+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 1 2 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 15

Konu: Bu Aciz ve Günahkara Bir Cevap Verin

  1. #1
    Dost edalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    17

    Standart Bu Aciz ve Günahkara Bir Cevap Verin

    Bir insan inançl? ve hatta r.n hakikatlerini bilmesine rağmen büyük günahlardan birini bilerek defalarca işlediyse,fakat şimdi bin pişman ve tövbekar ise, kurtuluş ümidi var m?d?r? Biliyorum çok çok kötü ve yerlerin göklerin hiddet ettiği bir durum, üstelik de bilen biri olarak..
    Bu kişinin hali ne olur? Lütfen cevap verin
    Konu elff tarafından (28.05.07 Saat 16:10 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Gayyur semensima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    142

    Standart

    Aslında cevabı çok da zor değil.Tövbe-i nasuh(geri dönülmemek üzere yapılan tövbe)ile tövbe edeni affedeceğini bildiriyor rabbimiz.
    Ne bana yanan olur âteş-i dilden özge;
    Ne kapımı çalan olur bâd-ı sabadan gayrı...

  3. #3
    Dost edalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    17

    Standart

    Bunu biliyoruz ama bunu bilse de insan kendine öyle k?z?yor ki, yine hep bir azaba müstehak olman?n korkusu b?rakm?yor peşini. Allah cümlemizin büyük ve küçük, bilerek ya da bilmeden işlediği tüm günahlar?n? affeylesin.
    Konu elff tarafından (28.05.07 Saat 16:10 ) değiştirilmiştir.

  4. #4
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    Muhterem edal? kardeşim,san?r?m mesnevi-i Nuriyedeki bir bahis bu sualinize güzel bir izah olabilir.

    Birinci hastal?k: "Yeis"tir.
    Arkadaş! Amele ve tâate muvaffak olamayan azaptan korkar, ye'se düşer. Böyle bir me'yusun gözüne, dinî meselelere münafi ednâ ve zay?f bir emare, kocaman bir burhan görünür. Böyle birkaç emareyi elde eder etmez, diğer emarelerin sâikas?yla ilân-? isyan ederek ?slâm dâiresinden ç?kar, şeytan?n ordusuna iltihak eder. Binaenaleyh, a'mâle muvaffak olamayanlar, ye'se düşmemek için şu âyete müracaat etsin.
    (2-De ki: Ey günahta aş?r? giderek nefislerine zulmetmiş olan kullar?m! Allah'?n rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah bütün günahlar? bağ?şlar. Şüphesiz ki O çok bağ?şlay?c?, çok merhamet edicidir." Zümer Sûresi, 39:53.)
    Konu Abdulbaki tarafından (28.05.07 Saat 16:13 ) değiştirilmiştir.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  5. #5
    Pürheves Ömer Said - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul & Uşşak
    Mesajlar
    260

    Standart

    insana affedilmeyeceği şüphesi bir vesvesedir
    sen art?k büyük günah işledin hem de defalarca sen cehennemliksin Allah seni nas?l affetsin gibi düşünceler tamamen şeytandand?r. ?nsan? bu düşünceye sevk ederek onun geri dönüş yapmas?n? engellemeye çal?ş?r.
    Rabbimiz ki rahmeti merhameti s?n?rs?z. Sizin de bildiğiniz gii dünyadaki bütün hayvanlar da dahil olmak üzere annelerin şefkati Rabbimizin yüzde biri bile değil. Böyle bir durum varken Rabbimizin affetmemesim düşünülebilir mi
    Konu elff tarafından (28.05.07 Saat 16:13 ) değiştirilmiştir.

    EL BAKİ HÜVEL BAKİ

    ~~ÖSE~~

    Üye Olmak İçin Tıklayınız Lütfen...


  6. #6
    Dost edalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    17

    Standart

    Allah razı olsun. Yanan içime su serptiniz. Ayet de çok ümit verici, inşallah Allah affeder. Ne büyük acı, utanç ve pişmanlıklar içerisindeyim bilemezsiniz

  7. #7
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    Bir kişi niçin günah-? kebireyi işler ve günah-? kebire işlemek onun imandan hissesi olmad?ğ?na m? delildir sorular?na Üstad Bediüzzaman Said Nursi 13.Lemada çok güzel bir izah yapm?şt?r.O bölümüde buraya almakta fayda vard?r diye ekliyorum.Rabbim bizleri ak?l, kalp,vicdan ve ruhun birlikteliği ile harakat eden kullar?ndan eylesin.Nefis,şeytan,his ve hevesle harakat edenlerden etmesin.Çünkü his,heves ve nefis akla ve kalbe hükmederse muhakeme biter,o kişi büyük günahlar? işleyebilir.Çünkü his,heves ve nesif akibeti görmez ve hükmetse akl?,kalbi daha dinlemez.

