+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 9 ve 9

Konu: Hüseyin Üzmez Olayına Objektif Bir Bakış

  1. #1
    Yasaklı Üye yatağanlı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    1.014

    Standart Hüseyin Üzmez Olayına Objektif Bir Bakış

    Selahattin Altıntaş
    selahattin.altintas@hotmail.com
    Hüseyin Üzmez olayına objektif bir bakış
    Kendisiyle tanışmıyorum, ancak O’nu herkes gibi yazılarından veya televizyon proğramlarından tanıyorum. Bu kadar bile olsa, şahsen ben, O’nun savunduğu fikirlerinde samimi olduğundan şüphe etmiyorum.
    Olayda iki ihtimâl var; komplo da olabilir, gerçekte..
    Olay netleşmediğine göre biz, her iki ihtimâli de nazara alarak bakacağız.
    Olayın komplo olma ihtimâli yüksek. Zira 78 yaşında yaşlı bir erkek, üstelik 25 yaşında genç bir hanımı var. Aynı zamanda toplum nazarındaki konumu itibari ile sıradan bir kişi de değil. Fikir üreten ve topluma yol gösterip, doğruları savunan bir misyon yüklenmiş. Bu vaziyetteki bir kişi, yapacağı hareketlerin de gizli kalmayacağını muhakkak bilir. Üstelik bir açık bulup saldırmayı bekleyen nice düşman varken!.. Öyleyse, bu olaya bu açıdan bakılırsa, böyle bir olayın olma ihtimâli nerede ise sıfırdır. Komplo olma ihtimâli yüksektir. Çünkü, günümüzde para ile satın alınabilecek ve her türlü iftirayı atabilecek pek çok insan mevcuttur. Öyleyse ve bu şartlarda komplo olabilir!
    Gelelim ikinci şıkka: Bu olayın gerçek olması da mümkündür. Zira peygamberimiz sav bile “Ya Rabbi!. Göz açıp yumuncaya kadar, hatta ondan daha kısa bir süre için de olsa beni nefsime bırakma” buyurmuştur. Demek insan, nefsin eline düşerse en olmayacak işleri yapabilir. Bu durumda hiç kimse nefsine güvenemez. Yusuf as “şüphesiz nefis daima kötülüğü emreder, Rabbimin şefkat ettikleri hariç” demiştir. Peygamberimiz sav zamanında bir kadın zina etmişti. Günahının ağırlığına dayanamadı, kendisini temizlemesi için peygambere geldi ve Allah’ın hükmünü tatbik etmesini istedi. Peygamberimiz sav onu kurtarıcı bazı şeyler söyledi. ‘Hayır’ dedi. Ve suçunu itiraf etti. O zaman “çocuğunu doğur da gel” buyurdu. Çocuğu doğurunca yine geldi. “Git çocuğunu sütten kes, sonra gel” dedi. Gitti ve çocuk kendisi yemek yiyebilecek hale gelince yine geldi. Bu durumda peygamberimiz sav onun recm edilmesini, taşlanarak öldürülmesini emretti. Evet, recm edildi ve cenaze namazını bizzat peygamberimiz sav kıldırdı ve buyurdular ki “ "Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e kasem olsun, bu kadın öyle bir tevbe yaptı ki, şâyet alış-verişte sahtekârlık yapanlar aynı tevbe ile tevbe yapsalardı, onların bile mağfiretine yeterdi !"
    Evet, Hüseyin Üzmez, davasında ve savunduğu fikirlerinde samimidir ve böyle olduğunda şüphe yoktur. Eğer olay komplo değilse, bu şahıs nefis ve şeytanın eline düşmüştür. Nefis ve şeytan ise insana her türlü fenalığı yaptırabilir. Bu duruma düşmekten şiddetle Allah’a sığınmak gerekir. Şimdi, böyle bir durumda yapılacak iş, zinayı savunanların yaptığı gibi O’na hücum etmek değil, belki suçunun cezasını çekerek temizlenmesini istemektir. Suçu savunacak değiliz. Amma, kişilerin suçlarının da kendilerini bağladığı unutulmamalıdır. Eğer o, bu suçu işlemişse, suçu işlerken ne Vakit camiasına sormuştur, ne de diğer Müslümanlara. Üstelik dinimiz bu gibi suçları yasaklamış ve yapanlara en ağır cezaları da vermiştir.
    Her ne olursa olsun, gene de insanlar taşıdıkları misyona uygun davranmak zorundadırlar. Bir Vali sıradan bir vatandaş gibi davranamaz. Bir bakan sıradan bir memur gibi olamaz. Elbette konumuna uygun davranmak zorundadır. Yoksa, neticesine katlanmak zorunda kalır.

