+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Çocuk Eğitimi

  1. #1
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart Çocuk Eğitimi

    Kek mi, krema mı?

    Yazar : Banu YAŞAR





    Pastanın önce kekini mi, yoksa kremasını mı yersiniz? Ya da ikisini birlikte mi yemeyi tercih edersiniz?
    Başlangıçta hiçbir şeyle bağlantısı yokmuş gibi görünen bu soru, aslında kişiliğimiz, tercihlerimiz ve hayatımızdaki öncelikleri belirleyiş tarzımızla ilgili ipuçları verir niteliktedir. Scott Peck, Az Seçilen Yol kitabında bununla ilgili olarak, hazzı geciktirme kavramından bahseder. Yani lezzeti erteleyebilme yeteneğinin daha çocukken kazanılması gereken bir özellik olduğundan söz eder. Bunu da pasta yeme şeklimizle ilişkilendirir. Genellikle pastanın en sevilen kısmı kremasıdır. Önce kremasını yemeye başlayan insanların lezzeti hemen yaşamayı isteyen, beklemeyi sevmeyen bir yapıda olduklarını söyler. Önce kekini yiyip, sonra kremasını yiyenlerin ise, alacakları lezzeti erteleyebilen, bekleyebilen insanlar olduklarını söyler. Bana göre ise, ikisini birlikte yemek daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum. Çünkü hayat, ne tamamen elemdir, ne de tamamen lezzettir. Bazen hayatımızda sıkıntı verici, üzüldüğümüz olaylar yaşanırken, diğer taraftan güzel ve yolunda giden şeylerde beraberinde devam etmektedir. Zorluğu, sıkıntıyı veren beraberinde inanılmaz kolaylıklar da vermektedir... Bir taraftaki güçlüğe rağmen, diğer taraftan verdiği kolaylıkla adeta teselli etmektedir... Her şeyin olumsuz ve karanlık olduğunu ya da kötü gittiğini düşündüğümüzde ise, aslında duygularımızı kendimiz genelliyoruz. Olumsuz bakış açımızla, her şeyin de olumsuz gittiğini düşünüyoruz.
    Hayatımızda her şeyin aynı anda yolunda ve iyi gitmesini istiyoruz, ayağımıza azıcık bir diken batsa hemen söylenmeye ve şikâyet etmeye başlıyoruz. Bütün lezzetlerin ve isteklerimizin ise, hiç beklemeden hemen olmasını, şimdi gerçekleşmesini istiyoruz. Yani beklemeyi ve ertelemeyi ya da büyümeyi bekleyemiyoruz... Çabaladıkça ve emek verdikçe, şifreyi çözerken bekledikçe büyüyebileceğimizi unutuyoruz sanırım... Hemen, şimdi olmasını istiyoruz, beklemeyi sevmiyoruz... Beklerken kazandığımız deneyimlerin en azından o süreçte farkına varamıyoruz... Bazen yıllar sonra, hepsini yaşamamız gerektiğini, ancak bu şekilde öğrenebildiğimizi fark edebiliyoruz. İnsan kendi bile fark etmeden büyüyor ve büyütülüyor.... Büyümenin ise sancılı bir süreç olduğunu, zaman geçmeden, beklemeden ve yaşadıklarımıza dışarıdan bakmayı öğrenemedikçe olmadığını düşünemiyoruz.
