+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 1 ve 1

Konu: Said Nursi'nin Sinema Sevgisi

  1. #1
    Ehil Üye aşur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2006
    Mesajlar
    1.446

    Standart

    Said Nursi'nin sinema sevgisiYeni Şafak'tan Ali Murat Güven, Said Nursî'nin sinema sevgisini ve bu sanata bak?ş aç?s?n? yazd?. Güven “taşral? ?slâmc?l?ğ?” diye tarif etitiği kesimin duruşuna da mesaj gönderdi:
    Ali Murat Güven'in yaz?s?
    Bediüzzaman ile sinemaya gitmek…
    1921 y?l?n?n bahardan kalma bir k?ş günüydü. Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, öğrencilerinden Molla Süleyman ile birlikte Ayasofya'da cemaatle namaz k?lm?ş, ard?ndan da yak?ndaki bir çayhaneye oturmuşlard?.

    Zaman?n ünlü bir kaç âlimi de orada, ilmî bir konu üzerinde hararetle tart?şmaktayd?lar. Bediüzzaman'?n gelmesiyle birlikte hepsinin yüzü ayd?nland?. Onun ilmine ve muhakeme gücüne çok güvenirlerdi. Üzerinde tart?şt?klar? soruyu Bediüzzaman'a sordular. Cevaplamak Üstat için hiç de zor olmad?, k?sa bir izahla meseleyi bir anda çözüverdi. Herkes memnun ve müteşekkir olmuştu. Bir çay da ona ?smarlamak istediler, memnuniyetle kabul etti.

    Bediüzzaman, çay?n? içtikten sonra topluluktan izin istedi. Öğrencisine, “Yola koyulal?m” anlam?nda bir işaret yapt? ve d?şar? ç?kt?lar.

    Zaman zaman sinemaya gitmek âdetiydi. O gün de Süleyman'a “Haydi oğlum, şöyle güzel bir film seyredelim” dedi. Süleyman “Olur” diye cevap verdi ama, şaş?rmadan da edemedi. “Sinema m??” diye geçirdi içinden. Üstat böyle bir sözü nas?l ederdi? O anda Bediüzzaman, âdeta yol arkadaş?n?n kalbinden geçenleri okumuştu. “Bak Süleyman, ben sinemaya başkalar?n?n gittiği gibi gitmem. ?bret için, dersler ç?karmak için film seyrederim” diye konuştu.

    Henüz yerli filmler çağ? başlamad?ğ?ndan, o zamanki filmlerin tamam? bat? kaynakl? ve de sessizdi. Birlikte Alemdar Sinemas?'na gittiler.
    Bediüzzaman birinci mevkiden iki bilet ald?. Salonda her zaman perdeyi iyi gören rahat bir noktada oturmay? tercih ederdi.

    Bir süre filmi seyrettikten sonra ortal?k ayd?nlan?nca hemen arkas?nda oturan öğrencisine dönerek, “Anlat bakay?m, ne anlad?n bu filmden?” diye sordu. Süleyman'?n cevab? son derece k?sayd?: “Hiç bir şey Üstat!”

    Bediüzzaman, bunun üzerine, “?şte dünya da aynen sinema perdesine benzeyen bir yerdir. Kendisi sabit olmad?ğ? gibi, içindekiler de fâni; hiç durmuyor, sürekli ak?p gidiyor. Onun için dünya hayat?na hiç güvenme oğlum. Sineman?n insana ibretlik mesajlar veren bir yönü var.
    Hayatlar?m?z, izlediğimiz bu film kadar k?sa ve geçicidir. Ömrümüz sinema perdesindeki görüntüler gibi göz aç?p kapay?ncaya kadar ak?p gidecek, sonra da hesap fasl? başlayacak.”

    * * *
    Yukar?da okuduğunuz tarihî hat?ray?, Ömer Faruk Paksu'nun Nesil Yay?nlar?'ndan ç?kan “Bediüzzaman'la Yaşayan Öyküler-1” adl? kitab?n?n 25-27. sayfalar?ndan ald?m. Özüne dokunmay?p, yaln?zca çok küçük ifade değişiklikleri yaparak…

    Bu fakirin 2007 y?l?n?n dünyas?nda sinema üzerine yaz?p çizerken kendince okurlar?na vermeye çal?şt?ğ? temel mesaj?, daha bundan 86 y?l önce, sinema sanat? emekleme devresindeyken gayet güzel kavram?ş, beyazperde ve hayat ilişkisi üzerine kafa yormuş ve onu doğru bir biçimde anlamland?rm?ş büyük bir zekân?n, eşsiz bir öngörünün ürünü yukar?daki sözler…

    Dünyan?n dört bir köşesinde yaşayan milyonlarca insan, hayat?n?n her günü say?s?z güzelliklerle, hikmetlerle bezeli bu büyük bilgeyi boşu boşuna sevmedi hiç kuşkusuz…

    ?slâm tarihi, dünyay? bu denli geniş bir perspektiften, eski ya da yeni bütün unsurlar?yla birlikte başar?yla kavrayabilmiş çok az âlim gördü.

