+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 3 Sayfa var 1 2 3 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 24

Konu: Atatürk'ü Sevdiğini Söylüyorsun Ama Kasandaki Paraların Üzerinde Atatürk Yok

  1. #1
    Vefakar Üye Nil Sultan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    417

    Standart Atatürk'ü Sevdiğini Söylüyorsun Ama Kasandaki Paraların Üzerinde Atatürk Yok

    Ergenekon'dan gözaltına alınan Sinan Aygün, "Atatürk'ü sevdiği için gözaltına alınıyorum" demişti. Otoya bindirilen Aygün'e polisin cevabı ise hayli ilginçti...

    Aygün'e, polis aracında evindeki kasasından çıkan 3 milyon Euro'yu hatırlatan bir polis "Sayın başkan Atatürk'ü sevdiğini söylüyorsun ama, kasandaki paraların üzerinde Atatürk yok" diyerek takıldı.

    İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekariya Öz'ün talimatıyla sabah saatlerinde evine gidilen Aygün'ün evinde yapılan aramada ilginç anlar yaşandı. ATO Başkanı Aygün önce eve gelen kişilerden kimlik beyanı istedi. Arama kararının tebliğ edilmesinin ardından polisler evde arama yapmaya başladılar. Evde yapılan aramada polisler 2 ayrı kasa tespit ettiler. Bu kasalardan birinin kendisine diğerinin ise eşine ait olduğunu söyleyen Aygün'e içinde ne olduğu soruldu. Polislere "Kişisel ziynet eşyası ve para var" cevabını veren Aygün'den kasaların açılması ve içindekilerin zapta alınması gerektiği ifade edildi.

    -BİRİ EURO DİĞERİ ALTINLA DOLU-

    Bunun üzerine ilk kasayı açan polis içinden çıkan 3 milyon Euroyu görünce şaşırdı. Aygün bu paranın kendisine ait olduğunu ve tasarrufu olduğunu beyan etmesi üzerine paraya el konulmayarak tutanakla kayda alınarak kasa tekrar kapatıldı. Terörle mücadele polisleri diğer kasanın da açılmasını istedi. Ancak Aygün'ün eşi bu kasada kendisine ait altınların bulunduğu ifade ederek açmak istemedi.

    Polislerin ısrarı üzerine anahtarı şu anda bulamayacağını söyleyen Aygün'ün eşine ait kasa çilingir çağırılarak açıldı.
    Aygün eşine ait kasanın altın ve ziynet ile dolu olduğunu gören polis, "Bu ziynet eşyaları ve altınlar size mi ait" diye sordu. Aygün'ün eşinden olumlu yanıt aldıktan sonra kasa tespit tutanağını dolduruldu ve kasa kapatıldı.
    Ardından evden çıkan Aygün ve polisler kalabalık bir medya grubuyla karşılaştılar. Bekleyen gazetecilerin "Neden gözaltına alındınız" sorusu üzerine polislerin arasından "Atatürk'ü çok sevdiğim için gözaltına alınıyorum" diye cevap verdi. Ancak bu sözüne bir polisin cevabı çok ilginçti. Biraz önce yapılan ev aramasında Aygün'ün kasasından çıkan Euroları hatırlatan polis memuru, "Sayın başkan, Atatürk'ü çok sevdiğini söylüyorsun ama, kasandaki paraların üzerinde Atatürk yok" sözleriyle takıldı.

    -SİLAH TEMİZ ÇIKTI-

    Bu arada Aygün'ün makam odasındaki şofbende bulunan Glock marka silaha ilişkin de bilgi veren emniyet yetkilileri, yapılan balistik inceleme sonucu silahın herhangi bir kaydı çıkmadığını ifade ettiler. Silahın bulunduğu odanın parmak iziyle sadece Aygün tarafından açılabildiğini kaydeden emniyet yetkilileri, "Olay günü yapılan tutanak anında Aygün'ün kendisi yok iken tamir esnasında bu silahın şofbenden çıktığı ifade edildi. Balistik incelemesi yapıldı ve temiz çıktı. Ardından savcılık takipsizlik kararı verdiği için dosya kapatıldı" şeklinde konuştular.

    (ANKA)

  2. #2
    Ehil Üye alanyali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Bulunduğu yer
    Alanya
    Mesajlar
    2.491

    Standart

    Alıntı Nil Sultan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Aygün'e, polis aracında evindeki kasasından çıkan 3 milyon Euro'yu hatırlatan bir polis "Sayın başkan Atatürk'ü sevdiğini söylüyorsun ama, kasandaki paraların üzerinde Atatürk yok" diyerek takıldı.