    İnsan yapısı itibari ile aceleci olduğu için, imtihanın sırrı da burada başlıyor sanırım... Sıkıntıların hemen geçmesini, lezzetin de hemen gelmesini istiyoruz... Pastanın önce kremasını yiyip sevmediğimiz kekini ya sona bırakıyoruz, ya erteliyoruz ya da hiç yemek istemiyoruz... Sanırım ikisini birlikte yemenin tadını keşfettiğimizde, hayat daha çekilebilir, daha kolay gelecektir. Belki de, kendimizi soktuğumuz çıkmaz sokaklardan daha kolay çıkacağız, doğru yolları daha kolay bulup, şifreleri bile daha kolay çözeceğiz...
    Bu sebeple çocuklarımızı yetiştirirken, onlara rehberlik ve yol arkadaşlığı yaparken, ileride yaşayacakları hayatın her haline de hazırlıklı olmalarının duasını yapmalıyız. Ölçüsüz şefkatimizle ve sınırsız vericiliğimizle isteklerini gerçekleştirirken, sorumluluklarını kendi üzerimize alırken, büyümelerine de engel olduğumuzu unutmayalım...
    Şimdiki zamanın her istediği hemen olan, hiç ertelenmeyen, bekletilmeyen, yeter ki ağlamasın diye her istediği alınan çocukları için gelecek zaman neler getirir diye düşünüyorum... Her arzuları bekletilemeden yapılan çocuklar, büyüdüklerinde beklemek ve çabalamak zorunda kaldıklarında ne yapacaklar... Yine anne, babalarına mı koşacaklar ya da gerçekleşmeyen her arzularında kimi suçlayacaklar... Yaşayarak öğrenmesine izin vermediğimiz sürekli vericiliğimizle, onların bencilliğini mi arttırıyoruz... Beklemeyi sevmeyen benlikler mi yetiştiriyoruz... Her şeyle mutlu olmayan, çabuk sıkılan, tatmin olmayan bir nesil mi büyütüyoruz... Böyle düşününce bazen gereğinden fazla kullanılan şefkatinde yarardan çok zarar getirdiğini görebiliyoruz... Kendi hayatlarıyla ilgili sorumluluk almayı, çabalamayı daha küçük yaşlarda öğrenmeleri ve kazanmaları gerekirken, fark etmeden engel mi oluyoruz...
    Bu sebeple daha küçük yaşlardan itibaren bizden bir şey istediklerinde hemen almayalım, biraz bekletelim, biraz zaman verelim... Ağlıyor, susmuyor, her istediği olsun istiyor, tutturuyor diye, her istediklerini, istedikleri anda yapmayalım.. Biraz ertelemekten hiçbir zarar gelmez... Aksine nefsinin arzularını kontrol etmeyi ve beklemeyi öğrenirler. Bunu ifade ederken de inatlaşarak değil, şefkatle ifade edelim... Bu konuda düşüneceğimizi ve yapabileceğimizi söyleyelim...
    İnsan emek vererek, bekleyerek kazandıklarının daha çok kıymetini bilir ve ona daha çok sahip çıkar....

