Konu: Hadisi Şeriflerde R N K

33 Hadis
Bediüzzaman Hazretlerinin hususi olarak not ald?ğ? ve Risalei Nurla münasabettar olan bu hadisleri tefekkürname adl? dua mecmuas?n?n sonuna derc ederek çokça okuduğu ifade edilmektedir.

?limlerin şah? ve padişah? iman ilmi olmas?ndand?r ki bu hadislerde ilim ifadesi çokça geçmektedir.

1-) "?lmi öğreniniz.Çünkü onun öğrenilmesi, Allah'a karş? haşyettir. Talebi ibâdettir. Müzâkeresi tesbihtir. Ondan bahis ise cihadd?r."

2-) "Bir âlimin yatağ?na yaslanarak ilmine (kitab?na) bir saat bakmas?, yetmiş saat ibâdetten hay?rl?d?r."

3-) "?lmin tâlibi (talebesi), RAHMAN'?n tâlibidir. ?lmin talipçisi, ?slâm'?n rüknüdür. Onun ser-ü mükâfat?, Peygamberlerle beraber verilir."

4-) "?lim talep etmek, Allah'?n kat?nda nâfile namaz, oruç, hacdan ve fiy-sebiylillah olan cihaddan efdaldir."

5-) "?lminden menfaat görülen bir âlim, bin abidden hay?rl?d?r."

6-) "Din ile dünyay? talep edenlere veyl olsun."

7-) "Bir demin bir hikmet kelimesini işitmesi, duymas?, bâzen olur ki, ona bir sene ibâdetten hay?rl? olur ve bir saat ilim müzâkeresi yan?nda oturmak, bir köle azad etmekten daha hay?rl?d?r."

8-) "Cenâb-? Hak, bir demi senin elinle (vas?tanla) hidâyete getirmesi, güneşin üzerine doğduğu her şeyden daha çok sana hay?rl?d?r."

9-) "Cenâb-? Hak şu ümmetin üstünde hem deccal?n k?l?nc?n?, hem de büyük harbin k?l?nc?n? beraber cem etmeyecektir." ( Mülâheme-i Kübrâ olan ikinci Harb-i Umumi, lem-i ?slâm'? h?rpalamad?ğ? işaretiyle, ?slâmlar içinde bir deccâl, lem-i ?slâm'? başka bir surette h?rpalayacak.)

10-) "Hilâfet-i ?slâmiyye, babam?n kardeşi amcam Abbas'?n oğullar?ndan zâil olmayacak.Tâ onu deccala teslim edinceye kadar."

11-) "Ulemân?n mürekkebiye Şühedâ kan? muvâzene edilse, muhakkak ki Allah yan?nda, ulemân?n mürekkebi, Şühedân?n kan?ndan râcih gelecektir."

12-) "Şedid,kuvvetli,kahraman o değildir ki, insanlar? mağlup etsin. Belki kahraman odur ki, gadap ve hiddet ân?nda, nefsini mağlup eder."

13-) "Bir müslüman, bir müslüman kardeşine bir hediye ihdâ etmesi; onun hidâyetini art?r?p, kötülüklerden onu al?koyan bir hikmet kelimesinden daha hay?rl?d?r."

14-) "Halk-? demden (A.S) tâ k?yâmete kadar, âlem-i insaniyyet aras?nda,deccâl hâdisesinden daha büyük bir umur, mes'ele yoktur."

15-) "Bir ilim talebesi, ilim tahsil ederken eceli gelse, vefât etse, onun derecesiyle Enbiyâ derecesi aras?nda, bir peygamberlik mertebesi kal?r."

16-) "Kim ki ilimden (yâni ilm-i imânî ve tahkikîden) bir bâb, bir mes'ele taâllüm ederse, onunla amel etsin etmesin, bir rek'ât nafile namazdan efdaldir. Eğer öğrenmekle beraber amel de ederse,yâhut onu başkas?na da öğretirse, o zaman tâ k?yâmete kadar, onun o büyük sevab? ve onunla amel edenin sevab? onun olacakt?r.

