+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 8 ve 8

Konu: Türkçeye Nasıl Fransız Kaldık

  1. #1
    Ehil Üye elff - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Kocaeli
    Mesajlar
    4.016

    Standart

    Alıntı insirah Nickli Üyeden Alıntı
    Türkçeye Nas?l Frans?z Kald?k
    Veli S?r?m

    BEN?N, Burkina Faso, Kamerun, Merkezi Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Cibuti, Gabon, Guinea, Fildişi Sahili, Madagaskar, Mali, Moritanya, Nijerya, Ruanda, Senegal, Tago, Tunus ve Fas.
    S?ralad?ğ?m?z ülkelerin en belirgin ortak özelliği sorulmuş olsayd?, belki çoğumuzun akl?na gelen ilk cevap “Bu ülkeler Afrika’da yer al?yor” olurdu. Evet doğru. Ama bir ortak özellikleri daha var ki, Afrika’da yer almak kadar belirgin ve ay?rt edici: Frankofon ülkeler ailesine mensup olmalar?.

    Frankofon kelimesin asl? “La Francophonie.” Anlam? k?saca “Frans?zca konuşan” demek. Uluslararas? camiada “Frankofon Ülkeler” denilince, t?pk? yukar?daki zikrettiğimiz ülkelerde olduğu gibi, 18 ülkede Frans?zca resmî dil olarak kullan?l?yor. Ayr?ca 57 ülkede Frans?zca ya ikinci dil, ya da yayg?n olarak kullan?lmakta.

    Afrika’daki Frans?zca konuşulan toplam yerleşim alan? ABD’den daha büyük. Bu ülkelerdeki toplam nüfus ise 254 milyon. Bu rakam ise çeyrek milyar insan?n doğrudan veya dolayl? olarak Frans?zcay? ortak iletişim arac? olarak kulland?klar? anlam?na geliyor. K?saca bu kadar geniş bir alan?n ve say?lmayacak kadar çok farkl?l?klar?n bulunduğu bir bölgenin ortak paydas?n? oluşturuyor Frans?zca.

    K?saca “Frankofon” olma özelliği sayd?ğ?m?z bu ülkelerde yaşayan insanlar kendi öz dillerine “Frans?z” kalm?ş durumdalar.



    Peki ya biz?



    Little Big, Big Star, Marko Delli, Conan Jeans, Lee, Weber Jeans ve Galila Restaurant, LC Waikiki, Rodi, Big Free, Tifanny, Cotton Shop, Benson Jeans, McDonald’s, Burger King, Pizza Hut, Domino’s Pizza, Carousel, Galleria, Capitol, Atrium, Carrefour, Groseri Market, Coiffeur Angle gibi telaffuzda bile zorland?ğ?m?z belki binlerce isim…

    Rainbow Kasab?, Kadir Has Center, Dürüm Land, Cafe Beyzade, Galaxy Al?şveriş Merkezi, Ev Shop, Yeşil Plaza, Vatan Computer gibi yar? Türkçe isimler…

    CoonDra (Kundura), Mardini (Mardin), Velini (Veli), Efendy (Efendi), Eskidji (Eskici), Laila (Leyla), Kiosk (Köşk), Zift (Zift), Ramsey (Remzi) gibi Türkçeden bozma yabanc? isimler…

    Sakashi (Salih Kaya isminin ilk heceleri ile Japon mal? havas?n? veren ‘shi’ eki), Yu-Ma-Tu (Yunus, Mahmut ve Tuncer isimli üç kardeşin isimlerinin ilk heceleri), BEMS (Baba, Emine, Mustafa ve Sabri isimlerinin ilk harfleri) gibi yabanc? havas? verilen isimler…

    Sokaklarda, caddelerde gördüklerimiz, günlük konuşmalar?m?z, gazetemiz, dergimiz, yiyip–içtiğimiz pek çok şey yabanc?. Ama bir gerçek var ki, biz art?k o yabanc? şeylere art?k hiç de yabanc? değiliz.

    Yabanc?laşma, art?k hiç yad?rganmaz durumda. Belki de kaç?n?lmaz veya s?radan görülüyor. Yabanc?laşman?n veya gönüllü işgal alt?na girmenin temelinde yatan gerekçe veya gerekçeler hakk?nda epey madde s?ralayabiliriz. Bizdeki yabanc? hayranl?ğ?ndan, hayat?n hemen her aşamas?nda yağmur misali karş?m?za ç?kmas?na kadar yüzlerce sebep bulabiliriz.

