Ayr?l?klar geceye benzer. Bütün yar?nlar da sabaha can!
Geceye az kald?. Ayr?l?k, gelini götürmeye gelen düğün alay? gibi kap?m?zda. Kimler ayr?lmad? ki can?ndan.
Ayr?l?ğ?, cennetten ayr?lan Hz. Adem´e sor. Tufan´da oğlunu dalgalar?n pençesinde b?rakan Hz. Nuh’a, Yusuf´u için inleyen Hz. Yakub’a, içindeki ejderle boğuşan Züleyha´ya, yüreğinin sesini susturmak için bileğiyle dağlar? oyan Ferhad´a, Şems için kavrulan Mevlâna´ya, binlerce evlâd?n? gurbete gönderen Anadolu´ya, en çok da Resulü´nü Medine´ye gönderen o kutsal diyâra, has?l? gidenin ard?ndan bak?p kalanlara, ocak gibi yananlara sor.
Geride kalan, hep inleyendir ana misali, can! Giden hep yârd?r, ‘can’dan ‘can’d?r. Her şeyi al?p götüren de ‘o’dur, götürdüklerinin iki mislini geride b?rakan da...
Giderken arkada b?rakt?klar?na son bir kere bak?p da öyle gitmeli insan. Yaşad?klar?n?, paylaşt?klar?n? gönül heybesine yerleştirmeli. Paylaş?lan and?r, zamand?r, dönüşü olmayand?r. Paylaş?lan hayatt?r can!
Vefâl? olmal? insan.
Vefâ, sadece ‘has’lar?n vasf?d?r can! Nisyan -unutmak- ise ‘ham’lar?n... Bedene tutsak olmuş hoyratlar?n nasibi yoktur vefâdan. Gönlümüzün kitab?nda; “Bize bir defa selâm vereni k?yamete kadar unutmay?z.” düstûru kay?tl?d?r. Biz dersimizi; “Kabrimize gelip, bir defa Fatiha okuyanlar k?yamete kadar bizimdir. ?mânlar?n? kurtarmadan ölmesinler, ömürleri boyunca fakirlik görmesinler.” diye dua eden, hâlâ büyük bir vefayla Üsküdar´da dostlar?n? ağ?rlayan Aziz Mahmut Hüdâyî’den alm?ş?z. Nice vefâ kahraman?n?n mânevî huzûrunda hürmetle, edeple selâma durmuşuz.
Dostlar?n? daima vefâ ile hat?rla can! Arayan sen ol, bulan sen; tan?yan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefâs? olmayan?n Hakk´a vefâs? olmaz. Git ki, vefan?n ter ü tâze hüküm sürdüğü yeni bir hayata başla... Haydi daha fazla durma karş?mda. Kurşun gibi bir anda al, ellerini benden. Su gibi aks?n ellerin ellerimden.
Yüreğini yüreğimde, gözlerini gözlerimde b?rak da git. Beklemeden, bir kelime bile etmeden git. Can?m? can?mdan kopar da git.
Giderken son bir defa Hakk´?n selâm?n? esirgeme benden. Arkada kalan?n gözü yaşl? olur, yüreği yufka, gönlü ince. Ben, içimdeki korla, bağr?mdaki volkanla, öylece dağ gibi arkanda kalay?m. Yapayaln?z hecelerde kaybolan ben olay?m. Sen sağlam ad?mlarla yar?nlara yürürken, y?k?lan ben olay?m.
Yeşeren sen ol, sulayan ben. Bana saplans?n pasl? m?zraklar?n ucu, sana dokunmas?n. En ç?lg?n isyanlar?n?, savaşlar?n?, s?rlar?n? gittiğin diyarlara götürme. Kötüye dair ne varsa benim yan?mda kals?n. Benim avuçlar?ma b?rak. Ben onlar? dua dua ak kanatl? kuş gibi göklere uçuray?m. Benim pay?ma; ilâhî dergahtan, ayr?l?k sahillerinde an?lar?n gönüllü bekçisi olmak düştü. Hak´tan gelene raz?y?m.
Sen geçmişi bana b?rak can!
Vefa nedir, bilir misin? Vefâ arkanda b?rakt?ğ?n?, giderken yakt?ğ?n? yabana atmamand?r. Vefâ; dostluğun asaletine, bir dua sonras? verilen sözlere, hayallere ihanet katmamand?r. Vefâ; ötelerin sonsuz mükafat? karş?s?nda, cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamand?r. Şimdi ayr?l?k vakti can! Gecenin en karanl?k vakti. Vaktin Yarat?c?s?, az sonra geceden gündüzü doğuracak. Vakit gitme vakti, bizden ald?klar?n? gitmesi gereken yerlere iletme vakti...
Al can! Bu heybe senin. Sol yan?mdan bir parça kopard?m senin için; tâ özümden, tâ közümden...
Birazdan sabah olacak; yağmur yağacak... Ard?ndan gökkuşağ?, sonra güneşBirazdan bulutlar?n ard?ndan Güneş doğacak...”
Güneş bütün gecelerden güçlüdür can! Çünkü güneş vefal?d?r, gizlemez sevgisini.
Vefâl?d?r; en çok o getirir kâinata sevgilinin sesini, neşvesini. Y?rt?p atar karanl?ğ?n kasvetli perdesini... En vefâl? delildir o sevgili ad?na...
Uğurlar olsun can! Yarasalar?n gözleri kamaşacak diye, Güneş doğmaktan vazgeçmez.”
En büyük vefâ, Hakk´a götürecek f?rsatlar? yakalamakt?r. Bulduğun her f?rsat? zaman?nda değerlendirmektir. Sak?n ha! F?rsatlar? kaç?r?p da, Kâlû Belâ´ya vefâs?z olma! “F?rsatlar bulutlar gibidir, gelir ve geçer.” Sak?n ha! F?rsatlar? kaç?r?p da, kaybetme bedbahtl?ğ?yla yok olma.
Vasiyetim olsun:
Vefayla kal can
GÖNÜL DOSTU...
VESSELAM