+ Konu Cevaplama Paneli
2. Sayfa - Toplam 6 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3 4 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 11 ile 20 ve 52
Like Tree1Beğeni

Konu: Bir Dava Adamının Notları - Zübeyir Gündüzalp

  1. #11
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Ey ferasetli ve müdebbir ehl-i hizmet!... Omuz omuza verip çalışmaya çok muhtaç olduğunu; tek başına veya ekalliyette kaldığın zaman muvaffakiyetsizliğe düşeceğini her gün hatırla.. Ve bu hakikati bir karta yazıp cebine koy ki, günde on defa nefsine ihtar edebilesin.

    • Bir ve beraber olduğun hizmet ve dava arkadaşlarının gönlünü kırma. Senin gönlünü kıran olursa, “Buna benim nefsim müstahaktır.” de... Ve gönlünü kıranın gönlünü hoşnut eyle.

    • Böyle bir zamanda, böyle kudsî bir iman hizmetinde çalışanlara karşı durumumuz şudur: Bir zerre hizmet, bir dağ; bir dirhem hizmet, bir batmandır. Bu nur hizmetinde -az dahi olsa- bulunanlar, çok hürmet, muhabbet ve şefkate lâyıktır.

    • Dâne taşıyan bir karıncayı bile incitme.

    • Dostunu şiddet ve minnet içinde tutarsan, bir daha senin yüzünü bile görmek istemez.

    • Halk nazarında nice itibarsız, hakir görünen Müslümanlar ve İslâma hizmet edenler vardır ki, onlar insanlardan takdîr, hürmet ve muhabbet beklemezler. Onlar ehl-i imana hürmetkâr ve merhametli olurlar. Onlara Allah’ m rızası kâfi gelir.

  2. #12
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Sen bir mü’mine, “Fenadır” diye, kötü zanda bulunabilirsin. Hâlbuki o kimse Allah’ın makbûlüdür.

    • Arkadaş! Gül padişahının yanında silaha davranmış diken var.

    Dikensiz gül, kusursuz arkadaş arayan, kusurundan habersiz kimse, arkadaş bulamaz.

    • Nur-u Kur’an hizmetinde bir ve beraber çalıştığınız kardeşler ve ehl-i iman içinde, gücenen ve küsen, gücendiren ve küstürenlerden olmayınız. “Değmiyor bu dünya böyle şeylere...”

    İnsan iyi işli olmalı. Kendisini dâima kusurlu görmeli.

  3. #13
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Müşterek bir işte çalışan şahıslar; dinî veya dünyevî müessese mensupları, müdâvele-i efkâr yaparlarken, herkes kendi fikrini, mutlak isabetli bilmemeli; diğer arkadaşlarının fikirlerini de daima isabetsiz görmemeli, müessese arkadaşlarının reylerini hakir bulmamalıdır. Kendi fikirleri ile yapılan işlerin zarara ve iflâsa doğru gittiğini hatırlatan en yakın arkadaşlarına, yüz çevirmemelidir. Müessesenin maddî imkânlarını elinde bulunduran kişiler, şubelerdeki işin iç yüzünden haberi olmayanların teveccühüne aldanmamalıdır. Müesseseye, sekiz-on işte -şahsi kanaatinden veya arkadaşlarının fikirlerinden- zararlar gelince de; bir takım teviller yoluna sapmamalı , telaşsız görünerek kendi parasını, malını değil, umumun hukukunu zayi ettiğini unutmamalıdır.

  4. #14
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Müdâvele-i efkârda bir işi isabetsiz veya zararlı bulduğunu arkadaşına söylerken; edep, terbiye, hürmet gibi yüksek ahlâkı çiğneyerek, tehevvürle, şiddetle söylememeli, karşısındakinin izzetini kırmamalıdır. Bu kabil davranışlar İslâmî terbiye ve ahlâka sırt çevirmek olduğu halde, bunu hiç nazara almayarak, “Bana böyle dedi, şöyle dedi” gibi hiddetle mukabele etmemelidir.

    • Esas kusur, dehşetli zararlarda kendisinin dahli olmadığına, ya cehl-i mürekkeple veya gururla, iddiada bulunmasıdır. Hâlbuki mesai arkadaşlarına hürmetle mukabele edip, kendi kararlarının isabetsiz olabileceğine ihtimal vererek, yirmi meselede hiç olmazsa on adedini iş arkadaşlarının kanaatleri doğrultusunda iş yapmasıyla, fikirlerine menfi hislerin karışmadığı, anlaşılmış olur.