  2. #2
    Ehil Üye beylikdüzü73 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Bulunduğu yer
    istanbul/beylikdüzü
    Mesajlar
    1.163

    Standart

    hüsn-ü zanna memmuruz.
    ________________

    Andolsun ki Duha'ya
    Ve leyl-i iza seca'ya
    Rabbin ne terkeder seni,
    Ne darılır sana.
    ________________
    Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Üzerine Çift Tıklayınız...

  3. #3
    Yasaklı Üye yatağanlı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    1.014

    Standart

    Alıntı beylikdüzü73 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    hüsn-ü zanna memmuruz.
    Yazıda olayı değişik yönleri ile objektif olarak incelemeye çalıştım. Tevhid Habere yayınlanmak üzere gönderdim.

  4. #4
    Müdakkik Üye Gül-ihamra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    810

    Standart

    Evet Allah raz? olsun yaz?dan dolay? ama islam dininede yine bir darbe oldu...Ehli dalalete gün doğdu
    Konu Gül-ihamra tarafından (29.04.08 Saat 15:26 ) değiştirilmiştir.
    Bir dilenci gelse kapıma onu bu cüz'i şefkatimle geri çevirmiyeceğim.Rabbim! Bana vermiş olduğun şefkatinin yüzde biri,o dilenciyi kapımdan boş çevirtmiyorsa,ben ümitvarım ki;
    o yüzde doksan dokuz şefkatin beni senin kapından boş çevirmiyecek

  5. #5
    Yasaklı Üye yatağanlı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    1.014

    Standart

    ?slami kesime hücuma vesile oldu, bakal?m neticesi ne olacak? ?slam dini çok yüce ve münezzehtir. Böyle şeylerle asla kirlenmez. Üstelik ehl-i dalalet bile bunu ay?rmaya özen göstermeye başlad?. Biz de müslüman?z dedikleri için.. Bu da bir kâr.

  6. #6
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    âyetinin bir sırrını izah eder. Şöyle ki:
    Herşeyde, hattâ en çirkin görünen şeylerde, hakiki bir hüsün ciheti vardır. Evet, kâinattaki herşey, her hâdise, ya bizzat güzeldir, ona hüsn-ü bizzat denilir; veya neticeleri cihetiyle güzeldir ki, ona hüsn-ü bilgayr denilir. Bir kısım hâdiseler var ki, zâhiri çirkin, müşevveştir. Fakat o zahirî perde altında gayet parlak güzellikler ve intizamlar var.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  7. #7
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Hem nasıl kader-i İlâhî netice ve meyveler itibâriyle şerden ve çirkinlikten münezzehtir; öyle de, illet ve sebep itibâriyle dahi zulümden ve kubuhtan mukaddestir. Çünkü, kader hakiki illetlere bakar, adâlet eder; insanlar, zâhirî gördükleri illetlere hükümlerini binâ eder, kaderin aynı adâletinde zulme düşerler. Meselâ, hâkim seni sirkatle mahkûm edip, hapsetti. Halbuki, sen sârık değilsin; fakat, kimse bilmez gizli bir katlin var. İşte, kader-i İlâhî dahi seni o hapisle mahkûm etmiş. Fakat, kader, o gizli katlin için mahkûm edip adâlet etmiş; hâkim ise, sen ondan mâsum olduğun sirkate binâen mahkûm ettiği için zulmetmiştir. İşte, şey-i vâhidde iki cihetle kader ve icad-ı İlâhînin adâleti ve insan kisbinin zulmü göründüğü gibi; başka şeyleri buna kıyas et. Demek, kader ve icad-ı İlâhî mebde' ve müntehâ, asıl ve fer', illet ve neticeler itibâriyle şerden ve kubuhtan ve zulümden münezzehtir.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  8. #8
    Ehil Üye Ahsen Nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2007
    Mesajlar
    3.286

    Standart

    Güzel bir bak?ş aç?s? Bedevi abicim...
    Dil kılıncım her an bu şekeri kesmekle meşgul olsun. Muhammed'in(sav) eşsiz güzellikteki endamına salavat olsun.

    Hz. Peygamber'(sav)in gül yüzüne zaman zaman salavat getirmek, ölünceye kadar bana farz-ı ayn olsun.