    Bu sebeplerin en önde gelenlerinden birisi, toplum olarak, bir şekildeki kullan?mlarda çok istekli oluşumuz olsa gerek. Duyduğumuz yabanc? bir kelimeyi kullan?rken ilk birkaç denemede hafiften bir yabanc?l?k çeksek de, çok geçmeden o kelimelerin Türkçe karş?l?klar?n? unutuyoruz. Derken dildeki bu dönüşüm tabelalara da yans?yor. Tabelalar yabanc?laşt?kça, insanlarda daha fazla yabanc? hayranl?ğ? oluşuyor. Yabanc? hayranl?ğ? daha fazla yabanc? kelime kullanmay? doğuruyor. Ve bir k?s?r döngü devam edip gidiyor. Şimdi bu k?s?r döngünün başlad?ğ? tarihlere doğru k?sa bir seyahat yapal?m.


    ?lânât


    1838 y?l?nda ?ngilizlerle yap?lan Ticaret Sözleşmesi gereği, Osmanl? pazarlar?na ?ngiliz mallar? h?zla girmeye başlad?. K?sa zamanda diğer Avrupa ülkeleriyle yap?lan ticaret sözleşmeleri ile kumaş?ndan işlenmiş derisine, mobilyas?ndan züccaciyesine, hatta askerler ve devlet memurlar? için özel olarak üretilen k?yafetlere var?ncaya kadar ürünler Osmanl? insan?n?n önüne sunuldu. Ad? geçen sözleşmeyle, Osmanl? toplumunu büyük bir pazar olarak gören Avrupal? tüccarlar, t?pk? Avrupa’da olduğu gibi Anadolu’da da bir tüketim toplumu oluşturmak için harekete geçmişlerdi. Bunun için Avrupa patentli ne varsa, gerekli-gereksiz demeden Osmanl? pazarlar?na bu ürünleri taş?maya başlad?lar.

    Avrupal? tüccarlar?n kulland?klar? en etkili yöntem o dönemlerde yay?nlanan gazetelere reklâm vermek idi. O dönemin karş?l?ğ?yla “ilânât,” yani reklâmlar yoluyla kendi ürünlerini, üstelik kendi verdikleri isimlerle Osmanl? insan?na çok geçmeden kabul ettirdiler. Piyano, çikolata, sigorta, m?knat?s, lokanta, vida, fanila, kablo, vapur, tiyatro, balkon gibi bize art?k hiç yabanc? gelmeyen kelimeler günlük hayatta s?k s?k kullan?lmaya başlad?. Hatta o günün insanlar?nca bilinen “Medicamants Nouveoux” (Yeni ?lâçlar) gibi ifadeler hiç çekinilmeden reklâmlarda kullan?l?yordu.

    Bat?l? tüccarlar?n kendi ürünlerini tan?tmak ve markalar?n? zihinlerde yerleştirmek için o dönemde kulland?klar? bir başka ilginç yöntem de mektuplar?n kullan?lmas?yd?. Osmanl? topraklar?ndaki ticaretle uğraşan meslektaşlar?na veya yak?n dostlar?na gönderdikleri mektuplar?n üst k?s?mlar?na, satt?klar? ürünün ismi veya markas?n? da yap?şt?r?yorlard?.

    Gazetelerden mektuplara kadar hemen her alanda Osmanl? s?n?rlar? içinde h?zla yay?lan yabanc? ürünler ve markalar, yeni bir tabela kültürünü de ortaya ç?karm?şt?. Vitrin camlar?nda, dükkânlar?n tabelalar?nda gerek Arap harfleriyle, gerekse Latin harfleriyle yaz?lan isimler bambaşka bir dili günlük hayata yerleştirmeye başlam?şt?. 19 Temmuz 1918 tarihini taş?yan ve ?stanbul’da yay?nlanan Yeni Mecmua isimli derginin, “Zavall? Türkçe” başl?kl? başyaz?s?nda bu yeni dil şiddetle eleştiriliyordu. Yaz?, belki o dönemin sadece Beyoğlu semtinde yaşananlar? aktar?yordu. Ama bugün ülkemizin kasabalar?na, hatta köylerine var?ncaya kadar gözlemlenen tabloyu aynen aktar?yor gibi. Baz? ifadeleri aktaral?m:

    “Bizim memlekette en az bilinen, sarfu nahvi her gün h?rpalanan bir lisan varsa Türkçe’dir. Bunu mübalâğa m? zannediyorsunuz? O halde biraz etraf?n?za göz gezdiriniz. Mağazalar?n yekpare iri camlar? üstündeki yaz?l? sat?rlara, duvarlara yap?şt?r?lm?ş sar?, mor, pembe kâğ?tl? ilânlar?n kocaman harflerine... Beyoğlu’ndaki kibar moda mağazalar?n?n ucuzluk ilânlar?na bak?n?z.”

