Uyuyorduk,uyandirdilar;unutmustuk,hatirlattilar…Dü n gibi taptaze,gün gibi apaçikti her sey.Kaç bin milenyum geçmisti oysa aradan.Hatirliyorum,Can bezmi dediler,can attik,yer kaptik.Canlara esenlik giysileri biçtiler desen desen,nakis nakis.’’Mahabbet kumasi?’’ dediler, ‘’Bela(evet)!’’,dedik.Pare pare canimizdan biçilmis bela hirkasini koydular egnimize ve bizi Can’dan ayirdilar!
Uyuyorduk,uyandirdilar;Canlar Cani’ni hatirlattilar…Süveydalarimizi kadim sevdalara saldilar.Can’a Canan dediler,bizi Can’dan on dört asir uzagina attilar!Buyur,dediler,Can yoluna can oynamaya…
Canla basla Efendim,dedik; canlar feda sen Can’imiza.Bir nihanice nigahina can vermeye lebbeyk…
Sana Can dedik,ey Can bezmi’nde canimiza düsen!..
Canim diyoruz simdi tekil gözyaslarimizdan içimiz yana kavrula.Yüz bin kere,milyon kere Caniiim diyoruz.Hangi varlik degil ki Can’a muhtaç.
Yolunun belalarina ‘bela’(evet)dedik,canimizdan yegan yegan yollar açtik yoluna.Bilmedik menzil uzak,azik noksanmis..Bilmedik,kervanlarimizi haramilermis bozan,göç davulu, gulyabaniler elindeymis.Bir lokma sevdasiyla Lokman’lara kiyip nefis lokmalara adanmis nefslerini doyuran rehzenler sarmis çevremizi,bilmedik! Nice canlarin canina okuyorlar simdi,can cana vermeyelim diye.Can alici’nin korkusuyla canlarimizi seytana verdiriyorlar bize,bilmedik! Can yongasi ile imtihanlarimiz canimizi yakiyor her daim,Efendim; yollarimiza avuç avuç diken dökülüp,imanlarimiz kerpetenle sökülüyor bir bir..
Caniiiim!...
Can meclisinde Canan idin,Canim dedik,Can oldun.Halimize bak bir!..Sedit lodoslar boguyor cemrelerimizi.Hisarlarimizda engizisyonlar cadi diye yakiyor meleklerimizi.
Ayiplar olsun bize,ayiptan baska hiçbir sey görmedigimiz için Can dostlarimizda.
Simdi kopmuslugumuz,koparilmisligimizdandir;hep can pazarina düsmekligimiz.
Yuh olsun bize,yuhlanacak olanlara tek bir agizda ‘yuh’ ,diyemedigimiz için.Artik naslarini can kulagiyla dinlemedigimizdir hep cani yanmisligimiz.
Hani Canan’i cani için sevenlerdi yitiren cani da Canani da;hani adi anilanlar,cani Canan için severlerdi?!...Nerede o kehkesan efendileri?!...Bedene baglanmaktan Can’i hatirlamak aci geliyor canimiza;degil mi?
Hani cani beden edenlerdi mezarlarinda ter ü taze kalanlar?!..Ya neden simdibedeni cani gibi besleyenleri veriyoruz topraga bir bir?!..Canin sag olsun demek ne zaman moda oldu Can ülkesinde?!..
Hani varlik ancak yoklukta görülebilir,noksanlar olgunluk aynasinda belirirdi?Can sevdalarimizin erteye kalisi,horluk ve hakirlikte olmakligimizdan degil mi acep?!..
Hani Kitmir’i bir saga,bir sola çeviren iradenin ötelere,ta Can meclisine ait imtihanlara vabeste ahitleri?!..Sonsuz uykulara daldik da uyanamiyor muyuz yoksa?!...
Hani can isterse gözlerimiz, bakislarimiz inciye de,yilana da çevrilebilir;oradan sevdasina dair ibretler alabilirdi.Canlar Cani’nin?!..Nisan bulutlarimiz Can rahmetini saçarken ‘’oyun ve eglence’’ ye bunca dalip gitmekligimiz nedir ki?!...
Hani kadri yüce ayna ve terazilerimiz vardi canlarimizin mihengi?!..Ya neden simdi ‘’Ne olursun beni çirkin gösterme’’ diye yalvarmak aynaya ve ‘’Yalvaririm eksik tart eksigimi’’, diye dil dökmek Yusuf’u bilmeyen terazilere?!..
Can isterse eger,Süleyman’in mührünü takar da nazenin parmaklarina,seherlerde Can sevdalarinin rüzgarini estirir üzerimize.Ama uyku,gaflet bastikça bizi,Ehremenler Süleyman mührünü mustalayiverirler bagrimiza ve mühürlenip gider canlarimiz,kulaklarimiz,kalplerimiz.
Caniiim!
Çaremiz Sen’sin, penahimiz sen!...Tut elimizden…
Sen Can’sin,Canim’izsin.Canim diyoruz sana,yüz bin kere,milyon kere…Önü ardi olmaz canin;alt,üst hep beden içindir.Canimiz tam karsimizda.Ama karsimiz neresi,karsimizi göremiyoruz!....
( Kitab-i Ask syf: 71-13 / Iskender Pala)