' 'vatan haini' diyen McCartist anlayış zincirinin son halkası, her taşın altında Siyonist arayan Müslüman anlayışın ikiz kardeşidir. Barışmaya, anlamaya kısacası artık yaşamaya çalışan halka Cumhuriyet'in mutlaka ve sonsuza kadar iç ve dış mihraklara sahip olacağı konusunda ısrar eden, bunun üstünden devşirdiği iktidarı bırakmaya asla niyeti olmayan anlayışa gelince... O her ikisinin de ağabeysidir.

    Kimsin sen, necisin?
    Bu çok sevgili ailenin son icadı olan bu trende kapılmak ise muhalefet dilini kısırlaştırmak ve sinik bir yolla adını sonsuza dek kötüye çıkarmak isteyen zihniyetin ekmeğine yağ sürmektir. Türkiye'nin partiler üstü sivil bir siyaset talebinde olduğunun üstünü örtmek, bilmem kaç yıl daha kolay yönetilebilir olmamızı isteyenlerin kötümserliğinin umudumuzu ele geçirmesidir.

    Bu gerçekten 'kim' olduğumuzla ilgilenmeyen ve bizi illa ve zorla üstelik bir şeyci yapmak isteyen, olanı biteni zihninde ancak bu şekilde bir rafa yerleştirebilenler kadar aptal olmayı kabullenmek, sonra da değişmeyen her şey için 'bu halkın yüzde 90'ı aptal' diyerek ömür tüketmektir.
    Asıl tehlike tam da aynı olmayan tüm bu hikáyelerin başına hep aynı işin gelmesidir. Kendini sabitlemiş bir balyozun kim/ne olursa olsun ille de işine gelmediği noktada bir kafaya inmesidir. Esasen mesele bizzat bu tehlikenin neyin ne olduğunu hakikaten anlaşılmaz etmesidir ve farklı zamanlarda farklı isimlerle tutturduğu bu tekerlemedir. Evet, 'siz bizim Fethullaşçılaştırdıklarımızdan mısınız yoksa Fethullahçılaştıramadıklarımızdan mısınız' cevaplanması gereken bir soru değil, sahiplerine iadesini bekleyen sıkıcı bir tekerlemedir.

    ESRA ELMAS

    STAR

  2. #2
    Ehil Üye Tılsım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2007
    Bulunduğu yer
    Meçhul...
    Mesajlar
    2.240

    Standart

    Bir erime anıdır aşk can ipinin yavaşça incelmesi ve görünmeyen sevgili nin yüzünde kopması..

    Sustum! Bir harf bile söylememin imkanı yok yoklukta artık. Aslı olmayan sözlerdir çünkü hep dilimde, gerçek değil surettir hep...Cana eziyetten başka bir şey vermez ki söylesem!..

    Sustum! çünkü hadden aşkın olacak söz, kabından taşacak...Ne kulaklarda onu anlayacak bir kudret var oysa; ne anlayışında ona uygun bir kabiliyet!..


  3. #3
    Vefakar Üye hatice78 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL/ERZURUM
    Mesajlar
    342

    Standart

    Y asabah sabah bu yazıdan hiç birşey anlamadım desem ama insanlar nasıl böyle seviyesiz olur anlamıyorum
    SUKUT GİBİ MÜNZEVİ,ÇIĞLIK GİBİ HÜRÜM...

  4. #4
    Vefakar Üye hatice78 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL/ERZURUM
    Mesajlar
    342

    Standart

    Alıntı hatice78 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Y asabah sabah bu yazıdan hiç birşey anlamadım desem ama insanlar nasıl böyle seviyesiz olur anlamıyorum
    Eğer doğru anladıysam düşmanlığın bile bir şerefi olmalı...
    SUKUT GİBİ MÜNZEVİ,ÇIĞLIK GİBİ HÜRÜM...

  5. #5
    Vefakar Üye İ_man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2008
    Mesajlar
    458

    Standart

    ya bıraksınlar artık hocamın peşini yaaaaa
    "Kur'an'ın sönmez ve söndürülmez manevî bir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya ispat edeceğim ve göstereceğim!"

    Bediüzzaman


  6. #6
    Ehil Üye havf_reca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    1.322

    Standart

    sayfayı açtım ama vazgeçtim okumayacam. yorumlara bakılırsa okunmaya değer bi yazı deil.. Rabbim hidayet versin...
    NEYE YAKLAŞSAM SONU UZAKLIK VE KIRGINLIK; ANLA Kİ YOK ALLAH'TAN BAŞKASIYLA YAKINLIK...N.F.K

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Yoksa Okumadin mi?
    By bayrambjk in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 18.02.17, 23:12
  2. Var mısınız?
    By Ehl-i telvin in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 63
    Son Mesaj: 12.02.15, 18:00
  3. Var Mısınız?
    By ehulacayip in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 02.04.08, 14:57
  4. Aşkın Yoksa Sen De Yoksun!
    By mirkat in forum Edebiyat
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 22.08.07, 18:42

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0