    (ANKA)
    güzelmiş ya..O polisi tebrik ederim..

    Sinan AYgün de sıkışınca Atatürk'ün arkasına saklananlardanmış meğer..


    cehennem ağzını açmış, bekliyor; cennet ise ağuş-u nazdaranesini açmış, gözlüyor.

  3. #3
    Vefakar Üye nur_hadimi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Mesajlar
    389

    Standart

    Alıntı alanyali Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    güzelmiş ya..O polisi tebrik ederim..

    Sinan AYgün de sıkışınca Atatürk'ün arkasına saklananlardanmış meğer..




    GÜZEL TESBİT KATILIYORUM
    GENÇLİK HİÇ ŞÜPHE YOK Kİ GİDECEK.

  4. #4
    Vefakar Üye Nil Sultan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    417

    Standart

    Darbe bahane hortum şahane.

    Atatürkün dayanılmaz dokunulmazlığı hırsızları cezbediyor.

    Tayyib Erdoğanında kanunlarla sağlanmış bir dokunulmazlığı olsun hepsi Erdoğancı olur, erdoğanizm icad ederlerdi. Atatürk bunların umurunda bile değil. Onun adına sığınıp ülkeyi hortumlamak işlerine geliyor.

  5. #5
    Dost ATILGAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    10

    Standart Mümkünse Siyaset Yapmayalim !

    SELAMÜN ALEYKÜM,
    Muhterem kardeşler bu sitede siyaset le alakalı mevzuları konuşmasak daha iyi olur kanaatindeyim,zira siyaset risale-i nur mesleğine uygun olmuyor.üstadın dediği gibi "SİYASETLE UĞRAŞAN YA AKINI GAYB EDER MANEVİ BİR DELİ OLUR YA KALBİNİ GAYB EDER MANEVİ BİR DİVANE OLUR" -" kur,an dan gelen şefkat bizi siyasetten men ediyor." Tarzındaki ifadeler risale-i nur talebelerini siyasetle meşguliyetten men ediyor.faydası olur mülahazası düşüncesi ile yazdım kusur ettik se kardeşlerimizden özür dileriz.
    ÜÇÜNCÜ SUALİNİZ: Dünyanın siyasetine karşı niçin bu kadar lâkaytsın? Bu kadar safahât-ı âleme karşı tavrını hiç bozmuyorsun. Bu safahâtı hoş mu görüyorsun? Veyahut korkuyor musun ki sükût ediyorsun?
    Elcevap: Kur'ân-ı Hakîmin hizmeti, beni şiddetli bir surette siyaset âleminden
    men etti. Hattâ düşünmesini de bana unutturdu. Yoksa, bütün sergüzeşt-i hayatım şahittir ki, hak gördüğüm meslekte gitmeye karşı korku elimi tutup men edememiş ve edemiyor.
    Hem neden korkum olacak? Dünya ile, ecelimden başka bir alâkam yok. Çoluk çocuğumu düşüneceğim yok. Malımı düşüneceğim yok. Hanedanımın şerefini düşüneceğim yok. Riyâkâr bir şöhret-i kâzibeden ibaret olan şan ve şeref-i dünyeviyenin muhafazasına değil, kırılmasına yardım edene rahmet! Kaldı ecelim. O, Hâlık-ı Zülcelâlin elindedir. Kimin haddi var ki, vakti gelmeden ona ilişsin? Zaten izzetle mevti, zilletle hayata tercih edenlerdeniz. Eski Said gibi birisi 1 şöyle demiş:
    وَنَحْنُ اُنَاسٌ لاَ تَوَسُّطَ بَيْنَنَا ﻾ لَنَا الصَّدْرُ دُونَ الْعَالَمِينَ اَوِ الْقَبْرُ 2
    Belki hizmet-i Kur'ân, beni hayat-ı içtimaiye-i siyasiye-i beşeriyeyi düşünmekten men ediyor. Şöyle ki:
    Hayat-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur'ân'ın nuruyla gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi. Mülevves ve ufûnetli bir çamur içinde, kàfile-i beşer düşe kalka gidiyor. Bir kısmı selâmetli bir yolda gider. Bir kısmı mümkün olduğu kadar çamurdan, bataklıktan kurtulmak için bazı vasıtaları bulmuş. Bir kısm-ı ekseri, o ufûnetli, pis, çamurlu bataklık içinde, karanlıkta gidiyor. Yüzde yirmisi, sarhoşluk sebebiyle, o pis çamuru misk ü amber zannederek yüzüne gözüne bulaştırıyor; düşerek, kalkarak gider, tâ boğulur. Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar, ufûnetli, pis olduğunu hisseder; fakat mütehayyirdirler, selâmetli yolu göremiyorlar. İşte bunlara karşı iki çare var:
    Birisi, topuzla o sarhoş yirmisini ayıltmaktır.
    İkincisi, bir nur göstermekle mütehayyirlere selâmet yolunu irâe etmektir.
    Ben bakıyorum ki, yirmiye karşı seksen adam, elinde topuz tutuyor. Halbuki, o biçare ve mütehayyir olan seksene karşı hakkıyla nur gösterilmiyor. Gösterilse de, bir elinde hem sopa, hem nur olduğu için, emniyetsiz oluyor. Mütehayyir adam, "Acaba nurla beni celb edip topuzla dövmek mi istiyor?" diye telâş eder. Hem de bazan arızalarla topuz kırıldığı vakit, nur dahi uçar veya söner.
    İşte, o bataklık ise, gafletkârâne ve dalâlet-pîşe olan sefîhâne hayat-ı içtimaiye-i beşeriyedir. O sarhoşlar, dalâletle telezzüz eden mütemerridlerdir. O mütehayyir
    olanlar, dalâletten nefret edenlerdir, fakat çıkamıyorlar; kurtulmak istiyorlar, yol bulamıyorlar, mütehayyir insanlardır. O topuzlar ise siyaset cereyanlarıdır. O nurlar ise hakaik-i Kur'âniyedir. Nura karşı kavga edilmez, ona karşı adâvet edilmez. Sırf şeytan-ı racîmden başka ondan nefret eden olmaz.
    İşte, ben de, nur-u Kur'ân'ı elde tutmak için,اَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِوَالسِّيَاسَةِ 1deyip, siyaset topuzunu atarak, iki elimle nura sarıldım. Gördüm ki, siyaset cereyanlarında, hem muvafıkta, hem muhalifte o nurların âşıkları var. Bütün siyaset cereyanlarının ve tarafgirliklerin çok fevkinde ve onların garazkârâne telâkkiyatlarından müberrâ ve sâfi olan bir makamda verilen ders-i Kur'ân ve gösterilen envâr-ı Kur'âniyeden hiçbir taraf ve hiçbir kısım çekinmemek ve ittiham etmemek gerektir-meğer dinsizliği ve zındıkayı siyaset zannedip ona tarafgirlik eden insan suretinde şeytanlar ola veya beşer kıyafetinde hayvanlar ola!
    Elhamdü lillâh, siyasetten tecerrüd sebebiyle, Kur'ân'ın elmas gibi hakikatlerini propaganda-i siyaset ittihamı altında cam parçalarının kıymetine indirmedim. Belki, gittikçe o elmaslar kıymetlerini her taifenin nazarında parlak bir tarzda ziyadeleştiriyor.