    • Arkadaşlarımızın fikirlerindeki isabetsizlik, zararlara sebep olunca; bizler bu zarara sebep olana, hürmetkârâne, asîlane, alçak gönüllülükle -kendi fikirlerinde veya vazifelerdeki kusurları da sayarak- ondan özür dileyerek söylemeliyiz. Velev kırkıncı defa da olsa... Yine bir yanlışı, sadece yapana söylemek yerine, şuna buna söylenmesi, müessese mensuplarına olan hüsn-ü zan ve itimadın kırılmasına yol açar. Zira bir kimse; aile çatısı altında kalması icap eden hataları yayarak, o hataları işleyen kardeşini kötüleyip, başkalarına söyleyerek binlerce zarar getireceğini, hissiyatının tesiriyle göremez.

  5. #15
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Müteaddit defalar bir iş hususunda münakaşa edilir; meşveret ve müdâvele-i efkâr adı ile söze oturulur. Münakaşa ve kavga ile kalkılır. Bu kavgamsı konuşmada herkes heyecanlanır. Hisler heyecana gelir. Biri diğerine, diğeri ötekine hakaretli sözler sarf eder. İlk defa birisi hakaret eder, diğeri de misilleme yapar. İlk hakaret edip kalp kıranı kast ederek “O bana böyle dedi, ben de ona öyle dedim” der. Bu beş altı defa tekerrür edince, artık en yakın dava arkadaşına küskün durur. Bu küskünlüğü gören ikinci, birinciden soğur, ikinci ile üçüncü birleşir. Birincinin gıyabında konuşa konuşa, artık o da haricilerin müşfiki, can kardeşine küsücü olmuştur. Artık o birincinin hakkında tenkitler ve kusurları sayıp dökmeler başlamıştır.

    • İslâm muâşeret, edep ve terbiyesine riayet etmeden, nefse ve tehevvüre kapılarak, arkadaşlarını tenkit ve kusurlarını sayıp dökmek, hariçtekilere dahi yapılmayacak bed muameleyi, dâhili hizmet mensuplarına, yapmak demektir. Bu kötü hissiyat zararlı neticeler doğurunca, “Ben sebep oldum, özür dilerim” olgunluğunu göstermeyerek, zararlı neticeyi acîb bir hâlet-i ruhiye ile karşısındaki arkadaşına yüklemektedir.

    • Şahısların tamamının alâkadar olduğu umumî bir meselede, iki farklı görüş taraftarları birbirini sabit fikirlilikle itham ederek, müessese hizmetine dinamit koyarak, umumun zararına sebep olmaktadırlar.

  6. #16
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart Merhamet

    • “İnsanlara merhamet etmeyen kimseye, Allah merhamet etmez.” (Hadis meali)

    • “Rıfk ve merhametten mahrum olan kimse, bütün hayırlardan, iyiliklerden mahrum olabilir ve olur.” (Hadis meali)

    • “Şefkatten daha hayırlı bir şey yoktur.” (Hadis meali)

    • “Başkalarını sık sık affedin, fakat kendinizi ve nefsinizi asla.

    • Ölürse; iman ahlakıyla, Allah’a ibadet ve takvasıyla, din kardeşlerine olan şefkat, hürmet ve sevgisiyle yer beğensin. Kalırsa el beğensin.

    • Mü’mine eziyet haramdır.

    • Lûtf; güzellikle, tevazu ve mahviyetle, gönül alarak yapılan muameledir. Temiz kalplilik ve yüksek insanlık hislerinin eseridir.

    • Bağışlamak, affetmek ve müsâmaha göstermek, başkalarının hatalarından ziyade kendi hatalarını aramak, bulmak ve kurtulmaya çalışmak; olgunluğun, kâmilliğin şiârıdır. Peygamber ahlâkıyla ahlâklanmaktır.

    • “Allah, yumuşak huylu, din kardeşlerine şefkat ve merhamet eden kulu sever. Yerde olanlara merhamet ediniz ki, size de gökte olanlar merhamet etsin.” (Hadis meâli)

    İslâm dini, hamiyet hissinin kaynağıdır. Her Müslüman, iman ve İslâmiyet’i, nâmus ve haysiyetini hizbü’l-Kur’ân müntesiblerini, birbirlerini; dinsizlere karşı korumak, müdafaa etmek ve ihtimam göstermekle mükelleftir.

