Bugün evlerimizin en temel demirbaş eşyası televizyon. Oysa çocuklarımızın teknolojiye yabancı kalmamaları, bilgisayarla okulda değil evde tanışmaları ve teknoloji kullanılan bir ailede büyümeleri için televizyonun yerine başköşede bilgisayar olmalı. Bilgisayarın hayatımızın her alanına girmeye başladığını söylemek için kâhin olmaya gerek yok.

Bilgisayar Türkiye’ye ilk kez 1960 yılında kamu aracılığıyla gelmiş ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nde kullanılmıştı. İlerleyen yıllarda özel teşebbüs bilgi teknolojileri kullanımında çok ilerledi ve kamu ile yarışır hale geldi. Hâlâ bir çok kamu kurumu derme çatma web siteleri ile yetinirken, özellikle bankalar bu teknolojiyi en iyi şekilde kullanıyorlar. Bugün kamu ve özel sektör bilgisayar teknolojileri kullanırken, bilgisayarların evlere girmesi, evlerin temel eşyalarından biri olması hedefi ise maalesef gerçekleşmiş değildir. Bu hedefin gerçekleşmemiş olmasında kültürel birikimin etkisi kadar Türk insanının ekonomik olarak istenilen seviyeye ulaşamamış olması, bir başka deyişle gelir dağılımındaki adaletsizlik oldukça etkilidir.

Halen sadece gelir düzeyi yüksek olan kesim bilgi teknolojilerinden yararlanmaktadır. Okulda bilgisayardan yeterince yararlanmak zor Özel okullarda eğitim görme şansı olanlar bilgisayar destekli eğitimden yararlanır ve daha okul öncesinde bilgisayarla haşır neşir olurken, evinde bilgisayar bulunmayan öğrenciler, okulda haftada birkaç saatlik bilgisayar eğitimlerinde bir şeyler öğrenmeye çabalamaktadırlar. Bilgisayar başına birden fazla öğrenci düştüğü için ise öğrenci okulda bilgisayardan yeterince yararlanamamaktadır. O halde yapılması gereken şey, başta da belirttiğimiz gibi, bilgisayarların evlerimizin temel eşyası haline gelmesini sağlamaktır. Evimize zorunlu ihtiyaçlar, bir başka deyişle demirbaşlar alınırken bilgisayarı da zorunlu ihtiyaçlar listesine almalıyız.

Televizyon alacak kadar durumu iyi olanların, sıra bilgisayara gelince maddi yetersizlik mazereti üretmesinin affedilir tarafı yoktur. Bilgisayar evin demirbaşlarından biri olmalı Bilgisayarın evin demirbaşlarından biri olması, çocuklarımızın bu kültürle yetişmesini ve daha okula başlamadan önce bilgisayara aşina olmasını sağlayacaktır. Bilgisayarla ilk kez okulda tanışan çocuklar yerine, okuldaki bilgisayar derslerine bilgisayar kullanma beceri ve altyapısına sahip olarak giren bir nesle ihtiyacımız var. Bilgisayara hilkat garibesi gibi bakan, farenin, klavyenin, “enter” tuşunun ne olduğunu okulda sıfırdan öğrenen bir çocukla, evinde bilgisayar bulunan ve okula başlamadan önce bilgisayarla tanışıklığı oluşmuş, yeni doküman açmayı, CD takıp-çıkarmayı, bilgisayarı açıp-kapatmayı kendi başına becerebilen bir öğrenci tabii ki aynı olmayacaktır. Bunu sağlamak için düşük konfigürasyonlu da olsa, ikinci el de olsa evlerimize mutlaka bilgisayar sokmalı, çocuklarımızı teknolojinin gerisinde bırakmamalıyız.

TV pasif, bilgisayar aktif kılar Televizyon, bilgisayara göre sahip olunması daha kolay, özetle daha ucuz bir araçtır. Fakat bilgisayarın daha yararlı ve günümüz iletişim teknolojilerinin temel aracı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Hatta TV ile bilgisayarı işlevsellik açısından kıyaslamak bile yanlış olur. Çünkü televizyon izlemek bizi pasif, bilgisayar kullanmak ise aktif kılar. Televizyon izlerken sadece verileni almaya odaklanır, bize enformasyon aktaran kanala bu enformasyonu doğru bulup bulmadığımızı anında iletemeyiz. Bilgisayar kullanırken ise hem alıcı hem de verici konumunda oluruz. Aldığımız enformasyona karşı düşündüklerimizi anında aktarma, tepki verme ve verilen enformasyona katkı sağlama şansımız vardır.

ABD’de bilgisayar bebeklere kadar düştü Bilgisayar çocuklarımıza erken tanıştırmaktan söz etmişken, şimdi sizlerle önemli bir araştırmayı paylaşmak istiyorum. ABD’de yapılan çocukların teknoloji kullanımını ele alan bu araştırmaya değinmemek olmaz. Söz konusu araştırma Henry J. Kaiser Vakfı tarafından yapılmış. “Zero to Six” başlıklı araştırma, adından da anlaşılacağı üzere 0-6 yaş arasındaki çocukların teknoloji kullanımının tespit edilmesini amaçlıyor. Burada araştırmayı detaylarıyla vermek mümkün değil. Bu nedenle araştırmanın ayrıntılarına geçmeden önce, ilgilenenlerin araştırmayı internette http://www.kff.org adresinden alabileceklerini hatırlatalım.