    وَقَالوُا الْحَمْدُ ِللهِ الَّذِى هَدٰينَا لِهٰذَا وَمَا كُنَّا لِنَهْتَدِىَ لَوْ لاَۤ اَنْ هَدٰينَا اللهُ لَقَدْ جَاۤءَتْ رُسُلُ رَبِّنَا بِالْحَقِّ

    2



    اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى



    3
    Said Nursî
    onüçüncü mektubdan
    selam ve dua ile.


  6. #6
    Vefakar Üye sitem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    306

    Standart ATO'nun açılımı ne?

    Bu adam ATO başkanıydı di mi? Hani açılımı Ankara Ticaret Odası olan kuruluş... Görünen o ki, bu bize yutturdukları açılım. Gerçeği ise Atatürk Tacirliği Odası olmalı...




    Ali Karahasanoğlu - Vakit

    akarahasanoglu@vakit.com.tr

    2008-07-02




    Aygün’den aynı taktik: ‘Atatürk’ü sevmekle suçlanıyorum’ Dün yaşanan gözaltılara, en ilginç yorumu, kendisi de gözaltına alınan Sinan Aygün yapmış.. Polislerin arasında iken bir gazeteci fırsatını bulmuş ve sormuş: “Ne ile suçlanıyorsunuz?”

    Cevap hazır: “Atatürk’ü sevmekle!”

    Ne kadar kolay bir cevap.
    Ne kadar istismar kokan bir karşılık..

    Sanki sadece kendisi Atatürk’ü seviyormuş da, onun için gözaltına alınmış! Başka hiç kimse Atatürk’ü sevmiyormuş!
    İnsan o cevabı verirken, biraz düşünür..