    ?kinci ş?k ki, "Günah-? kebireyi işleyen nas?l mü'min kalabilir?" diye suallerine cevap ise:
    Evvelâ, sab?k işaretlerde onlar?n hatas? kat'î bir surette anlaş?lm?şt?r ki, tekrara hâcet kalmam?şt?r. Saniyen, nefs-i insaniye, muaccel ve haz?r bir dirhem lezzeti, müeccel, gaip bir batman lezzete tercih ettiği gibi, haz?r bir tokat korkusundan, ileride bir sene azaptan daha ziyade çekinir.
    Hem insanda hissiyat galip olsa, akl?n muhakemesini dinlemez. Heves ve vehmi hükmedip, en az ve ehemmiyetsiz bir lezzet-i haz?ray? ileride gayet büyük bir mükâfâta tercih eder. Ve az bir haz?r s?k?nt?dan, ileride büyük bir azâb-? müeccelden ziyade çekinir. Çünkü tevehhüm ve heves ve his, ileriyi görmüyor, belki inkâr ediyorlar. Nefis dahi yard?m etse, mahall-i iman olan kalb ve ak?l susarlar, mağlûp oluyorlar. Şu halde, kebâiri işlemek imans?zl?ktan gelmiyor, belki his ve hevesin ve vehmin galebesiyle ak?l ve kalbin mağlûbiyetinden ileri gelir.
    Hem sab?k işaretlerde anlaş?ld?ğ? gibi, fenal?k ve hevesat yolu, tahribat olduğu için, gayet kolayd?r. Şeytan-? ins ve cinnî, çabuk insanlar? o yola sevk ediyor. On Üçüncü Lem'a )
    Konu elff tarafından (28.05.07 Saat 16:13 ) değiştirilmiştir.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  8. #8
    Yönetici SeRDeNGeCTi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    5.901

    Standart

    Hz. Hamza'y? şehid eden Vahşi a.s.s'?n cennete kol kola gireceklerini duymuşsunuzdur san?r?m... ?şin özü "kalben tövbe" edebilmede bitiyor bence...
    Konu elff tarafından (28.05.07 Saat 16:13 ) değiştirilmiştir.
    Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Üzerine Çift Tıklayınız...

    Sual: Belki onlar eski hali istiyorlar?
    Cevap: Size kısa bir söz söyleyeceğim; ezber edebilirsiniz: İşte, eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl...
    (Bediüzzaman Said Nursi)


    Ne hayal, ne kuruntu hakikat istiyorum.
    Hakikat, hakikat, hakikat istiyorum!.. (Osman Yüksel SERDENGEÇTİ)




  9. #9
    Gayyur mana_iharfi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    113

    Standart

    Bu noktada Üstad?n şu duas? çok anlaml? geliyor bana:"Ey Hâl?k-? Kerîmim ve ey Rabb-i Rahîmim!
    Senin Said ismindeki mahlûkun ve masnuun ve abdin, hem âsi, hem âciz, hem gafil, hem cahil, hem alîl, hem zelîl, hem müsi’, hem müsin, hem şakî, hem seyyidinden kaçm?ş bir köle olduğu halde, k?rk sene sonra nedamet edip Senin dergâh?na avdet etmek istiyor. Senin rahmetine iltica ediyor. Hadsiz günah ve hatîatlar?n? itiraf ediyor. Evham ve türlü türlü illetlerle müptelâ olmuş, Sana tazarru ve niyaz eder. Eğer kemâl-i rahmetinle onu kabul etsen, mağfiret edip rahmet etsen, zaten o Senin şân?nd?r. Çünkü Erhamürrâhimînsin. Eğer kabul etmezsen, Senin kap?ndan başka hangi kap?ya gideyim? Hangi kap? var? Senden başka Rab yok ki dergâh?na gidilsin. Senden başka hak mâbud yoktur ki ona iltica edilsin."
    Naparsak,hangi günah? işlersek işleyelim gidecek başka kap?m?z yok ki...