    BANU YAŞAR / Psikolog&Psikoterapist
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

  2. #2
    Ehil Üye muhibbülkurra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2007
    Mesajlar
    4.304

    Standart

    'Uyuşturucuya teşvik eden yayınlar ve müzikler var'
    Madde bağımlılığı konusunda 40 yıldan bu yana önemli çalışmalar yürüten Prof. Dr. Özcan Köknel, gençlerin uyuşturucuya meyletmesi için kitaplar ve broşürler basıldığını, bazı müzik topluluklarının uyuşturucuyu teşvik ettiğini söyledi.


    Köknel, "Benim elimde, turistlere yönelik bazı kitapçıklar var. 'Türkiye'ye geldiğiniz zaman uyuşturucuyu nerelerden alabilirsiniz, ne kadar ücret ödersiniz, bu madde ile yakalanırsanız ne kadar ceza alırsınız?' gibi bilgilendirici yeraltı yayınları var." dedi. Gençlerin korunması için ailelere, "N'olur çocuklarınıza sahip çıkın!" diye seslenen Özcan Köknel, uyuşturucu ile mücadelede en büyük sorumluluğun anne ve babalarda olduğuna dikkat çekti.
    Yapılan araştırmalar, Türkiye'de uyuşturucu kullanımının ilköğretim okullarına kadar indiğini gösteriyor. 11-12 yaşındaki çocukların uyuşturucu bağımlısı hale gelmesi dikkat çekici. Öğrenciler arasında esrar, extacy hatta eroin kullananlar bile var.
    Köknel, gençlik grupları arasında bu maddelerin kullanılmasıyla zihinsel gelişme kaydedileceği inancının yayıldığını aktardı. Özcan Köknel, 'Uyuşturucuları kullanırsanız zihinsel, bilinçsel açısından gelişirsiniz, yaratıcı, üretici olursunuz' denilerek gençlerin kandırıldığını ve bazı müzik topluluklarının da uyuşturucu kullanımını teşvik ettiğini iddia etti. Köknel şunları söyledi: "İnsanları en kolay elde edenlerden biri müzik ritimleridir. Bu ritimler ve şarkılardaki sözlerle gençler uyuşturucu kullanımına yönlendiriliyor. Metal müziklerinin gençlerin uyuşturucu kullanımını artırdığını yaptığımız araştırmalarla tespit ettik. Yine arabesk müziğin de uyuşturucu kullanımına etki ettiğini belirledik. Arabesk müziği dinlemenin esrar kullanımını artırdığına dair yapılmış araştırmalar mevcut. O müziği dinleyen gençler, şarkının sözlerini daha candan hissetmek için uyuşturucu kullandıklarını söylüyorlar."
    Uyuşturucunun arkasında devlet görevlileri olabilir
    Uyuşturucu kullanımının hızla arttığına, bunun çok büyük bir ekonomi haline geldiğine işaret eden Özcan Köknel, "Eğer bir ülkede uyuşturucu trafiği varsa, uyuşturucu kullananların sayısı artıyorsa, o maddeleri üreten yerler varsa, o ülkede mutlaka emniyet mensupları, politikacılar, kamu görevlileri, deniz ticareti yapan armatörler de bu işin içinde olabilir. Türkiye'de yakın geçmişimizde bunun birçok örnekleri var. Uyuşturucu ticareti yaptığı tespit edilen milletvekilleri var. Çünkü bunun arkasında çok büyük bir ekonomik güç var." ifadelerini kullandı.
    Özcan Köknel, ebeveynleri uyardı: 'Senden adam olmaz' demeyin!
    Gence, 'Sen adam değilsin. İşe yaramazsın. Aptalsın, serserisin. Senden adam olmaz, senin aklın ermez' gibi kişiliğine saygı göstermeyecek bir yaklaşımda bulunmayın. Böyle davranılan çocukların madde ve alkol kullanımı riski çok daha fazladır.
    Ben öyle aileler gördüm ki çocuklarının ne yaptığından kimlerle ilişki içinde olduğundan, arkadaşlarının kimler olduğundan haberi yok. Ailesinden ilgi, anlayış, sevgi görmeyen çocuk, farklı şeylere yönelir.
    Aile, çocuğun alkol ve uyuşturucu kullandığını nasıl anlayabilir?
    Genç, arkadaş çevresinden ayrılıp başka bir arkadaş çevresine yönelirse bu bir soru işareti oluşturmalı ailede. Kimdir bu yeni arkadaşlar, özellikleri ne? Aileler mutlaka gencin arkadaşlarını tanımalı. Arkadaşlarının ailelerini de tanımalı. Gencin başarısında uyumunda bir düşüş varsa, okulda dersleri iyiyken birden başarısı düşüyorsa, huyları değiştiyse, daha çabuk kızıyorsa, dalıyorsa, para harcaması artıyorsa, eve geldiği zaman odasına kapanıyorsa, ailesiyle zaman geçirmek istemiyorsa dikkatli olmak gerekir.
    ZAMAN
    BARAN TAŞ
    Kâinat mescid-i kebîrinde, Kur’ân, kâinatı okuyor. Onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidâyetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zebân edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup, Haktan gelip, Hak diyen ve hakikati gösteren ve nurânî hikmeti neşreden odur.
    Kur’ân’a ve imana ait herşey kıymetlidir; zâhiren ne kadar küçük olursa olsun kıymetçe büyüktür. Evet, saadet-i ebediyeye yardım eden, küçük değildir.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Çocuk Eğitimi İle İlgili 40 Hadis.....
    By gamze-i_dilruzum in forum Hz. Muhammed (S.A.V)
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.04.13, 21:05
  2. Risale-i Nur ve Sünnet-i Seniyye Işığında Çocuk Eğitimi
    By hatice büşranur in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 20.04.09, 00:21
  3. Çocuk Eğitimi
    By ACİZ NİDA in forum Tavsiye Edilen Siteler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04.05.08, 01:13
  4. Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümünün Açılması
    By ayine-i samed in forum İstek, Öneri ve Forum Yardımı
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 17.01.08, 23:22
  5. Namaz ve Çocuk Eğitimi
    By busra in forum Eğitim
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.08.07, 11:17

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0