Konu: Başörtüsü Farz mıdır?

Forumu inceledim ancak baş örtüsü farz mıdır? Sualine karşılık dini kaynaklara dayanan bir cevap ile karşılaşamadım. Eğer gözden kaçırmadı isem başörtüsünün farz olduğuna dair ayet, hadis ve dini alimlerin görüşlerini paylaşır mısınız?


Not: Bu gün televizyon denen iğrenç makineyi karıştırırken bir ilahiyat profesörünün farz olmadığı iddası beni şok etti! Dinde farz olan bir şeyin. Bu kadar farklı nasıl yorulabildiğini de anlamış değilim. Yorum ve paylaşımlarınız siyasi değil sadece ve sadece dini olursa çok sevinirim...


Selam ve Saygılarımla...

macacad Nickli Üyeden Alıntı

Not: Bu gün televizyon denen iğrenç makineyi karıştırırken bir ilahiyat profesörünün farz olmadığı iddası beni şok etti! Dinde farz olan bir şeyin. Bu kadar farklı nasıl yorulabildiğini de anlamış değilim. Yorum ve paylaşımlarınız siyasi değil sadece ve sadece dini olursa çok sevinirim...
...

Aynı televizyon programı olması lazım ,annem de izlemiş onu..Bana soruyor,"Bi hoca, başörtüsü yoktur dedi kurana göre,kuranda yazmıyormuş" diye bana sordu..
Gerçekten çook kötü olaylar dönüyor..Ben kendi kendime dedim, benim annem gibi namazını niyazını kılan birisinin kafasını karıştırıyorlarsa, İslamiyetle arası olmayanların hepsi kökten gider..
Anneme tabi, olayı izah ettim..Kafasındaki karışıklığı giderdim,Allaha şükür..
Bi de şu hadis-i şerifi söyledim:
"Ahir zamanda, âlim ve ilim azalır, cahillik artar. Cahil ve sapık din adamları, yanlış fetva vererek fitne çıkarır, doğru yoldan saptırırlar."[Buhari]

Bak dedim, Peygamber efendimiz taa 1400 yıl önceden bizleri uyarıyor dedim..Yeni türedi hocalara sakın aldanmayalım diye bize ihtar ediyor Resulullah(sav)..

Bir hadis-i şeriftede "Ahirzamanda kocakarıların iman ettiği gibi iman edin" deniyor, yani teslimiyetinizi çok güçlü tutun..

Tesettür ile ilgili konular,ayetler,hadis-i şerifler bu forumda çook işlendiği için tekrar zikretmeyi gereksiz buluyorum..Önemli olan tesettürün,4 mezhepte de ittifakla bildirilmiş olduğunu bilelim yeter..Biz, 4 mezhep alimlerine uyduğumuz sürece ayağımızı kaydıramazlar..İmam-ı Azam Ebu Hanife, en büyük mezhep imamlarından..Kendisi sahabeden Enes Bin Malik'in sohbetlerinde bulunmuş..Hocası Hammad sahabenin büyükleri vasıtasıyla ders almış..Ayrıca ehl-i beytten Cafer-i SAdık hazretlerinden ders almış..Bu kadar sağlam bir kaynağımız varken, çürük fikirlere itibar etmeyiz zaten..

Kardeşim, Ahzap suresi 59. ayeti çok aç?kt?r. Kad?nlar?n nas?l örtüneceği tarif dahi edilmiş ve kimsenin yorumuna ihtiyaç b?rakmam?şt?r.
Cilbab denen ve müfessirlerin ve üstad hz.lerinin çarşaf diye tefsir ettikleri ve baştan aşağ? olmak üzere kad?nlar?n örtünmeleridir. doğru söylemişler: ?slamiyette baş örtüsü değil çarşaf, cilbab vard?r.
www.tevhid haber.com adresinde "ey kad?nlar cilbab ile örtünün" yaz?m?z bu konuda delilli ve geniş aç?klama içermektedir. daha fazla bilgi istenirse o dahi vard?r.

yatağanl? Nickli Üyeden Alıntı

?slamiyette baş örtüsü değil çarşaf, cilbab vard?r.
www.tevhid haber.com adresinde "ey kad?nlar cilbab ile örtünün" yaz?m?z bu konuda delilli ve geniş aç?klama içermektedir. daha fazla bilgi istenirse o dahi vard?r.