    Alıntı insirah Nickli Üyeden Alıntı
    M?s?r'daki bir panelde,Dr. Muhammed Salah adl? bir Zat; Risâle-i Nur’un metodunun acz, fakr, şefkat ve tefekkür olmak üzere dört hatveden ibaret olduğundan bahsetmiştir.Günah işlemek kul için var.Şeytan?n yarat?lma hikmetini 12.mektup olsun ,Abdulbaki ağabey'in eklentisi olsun orada güzel izah etmiş.Kömürle elmas? ay?rt etmek için Rabbim bizleri imtihanlara tabi tutuluyor.Günah işleyerek de ayn? zaman da acz ve fakr?n? da anlayabiliyor.

    Kardeşler olsun Risaleler olsun gerekli izahlar yap?lm?ş verilmiş.

    Bize de okumak ve nefislerimizde yaşamak düşüyor.Dua ile

    Alıntı nefis Nickli Üyeden Alıntı

    Buda yard?mc? olabilir san?r?m...

    'Yüz Kişi Öldürdüm, Tevbem Kabul Olur mu?' Kur'an ve Sünnet'in beyanlar? içinde, insan?n imanl? gitmesine sebep ve vesile olarak; Müslüman olarak yaşamak, Müslümanca düşünmek, Müslümanl?k çizgisinde bulunmak gibi esaslar beyan edilmiştir.
    Mesela, "Başka değil, Müslüman olarak ölmeye bak?n." (Bakara Sûresi, 2/132) ayet-i kerimesiyle, zay?f da olsa "Nas?l yaş?yorsan?z öyle ölürsünüz, nas?l ölürseniz öyle dirilirsiniz." hadis-i şerifi bu hakikat etraf?nda ortaya konmuş esaslard?r. Hatta denebilir ki insan, şuur alt?yla ölür, şuur alt?yla dirilir ve ona göre de mükâfat görür. Bir insan, ruh ve dimağ?n? dünyada ne ile doldurduysa, neyin peşinde koşuyorsa, neyi aziz tuttuysa, neyi gönlünde en mutena yere oturttuysa, buradan göçüp giderken de öyle gidecektir. T?pk? uyuyan bir insan?n, şuuralt? müktesebat?n?n tesirinde konuşup düşünmesi ve ona göre hareket etmesi gibi, ahirette o, bu kazan?m?yla yeni bir varl?ğa erecektir. Evet, burada ruh âlemine ait mekanizmalar nelerle teçhiz edilmişse, öteye de onlarla gidilecektir. Bundan yedi-sekiz as?r evvel yaşam?ş, dört mezhebin f?kh?n? çok iyi bilen, tefsirinde dört mezhebin f?kh?na da ağ?rl?ğ?nca yer veren Maliki mezhebinin o dev imam? ?mam Kurtubî, "et-Tezkire fî Ahvâli'l-Mevtâ ve Umûri'l-Âhire" isimli eserinde şöyle demektedir: Devrimizde biz öyle kimselere şahit olduk ki, bunlar, nas?l bir hayat yaşam?şlarsa vefat ederken gözlerini o hayata ait mülahazalarla kapam?şlard?r. Mesela birisi "Saman? getirin, hayvanlara ot verin, merkepleri d?şar?ya çekin!" derken, başka birisi "Şu çocuğuma bak?n, ben biraz raks edip eğlenmek istiyorum." diyordu.
    Evet, insan burada ne ile ömrünü geçirmişse, giderken de onunla gidecektir. Bu sebeple insan, burada ruh ve dimağ?n? iyi şeylerle meşbu k?lmaya bakmal?d?r. Vâk?a bunlar birer sebep, tabiri caizse birer şart-? âdi ve Cenab-? Hakk'?n sonsuz lütfunun imdad?m?za yetişmesi için sadece birer davetiyedir. ?htimal Kur'an-? Kerim de, yukar?da zikrettiğimiz ayet-i celilede bu hakikati dile getirmektedir.
    O'nun rahmeti, gazab?n?n önündedir
    Bununla beraber, Cenab-? Hak, takva dairesi içinde yaşayan bir insan?n elinden -hâfizanallah- bütün sermayesini al?p onu baş aşağ? götürse de O'na kimsenin bir şey demeye hakk? olamaz. Fakat âdet-i ilâhî ve rahmet-i sübhânî aç?s?ndan Allahu Teâlâ'n?n şimdiye kadar böyle bir şey yapt?ğ?n? da bilmiyoruz. Firavun, hayat?n?n en son dakikas?na kadar Firavunca bir hayat yaşam?ş ve suyun alt?nda, orada dahi yenemediği tereddütlerle boğulurken imans?z olarak gitmiştir. Öte yandan küçük bir iman eseri ve iman reşhas?yla ona yürümüş bir insan da cennetlere yükselmiştir. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) böyle birini hadis-i şeriflerinde şöyle anlat?rlar: Sizden önceki devirlerde yaşayan bir adam, doksan dokuz kişiyi öldürmüştü. Derken bir gün, "Buran?n en büyük âlimi kimdir?" diye soruşturunca ona bir râhib gösterilmişti. Bunun üzerine o da râhibin yan?na giderek, "Doksan dokuz adam öldürdüm, tevbe etsem kabul olur mu?" diye sormuştu. Râhibden, "Tevben kabul olunmaz" cevab?n? al?nca onu da öldürmüş ve say?y? yüze yükseltmişti. Daha sonra da oran?n en büyük âlimini sorup soruşturup ona giderek:
    - Ben yüz adam öldürdüm. Tevbe etsem kabûl olur mu, demişti. Âlimse ona:
    - Evet, senin tevbe etmene kim engel olabilir ki? Ancak filân yere git, orada Allah Teâlâ'ya ibadetle meşgul olan insanlar var; onlarla beraber sen de Allah'a ibâdet et ve onlarla ol." tavsiyesinde bulunmuştu.
    Bunun üzerine bu adam yola ç?kt? ve yar? yola vard?ğ?nda da öldü. Rahmet melekleri de azâb melekleri de bir araya geldi ve onun durumunu görüştüler. Rahmet melekleri:
    - Bu adam candan tevbe ederek buraya geldi.
    Azâb melekleri ise:
    - Bu kimse henüz hiçbir iyilik yapmam?şt?r.." şeklinde mukabelede bulundular.
    Derken arkadan insan k?yafetinde bir başka melek bunlar?n yan?na gelerek onlara şöyle dedi:
    - ?ki belde aras?ndaki mesâfeyi ölçünüz. Hangi tarafa daha yak?n ise adam o tarafa aittir. Bunun üzerine mesafe ölçüldü. Adam? varacağ? yere daha yak?n buldular. Ve adam rahmet meleklerine teslim edildi.
    Evet, âdet-i ilahî hep bu istikamette cereyan etmiştir. Binaenaleyh bizler, Cenab-? Hakk'?n kullar? olarak her zaman O'nun âdet-i sübhanîsîne ve rahmetine s?ğ?nmal?y?z. Aksi takdirde Cenab-? Hakk'?n hakk?m?zda adaletle hüküm vermesi çok defa aleyhimizde olabilir. Vak?a O, her zaman hayr?n şerre rüçhaniyeti cihetiyle hükmetmektedir; ama yine de bizler tir tir titremeliyiz. Allah, bazen bir hay?rla insan? affeder, bazen de etmez. O Yüce Yarat?c?'dan dileğimiz, bizi ötede hizlan ve hüsran içinde b?rakmas?n.
    Selef-i salihinden daha niceleri küçük şeylerle Cenab-? Hakk'?n af ve mağfiretine mazhar olmuş, kanatlanm?ş ve firdevse uçmuşlard?r. Binaenaleyh, bazen küçük bir şeyle Cenab-? Hak, çok kötü yaşam?ş bir kimsenin yolunu neticede çevirip iyiye doğru götürür ve meyillerinin fenal?k istikametinde tesirine meydan vermez. Asl?nda hepimizin hayat?nda, yaşanm?ş bu tür kareler pek çoktur. Mesela düşünün ki bir insan, Allah'?n raz? olmayacağ? bir mekâna gitmeye niyet edip yola ç?kt?. Şayet oraya gitse, kendisi gitmeyi dilediği için Allah onun istediği şeyi yaratacak, o da o günaha girecekti. Buna itiraz da edemeyecekti. Çünkü tabiri caizse o günaha kendisi dilekçe vermiş, Cenab-? Hak da bu dilekçeyi kabul etmişti. Bu arada bu insan?n içinde bir sadakat hissinin olduğunu kabul edelim.
    Şimdi sadakatla yaşam?ş bu insan, Allah'?n raz? olmayacağ? bir mekâna niyet edip giderken, Allah o kişinin karş?s?na bir dostunu ç?kar?yor ve o dostu onu al?p hay?rl? bir yere götürüyor. ?şte bu, Cenab-? Hakk'?n atas?d?r. Allah, kulunun oraya gitmesini istememiş ve onu bir mümin kardeşiyle bu şeyden al?koymuştur. Bu, fevkalâdeden bir durumdur. Öyle ki işte burada bütün sebep ve müsebbepler ters yüz olmuştur.
    Sözlerimizi şu duayla noktalay?m: Ey bizim kerîm Rabb'imiz! Bize hidâyet verdikten sonra kalblerimizi sapt?rma ve kat?ndan bize bir rahmet bağ?şla. Şüphesiz bağ?ş? bol olan Vehhâb Sensin. Sen, kendine teveccüh edenleri kayd?rmayacağ?na dair söz verdin. Sen vaadinde hulfetmezsin. Seni bulduktan sonra kalbimizi kayd?rma. (Bkz. Âl-i ?mran Sûresi, 3/8)