    Daha gözaltıların üçüncü; bilemediniz dördüncü saatindeyiz..
    Herkes bilir ki, gözaltının bu ilk saatlerinde, arama ve diğer klasik tesbit işlemleri yapılır.
    Birinci günün sonuna doğru, arama ve diğer tesbitlerin akabinde suçlama söylenir, sanığın ne diyeceği sorulur..
    Olsun..

    Adam ne ile suçlanacağını, daha ilk dakikadan biliyor..
    Daha doğrusu, kendisini ne ile savunacağını biliyor..

    Adama soruyorlar:
    “Adın ne?”
    Cevap veriyor:
    Ben Atatürk’ü çok seviyorum.”
    Devamla soruyorlar:
    “Soyadın ne?”
    Onun da cevabında yine Atatürk istismarı var:
    “Atatürk’ü sevdiğim için buradayım.”

    Kimlik tesbit işlemlerinden sonra, ancak ertesi günü sabah saatlerinde belki başlayacaktır, esas suçlamaların anlatılması..
    Gözaltının somut sebebini biz de bilmiyoruz.
    Ama örneğin sorulacaktır:
    “Kıbrıs ile ilgili tek karış toprak Rumlara verilmediği halde, ‘Kıbrıs satıldı. Kıbrıs bitti’ diye yaptığınız kışkırtmalarda amacınız ne idi?
    Aygün de cevap verecektir:
    “Amacımız, Atatürk’ü sevdiğimizi göstermekti..”
    İyi de Atatürk döneminde Kıbrıs zaten bizde değildi ki.. Sen şimdi Kıbrıs’la ilgili iddialarda bulunurken, Atatürk döneminde hiçbir yeri bizde olmayan bir toprağın satıldığını nasıl söyleyebiliyorsun?

    Soracaklar;

    “Kerkük-Musul üzerinden, ‘Türkmenlere ihanet edildi’ açıklamaları ile Türkiye’yi karıştırmak istediğiniz iddiaları hakkında ne diyeceksiniz?”

    Cevap verecek Sinan bey:
    “Atatürk’ü sevdiğim için o kışkırtmaları yaptım.”

    İyi de bey abi...

    Kerkük ve Musul, zaten Atatürk döneminde Irak’a bırakılmadı mı? Sen şimdi 70 yıl sonra, bir yandan ‘topraklarımız satılıyor’ derken, bir yandan da başka devletlerin topraklarını almamız için kışkırtıcılık yapıyorsun, bunun ne manası var ki?

    Soracaklar,

    “Anayasal düzene uygun şekilde iktidara gelen meşru hükümete karşı, bazı emekli askerlerle işbirliği içinde, korkutma, yıldırma politikaları uyguladığınız, halkı tedirgin edecek açıklamalar yaptığınız, iktidarı seçim yoluyla değil, illegal yollarla değiştirmek istediğiniz iddia ediliyor. Ne dersiniz?”

    Cevap verecek Aygün:
    “Atatürk’ü çok sevdiğimden!..”

    İyi de Sinan bey... Atatürk, size “İktidarı illegal yollardan değiştirin” mi diyor? öyle bir açıklaması mı var Atatürk’ün? Atatürk değil miydi, saltanatı kaldırıp, cumhuriyeti ilan eden? Sen şimdi cumhuriyeti kaldırıp, bir avuç egemene ülkeyi teslim etmek istiyorsun, bunu yapmak için de, Atatürk’ü öne çıkarıyorsun, öyle mi?

    Soracaklar Aygün’e:

    “Senin irtibatta bulunduğun, şu şu şu kişilerde bomba, silah vesair bulundu. Ne diyorsun?”

    Cevap verecek büyük tacir:
    “Ben Atatürk’ü çok seviyorum.”

    Bu soru-cevapların abartılı olduğunu sanmayın.
    Olaylar gerçekten bu minvalde cereyan ediyor..
    Olaylar, gerçekten bu kadar basit bir dar cephede cereyan ediyor.

    Adam kendi menfaatlerini gözeterek işlerini yürütürken, “Atatürk istismarı ile dokunulamaz” olmak istiyor..

    Adam Ticaret Odası’nın başkanı ama, aslında en cesur Atatürk ticareti ile karşımıza çıkıyor..

    Dün yaşanan gözaltılarla, Türkiye br dönemi kapatıyor.. Atatürk’ü kendi menfaatleri için istismar edenlerin, bu uyanıklıklarına artık son veriliyor..

    Gerek gözaltına alınanların kimlikleri, gerekse soruşturulan tüzel kişiliklerin söylemleri, Atatürkçülük üzerinden menfaat peşinde koşanların devirlerinin kapandığını, açıkça müjdeliyor bize..

