1943 sonbahar?nda Said Nursi yine gözalt?na al?n?p Ankara'ya getirildi. Uzun y?llar hem valilik, hem de belediye başkanl?ğ? yapan Nevzat Tandoğan'?n karş?s?na ç?kar?ld?. Tandoğan k?yafet kanununa ayk?r? biçimde giyindiği için onu suçluyordu.
Vali Nevzat Tandoğan makam odas?nda koltuğuna gömülmüş oturuyordu. Bediüzzaman vakur bir şekilde içeri girdi.
Vali irkildi ama belli etmiyordu. Bediüzzaman’? Kurtuluş Savaş? y?llar?ndan tan?yordu.
Konuşmaya başlad?lar. Bu bir konuşma değil sorgulama biçimindeydi. Odada Bediüzzaman ve Validen başka kimse yoktu. ?çeride yükselen sesler kap? aral?ğ?ndan d?şar?ya taş?yordu.
Vali zile bast?. Odac?y? çağ?rd?. Odac? içeri girdi. Bu s?rada Bediüzzaman hiddetle Valiye ç?k?ş?yordu:
“Ben sizin ecdad?n?z?, atalar?n?z? temsil ediyorum. Ben münzevi, kendi halimde tek baş?ma yaş?yorum. K?yafet kanunu münzevi insanlara uygulanmaz. Ben d?şar? ç?km?yorum. Zorla siz ç?kar?yorsunuz. Bu sar?k başla birlikte ç?kar. Baş?ndan bulas?n.”
Bu s?rada odac? o zaman?n paras?yla ancak yirmi beş kuruşa al?nan adi bezden yap?lm?ş eski bir kasketle d?şar?dan geldi, valinin odas?na girdi.
Vali Üstad? şapka giymesi için zorluyordu. Üstad da sar?ğ? ç?karmak istemiyordu. Buna rağmen Vali istediğini yapt?ramam?şt?.
(Bu olaydan iki sene geçmeden bir bunal?ma giren Vali kafas?na tabancay? dayayarak intihar etti.)
Bediüzzaman jandarmalar?n aras?nda Valilikten ayr?ld?.
Bediüzzaman’? Ankara’dan Isparta’ya, oradan da Denizli’ye cezaevine götürdüler.
Haber7