  7. #17
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • “İnsaf dinin yarısıdır.”

    • “Mağrib tarafındaki tövbe kapısı, halk için kıyamete kadar açıktır.” (Hadis meâli)

    • Mesai arkadaşlarına hürmet ve sevgi beslemeyenler, dava ve idare adamı olamazlar. Sevgi, şefkat, müsamaha, hürmet; müdebbir ve muvaffakiyetlere namzet bir dava adamının mümtaz hasletleridir.

    • “Hiçbir şey ilim ve hilimden daha efdâl olarak toplanmış değildir.”

    • Cemaatin bütün düzeni ve ahengi; cemaat fertlerinin yekdiğerine şefkat, merhamet, sevgi ve hürmetkâr davranışlarıyla mümkündür.

    • Merhamet tohumunu eken, muhakkak huzur ve saadet meyvesini elde eder.

  8. #18
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Allah’ın rızasını kazanmak, aziz ve muhterem olmak istersen, din hizmetinde devamlı muvaffak olmanın sırrını ara; hizmet arkadaşlarının hürmete şayan olduklarını bil ve hürmet et.

    • Sulh, cenkten daha iyidir.

    • Dava arkadaşlarınla ve ehl-i imanla bir iş göreceğin zaman tatlılıkla, mü- lâyemetle, mahviyet ve tevazu ile muamele et. Bu güzel ahlâklara riayetle hâsıl olacak bir hizmette, sertlik, şiddet, hiddet, inatçılık göstermek manasız, hatta ahmaklık olur.

    • İslâm düşmanları karşısında çarpışan yiğitlere şefkat, muhabbet ve hürmet et. Tâ ki, Kur’an ve iman hizmeti yolunda başını koyarlarken, senden zorluk çekmesinler.

  9. #19
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Hizmet-i iman meydanına yeni girenlerin veya fıtrî hususiyet taşıyanların iplerini uzat. Onları pek sıkma, kabiliyetine göre kaldırabileceği bir hizmet göster. Herkesin mizacı bir olmaz. Bu dirayet ve feraseti, müsamaha ve şefkati göstermezsen, onun ipini koparmış, kaçırmış, bir adam kaybetmiş olursun. Bu acemilik, bu hamlık ve idaresizliği yapmamak için sık sık kendinle konuş, idare ve müsamaha icaplarını zaman zaman oku ve kendine ihtar et.

    • Babam beni “Oğlum” diye kucakladığı zaman, kendimi taçlı bir padişah sanırdım.

    • “Din kardeşlerine elinden geldiği kadar merhamet et ki, Allah da sana merhamet etsin.” (Hadis meâli)

  10. #20
    Ehil Üye *AHMET* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2016
    Mesajlar
    3.440

    Standart

    • Bir kitapta, “Kerem, iyilik, merhamet, ihsan büyüklerin âdetidir” diye okumuştum. Hayır, yanlış söyledim, peygamberlerin âdetidir.

    • “Âciz kimsenin beline, kuvvetli yumruğunla vurma! Olur ki, bir gün onun ayağına düşersin.”

    • Cenâb-ı Hakk, hikmeti olarak bir kapıyı kaparsa, fazl-u keremiyle başka kapı açar.

    • Muârız; lütuf, kerem, semahat görürse, artık ondan kötülük gelmez.

    • Kötülük etme, sonra iyi dosttan dahi kötülük görürsün.

    • Ferasetli ve iyi adam kötülerin bir iyi tarafını bulur, o iyiliği takdir eder. Şerri ve kötülüğü hafifletmeye veya gidermeye böylece muvaffak olur. Zira köpek bile, ekmeğini yediği takdirde seni muhafaza eder.

    • Erler, hizmet ve dava arkadaşlarını kendilerine tercih etmekle, muvaffakiyette berdevam olmuşlardır.

    • Kötülük düşünen, kötü kimsenin gönlünü iltifatla kap.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Zübeyir Gündüzalp
    By Ebu Hasan in forum Bediüzzaman'ın Talebeleri
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 12.04.07, 09:53
  2. Bir Dava Adamının Portresi
    By sinang in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 04.04.07, 18:15
  3. Zübeyir Gündüzalp
    By aşur in forum Bediüzzaman'ın Talebeleri
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 22.10.06, 15:35
  4. Dava Arkadaşlarının Ağzından Zübeyir Gündüzalp
    By EnVaR in forum Bediüzzaman'ın Talebeleri
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 02.07.06, 02:25

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0