    Yok artık; banka hortumlayıp, Atatürkçü geçinerek suçunu örtbas etmek. Yok artık; gecekonduya Atatürk büstü dikerek yıkımdan kurtulma taktiği..

    Yok artık.. Yok..



  7. #7
    Vefakar Üye Manâ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    297

    Standart

    Yetti Artık bu kadar Atatürk. Millet uzaya Atatürk diye diye çıkmadı, çalışarak çıktı.

    Hırsızlığı, ,insanhaklarını ihlalini sümen altı etmek isteyen Atatürk diyor yahu, yeter bu kadar Atatürk, adamı mezarında rahat bırakın hortumcular. Foyalarınız ortaya çıktı, bir kere değil bin kerede Atatürk deseniz hapisten kurtulmazssınız artık.

  8. #8
    Müdakkik Üye elips - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    686

    Standart

    Yakalarında Atatürk rozeti var ceplerinde dolar. Bu nasıl sevgiyse.

  9. #9
    Vefakar Üye güneşsu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    433

    Standart Sinan Aygün Bank, Ergenekon'un kasası mı?

    Ergenekon Operasyonu kapsamında Ankara ‘da göz altına alınan Ankara Ticaret Odası başkanı Sinan Aygün’ün evinde ve ofisinde arama yapan polis şok oldu. Dile kolay evinde ve iş yerindeki iki ayrı kasada tam 3 milyon euro nakit para vardı.

    Yazıyla ÜÇ MİLYON EURO ..

    Hepsinin 500 lük banknotlar şeklinde olduğunu var saysanız orta halli bir yatak odası dolabı eder. Bir de ziynet eşyalarını bulunduğu kasa var ki onu da çift haneli ağırlıklara ulaştığı belirtiliyor.

    Bu ayrıntı polislerin bile dikkatini çekmiş ki Aygün ü götüren polisler ‘Atatürkü çok sevdiğini söylüyorsun ama paraların üzerinde hiç Atatürk yok’ diye takılıyorlar.

    Şimdi asıl soru şu. Bir işadamı kasasında bu kadar nakit parayı ne yapar ? Ankara da gün boyu bu soruya cevap arandı.

    Bazı çevreler "adam iş adamı ne var bunda" dedi ama cevabı bu soru tekzip ediyor zaten. Bir iş adamı günlük faizi bile korkunç rakamlar eden bu parayı neden evinde yatırsın. Öyle ya gecelik repoda bile kamyonla para kazanır.

    Sonuçta bu insanlar ticaret erbabı. Her kuruşun hesabını yapar.

    Ticaret Odasını parası desek, her kalem meclisin hesabına açık. Her kalem harcamanın hesabı herkese veriliyor?

    Aygün şahsi servetini evinde tutuyor desek bu durumda hiçbir bankaya güvenmediği gibi bir sonuç çıkar ki çok da akla yatmıyor.

    Gün boyu Ankara’da bir takım sorulara cevap aranırken iyi haber alan bir minik kuş 2001 yılının haziran ayında Aygün’ün Vedat Dolakay caddesindeki dubleks evinin duvarına isabet eden üç kurşunu hatırlattı. Daha önce de evi kurşunlanan Aygün ile ilgili ilginç iddialar dile getiren ‘minik kuş’ bir takım karmaşık akçeli işleri olduğu için Aygün’ün evinde de bu kadar paranın bulunmasının çok yadırganmaması gerektiğini fısıldadı.

    Asıl şüphe ise ‘büyük bir kuş’ tarafından ortaya atıldı. ‘Sen hiç kurtlar vadisi seyretmedin mi diyen büyük kuşa göre bu para bir fon ve Aygün de bu fonu yönetiyordu. Nasıl yani deyince ‘ piyasa da bir sürü kitabın ATO tarafından basılıp dağıtıldığını, bir çok mitingin ATO tarafından organize edildiğini, bazı kişilere konferanslar verdirildiğini, hatta bir takım ilginç çalışmaların ardında da ATO nun sponsorluğu olduğunu anlattı büyük kuş.

    Sahi yaz dönemindeyiz değil mi? Kurtlar Vadisi’nin bölümleri internette yayınlanıyor muydu ?

    gazeteoku

  10. #10
    Müdakkik Üye elips - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2008
    Mesajlar
    686

    Standart

    Sinan Aygün Bank, Ergenekon'un kasası mı?

    neden olmasın.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Ezan ve Atatürk!
    By Müellif-e in forum Gündem
    Cevaplar: 22
    Son Mesaj: 23.11.08, 13:37

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0