Yine Hacı Cemil Bey anlatıyor: “Burada öğretmen okulundan talebeler vardı. Onları bazen Çamlık’a, Ahmed Feyzi ağabeyin ziyaretine götürürdük.Onun kardeşi Mehmed Emin Kul ağabey çok güzel, samimi ders yapardı. Risalelerden bazı yerleri küçük notlar almış, cebinden çıkarır, okurdu.

Ahmed Feyzi ağabey de, şöyle yaslanır dinlerdi. Dersin sonuna doğru doğrulur; “Maşallah bizim oğlan,(*) ne güzel sen tatlı tatlı konuşuyon yahu. Nerden öğrendin sen bunları, nerden biliyon sen?”derdi.

Biz gülerdik..Mehmed Ağabey gülerek “Yahu, işte Risale-i Nur, ondan biliyom” derdi. Ahmed Feyzi ağabey de “Maşallah! belli canım, kendinden değil” der, gülerdi..