Şimdi de bu "hastal?k" ç?kt?: Sanal bağ?ml?l?k.
Sigara, alkol, uyuşturucu gibi zarar veren "gerçek" bağ?ml?l?klar alabildiğine yayg?nlaş?rken, üstüne üstlük baş?m?za şimdi de bu sanal bağ?ml?l?k ç?kt?.
Evet, cidden bu da bir cins hastal?kt?r. Hem, öyle bir hastal?k ki, h?zla yay?l?yor ve önüne de bir türlü geçilemiyor. Teşhisi gibi tedâvisi de zor yani...
Çünkü, bu pekçok insanda tiryakilik etkisi yapan yeni bir dalga, yeni bir cereyan, yeni bir al?şkanl?k türüdür.
Bakal?m, insanl?k bu fecî hastal?ğ?n çaresini nas?l bulacak, bağ?ml?lar? nas?l tedâvi edecek ve bakal?m bu "sarî illet"in önüne nas?l geçilip, kullan?c?lar? nas?l normale döndürülecek?
* * *
Sanal bağ?ml?l?ğa yol açan vas?talar?n baş?nda, bugün için "internet" geliyor. Ard?ndan da "cep telefonu."
Tabiî, henüz zararl? etkisi geçmeyen "televizyon bağ?ml?l?ğ?" da ayr? bir mesele.
Bu vas?talara hastal?k derecesinde bağ?ml? olanlar?n uğrad?klar? veya sebep olduklar? pek büyük zararlar var.
Meselâ, internet, cep veya tv bağ?ml?l?ğ? sebebiyle, yahut bunlar?n maksad?n?n d?ş?nda kullan?lmas? yüzünden işinden, eşinden, aş?ndan olan pekçok insan var.
Çevremizde, bunlar?n örneklerine şahit oluyoruz.
Ayr?ca, bu konuda yap?lm?ş ciddî araşt?rmalar da gösteriyor ki, sanal bağ?ml?lar, gerçek hayattan yavaş yavaş çekilmeye başl?yor. ?ş rand?man? düşüyor, bu sebeple işten kovuluyor.
Ayn? şekilde ev ve aile hayat? da sars?nt?lara hedef oluyor. T?pk?, baz?lar?n?n ruh ve fikir sağl?ğ? sars?ld?ğ? gibi...
Aç?kças?, "sanal âlem meftunlar?"n?n gözünde, gerçek hayata dair şeyler, değerini bir bir kaybetmeye başl?yor.
Sanal bağ?ml?lar, ayr?ca nezaketsizliğe de al?şmaya başl?yor. Meselâ, bir yandan sizinle konuşup sohbet ediyor gibi gözükürken, bir yandan gözüyle beraber eli de cep telefonunda, onunla meşgul oluyor; bir başka bağ?ml?, gözüyle beraber dikkati de tv ekran?na kaymaya başl?yor; bir diğer sanal bağ?ml? ise, "gayya kuyusu"na dalar gibi internet kuyusuna bir dal?yor ki, senin oradaki varl?ğ?n? dahi unutuveriyor.
Bütün bunlar, hemen herkesin gözlemleyebildiği bağ?ml?l?k halleri.
Bir de ayn? konularda, meselâ internet bağ?ml?l?ğ?yla ilgili yap?lm?ş bir araşt?rma var. Şöyle ki: ABD'nin Stanford Üniversitesine mensup araşt?rmac?lar, 50 eyaletten 2 bin 513 kişi üzerinde bir araşt?rma yapm?şlar ve şu sonucu elde etmişler: Amerikal? internet kullan?c?lar?n?n yüzde 14'ü, hastal?k derecesinde "sanal bağ?ml?l?k" belirtisi göstermeye başlam?ş.
Bu kişiler, ayr?ca üç–beş dakikada bir e–posta kontrolünde bulunmak ve malayani oyunlara zaman limiti koymadan kendini kapt?rmak gibi, kendilerinin dahi şikâyetçi olup da, bir türlü engel olamad?ğ? hallere düşüyor.
* * *
Bir vas?ta, maksad? d?ş?nda kullan?lmaya başland?ğ? andan itibaren, şüphesiz ki bir şekilde zarar vermeye başlar.
?şte, yukar?da görüldüğü gibi, mazbut hayatlar bile sars?nt?ya uğramaya, maddî–mânevî sağl?k problemleri sökün etmeye başlar. Bunlar?n yan? s?ra, ödenen faturalar kabarmaya ve iş verimliliği düşmeye başlar.
Şayet önü al?nmaz veya en az?ndan bağ?ml?l?k hali asgarî seviyeye indirilmeye çal?ş?lmazsa, gidişat pek vahim bir şekil alacağa benziyor.
Gerçek hayat?n gerekleri, yahut zaruretleri ihmale gelmez ve getirilmemeli. Sanal hayat, gerçek hayat?n önüne geçmemeli ve geçirilmemeli.
Bu hususta iradeli, dirayetli olmak mecburiyeti var. Aksi halde, kişinin kendisine, hatta hayat? paylaşt?ğ? çevresine zarar vermesi kaç?n?lmaz oluyor. Buna ise, "insan?m" diyen hiç kimsenin hakk? olmasa gerek.
Şu vecize kulaklara küpe olmal?: "?nsanlar hür oldular; amma, yine 'abdullah't?rlar."
Evet, hürriyet olsun elbette. Ancak, gerçek anlamdaki hürriyetin de "Kişinin kendisine de, başkas?na da zarar? dokunmayan" bir hürriyet olduğu unutulmamal?. Zira, "Abdullah" olmay? d?şlayan bir hürriyetin sonu, esarettir: Nefis ve şeytan?n esareti...
M. Latif Salihoğlu - Yeni Asya