“KELLY, RİSALE-İ NUR İLE 10 DAKİKADA MÜSLÜMAN OLDU”

Bugün Kanada'dan çok ilginç bir mektup var. Nur talebelerinin Kur'an ve iman hizmeti için bulunduğu ülkede her geçen gün Müslüman olanların sayısı artıyor. Bunlardan biri de eski adı Kelly yeni adı İbrahim Said olan bir katolik Hıristiyan.
Otobüste başlayan sohbetin ardından sorular soran Kelly, 23. Söz'e baktıktan 10 dakika sonra Müslüman olmak istediğini söyledi. Ardından camiye giden Kelly, cemaatin abdest alıp cemaatin
önünde İslam'ı seçti.

İşte o anları anlatan hİzmet mektubu.

Esselamu Aleykum Ve Rahmetullahi Ve Berekatühü Ebeden Daima
Aziz Muhterem Abeylerimiz Ve Kardeşlerimiz
Kanadanın en büyük şehri Torontodan selam eder,dualarınızı bekleriz.

"MÜSLÜMANLIĞI, İSLAMİYETİ HİÇBİR ZORLAMA OLMADAN, BÜTÜN KALBİMLE KABUL EDİYORUM. BU KİTAPLARIN VE İSLAMİYETİN KURTULUŞUM OLACAGINA İNANIYOR KALBİMLE TASDİK EDİYORUM..."
Bu sözler, eski ismi KELLY olan ve geçen günlerde Risale-i Nur vasıtasıyla Müslüman olarak yeni ismi ile İBRAHİM SAİD olarak yeniden dogan aramıza katılan Katolik bir Hıristiyana ait...

Sözlerimize başlamadan önce Risale-i Nurun her yerde her ortamda hizmetini yaptıgını yapmaya devam ettigini ve kıyamete kadar devam edecegini Üstadımız Bediüzzaman'ın buyurdugu gibi "BİZ RİSALE-İ NURUN OKUNDUGU YERDE MANEN HAZIR GİBİYİZ" sözleri aklımıza geliyor. Cemaatimizin şahsı manevisi devam ettikçe ve Risale-i Nur okundukça hatta dünyada Risale-i Nur okuyan bir kişi bile kalsa her yerin nurlanacagını küfre karşı galip gelecegini tahattur etmiş bulunuyoruz.

Geçtigimiz günlerde İngilizce kursundan sınıf arkadaşımız olan KELLY yani yeni ismi İBRAHİM SAİD otobusun arka koltugunda yan yana oturuyorduk. O esnada Münacat okuyordum.
Birden aklıma neden sesli okumadıgım geldi. Sesli okumaya başladım. Kendisi beni dinliyormuş. Ancak Türkçesinden okuyordum. Kitabın ortalarına geldigimde okudugum kitabın ne oldugunu sordu. Gerek İngilizce gerek beden dili ile anlaşabilir bir şekilde kainattan Üstadımızın verdigi temsillerden anlatmaya çalıştım.
Kendisinin ana dili Fransızcadır. İngilizcesi pek iyi degil o yuzden kursa geliyor. Fakat konuştugumuz her şeyi anladıgını söyledi ve İSA as hakkında soru sordu. Bir Muslumandan İSA (as)'mı duymak istedigini söledi.

Risale-i Nurda geçen İSA (as)'mın "ARTIK SİZİNLE FAZLA SÖYLEŞMEM BEN GİDİYORUM ALEMİN REİSİ GELSİN DEDİGİNİ" PEYGAMBERİMİZİN (SAV) İSA (as)'dan övgü ile bahsettigini, KUR'AN-I KERİM'İN İSA (as)'dan övgü ile bahsettigini anlattım. Bir anda gözleri dolmaya başladı gerçekten ben de duygulanmıştım çünkü karşımdaki Katolik bir Hıristiyandı. Bu sözleri duyunca neredeyse gözlerinden yaş gelecekti.
Hz. İSA'nın (as) peygamber oldugunu, mesaj getirdigini, kesinlikle yaratıcının dogurup dogurulmadıgını, tek oldugunu, şeriki olmadıgını, hiçbir sanatkarın sanatına benzemedigini, bu konuların hepsinin KUR'AN-I KERİM'DE yazılı oldugunu RİSALE-İ NUR okudugu zaman bunları anlayabilecegini söyledim.

