Bu melal bir kara gecenin iniltisinden…Bu sesi sokağı çınlatan savt perdenin yırtıldığı yerdir…Varsa mecalin ey gönlüm diyorum;Elif gibi ol mütevazi…Hani seni süzerler adına onur derler..seni bir talihe sürerler baht beklerler… Sen nun’da kalem ol…Kalem de kelam…sen ünsiyetsin…Sen mütekellim nurdan incilerde birbirine manaları bağlayan sessin…
Şimdi yıldızları bağla düşmesin…Bir Yakubi hasret var…Bir kuyu var Yusufluk…Bir göz yaşı var handan…Bir sabır var bilmem kaç arşınlık…Kerbela derler elemim en kederlisine…Bir ihraktan söz ederlerken mecnuna isnad ederler…Bir güzellik varsa adına Leyla derler…Dönülecek bir şey varsa bırak dönsün Mevleviler…Ya diğer dönüp görünmeyenler…Sen başını İmame tut..Sen bir ol birsin..Ayakların eğilsin sadece belki bize değersin…
Rüzgarla beraber kalk…Toz dumana karışsın..Bir silkelen, silkelen ki ;ne düşecekse düşsün…O benim peykimdir muamması karartı olsun efkarımda.. Sönecek olan sönsün… Sözün namusu doğruluğu… Hayâsı yararlısı… Ciddiyeti temkin dikkat veresi… Umud yanı vaka-i meşumu yâd etmeyesi, hep ileri bakası…
Ey kalbi dest’de gezer yaren…O billur sağnakta incinir…Bu yağanlar temenni…O çisi olmaz teselli…Sen türabi bir sükun bul…Uzat duanı boşluk zannına…Altı kandili var bu sırçanın Altı bin altı yüz atmış altı hükmünde…Biri bir…Biri birler için de bir…Biri o birleri tazammun eden dörtten en bir…Diğeri nurlara bürünmüş ruhlar biri kader biri hayır biri şer…Biri şehadetten bir sada; dört büyükten bir aziz bir şeref bir namusu ekber.Mi’raç’dan yadigar cibrilden tazimler tekbirler…
Şimdi o her şeyi aciz bırakan mu’cizeler…Bebeklerin kokusunda…Onlar bir neyin en son tizinde…O tüyleri ışıl ışıl olanlar…O mini mini yavrular…o ölümün rengine bürünmüş sarı yapraklar ardında..Güzelmi güzel…
Ne meydanlar var ciğerşiken ;amma Zeynelabidinler biçilir…Ne mahbublar var kalb-i garip vedud aynaları seçilir…Ne marziyat var beşerde ..ilahi hükümler için İmamlar seçilir…İmamlara yaren evlad-ı beyt-i Geylaniler tutar nefesleri…Alem lerzede bir cazibedarın cezbiyle suretler nesc edilir….
Elif;sen eğil hurma dalı gibi ..kamerde bir uç ol…Elimizi tut…Bir bab’a getir bizi…Kayıtlı kalalım bileklerimizden..Çözülene kadar öyle duralım…Elif senden yana bir elifte biz olalım…
“Hu”akreb’ül karip’ten de karip…Yad’a Aşk olsun…Elif gibi…..her lahzada meşk…
m……………………