    Reklâmlar yoluyla yeni teknolojiler ve yeni ürünlerle birlikte, Osmanl? toplumuna yeni anlay?şlar, yeni al?şkanl?klar, k?sacas? yeni yaşama biçimleri de gelmişti. Gelen bir şey daha vard?: Yeni bir dil.

    Bat?l? tüccarlar ürünlerine olan güveni sağlayabilmek için, insan?m?zda o dönemlerde filizlenmeye başlayan Bat? hayranl?ğ?n? çok iyi kulland?lar. Duvar kâğ?tlar?, çatal-kaş?k, dikiş makinesi, züccaciye, giyim-kuşam, yeni teknolojik ürünler reklâmlar arac?l?ğ?yla balland?ra balland?ra anlat?l?rken, bu ürünleri kullanman?n çok önemli bir sayg?nl?k kaynağ? olduğu vurgulan?yordu. Bir ürün tan?t?l?rken hangi ülkede üretildiği de mutlaka söylenenler aras?ndayd?. ?ngiliz veya Alman mal? olduğu, Fransa’dan veya Amerika’dan getirildiği belirtilmeden geçilmiyordu. Art?k insanlar ald?klar? bir ürünü yak?nlar?na büyük bir gurur içinde, “Frengistan mal?,” “nev icad,” “yeni icad,” “Avrupa işi” ve “dünyaca ünlü” gibi ifadelerle anlatmaya başlam?şlard?. Ve art?k görülen her bir yeni ürün “Vay be, adamlar ne güzel yapm?şlar!” sözleriyle yâdedilir oldu.

    Neler değişti?


    Bir zamanlar yabanc? isim ve markalar? gazetelerde, duvar afişlerinde, dükkânlar?n tabela ve vitrinlerinde gören insan?m?z, 1950 y?l?ndan itibaren radyonun yayg?nlaşmas?yla daha fazla markayla tan?şma f?rsat? buldu. Tan?şt?ğ? her yabanc? marka insan?m?z?n Bat? hayranl?ğ?n? daha da artt?rd?. Bu hayranl?ğa paralel olarak, lüzumlu–lüzumsuz ay?rdetmeksizin daha fazla Bat?l? ürün piyasalara sürüldü. 1970’li y?llarda yavaş yavaş yayg?nlaşan televizyon yay?n? yine ayn? yönde hizmet etti. 24 Ocak 1980 tarihi, hem reklâmc?l?k aç?s?ndan, hem de yabanc? markalar?n daha da yayg?nlaşmas? aç?s?ndan çok önemli dönüm noktalar?ndan birisi oldu. Bu tarihte al?nan ekonomik kararlar çerçevesinde, ülke içinde yabanc? yat?r?mlar?n gerçekleşmesine yönelik önemli imkânlar sunuluyordu. K?sa zamanda pek çok yabanc? firma Türkiye’de yat?r?m yapt?. ?ç piyasada daha fazla yer etmek isteyen bu firmalar bas?n yoluyla yoğun bir reklâm faaliyetine giriştiler. Bu yar?ş 1990’l? y?llarda h?zla çoğalan özel televizyon kanallar?yla iyice k?z?şt?. Bu reklâm yar?ş?na paralel olarak insanlardaki yabanc? markalara olan hayranl?ğ?, bu hayranl?k da cadde ve sokaklardaki yabanc? isimli dükkân, mağaza, market, kasap, saatçi, k?rtasiyeci, ayakkab?c? ve daha pek çok sat?ş yerini h?zla artt?rd?.