Kendisi kiliselerde Hz. İSA'dan (as) hep baba-ogul gibi şeylerden bahsedildigini hep aynı şeylerden bahsedildigini böyle şeyleri hiç duymadıgını söyledi.
Orada anladımki içinde İslamiyete zaten bir ışık vardı. Yanımda bulunan İngilizce 23. Söz'ü verdim hem İngilizceyi daha iyi ögrenirsin okudukça hem de konuştuklarımızı bu kitaplarda bulabilecegini söyledim. Kendisine hediye ettim. Hemen bildigi kelimelere bakmaya başladı. Hiç konuşmuyordu ben de okumama devam ettim.
Aradan 10 dk gibi bir vakit geçmişti kendisinin Müslüman olmak istedigini söledi. Şaşırmıştım çok heyacanlanmıştım. Bundan emin olup olmadıgını sordum. Tekrar ile emin oldugunu söyledi. Hemen orada Kelime-i Şahadet getirdi…

Ertesi gun beraberce buradaki Ehli Sunnet camilerinden biri olan Medine Camii’ne gittik. Orada, temel İslami hukumlerin kendisine tam ve net bir sekilde anlatilmasi icin, Ibrahim Said ile ayni dili konusan birkac Musluman kardesimiz ile gorustuk ve sonrasinda beraberce abdest alarak namaza hazirlandik. Bu onun ilk namaziydi. (Allah, daha nicelerini ihlas ve sidk ile eda etmesini ve etmemizi nasip ve muyesser eylesin, amin.)

Namazdan sonra cami imami gelerek, cemaatin onunde muslumanligini ilan etmesinin cok munasip olacagini soyledi. Aksam namazini muteakiben, yaklasik yuz muslumanin onunde once Arapca, sonra Ingilizce ve Fransizca olarak Kelime-i Sehadet getirdi, imanin ve Islam’in sartlarini sayarak kabul ve tasdik ettigini ilan etti.
Bu an ve sonrasi, kelimelerle ifade edemeyecegimiz bir guzellikte idi, butun cemaatin yeni kardeslerini tebrikleri, musafahalari ve verdikleri hediyelerle gecen hem kisa, hem uzun ve sururlu bir zamandi.

Elhamdulillah, İbrahim Said İslam’in dusturlarini yavas yavas ogreniyor ve Risale-i Nur derslerimize geliyor ve hatta onun vesilesiyle (dersleri kendi dilinde ona aciklamasi icin) bir Arap musluman da derslere istirak ediyor.
Ancak su da var ki, Birinci Soz’den yapilan geldikleri ilk dersten sonra, buraya yeni muslumana bir nevi tercumanlik icin gelmesine ragmen asil kendisinin bu derse ihtiyaci oldugunu farkettigini soylemisti.

Bundan baska, pek Turkce bilmedigi halde bizimle oturarak okudugumuz dersi Rusca takip eden bir Tatar agabeyimiz de medresemizde derslere duzenli olarak devam ediyor. Bir keresinde kendisine dersi anlayip anlamadigini sordugumuzda cevaben, cok istifade ettigini ve hatta geldigi ulkenin Risaleler ile ugrasmasinin sebebini daha iyi anladigini soylemisti.

Bu arada, derslerimizden bahsetmemiz gerekirse, medresemizde haftanin uc gunu talebe dersi oluyor ve gelenlere temel din bilgileri ve Kur’an-i Kerim’den sureler ogretilip, Risale-i Nur okunuyor. Haftanin iki gunu cemaat dersleri devam ediyor.

Netice-i kelam, Elhamdulillah, Risale-i Nur her yerde hizmetini yapiyor.
Çok selam eder, dualarinizi bekleriz.
Kanada-Toronto Nur Talebeleri