    kyn: http://tr.fgulen.com/a.page/eserleri/kursu/a16336.html

    Alıntı nefis Nickli Üyeden Alıntı
    Birde şu huslar var...Tevbeyide anlat?yor:


    ?nsan olarak herkes günah işleyebilir. Peygamberler hariç, hiç kimse masum değil, yani günah işlemekten korunmuş değildir.
    Peygamberimiz buyuruyor:
    "?nsanoğlunun hepsi günah işler. Günah işleyenlerin en hay?rl?s? ise (işledikleri günaha pişman olup) tevbe edenlerdir." (?bn Mace, Zühd, 30)
    Görülüyor ki, Peygamberimiz, insan?n hatas?z olmayacağ?n? bildiriyor, insan, bilerek olsun yan?larak olsun günah işleyebilir. Bu konuda ne kadar titiz davran?rsa davrans?n hiç hatas?z ve günahs?z olamaz. Ancak insanlar birbirlerine nisbetle çok günahkâr, az günahkâr olabilirler.
    Ne olursa olsun insan hiçbir vakit ümitsizliğe düşmemeli, yapt?ğ? hatalardan pişmanl?k duyarak Allah'a yönelmeli, O'ndan af ve bağ?ş dilemelidir. Çünkü Allah Teâlâ sonsuz merhamet sahibidir, içtenlikle kendisine tevbe edenlerin tevbelerini kabul eder.
    Allah Teâlâ şöyle buyuruyor:
    "Allah, kullar?ndan tevbeyi kabul eden, kötülükleri bağ?şlayan ve yapt?klar?n?z? bilendir." (Şûra, 25)
    "Onlar bir kötülük yapt?klar?nda ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'? hat?rlay?p günahlar?ndan hemen tevbe istiğfar ederler. Zaten günahtan Allah'tan başka kim bağ?şlayabilir ki. Bir de onlar işledikleri kötülüklerde bile bile ?srar etmezler." (Âl-i ?mran, 135)
    Her ne suretle olursa olsun işlediğimiz günahlar için tevbe etmemizi Allah Teâlâ emrediyor.
    Kur'an-? Kerim'de şöyle buyuruluyor:
    "Ey mü'minler, hepiniz Allah'a tevbe ediniz ki, felah bulaş?n?z." (Nûr, 8)
    "Ey iman edenler, bir daha (günaha) dönmeyecek tevbe ile tevbe ediniz." (Tahrim, 8)
    Peygamberimiz de bu konuda şöyle buyuruyor:
    "Ey insanlar, Allah'a tevbe edin ve O'ndan mağfiret dileyin, ben günde yüz kere tevbe ediyorum." (Müslim, Zikr, 12)
    Tevbenin sözlük anlam?, dönmektir. Dindeki anlam? ise işlenen günaha pişman olup, bir daha işlemeyeceğine dair Allah'a söz vermek ve O'ndan af dilemektir.
    Tevbe, günahlardan aklanma yoludur. Kirlenen vücudumuz su ile temizlendiği gibi günahla kirlenen manevi bünyemiz de tevbe ile aklan?r.
    Allah Teâlâ, bir lütuf olarak, tevbe kap?s?n? aç?k tutmuştur. Kul kendi iradesi ile Allah'a yöneldiği ve O'ndan af ve bağ?ş dilediği zaman Cenab-? Hak onun tevbesini kabul eder. Ancak kul yapacağ? tevbeyi son nefesine kadar geciktirmemeli, hatan?n hemen peşinden tevbe etmelidir.
    Her ne kadar mü'minin son nefesindeki tevbesinin makbul olacağ? umulur ise de bu kadar önemli bir işi geciktirmek doğru olmaz.
    Allah Teâlâ buyuruyor:
    "Allah'?n kabul edeceği tevbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tezelden tevbe edenlerin tevbesidir; işte Allah, bunlar?n tevbesini kabul eder. Allah, her şeyi bilendir, hikmet sahibidir. Yoksa kötülükleri yap?p yap?p da içlerinden birine ölüm gelince, "Ben şimdi tevbe ettim" diyen ve kâfir olarak ölenler için (kabul edilecek) tevbe yoktur. Onlar için ac? bir azap haz?rlanm?şt?r." (Nisa, 17-18)