Yatağanl? abi, san?r?m bir sürçme yapt?n, "?slamiyette başörtüsü yoktur" dedin ya..Nur suresi 31. ayetinin bütün tefsirlerde "h?mar" yani başörtüsünü emrettiğini bildiriliyor..

(Mümin kad?nlara söyle: [Yabanc? erkeklere bakmaktan] sak?ns?nlar, ?rzlar?n? korusunlar, [el, yüz gibi] görünen k?sm? hariç, ziynetlerini [Saç ve gerdan gibi ziynet tak?lan yerleri] göstermesinler, başörtülerini(h?mar) yakalar?na kadar [saç, kulak ve gerdanlar?n?] örtsünler!) [Nur 31]


Senin verdiğin sitede de "başörtüsü" konusu işleniyor,Nur suresi 31.ayetinin tefsiri veriliyor:
"
...
?slâm öncesi cahiliye günlerinde kad?nlar, baş?n arkas?nda bağlanan bir tür başl?k kullan?rlard?. Gömleğin yakas? da, boynun önünü ve göğsün üst k?sm?n? d?şarda b?rakacak şekilde aç?l?rd?. Göğüsleri örtecek gömlekten başka bir şey yoktu ve saçlar bir veya iki çift örgü halinde arkaya b?rak?l?rd?. (El-Keşşaf, cilt: 2, sh. 9', ?bn Kesir, c: 3, sh: 283-284) . Bu ayet inince müslüman kad?nlar başlar?n?, göğüslerini ve s?rtlar?n? bütünüyle örten bir başörtüsü takmaya başlad?lar. Müslüman kad?nlar?n bu hüküm karş?s?ndaki davran?şlar?n? Hz. Aişe (r.a) canl? bir biçimde anlat?r. "Nur Suresi inip, halk muhtevas?n? Hz. Peygamber'den (s.a) öğrenince doğru evlerine koştular ve ayetleri kar?lar?, k?zlar? ve k?z kardeşlerine okudular" der ve ilave eder: "Ayetlere an?nda cevap geldi. Ensan kad?nlar? hemen kalk?p, ellerine geçen bez parçalar?ndan başörtüleri yapt?lar. Ertesi sabah namaz için Mescid-i Nebevi'ye gelen tüm kad?nlar baş örtülüydüler." Bir başka rivayette, Hz. Aişe ince bezlerin b?rak?l?p, bu amaçla kad?nlar?n kal?n bez seçtiklerini anlat?r. (?bn Kesir, cilt: 3, sh: 284, Ebu Davud) .
Hükmün amac? ve gerçek niteliği, baş örtüsünün güzel ve ince bezden yap?lmamas?n? gerektirmektedir. Ensar kad?nlar? gerçek hedefi anlam?şlard? ve ne tür bir bezin kullan?lmas? gerektiğini biliyorlard?. Kanun Koyucu bizzat bu noktay? aç?klam?ş ve halk?n yorumuna b?rakmam?şt?r. Dihyetü'l-Kelbî anlat?yor: "Bir keresinde Hz. Peygamber'e (s.a) belli uzunlukta güzel bir M?s?r muslini getirildi. Ondan bir parça bana vererek, "Bir k?sm?n? gömleğin için kullan, kalan?n? da başörtüsü yapmas? için kar?na ver, fakat ona şöyle de, bunun iç yüzüne bir başka bez parças? diksin ve içinden beden görünmesin" dedi." (Ebu Davud) .

