Bediüzzaman ve talebelerine Afyon'da haks?z yere çektirilen ceza
Afyon Mahkemesinin 6 Aral?k 1948 tarihli, ‘vicdanî kanaat’le verdiği karar ile 20 ay hapis cezas?na mahkûm edilen Bediüzzaman Hazretleri, Temyiz Mahkemesi’nin karar? bozmas?na rağmen, bu cezay? zulmen çekmiştir.
Bediüzzaman Hazretlerinin, kanunsuz bir şekilde talebeleriyle birlikte Afyon hapsine girişi ve orada çektiği s?k?nt?lar, Tarihçe-i Hayat’ta şöyle anlat?l?r:
“Bediüzzaman, 1944 Denizli Mahkemesinde berâet ettiği halde, Afyon vilâyetine bağl? Emirdağ kazâs?nda ikamete memur ediliyor. Orada, kendi âhireti ve Risâle-i Nur’la meşgul olurken, 1948 senesinde, gizli din düşmanlar?, yap?lan zulümler az geliyormuş gibi ayn? nakarat ile, ‘Gizli cemiyet kuruyor, halk? hükûmet aleyhine çeviriyor, ihtiyarlad?kça artan enerjisiyle; kuvvetiyle, rejimi y?kmaya çal?ş?yor, Mustafa Kemal’e ‘?slâm deccal?, süfyan’ diyor’ gibi bir sürü bahanelerle, elli Risâle-i Nur talebesiyle birlikte Afyon Ağ?r Ceza Mahkemesine sevk ediliyor ve hapse konuluyor.
“Yap?lan derin ve uzun tahkikat neticesinde, birtek suç delili bulunam?yor. Fakat, ne oldu ise oldu, ne yapt?larsa yapt?lar, nihayet mahkeme—güyâ kanaat-i vicdâniye ile—Bediüzzaman’a yirmi ay ve müdakkik bir âlime on sekiz ay, yirmi iki kişiye de alt?şar ay hüküm veriyor; diğerlerini de,
‘Bunlar Bediüzzaman’? büyük bir mürşid olarak bilmişler ve içlerindeki derûnî boşluğu doldurmak için Risâle-i Nur’u okumuşlar’ diye berâet veriyor;
hüküm alanlar? da, ‘Bediüzzaman’?n kurduğu gizli cemiyete yard?m etmişler’ diye cezaland?r?yor; hükmü derhal infaz edip, hepsini tevkif ediyorlar.
“Tabiî, mahkûmiyet karar? hemen temyiz ediliyor. Temyiz Mahkemesi k?sa bir zamanda tetkikat?n? bitirerek, ‘Mâdem, Bediüzzaman Said Nursî Denizli Mahkemesinde ayn? suçtan berâet etmiş; Denizli Mahkemesinin karar? hatâl? da olsa, temyizin tasdikinden geçen bir dâvâ tekrar taht-? mahkemeye al?namaz’ diye, verilen mahkûmiyet karar?n? esastan bozuyor.
Bunun üzerine yeniden mahkeme başl?yor. Maznunlardan ne istedikleri soruluyor. O tamamen mâsum olan Nur Talebeleri, Temyiz Mahkemesinin karar?na uyulmas?n? istiyorlar.
Afyon Mahkemesi, temyizin karar?na uyulup uyulmayacağ?n? uzun uzad?ya düşünüyor; nihayet uyulmas?na karar veriyor. Sonra da, noksanlar?n ikmâli için çal?şmaya başl?yor.
Fakat, bu çal?şma bir türlü tamamlanm?yor ve mahkeme mütemâdiyen tâlik ediliyor. Bediüzzaman ve talebeleri, hüküm katiyet kesb etmeden verilen ceza müddetini hapishânede geçirdikten sonra tahliye edilmişlerdir.”
(Tarihçe-i Hayat, s. 471)
Afyon hapsinde çekilen s?k?nt?lar
Bediüzzaman Hazretleri, Denizli hapsinde bir ayda çektiği s?k?nt?y?, Afyon’da bir günde çeker.
Yine Tarihçe-i Hayat’tan takip edelim:
“Kendisine, bütün bütün kanunsuz muâmeleler yap?lm?şt?r. Hapishânede, tam yirmi ay, k?ş?n, çok soğuk olan gayr-i muntazam bir koğuş içinde yaln?z b?rak?larak, tecrid-i mutlak içinde imhâ olmas?na intizar edilmiştir. K?ş?n en şiddetli günlerinde, hapishâne pencerelerinin iki milim buz tuttuğu zamanlarda zehir verilmiş; ihtiyar, çok hasta haliyle, aylarca ?zt?rap çektirilmiştir. Mübârek yatağ?nda, bir taraftan bir tarafa dönemeyecek bir hale geldiği zamanlarda bile, hizmetine, bir talebesi olsun müsaade edilmemiştir. O korkunç şerâit alt?nda, kendi kendine ölüp gitmesi beklenmiştir. Hastal?ğ? o kadar şiddetlenmiştir ki; günlerce, birşey yiyememiş ve g?dâs?z kalm?ş ve çok zaif bir vaziyete gelmiştir. Böyle olduğu ve çok s?k? bir tarassud ve tazyikat alt?nda bulundurulduğu halde, Risâle-i Nur’un telifinden geri kalmam?ş, her hapiste olduğu gibi, burada da gizli olarak eser telif etmiştir. Mahpuslar, gizli gizli Risâle-i Nur’u elleriyle yaz?p çoğaltm?şlar ve hapishâneden d?şar? da ç?kararak, neşrini temin etmişlerdir. Bediüzzaman, hapiste olduğu günler dahi Risâle-i Nur’un neşriyat? durmam?ş, perde alt?nda yüz binlerce nüshalar? eski yaz? ile neşretmeye—Nur kahraman? Hüsrev gibi—Nur Talebeleri muvaffak olmuşlard?r.” (A.g.e., s. 472)
http://www.yeniasya.com.tr/2006/12/06/lahika/default.htm