Sil baştan… Hayat ve zaman bir yenilenmek… Değişim gelişimin olmazsa olmazı… Ve başkalaşmak bir halden diğerine yabancılaşmak gibi… Eski hal muhal…
İki günün eşitliğinin zarar olduğu… İnsanın fıtratındaki mükemmellik seyrinin ebedi ucu, inkılâbı felekten ve kabiliyetten istiyor… Zira kader o mananın fistanını biçmiş…
İradenin meyli, libasın kullanımının ışık yakmak gibi…Değişim;İnsanlar nazarında bir farklılık aynasının görüntüye çıkması için ve aldanış hikayesi ise..Başkalaşmanın yoz yanılgısı…
Değişim bir kabuk kırmak bir filiz vermek bir sürgünle yükselmek ise..O zarif köklerin taşları şak etmesindeki bir anahtar gibi…
Bekli de; zaten o minvalde olan bir devir teslimin anlayışına ulaşmak…Dünyaya gelişle birlikte ellerinin tutulup..hayat öğretisindeki yakın talimler…sonra bayrağı mesuliyetli zamanlara bir yeterlilik ile bırakıyor..Artık uç ve korkma…
Ve hayat o muazzam mucizeliği ile …Ruhunun destinden tutup bütün menzillerini bir sonsuzluk emanet hanesine bırakıyor…her an bir başka yaratılış..her an an’ın yaratılışı…Ve içinde biz…Bir tebeddülün uğrattığı yetmiş halli kalp…Ve vaktin hırpaladığı bir kalıp…Ta ötelerin kah ferli nazarı kah ağması bir basiret veya basiretsiz bir nazar…Bir ayn’ı garip…
Değişim bir ayrıştırma…Bir ayrılık..bir arılık..Bir yarınlık ..Bir tahliye bir temizlik…Bir titizlik..Bir dua…Bir al beninin kırış kırış aciz yakarışı..Bir ıslaklılık bir olgunluk…bir kadim kemalat..Bir dost arzusu..Bir dili yanmışlık kendinden..Bir paradoksun yetim çığlığı…
Değişim bir düşüş düşten …Binlerce kez…Dürülmüş bir feryadın sızması…Natürel bir kanının kanmışlığı…Kendini derin bir nefesle kendi zindanına atarak…Ey kendine arıza arız olmayan nur..! Azade istiyorum..!Çıkar beni şu gılaf-ı müşevveşten…Diye akmak avuç içlerine dehlizden gölgeyle…
Perdenin ardı arkası kesilmeyen silueti… Ve arayışın tecdidi… Ve yoklamanın yordamı… Ve bir bitkinliğin göğsüne düşmüş gamı… Ve bir boş ömrün ağırlığı… Bir enenin ente’de yalnızlığı…”Hu “’suz yangınların narları…
Değişim;Vaz geçmek …Kanaatten karardan ve karar almaktan…Ve uzaklaşmak belki yapmaktan ve yapamamaktan…her buharlaşan gayeye ve her niçin’siz emeğe bir tarziyelik nedamet sürüp o kadar..İdam etmemek..zulm etmemek kendine…
Sadece güç istemek..Az inlemek..Çok düşünmek…Emri işlemek…Bir şeyler ıraklaşıp yad manzarasından karanlığa düştüğünde…Mutluluk ve aydınlık o zulmeti içinden kovduğunda..şükrün o bülend nağmeleriyle iniltiyi nalan bir şuurla bezemek…
Değişim değiştiğini görmek..Anlamayı beklemek fiil ötesi failken… Belki değişim ;olan bitenin farkına varmakla değişmektir…Biz değişiyoruz..Ve biz yolcuyuz…Biz misafiriz…Biz ötelere olan bu seyahatimizde nehirler gibi akan bir ömrün içinde sürükleniyoruz…Değişimin mükemmellik olduğu diyara uğrayıp ebedi bir kametle kabullenilmiş bir menfezden mücemmil insibağlı bağlara rasat etmekle ikramlanmaktır ihtimal vaade tecelli…
Sil baştan …İki avuç içi…Bir gece yarısı..An arası…Sil baştan yüzümün karası…
Bütün seherler aydınlık olası…
m_safiturk