17-) "Kim ki ?slâm? ihyâ etmek niyetiyle ilimden bir bâb tahsil ederse, onun derecesiyle peygamberlik derecesi aras?nda, yaln?z bir kalm?ş olur."

18-) "Bir mü'minde dört şey, dört ahlâk içtimâ ettiği zaman Cenâb-? Hak, o dört ahlâk?yla ona cenneti vâcip etmiş olur. -

a) Lisan?nda SIDK. ( Doğruluk.Yâni yalan söylememek.)

b) Malda SEH. (Yâni cömertlik.)

c) Kalpte meveddet,SEVG?.

d) Haz?rda ve gaybda olanlara NAS?HAT etmek.

19-) "Kâhinlerden birisi gelecek, Kur'an'? (Kur'an'?n hakikatlar?n?) öyle bir tarzda ders verecektir ki, ondan sonra, onun gibi o ders ve talimi veren olmayacakt?r." (Kâhin : Hadisin metnindeki kâhinden murad, Allah-u lem, ilhâma mazhâr, gaybî umuru veyâhut gizli kalm?ş esrâr? veyâhut mestur olan Hakaik-? Kur'aniyyeyi ilhâm-? ilâhi ile ders verecek birisi demektir. Bu ise, gaybî ve istikbâlî bir işâret,bir ihbâr-? Nebevîdir.)

20-) "Bir ilim talebesi ilim tahsil etmekteyken ölüm ve ecel gelse, vefât etse şehiddir."

21-) "Kur'an'?n hamelelerine ikrâm, hürmet ediniz." (Kur'an'?n hameleleriyse, ya Kur'an'? h?fzedenlerdir, veyâhut Kur'an'?n hakikatlerini yaşayanlard?r.)

22-) "Ulemâya hürmet ediniz, ikrâm ediniz. Çünkü ulemâ, peygamberlerin vârisidir."

23-) "?lmin efdali imân ilmidir. Bu ilimle az olan amel, ilim ile olduğu için menfâât verir. Fakat çok amel cehil ile olsa menfââtsizdir."

24-) "Cenâb-? Allah (C.C), mü'min kulunu tecrübe ve imtihan için, musibet ve belaya giriftâr eder. Fakat, O'nun bu iptilâi ve denemesini, o mü'min kulunun üstünde kerâmât ve ikrâm?n? izhâr içindir."

25-) "Said, fitnelerden uzak kalm?ş kimse, musibet ve fitneye giriftâr olduğu hâlde, sabreden kimsedir. Böyle adam ise, çok garip ve pek nâdirdir."

26-) "Muhakkak fitne gelmektedir. ?bâd? (insanlar?) parça parça edecektir. Ancak âlimler ondan kurtulurlar."

27-) "Ahir zamanda, şiddetli ve dehşetli bir belâ gelecek. Herkese isâbet edecek. Ondan kurtulan olmaz. Ancak Allah'?n dinini bilen ve ona göre lisân?yla ve kalbiyle mücâhede eden bir adam kurtulacak. O ise, ona geçmişlerin mesleği sebkât etmiştir. Bir de, Allah'?n dinini bilip,tasdik eden birisi kurtulacak."

28-) "Benî demin en cömerti, en kerimi ve en sâhisi benim. Benden sonra, onlar?n en kerimi, en cevâd? ise, bir recul, bir demdir ki; o dem (hususi) bir ilim bilecek ve o ilmini neşredecektir. K?yâmet gününde müstakilen bir cemaat hâlinde baas olunacakt?r."

29-) "Kur'an'? öğrenen ve öğreten, içindeki hakaik?n? ders veren bilmiş olsunlar ki; k?yâmet gününde onlar?n cennete girmelerine, sâik ve delil ben olacağ?m."