    Demek ki can boğaza gelmeden ve henüz yaşamaktan ümidini kesmeden önce küfürden tevbe kabul edilir. Fakat can çekişme durumunda yaşama ümidi kalmam?ş olan kimsenin küfürden tevbe ederek iman etmesi geçerli değildir.
    Fakat günahkâr mü'minin son nefesdeki tevbesi bile makbuldür. Allah'tan ümid kesilmez.
    ?nsan?n işlediği günahlar iki k?s?md?r.
    Bir k?sm?, içki içmek gibi kul hakk? ile ilgisi olmay?p, yaln?z Allah'a karş? işlenmiş günahlard?r.
    Bu gibi günahlardan yap?lacak tevbenin usûlüne uygun yap?lm?ş tevbe olmas? için üç şart?n yerine getirilmesi laz?md?r.
    Bunlar:
    a) Günah? terketmek,
    b) Yapt?ğ?na pişman olmak,
    c) Bir daha yapmamaya karar vermek.
    Günah? terketmeden yap?lm?ş olan tevbe ile yine günaha pişman olmadan ve ayn? günah? bir daha işlememeye karar vermeden yap?lacak tevbe, usulüne uygun yap?lm?ş tevbe say?lmaz. Bu, içki içmekte olan kimsenin, "Ben içkiye tevbe ettim" demesine benzer ki, böyle tevbe olmaz.
    Diğer bir k?sm? da, h?rs?zl?k yapmak ve haks?z yere adam öldürmek gibi insan hakk?yla ilgili olan günahlard?r.
    Bu gibi günahlardan tevbe etmenin, yukardaki şartlara ilaveten bir şart? daha vard?r ki, o da, hak sahibine hakk?n? vermek yahut ondan helâllik almakt?r.
    ?şte, işlenen günaha göre şartlar?na uyarak yap?lan tevbe makbul olur ve Allah Teâlâ, tevbe edeni bağ?şlar, emrine uyarak tevbe ettiği için de ondan raz? olur.
    Peygamberimiz buyuruyor:
    "Kulunun tevbesinden dolay? Allah Teâlâ'n?n sevinci, sizden birinizin ?ss?z çölde devesini kaybedip de tekrar bulduğundaki sevincinden daha fazlad?r." (Buhari, Daavat, 4; Müslim, Tevbe, 1)
    kyn: http://www.gencmumin.com/Sayfa_Modul.asp?nedir=sayfa&id=39
    Konu elff tarafından (28.05.07 Saat 16:15 ) değiştirilmiştir.
    "Okumak, okumak, okumak, yine okumak... Okumaktan yorulunca ne okuduğunu okumak. Veya kitab-ı kebir-i kainatı okumak..."

  10. #10
    Dost firoll - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2007
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    13

    Standart

    özür dilerim ama r.n. hakikatlerini bilen biri bu soruyu nas?l sorar merak ettim...
    r.n. de bunal ilgili yazm?yor mu?

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. kalbin aciz olması
    By muhammedikbalahmet in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 16
    Son Mesaj: 17.02.14, 03:30
  2. Pek Aciz Kardeşiniz İçin Dua,
    By bizdostuz in forum Dualar
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 14.10.08, 10:46
  3. Acizim, Aciz Olanı İstemem...
    By HüZnÜ HaZan in forum Tanışma
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 02.09.08, 11:51
  4. Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 04.08.07, 16:54
  5. Günahkara Değil Günaha Buğzet....
    By elff in forum Sahabeler ve Sünnet-i Seniyye
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 19.12.06, 10:22

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0