    ?nanabiliyor musunuz şuna, hayat?n? dinin doğru biçimde yorumlan?p yaşanmas?na adam?ş bir büyük ?slâm bilgesi sinemay? reddetmiyor; reddetmek şöyle dursun, aksine onu çok seviyor ve f?rsat buldukça da ?stanbul'un o dönemdeki en iyi salonuna film izlemeye gidiyor. Yan?na bir de öğrencisini alarak!

    O da yetmiyor, yoksul ama her işinde zevk sahibi bir adam olarak, daima “birinci mevki”de, yani salonun en iyi yerinde oturuyor.

    Bir onun hayat? yorumlay?ş?na bak?yorum, bir de şimdiki “allâme” tak?m? ve onlara bağlananlar?n…

    Ortal?k paray? erken bulmuş, ama kendisine ceketiyle uygun renkte bir kravat almaktan aciz, ayakkab?s?na en son boyay? alt? ay önce sürmüş, soba borusu gibi pantolonlarla dolaşan bir sürü sözümona “mütedeyyin k?ro”dan, “?slâmc? berduş”tan geçilmiyor. Sanata, bilime, estetiğe, kaliteli yaz? ve hitabete, kişisel hijyene bütünüyle ilgisiz, tek derdi “cukka yapmak” olan bir sürü adam ve kad?n. Yiyemeden göçüp gideceği yast?k alt? parac?klar?ndan bir dirhemini, hayat yolunun henüz başlar?ndaki gencecik bir şaire, yazara, ressama, sinemac?ya ya da evlenmek için ç?rp?nan birine ver deseniz, on dakika boyunca kalbi s?k?şan tiplerdir bunlar. T?pk?, geçtiğimiz hafta Hilâl TV k?sa film yar?şmas?nda ödül kazanan gençleri desteklemek için kendilerinden bir kaç bin lira sponsorluk desteği istediğimizde elleri ayaklar? birbirine dolaşan o “muhafazakâr” bankan?n yöneticisi ya da ?stanbul'un kocaman bir ilçesinin “muhafazakâr” belediye başkan? gibi… (Bu yaz?da yeri yok diye daha fazla açm?yorum; ama hiç merak etmesinler, hepsinin tek tek can?na okuyacağ?m.)

    Sizi, dünyadan ve infaktan bihaber “köylüler” sizi…

    Bu rezil durum, bizim ümmet olarak 1000 küsur y?lda “Medine kentliliği”nden “Kerbela bedevîliği”ne gerileşimizin de yürek s?zlatan öyküsü asl?nda...

    O yüzden, hâlâ bilimi ve sanat? cömertçe destekleyen, sponsorluk bilinci yerli yerine oturmuş bir “muhafazakâr burjuvazi” s?n?f?m?z yok bizim; o yüzden en alçakgönüllü bir kültürel etkinlikte bile oturacağ?m?z sandalyeyi bize temin edecek üç kuruşluk bir sponsor bulam?yoruz. O yüzden, baz?lar?n?n izleme gereğini bile duymadan yerden yere vurduğu “Takvâ” filminde tasvir edilen atmosfer her karesiyle gerçekleri anlat?yor. Para, makam ve kad?n üçlüsü bu cepheyi darmadağ?n etti.

    Hayata bir daha gelecek olsam, Üstad?yla Kur'an üzerine tart?ş?p Ayasofya'da namaz k?ld?ktan sonra onunla birlikte sinemaya giden Molla Süleyman olmak isterdim. Çünkü bugünün ?slâmc?l?ğ?, daha doğrusu üzerine türbe yeşili k?r?ş?k bir gömlek giymiş olan “taşral? ?slâmc?l?ğ?” beni art?k iyiden iyiye boğuyor.


    Yeni Şafak
    Konu elff tarafından (07.06.07 Saat 01:01 ) değiştirilmiştir.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. İslami Sinema Siteleri
    By Matemkar in forum Tavsiye Edilen Siteler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.08.14, 12:47
  2. Ahmağın Sevgisi Ayının Sevgisi Gibidir...
    By *SAHRA* in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.09.13, 15:26
  3. Manevi Sinema Hakkında
    By karatoprak1975 in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 25
    Son Mesaj: 02.10.09, 22:04
  4. Küçük Osman (Çizgi Sinema)
    By mehmetyakup in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 12.02.07, 09:14
  5. Sultan Alparslan (Çizgi Sinema)
    By mehmetyakup in forum Klip, Video, Film ve Animasyon
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 10.02.07, 12:25

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0