    Türkçeye frans?z kald?k


    Art?k 2000’li y?llarday?z. Yabanc? marka hayranl?ğ?n?n ve kullan?m?n?n sonu ne zaman gelecek diye merak etme f?rsat? dahi bulamadan, bu kez devreye internet girdi. Sokaklarda, caddelerde gördüklerimiz, günlük konuşmalar?m?z, gazetemiz, dergimiz, yiyip–içtiğimiz pek çok şey yabanc?. Ama bir gerçek var ki, biz art?k o yabanc? şeylere hiç de yabanc? değiliz
    inşirah kardeşim yarama parmak bast?n.Türkçeye yabanc? kald?k gerçekten.Hergün hergün gözüme ilişen,eve gelirken önünden geçtiğim mağazan?n kocaman "HOME FURNITURE by sancaklar " tabelas?n? görünce içim ac?yor,neden öyle yapt?klar?na anlam vermeye çal?ş?yorum ama bişey bulam?yorum(turistik,yabanc?lar?n geldiği biryer hiç değil).Olsa olsa aşağ?l?k kompleksidir diyorum...
    Konu HakanBa tarafından (23.06.07 Saat 02:22 ) değiştirilmiştir.
    İmân, insanı insan eder; belki, insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi İmân ve duâdır.

    ***


    ....Sevgili Üstâdım, evvelce arz ettiğim vech ile, ben artık birşey için yaşadığımı zannediyorum.


    O da, üstâdım olan dellâl-ı Kur'ân'ın vazife-i memuriye-i mânevîsini îfâ etmekle kendilerine pek cüz'î bir yardım ve Kur'ân hesâbına cüz'î bir hizmetkârlıktan ibârettir....



    ***


  2. #2
    Gayyur semensima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    142

    Standart

    Alıntı insirah Nickli Üyeden Alıntı
    Evet elf kardeşim.Aşağ?l?k kompleksi,kendini bilememe ,tan?mama dan kaynakland?ğ? düşünüyorum ben de.
    Dil devriminde aşağ?l?k kompleksinin ötesinde bir sebep görmüşümdür hep.Zira Osmanl?'ya ait bir çok şeyden kurtulman?n en kestirme yolu buydu.Üstelik marifet için çok önemli olan baz? kavramlar?n(rububiyyet,uluhiyyet,vahidiyyet,ehadiy yet gibi) başka bile tercümesi mümkün değildi.Dilde iktisad diye bilinen teoriye göre insanlar minimum kelimeyle maksimum manay? ifade etmek isterler.Bu kavramlar kalk?p yerine yenisi de koyulamayacağ? için unutulacakt?.Nitekim f?k?h,kelamihadis gibi temel islam ilimlerinin de ?st?lah? arapçad?r.Arabî kelimeleri dilden atmak bunlar? da gözden ?rak edecekti.Yeni nesil bunlar? okumaya niyetlense bile anlamaya zorlanacakt?.Yoksa ne yeni imla istenen seviyeye ulaşabilmiştir(tren yaz?p basbaya tiren okumam?z gibi,arapça as?ll? ha h? he ay?n dad gibi sesler içeren kelimelerin imlas? apayr? bir muamma) ne de yeni kelime türetme çal?şmalar? halk taraf?ndan benimsenmiştir(ne inanca inan ne de düşünceye düşün diyoruz).Fakat geçmişine düşmanl?k besleyen bu frenk mukallidi zihniyeti inad?ndan vazgeçirmek neredeyse imkans?zd?r.Nitekim milletler muvazenesinde de biz Osmanl?'y? kabul etmiyoruz iddias? kabul görmemiştir(1.Dünya Savaş? sonras? Osmanl? borçlar?n?n T.C. taraf?ndan ödenmesi gibi).Ben bu meseleye bir ecdadsever gibi değil,pragmatist bir yaklaş?mla bak?yorum.?şin hakikat ciheti dil devriminin hatal? olduğunu gösteriyor.Bunun geniş tahlilleri yap?labilir nitekim buna dair eserler mevcuttur.K?sa bir hulasa ile meseleyi daha geniş ele almak istedim.
    Konu HakanBa tarafından (23.06.07 Saat 02:23 ) değiştirilmiştir.
    Ne bana yanan olur âteş-i dilden özge;
    Ne kapımı çalan olur bâd-ı sabadan gayrı...

  3. #3
    Pürheves mirza-bey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2006
    Bulunduğu yer
    Mersin
    Mesajlar
    187

    Standart

    Elff kardeş sana sonuna kadar hak veriyorum.. Sanki yabancı kelimeler kullanılınca daaha bi ayrı bişe oluyo gibi sanki gibi.. Ayrıca bazı kelimelerde o kadar sindirilmişki bize.. Herkes hayatında en az bi kere bile ok demiştir... Ki ok (okay) yerine tamam demek heralde kötü bişe olsa gerek.. GÜnümüzde onaylamaya tamam diyen az kaldı.. en basitinden bu...

