Ben durmuştum
durup öylece
ve sadece
kendime dağılmıştım
belki hüzün
belki aşk
yağmurun titremesi gibi
sanki ilk defa dokunulmuştum
durup dolaşmıştım kendimde
gece mavisini gece mavisiyle kandırırken
gözlerime vuran kalbine inanmıştım
inanmasam
kimliksiz bir bulutun kırık düşen yağmurundan sonra
göğsümde bir çocuk şenliğiyle uyanmazdım..
inanmasam
bıraktığım yol tekrar bana dönerken
naftalin kokulu bir sandıkla bekletilmezdim
inanmasam
lâl olmazdı bakışlarım...
(aşkın elif hali'nden)