Araştırma, 0-6 yaş arası çocukları olan 1065 veliden bilgi alınarak yapılmış. 4-6 yaşındakilerin yüzde 70’i bilgisayar kullanıyor Araştırmaya göre 6 yaşına gelene kadar, araştırma kapsamındaki bebek ve çocukların yüzde 48`i bilgisayar kullanmış oluyor. 4-6 yaş grubundakilerin yüzde 70`i, 0-3 yaş grubundakilerin ise yüzde 31’i bilgisayar kullanıyor.0-3 yaş grubundaki çocukların yüzde 27`si ana-babasının kucağına ihtiyaç duymadan bilgisayar kullanırken, 4-6 yaş grubundakilerin yüzde 56`sı kendi başına bilgisayar kullanabiliyor. Yüzde 64`ü fareyi kullanarak tıklıyor, yüzde 40`ı CD-ROM kullanıyor, yüzde 37`si bilgisayarı kendisi açıp kapatıyor, yüzde 17`si ana-babasının yardımıyla e-posta gönderiyor.Araştırmaya göre ABD`de 0-3 yaş grubunda hanelerin yüzde 70`inde bilgisayar, yüzde 60`ında internet bağlantısı var. 0-6 yaş grubunda, yatak odasında bilgisayarı olanların oranı yüzde 7.

Bunların "şimdilik" sadece yüzde 3`ü internete bağlı.Araştırmaya göre 3 yaşın altındaki çocukların yüzde 30’unun, 4-6 yaş arasındakilerin ise yüzde 50’sinin video oyunu oynadığı görülüyor. TV çocukların arkadaşı olmuş 2 yaşın altındaki çocukların elektronik medya kullanımında da ilginç sonuçlar çıkmış. Gelişme çağındaki çocukların büyük bölümünün arkadaşı televizyon olmuş durumda. Bu gruptaki çocukların yüzde 43’ü her gün televizyon izliyor. 2 yaşındaki çocukların yüzde 26’sının yatak odalarında televizyon bulunuyor. Araştırmayı yapan Henry J. Kaiser Vakfı tam burada Amerikan Pediatri Akademisi’nin “2 yaşın altındaki çocuklara televizyon izletmeyin” uyarısını hatırlatıyor. Raporda görülüyor ki, bu uyarıya rağmen 2 yaşın altındaki çocukların yüzde 68’i her gün televizyon izliyor. Bu gruptaki çocuklar günde en az 2 saatlerini ekran karşısında geçiriyor. Yüzde 79 düzenli internet kullanıcısı Araştırmada bilgisayar kullanan çocukların yeni medya araçlarını düzenli olarak kullandığı ortaya çıktı.

Bu gruptaki çocukların yüzde 79’u düzenli olarak ilginç buldukları web sitelerini ziyaret ediyor ve günde ortalama 49 dakika bu iş için zaman ayırıyorlar. 0-6 yaş arası çocukları için yeni medya araçlarını kullanmak normal bir alışkanlık olmuş durumda.6 ve 6 yaşın altındaki çocukların yüzde 79’u sürekli basılı yayınları okuyor ve günde ortalama 49 dakikayı bu iş için ayırıyorlar. Ekrandan okumayı tercih eden çocuklar ise daha fazla okuyor.

Bu çocuklar günde 2 saat 22 dakika okumaya zaman ayırıyor. Yüzde 50’si video oyunu oynuyor Video oyunlarına gelince, çocukların yüzde 50’si bu oyunları oynuyor. Bu oyun oynayan yüzde 50’lik grubun yüzde 25’i günde en az bir saatlerini video veya bilgisayar oyununa ayırıyor.Video oyun oynayanların cinsiyet dağılımına baktığımızda, tatil günlerinde erkeklerin yüzde 56’sının, kızların ise yüzde 36’sının oyun oynadığını görüyoruz. Diğer günlerde video oyunu oynama oranı düşüyor. Tatil dışı günlerde, erkeklerin yüzde 24’ü, kızların ise sadece yüzde 8’i oyun oynuyor.

Çocuklarımız yarışın dışında kalmasın Gelişmiş ülkelerde teknoloji kullanımının bu denli gelişmiş olduğu biliniyordu. Ancak çocukların teknoloji kullanımıyla ilgili, özellikle de 0-6 yaş arasını değerlendiren bu araştırma oldukça önemli. Teknolojik gelişmişlikte ve teknoloji kullanımında ilk sırada yer alan ABD’de çocukların teknolojiyle bu kadar içli dışlı olmasına belki de şaşırmamak gerekiyor. Yaşadığımız, eğitim aldığımız koşullar ve hatta teneffüs ettiğimiz hava bile daha farklı. Şimdi yapmamız gereken, çocuklarımızı bu yarışın dışında kalmayacak şekilde yetiştirmek ve onlara gerekli koşulları sağlamak. Çünkü her geçen dakika bizim zararımıza.

melih bayram dede