Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Muzaffer Arslan (80), bir hafta süren hayat mücadelesinin ard?ndan gece yar?s? vefat etti.
Bir haftadan beri yoğun bak?m ünitesi önünde ümitle bekleyen sevenleri vefat haberinin ard?ndan gözyaşlar?n? tutamad?. Geçen hafta aniden rahats?zlanan Arslan, Kahramanmaraş Özel Mostaş Hastanesi'nde, bağ?rsak enfeksiyonu, sepsis ve böbrek-kalp yetmezliği ön teşhisleri ile tedavi alt?na al?nm?şt?. Genel durumunun bozulmas? ve şuurunun kapanmas? üzerine Gaziantep T?p Fakültesi Erişkin Yoğun-Bak?m Ünitesine sevk edilen Arslan, makineye bağlanarak solunumu sağlanmaya çal?ş?lm?şt?. Üç gün makineye bağl? olarak yaşayan Arslan, gece yar?s? hayata gözlerini yumdu.
Erzurum'un ?spir ilçesinin Gaziler köyünde dünyaya gelen Muzaffer Arslan, 1950'de ?zmir'e taş?nm?ş, ayn? sene Risale-i Nur'lar? burada tan?m?şt?. Alsancak DDY'de üç sene çal?şan Arslan, 1954'te istifa edip ayr?lm?şt?. O günden sonra kendisini Risale-i Nur hizmetlerine adayan Muzaffer Arslan, 27 May?s ?htilali'nde Risale-i Nur okuduğu ve dağ?tt?ğ? için hapis yatm?şt?.
Muzaffer Arslan'?n cuma namaz?na müteakip k?l?nacak cenaze namaz? sonras? Gaziantep Asri Mezarl?ğ?'nda çok sevdiği arkadaş? Naz?m Gökçek'in yan?na toprağa verileceği belirtildi.
Naz?m Ocak'?n Diliyle Muzaffer ARSLAN Ağabey
Av. Gültekin Sar?gül'ün sitayişle bahsettiği 1960'l? y?llar?n kahraman talebelerinden Naz?m Ocak ,kat?ld?ğ? ilk derslerden birinde, Muzaffer Arslan'?n ağz?ndan Beşinci Şua dersini dinler. Bu dersi Naz?m Ocak bak?n?z nas?l anlat?yor: "Hayat?m? ilgilendiren o
sat?rlar Muzaffer Aslan Ağabeyin ağz?ndan döküldükçe kalbimin, akl?m?n ve ruhumun en ücra köşeleri etkileniyordu. O gece çok şey değişmişti. Ben de bayağ? değişmiştim. Hayata yeni at?lm?şt?m; dünyaya niçin ve neden geldiğimin s?rr? tebarüz etmişti.”
O geceyi de bu ulvi sohbette geçiren Naz?m Ocak eve döner. ?smini dahi üç gün sonra öğrendiği bu ağabeye bir yemek vermek için haz?rlan?r. Üçüncü gece yine ayn? evde ?ktisat Risalesi okunur. Ve mevcut eserlerden al?r. Ders sonras? bu ağabeyle tan?şmak
için yanma ulaş?r, elini öpmek ister. Elini öptürmeyen Muzaffer Arslan abi ile kucaklaş?r.
Fethullah GÜLEN in “Küçük Dünyam” eserinden Muzaffer ARSLAN Ağabey.
“K?rk?nc? Hoca, bana, Selahaddin ve Hatem'e Bediüzzaman Hazretlerinin yan?ndan birisi gelmiş, akşam sohbet yapacak, oraya gidelim" dedi. Teklifini hemen kabul ettik.
Çünkü Bediüzzaman'?n yan?nda bulunmuş bir insan? ilk defa görecektik.Bu da bizim çin çok cazib ve orijinal bir hadiseydi.
Mehmed Şergil'in terzi dükkân?na geldik.
Buras?, iki kilimden biraz daha genişçeydi.
?lk gece veya ikinci gece orada bulunanlardan akl?mda kalan isimlerden baz?lar?, Mehmed Şevket Eygi, Esat Keşafoğlu ve Osman Demirci'dir. Şevket Eygi, yedek subayl?k yap?yordu.
Esad Keşafoğlu ise o s?rada üsteğmendi. Bediüzzaman Hazretleri, Muzaffer Arslan'a "şark'?
bir dolaş gel" demiş o da Sivas, Erzincan ve Erzurum'u dolaşmaya gelmişti.
15 gün kadar Erzurum'da kald?. ?lk gece Hücumat? Sitte okundu. Ertesi gün Beşinci Şua'dan ders yap?ld?.
Bizimle gelen mollalardan baz?lar?, oradaki te'villere itiraz ettiler ve bir daha gelmediler.
Fakat anlat?lanlar beni iyice sarm?şt?. Bilhassa Muzaffer Arslan'?n bir sahabe hayat? yaşamas?,
sadeliği ve samimiyeti bana çok tesir etti. Ben zaten sahabe aş?ğ? bir insand?m. Onu görünce,
işte arad?ğ?m insanlar? buldum, dedim ve bir daha da ayr?lmay? düşünmedim.
Muzaffer Arslan’?n pantolonunun iki dizi de yamal?yd?. Ceketi de işte ona göreydi.
Tabii ki bu sadelik bana apayr? duygular ilham ediyordu.
Ayr?ca ibadette derinlik vard?. Namaz k?l?şlar?, dua edişleri bana bambaşka görünmüştü...”
Ağabeyimize Rabbi Rahimimizden rahmet, kederli ailesine sabr-? cemil niyaz ediyoruz..