Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ve Ramazan
Mübarek gün ve gecelere son derece ehemmiyet veren Bediüzzaman hazretleri özellikle Ramazan ve Kadir Gecesi gibi mübarek zaman dilimlerini değerlendirmek için uyumaz, bu gecelerde evradü ezkarla meşgul olurdu. Özellikle Kadir Gecesinde "Herbir hasenenin Leyle-i Kadir'de otuzbin" sevabı olduğunu ifade eden Bediüzzaman Hazretleri "Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur'an'la ve istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kârdır." diyerek bu gecelerin mutlaka bu şekilde değerlendirilmesini işaret buyururlar. (Şualar 14. şua S. 426)
Üstadın 1953'te Fatih Çarşamba'daki evinde üç ay kadar misafir olarak kalan talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey bir Ramazan ayında Üstad Hazretleri'nin özellikle geceleri hiç uyumadığını, O'nun bu mübarek aya has bir usulunün olduğunu belirterek söz konusu usulünü şöyle izah ediyor. "Üstad Hazretleri bize derdi ki: 'Ramazan'da insan oruçla ibadet halinde olduğundan, uykuda da olsa farz bir ibadeti ifa etmiş oluyor.' Her dakikası bire bin verebilen bir ayda ibadetsiz bir zaman boşluğu bırakmak istemiyordu. Onun için iftardan sonra zaten akşamla yatsı arası kendisinin her zaman normal olarak evrad vaktidir. Tâ sahura kadar, İmsak vakti girer girmez hemen sabah namazını kılar, tesbihatı kendisine mahsus ifadan sonra istirahata çekilirdi. Tâ kuşluğa kadar. Ondan sonra kalkar, gene Nur dersleri ve evrad-ezkâr ile meşgul olurdu. Üstad Hazretleri geceleri çok parlak ışıkta evrad ve ezkâra devam ederdi. Loşluktan hoşlanmadığını görürdüm."