  9. #9
    Vefakar Üye enes71 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yaş
    52
    Mesajlar
    413

    Standart

    Alıntı yatağanlı Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Selahattin Altıntaş
    selahattin.altintas@hotmail.com
    Hüseyin Üzmez olayına objektif bir bakış
    Kendisiyle tanışmıyorum, ancak O’nu herkes gibi yazılarından veya televizyon proğramlarından tanıyorum. Bu kadar bile olsa, şahsen ben, O’nun savunduğu fikirlerinde samimi olduğundan şüphe etmiyorum.
    Olayda iki ihtimâl var; komplo da olabilir, gerçekte..
    Olay netleşmediğine göre biz, her iki ihtimâli de nazara alarak bakacağız.
    Olayın komplo olma ihtimâli yüksek. Zira 78 yaşında yaşlı bir erkek, üstelik 25 yaşında genç bir hanımı var. Aynı zamanda toplum nazarındaki konumu itibari ile sıradan bir kişi de değil. Fikir üreten ve topluma yol gösterip, doğruları savunan bir misyon yüklenmiş. Bu vaziyetteki bir kişi, yapacağı hareketlerin de gizli kalmayacağını muhakkak bilir. Üstelik bir açık bulup saldırmayı bekleyen nice düşman varken!.. Öyleyse, bu olaya bu açıdan bakılırsa, böyle bir olayın olma ihtimâli nerede ise sıfırdır. Komplo olma ihtimâli yüksektir. Çünkü, günümüzde para ile satın alınabilecek ve her türlü iftirayı atabilecek pek çok insan mevcuttur. Öyleyse ve bu şartlarda komplo olabilir!
    Gelelim ikinci şıkka: Bu olayın gerçek olması da mümkündür. Zira peygamberimiz sav bile “Ya Rabbi!. Göz açıp yumuncaya kadar, hatta ondan daha kısa bir süre için de olsa beni nefsime bırakma” buyurmuştur. Demek insan, nefsin eline düşerse en olmayacak işleri yapabilir. Bu durumda hiç kimse nefsine güvenemez. Yusuf as “şüphesiz nefis daima kötülüğü emreder, Rabbimin şefkat ettikleri hariç” demiştir. Peygamberimiz sav zamanında bir kadın zina etmişti. Günahının ağırlığına dayanamadı, kendisini temizlemesi için peygambere geldi ve Allah’ın hükmünü tatbik etmesini istedi. Peygamberimiz sav onu kurtarıcı bazı şeyler söyledi. ‘Hayır’ dedi. Ve suçunu itiraf etti. O zaman “çocuğunu doğur da gel” buyurdu. Çocuğu doğurunca yine geldi. “Git çocuğunu sütten kes, sonra gel” dedi. Gitti ve çocuk kendisi yemek yiyebilecek hale gelince yine geldi. Bu durumda peygamberimiz sav onun recm edilmesini, taşlanarak öldürülmesini emretti. Evet, recm edildi ve cenaze namazını bizzat peygamberimiz sav kıldırdı ve buyurdular ki “ "Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zülcelâl'e kasem olsun, bu kadın öyle bir tevbe yaptı ki, şâyet alış-verişte sahtekârlık yapanlar aynı tevbe ile tevbe yapsalardı, onların bile mağfiretine yeterdi !"
    Evet, Hüseyin Üzmez, davasında ve savunduğu fikirlerinde samimidir ve böyle olduğunda şüphe yoktur. Eğer olay komplo değilse, bu şahıs nefis ve şeytanın eline düşmüştür. Nefis ve şeytan ise insana her türlü fenalığı yaptırabilir. Bu duruma düşmekten şiddetle Allah’a sığınmak gerekir. Şimdi, böyle bir durumda yapılacak iş, zinayı savunanların yaptığı gibi O’na hücum etmek değil, belki suçunun cezasını çekerek temizlenmesini istemektir. Suçu savunacak değiliz. Amma, kişilerin suçlarının da kendilerini bağladığı unutulmamalıdır. Eğer o, bu suçu işlemişse, suçu işlerken ne Vakit camiasına sormuştur, ne de diğer Müslümanlara. Üstelik dinimiz bu gibi suçları yasaklamış ve yapanlara en ağır cezaları da vermiştir.
    Her ne olursa olsun, gene de insanlar taşıdıkları misyona uygun davranmak zorundadırlar. Bir Vali sıradan bir vatandaş gibi davranamaz. Bir bakan sıradan bir memur gibi olamaz. Elbette konumuna uygun davranmak zorundadır. Yoksa, neticesine katlanmak zorunda kalır.
    Güzel, istikametli bir yazı olmuş,
    Yazarı tebrik ederim.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. A.İ.H.M. Ne Kadar Objektif ?
    By h anzala in forum Gündem
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 29.01.09, 20:27
  2. Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 23.11.08, 20:06
  3. Hüseyin Üzmez Hasta mı, Suçlu mu?‏
    By slim in forum Gündem
    Cevaplar: 17
    Son Mesaj: 08.11.08, 22:58

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0