http://www.tevhidhaber.com/news2_detail.php?id=14662

Ayr?ca Şeyhülislam Ebussuud tefsirinde:
Cilbab, h?mar?n [tülbentin] üstüne örtülen ve göğse kadar inerek gömleğin ceybini [yakas?n?] boynu örten baş örtüsü. (Ebüssüud tefsiri)

Dinimzde tesettür içkinin yasaklanmas? gibi üç aşama halinde olmuştur. Son ayet Ahzap Suresi 59. ayettir ve aç?k olarak cilbab zikredilmiştir. Bu kelime 1400 sene çarşaf, ehram, cilbab olarak anlaş?lm?ş ve tatbik edilmiştir. Bediüzzaman Hz.leri de çarşaf diye tefsir etmiştir. Bu konuda f?k?h kitaplar?nda teferruatl? bilgi vard?r.
Bu gün kabul edilen baş örtüsünün çarşaf veya cilbab ile örtülmesi gerekir.

Ey kad?nlar! Cilbab ile örtünün!
31 Mart 2008 Pazartesi
Kad?nlar?n nas?l örtünecekleri konusu, günümüz toplumunun en önemli meselesi haline gelmiştir. Halbuki Rabbimiz, kad?nlar? yaratm?ş ve onlar?n nas?l örtüneceklerini de aç?k olarak Kur`an-? Kerim`de belirtmistir. Kad?nlar?n örtünmesi, içkinin yasaklanmas? gibi aşama halinde olmuş ve üçüncü aşamada kad?nlar?n tamamen cilbab ile baştan aşağ? örtünmeleri emredilmiştir. Cenab-? Hak bu konuda kesin ve aç?k olan Ahzâb Suresi 59. ayetini göndermiş ve başta peygamberimiz sav´in han?m? ve k?zlar? olmak üzere, bütün mü`minlerin han?mlar? ve k?zlar?, hiç itirazs?z cilbab ile baştan aşağ? örtünmüşlerdir. Ve bu tesettür şekli böylece tatbik edilerek 1400 sene devam etmiş ve günümüze kadar da bu şekliyle gelmiştir.
Ne olmuşsa olmuş, içinde yaşad?ğ?m?z as?rda, Ümmet-i Muhammed´in 1400 senedir korku ile bekledigi ahirzaman fitnesi kopmuş ve kad?nlar tesettürden ç?kar?lm?ş ve aç?k saç?k gezmeye başlam?şlard?r. Kad?nlara, Allah`in vermediği haklar verilmiş, kad?nlar yuvalar?ndan ç?kar?lm?ş ve toplum da baştan ç?km?şt?r.
Cenab-? Hak, Kur`an-? Kerim`de şöyle buyurmuştur: Yâ Muhammed! Han?mlar?na ve k?zlar?na ve mü´minlerin han?mlar?na söyle ki, sokağa ç?kt?klar?nda cilbablar?n? üzerlerine örtsünler. Ahzap Suresi 59
Bu ayet nazil olduktan sonra, bütün mü`minlerin han?mlar?, cilbab denen ve bütün müfessirler taraf?ndan ‘çarşaf’ ile tefsir edilen k?yafete bürünmüşler ve bu tarz tart?şmas?z olarak günümüze kadar tatbik edilerek gelmiştir. Son as?rda söz sahibi olan Bediüzzaman Hz.leri de bu ayeti `çarşaf` olarak tefsir etmiş ve ‘kad?n?n siperi ve kal`as? çarşaf?d?r’ diyerek son noktay? koymuştur. Ayeti bu şekilde tefsir ederken 350 bin müfessirin de bu ayeti ayn? mânâ ile tefsir ettiklerini söylemiştir.
Asr?m?zda ise, k?l?k k?yâfet ?nk?lab? yap?lm?ş, kad?nlar çarşaftan ç?kar?larak manto ve eşarp giydirilmiştir. Bu, herkesin bildiği ve çoklar?n yaşayarak gördüğü tarihi bir vak?ad?r.
Demek, dinimizde tesettürün şekli ayet ile sabit olduğu ve 1400 senedir tatbik edilen sekliyle çarşaft?r, ve 350 bin müfessir ve son asr?n imam? Bediüzzaman Hz.leri de böyle demişlerdir.. Öyleyse, bizim inanc?m?z tesettürün dinimizde çarşaf ile olduğu seklinde olmal?d?r. Bunun d?ş?nda bir itikad taş?mak tehlikelidir. Aç?k ayete muhalefet anlam? taş?r.
Tesettürün bu şekilde olduğunu kabul ettikten sonra, eğer han?mlar?m?z? ve k?zlar?m?z? çarşaf ile tesettüre sokam?yorsak, o zaman bu yapt?ğ?m?z?n yanl?ş olduğunu kabul etmeli ve Rabbimizden aff?m?z? istirhâm etmeliyiz.
1400 senedir islami tesettür olarak ümmet-i muhammed`in tatbik ettiği çarşafa karş? ç?karak, ona itiraz ederek kendimizi tehlikeye atmamal?y?z.