  4. #4
    Gayyur semensima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    142

    Standart

    Alıntı BjkliNurcu Nickli Üyeden Alıntı
    turkcemiz, o kadar zengin ki kelimelerle anlatilmaz,,,,hele bide gurbetdeysen turkcenin kiymetini daha iyi anliyosun,,ben bunu yurt disina ozentiye bagliyorum
    Alıntı Aciz_gonuL Nickli Üyeden Alıntı
    bence turkce cok ozel bi dil...kiymetini bilmemiz lazim..ve kolay bi dil zorlugu yok yazisi ve okunusu ayni...paylasim icin saol kardesim..


    yaz?l?ş ve okunuş ayn? m??tren yaz?p basbaya tiren okumuyor musunuz beyler,ya da camii yaz?p ay?nla okumuyor musunuz el insaf....
    Konu HakanBa tarafından (23.06.07 Saat 02:24 ) değiştirilmiştir.
    Ne bana yanan olur âteş-i dilden özge;
    Ne kapımı çalan olur bâd-ı sabadan gayrı...

  5. #5
    Vefakar Üye ahmetsait59 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    341

    Standart

    Alıntı semensima Nickli Üyeden Alıntı
    yaz?l?ş ve okunuş ayn? m??tren yaz?p basbaya tiren okumuyor musunuz beyler,ya da camii yaz?p ay?nla okumuyor musunuz el insaf....
    Bu verdiğiniz örnekler Türkçe değil, ondan dolay? yaz?ld?ğ? gibi okunmuyor...
    Konu HakanBa tarafından (23.06.07 Saat 02:24 ) değiştirilmiştir.
    Ahmet Sait

  6. #6
    Gayyur semensima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    142

    Standart

    Sorun da bu zaten.kökeni türkçe olmayanları ayıklayınca geriye dil kalmıyor doğru dürüst.HEr dilde yabancı kelimeler vardır,en zengin kabul edilen ingilizcenin yüzde ellisi yabancı dillerden geçmedir.Saf dil zaten yoktur.Latincenin öyle olduğu düşünülürdü eskiden onda da büyük oranda yunanca parmağı çıktı.Ee bu kelimeleri atamayacağımıza göre Türk dili içinde düşünülmelidir.HEm esasında her dil yazıldığını gibi okunur.Biz türk dilindeki fonetiğe göre düşündüğümüz için onları farklı okuyor sanıyoruz.Oysa onlar da yazdığı gibi okuyolar ve onların gözünden bakılınca da biz yazdığımız gibi okumuyoruz.örneğin onlar bunlar neden cemil yazıp da jamil gibi okuyor demeliler bu mantığa göre.
    Ne bana yanan olur âteş-i dilden özge;
    Ne kapımı çalan olur bâd-ı sabadan gayrı...

  7. #7
    Pürheves yagmur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İzmir
    Mesajlar
    211

    Standart

    Türkçe mi nerede türkçe ...igdiş edilmiş özünden koparılmış bir kelime yığını.bence asıl en güzel türkçe risalelerin dili.

  8. #8
    Ehil Üye osmanoğlu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Bulunduğu yer
    Uşak
    Mesajlar
    1.856

    Standart

    Evet kardeş, en güzel Türkçe risalelerin dili. Zaten "Türkçe'ye Fransız kaldık" diyen kardeşlerimizin da kastettikleri Türkçe o olsa gerek. Risale'nin Türkçesi'ne alışıp ta uydurukçadan zevk almak mümkün mü?
    "Ey Rabbimiz! Biz indirdiğin kitaba inandık ve peygambere uyduk. Sen de bizi, Senin birliğine ve peygamberinin doğruluğuna şahitlik edenlerle beraber yaz." Âl-i İmrân Sûresi: 3:53.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Ne Günlere Kaldık
    By fatma46 in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 18.05.08, 11:00
  2. Türkceye Çevirir misiniz Lutfen?
    By uSuLca in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 08.01.08, 18:44
  3. Hasret Kaldık Rasulullaha..
    By Ehl-i telvin in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 15.12.07, 19:31
  4. Vurun Türkçeye
    By elff in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 15.12.06, 09:43

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Var
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0