30-) "Sak?n bid'atlara yanaşmay?n?z. Çünkü, bütün bid'atlar dalâlettir. Bu dalâletler de, cehenneme dayanacaklard?r."

31-) "Bizden gayr?s?na kendisini benzeten, bizden değildir. Sak?n Yahudi ve H?ristiyanlara kendinizi benzetmeyiniz."

32-) "Cihâd?n en efdali odur ki, eğri yolda olup, Hakka karş? mümânaat gösteren en cebbâr hükümdarlara, kumandanlara karş? hak söz söyleyendir."

33-) "Cihâd?n en faziletlisi, kişinin kendi nefsi ve hevâs?na karş? mücâhade etmesidir."

"İstanbul mutlaka feth olunacaktır. Onu feth eden komutan ne güzel komutandır.Onu feth eden asker ne güzel askerdir. " hadisi şerifleri mucize olarak çıkmıştır. Ve Muhammed hana ,askerlerine nasib olmuştur. Ehli ilim hadisi şeriflere istinaden İstanbulun tekrar(manen)fethinden bahsediyorlar demek ki yin feth olunacak ve allahu alem muhammed(mehdi) isminde bir zati nuraniye(nurcuya) nasib olacak diye düşünüyorum.

allah raz? olsun

turabuakdamululema Nickli Üyeden Alıntı

Ayetlerden hz Ali den ve Gavsı Azam dan bu zamandaki iman hizmetine ve o hizmeti deruhteye vesile edilen şahsı manevinin Temsilcisine işaretler var.Peki hadislerden istihraç edilen boyle işaretler var mıdır?

1. Şua nın başındaki şu kısmı okurken;

...Sen Risale-i Nur'un makbuliyetine dair Hazret-i Ali (r.a.) ve Gavs-ı Âzam (r.a.) gibi zatların kasidelerinden şahitler gösteriyorsun. Halbuki, asıl söz sahibi Kur'ân'dır...

Hazret-i Ali (r.a.) ve Gavs-ı Âzam (r.a.) dan önce Kuran'dan sonra asıl söz sahibi Hz. Peyganberimizdir (s.a.v.) acaba risale-i nur'la alakalı o nediyor diye bir soru bana da arız olmuştu.

Epey düşündüm Üstad niye 1. ve 8. Şua gibi hadis-i şeriflerden bir İşarat-ı Nebeviye risalesi yazmamış diye.

Bir gün bir Abi ye sordum, Kastamonu Lahikasında Risale-i Nur talebelerinin ne zamana kadar devam edeceğine dair cifr hesabı yapılan malum hadisi söyledi acaba külliyata yayılmış olabilir diye düşünürken, birden Cenab-ı Hakk müşkilimizi halletti.

Evet Bir İşarat-ı Nebeviye Risalesi vardır. Üstelik 1. ve 8. Şuaların arasında: 5. Şua

1.ve 8. Şuaların tarzında olmasa da direkt olarak Risale-i Nur Talebelerine denmese de 5. Şua Hadis-i Şeriflerin Risale-i Nura ve Ahir zamana işaretleridir.

hem 1-5-8 makam münasebetiyle birbirlerine yakın olmaları iddiamızı kuvvetlendirir.

Evet Hz. Üstadın 8. Şua'da "Mâlum olsun ki, ben Risale-i Nur'un kıymetini ve ehemmiyetini beyan etmekle Kur'ân'ın hakikatlerini ve imanın rükünlerini ilân etmek ve zaaf-ı imana düşenleri onlara davet etmek ve onların kuvvetlerini ve hakkaniyetlerini göstermek istiyorum.Yoksa, hâşâ, kendimi ve hiçbir cihetle beğenmediğim nefs-i emmâremi beğendirmek ve medhetmek değildir." demesiyle,
5. Şua da Kendisini methetmek için değil ehli itirazın tenkit ettikleri hadisleri izah ve tevil etmek için yazılmıştır.