yatağanlı Nickli Üyeden Alıntı

Dinimzde tesettür içkinin yasaklanması gibi üç aşama halinde olmuştur. Son ayet Ahzap Suresi 59. ayettir ve açık olarak cilbab zikredilmiştir. Bu kelime 1400 sene çarşaf, ehram, cilbab olarak anlaşılmış ve tatbik edilmiştir. Bediüzzaman Hz.leri de çarşaf diye tefsir etmiştir. Bu konuda fıkıh kitaplarında teferruatlı bilgi vardır.
Bu gün kabul edilen baş örtüsünün çarşaf veya cilbab ile örtülmesi gerekir.

Yatağanlı abi, bi maruzatım olacak..Tesettürün 3 aşama halinde yasaklandığı hangi kaynakta geçiyor ,böyle bir bilgiye hiç rastlamadım da ? ve son aşamasının Ahzab 59.ayet olması hangi kaynakta geçiyor ?

çünkü Nur suresi Ahzab suresinden sonra inmiştir ve Nur suresinin 31.ayeti, Ahzab 59.ayetten daha sonra nazil olmuştur..

Ahzab suresi, hicretin 3.yılında, nur suresi ise hicretin 5.yılında nazil olduğu bilgisi var kaynaklarda..Hangi kaynakta, ahzab suresi, Nur suresinden sonra nazil olduğu yazıyor?

Delil için kitaplara bakmam gerekiyor. ?nşallah yazar?m.

Kur'ân bir vahiy eseridir. Yüce Allah'?n Cebrail arac?l?ğ?yla Allah Resulüne bildirdiği haberdir. Kur'ân âyetlerini ilk tefsir eden Allah'?n Resulüdür. Sahabilere âyetleri ilk defa okuyan ve nas?l anlamalar? gerektiğini bildiren de odur. Bu âyet iner inmez sahabilerin nas?l uygulad?klar?na bak?l?rsa âyet anlaş?l?yor.

Daha sonraki as?rlarda da âyet başka türlü anlaş?lmam?ş, yorumlanmam?şt?r. Kur'ân üzerine yüzlerce tefsir yaz?lm?ş, bütün tefsir âlimleri âyeti sahabenin anlad?ğ? gibi anlam?ş ve anlatm?şt?r. Bu âlimler tefsir ilminde uzman kimselerdir.

Hz. Âişe'den rivâyete göre, bir gün Hz. Ebû Bekir'in k?z? Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulunun huzuruna girmişti. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu: "Ey Esma! Şüphesiz kad?n erginlik çag?na ulaş?nca, onun şu ve şu yerlerinden başkas?n?n görünmesi uygun değildir." Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlar?na işaret etmişti" (Ebu Davûd, Libâs, 31).

yatağanlı


Kadınlara, Allah`in vermediği haklar verilmiş, ........ALLAHIN VERMEDİĞİ HAKLAR NELER ACABA?

BUNLARI AÇIKLARMISINIZ...ÖĞRENMEK İSTİYORUM