Printable View
Ehl-i hakikatın bir kısmı nasılki ................. mazhardırlar ve a'zamî bir mertebede o ismin cilveleriyle, mevcudatın pencereleriyle Vâcib-ül Vücud'a bakıyorlar.
Boş olan kısımları beraber dolduralım inşaAllah :)
İsmi Azam'a mı olacak hocam?.:)
İSM-İ VEDÜD olacak inşaAllah... :)
Ama ismi Vedud'a işaret edecek bir kelime bile yok.:) neyse bundan sonrakiler inşallah daha bi kemal derecede olur.
Ehl-i hakikatin bir kısmı nasıl ki İsm-i Vedûd'a mazhardırlar
ve âzamî bir mertebede o ismin cilveleriyle,
mevcudatın pencereleriyle Vâcibü'l-Vücuda bakıyorlar.
Öyle de, şu hiç ender hiç olan kardeşinize,
yalnız hizmet-i Kur'ân'a istihdamı hengâmında
ve o hazine-i bînihayenin dellâlı olduğu bir vakitte,
ism-i Rahîm ve ism-i Hakîm mazhariyetine medar bir vaziyet verilmiş.
Dördüncü Mektup
Âlem-i İslâmiyet gibi geniş, parlak, nurani bir pencereyi, ........................ açmıştır.
Kimin olduğunu bilinirse neyi açtığıda bilinir.Cümle biraz kısa alınmış sanki
*Tevhidin bir bürhan-ı nâtıkı olan zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm risâlet ve velâyet cenahlarıyla, yani kendinden evvel bütün enbiyânın tevâtürle icmâlarını ve ondan sonraki bütün evliyânın ve asfiyânın icmâkârâne tevâtürlerini tazammun eden bir kuvvetle, bütün hayatında, bütün kuvvetiyle vahdâniyeti gösterip, ilân etmiş ve âlem-i İslâmiyet gibi geniş, parlak, nurânî bir pencereyi, mârifetullâha açmıştır.(32.SÖZ)
Kur'an-ı Kerim'in ilim ve hikmet ve ............................. cihetiyle servet ve gınası; ve felsefenin ............ ve ibret ve marifet-i Sâni' cihetindeki fakr ve iflasını gör, ibret al!