üstad hazretleri kendisinden sonra kimin geleceğini belirlemiş midir.
üstad hazretleri kendisinden sonra kimin geleceğini belirlemiş midir.
Hem o harplerde, çok ehemmiyetli Sahabeler, nasılsa iki tarafda bulunmuşlar. O fitneleri bahsetmekte o hakiki Sahabelere, Talha ve Zübeyir (r.a.) gibi Aşere-i Mübeşşereye dahi tarafgirane bir inkar, bir itiraz kalbe gelir. Hata varsa da tevbe ihtimali kuvvetlidir. O eski zamana gidip lüzumsuz, zararlı, şeriat emretmeden o ahvalleri tetkik etmektense, şimdi bu zamanda bilfiil İslamiyete dehşetli darbeleri vuran, binler lanete, nefrete müstehak olanlara ehemmiyet vermemek gibi bir halet, mü min ve müdakkik bir zatın vazife-i kudsiyesine muvafık gelemez.
Hatta Sabri ile küçücük münakaşanız, hem Risale-i Nur a, hem hakaik-i imaniyenin intişarına ehemmiyetli zarar verdiğini senden saklamam. Aynı vakitte burada hissettim, müteessir ve müteellim oldum. Sonra senin gibi ehl-i tahkik bir alimin Risale-i Nur a oraca ehemmiyetli bir hizmete vesile olacak Sabri oraya gelmesi, ikinizden büyük bir hizmet-i Nuriye beklerken, bilakis üç cihetle Nura zarar geldiğini hissettim ve gördüm. Acaba neden bu zarar olmuş diye, iki üç gün sonra haber aldım ki, Sabri, manasız, lüzumsuz seninle münakaşa etmiş; sen de hiddete gelmişsin. "Eyvah!" dedim. "Ya Rab! Erzurum dan imdadıma yetişen bu iki zatın münakaşasını musalahaya tebdil et" diye dua ettim. Risale-i Nur'un İhlâs Lem alarında denildiği gibi, şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir. Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor. Senin, hamiyet-i diniye ve tecrübe-i ilmiye ve Nurlara karşı alakanızdan rica ediyorum ki, Sabri ile geçen macerayı unutmaya çalış ve onu da affet ve helal et. Çünkü o, kendi kafasıyla konuşmamış; eskiden beri hocalardan işittiği şeyleri, lüzumsuz münakaşa ile söylemiş. Bilirsin ki, büyük bir hasene ve iyilik, çok günahlara kefaret olur.
Evet, o hemşehrimiz Sabri, hakikaten Nura ve Nur vasıtasıyla imana öyle bir hizmet eylemiş ki, bin hatasını affettirir. Sizin alicenaplığınızdan, o Nur hizmetleri hatırı için, dost bir hemşehri ve Nur hizmetinde bir arkadaş nazarıyla bakmalısınız.
Herşeyden evvel vaktin borcunu ifa idelim!
Yazdıklarınızın okunmasında ve dikkate alınmasında büyük bir vebal var!!
[url]
Cok tatli bir avatar, nerede bulabilirim ?
Elhamdulillah diyen bir smiley....
Türkce olarak yazilmis bir cümle.
Diyo ki....:
Bediuzzaman Hazretleri, kendisi vefat ettikten sonra, onun yerine gececek bir "Vekil" ismini belirlemis/söylemis midir?
Mesela: "Ben vefat ettikten sonra, ........ kardese/agabeye uyun..." gibi birsey söylemis midir ?
Yukaridaki cümle söyle de anlasilabilir:
Üstad vefat etmeden evvel, kendisinden sonra gelecek müceddid alimin ismini söylemis midir?
Herşeyden evvel vaktin borcunu ifa idelim!
Yazdıklarınızın okunmasında ve dikkate alınmasında büyük bir vebal var!!
[url]
http://www.risaleforum.com/showthread.php?t=9169
daha önce açılmıştı...
Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Üzerine Çift Tıklayınız...
Sual: Belki onlar eski hali istiyorlar?
Cevap: Size kısa bir söz söyleyeceğim; ezber edebilirsiniz: İşte, eski hal muhal; ya yeni hal veya izmihlâl... (Bediüzzaman Said Nursi)
Ne hayal, ne kuruntu hakikat istiyorum.
Hakikat, hakikat, hakikat istiyorum!.. (Osman Yüksel SERDENGEÇTİ)
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)