+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Sorgulamak

  1. #1
    Müdakkik Üye NurTalebesi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Bulunduğu yer
    Diyar-ı bekir
    Mesajlar
    592

    Standart Sorgulamak

    SORGULAMAK
    İnsan sorgular, kendisine verilen akıl sorgulamaya kabildir. Sorguladıkça yeni sorular çıkar karşısına ve sorgulamaya devam eder. Sorgucu olan ehli-fen asrında mukni cevaplar veren risaleinurlar lazımdır. Evet, insan sorgular kâinatı, Rabbi, peygamberi… Hazreti İbrahim gibi…
    Eskiden dalaletler cehaletten gelirdi. Bunun yok edilmesi kolaydı. Zaten binden bir bulunurdu. Binden biri ise ancak ikna olurdu. Çünkü bildiklerini sanan cehli mutlaktaki varlıklardı. Bildiklerini sanan insanlar öğrenmeye karşı müstağni cahil insanların daniskasıdır. Cahil vardır.’’cahilim’’der… İlme açıktır. Bilmediğini bilir. Ama cahil vardır ki bildiğini sanar. Kalbini gözlerini kulaklarını küfürle mühürletmiştir. Fakat şimdi dalaletler fen ve felsefeden geliyor. Kendilerince ilmi dayanakları var. Onların örümcek ağından daha zayıf dayanaklarını çürütmek için ispat ve delil metodunu kullanmak lazım. İddialar delillerde çürütülür… Bu asır batıl iddiaların doruğa çıktığı bir asır. O zaman bu asrın müceddidi bürhanlarla cevap verecek. Delillerle aklı nurlandıracak kalbi mutmain edecek… Yoksa imanımız taklidi bir imandan ibaret kalır. Taklidi iman oturmamış imandır. Ne kalpte ne akılda hakkıyla oturmamıştır. En küçük bir taarruzda yıkılmaya mahkûmdur. Oysaki tahkiki imanda araştırıp sorgulayarak kazanılan imana ordular tehacüm etse, bir halt edemezler…’’Ne yani Allah’ın varlığını mı sorgulayacağız’’diye bir sual gelebilir. Bu soruya verilecek en güzel cevap şudur.’’hayır imanımızı sorgulayacağız’’…Eğer küfür kokan sözleri işitip cevap veremezsek sükût ederek tasdik etmiş olmaz mıyız? Ve yahut ta şüpheye düşmez miyiz? Ve yahut ta aklımıza kalbimize fenler tarafından konulan şüphelere cevap veremeyeceksek imanımız ne kadar kuvvetli? Risale-inur akıldaki kalpteki şüpheleri alıp götüren şiddetli bir rüzgâr gibidir… O rüzgâra karşı müstağni kalmak, kendi üflemesine itimat etmek…
    Ve risaleinur bir kere okunup anlaşılacak eserler değildir. Çünkü ilimdir. Aklı doyurur. Marifettir, ibadettir tefekkürdü Ve dördüne de her daim ihtiyaç vardır. Her bir insan bir âlem ve her bir gün bir âlem. Bu yüzden her dün yeni âlemi başlar ve yeni sorular şüpheler vesveseler, ruh darlıkları… Bu yüzden her günü nurlandırmak lazım…’’zamanında çok okudum. İstifade etti, şüphelerim bitti’’demekle iş bitmiyor. Her âlem sorularla sorgularla dolu... Hakikat denizine dalıp şüphelerden kurtulmak varken, nefsimizin sorguları içinde boğulmak neden?
    Ayrıca, malumunuz üzere yanlış anlaşılmasın. Din ilme karşı değil. Fakat dinle barışmayan hikmet dini ilme zıt buluyor. Ve küfür karanlığına mahkûm zulmetli münevverler kendilerini bilim adamı zanneden mezarı müteharriklerin, tabiata rablik verip buna ilim diyenlerin, sebeplere perestiş edip bunun adını da ilim diye koyanın, ilmi dinde yer almaz. Alamaz!’’ilim Çinde’de olsa gidiniz’’diyen bir zatın ümmetiyiz. İlayı kelimatullahın maddeten ilerlemeye bağlı olduğunu söyleyen bir üstadın talebeleriyiz. Her bir peygamber bir san’atta pir…

    ‘’elbette nev-i beşer, ahir vakitte ulum ve fünuna dökülecektir. Bütün kuvvetini ilimden alacaktır. hüküm ve kuvvet ise, ilmin eline geçecektir."(sözler239)
    Anlaşıldığı üzere din ilme zıt değil aksine… O zaman ‘’halıkımızı bize tanıttırmayan muallimlere’’lere karşın biz Halıkımızı fenlerden soracağız. Mana-i ismiyle öğretilen her ilmi mana-i harfiyle öğreneceğiz.’’Ne güzeldir’’diyen her söze karşın’’ne güzel yaratılmıştır’’diyeceğiz… İlme din namıma karşı çıkanlara;
    ’’Vicdanın ziyası, ulûm-u dîniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder’’Diyeceğiz… Fen namına sorulan küfri suallerin cevabını Risaleinurdan vereceğiz… Kalbimize ve aklımıza bir şüphemi takıldı? Hemen nurlardan cevap arayacağız. Okuyacağız okuyacağız okuyacağız… Nefis ve şeytanımızın dahi hakikatlere karşı teslim olmasını isteyerek. Önce cinni şeytanları sonra insi şeytanları susturmak için…İmanımızı sorgulayan insi ve cinni şeytanların imansızlıklarını sorgulayacağız…Küfrün belini kıracağız…Ve rızayı ilahiye nail olacağız…İnşAllah…


    NurTalebesi....
    Müslüman eriyiz, silsilemiz kahraman / Müslümanız, Hakk'a tapan Müslüman...

    Bir gün Kur an etrafındaki surların yıkıldığını görürsen, hemen kemiklerini taş, etlerini harç, kanını da su edeceksin. Etrafına ilimden, irfandan, faziletten ahlâktan kaleler dikeceksin. Kaleler, fedailer ister. Nasıl olsa sen de içinde fedai olacaksın.

  2. #2
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Demek, insan bu âleme ilim ve duâ vâsıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidad itibâriyle her şey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikiyenin esâsı ve mâdeni ve nuru ve ruhu, mârifetullahtır.
    Ve onun üssü'l-esâsı da imân-ı billâhtır.
    Hem insan, nihayetsiz acziyle nihayetsiz beliyyâta mâruz ve hadsiz a'dânın hücumuna mübtelâ ve nihayetsiz fakrıyla beraber nihayetsiz hâcâta giriftar ve nihayetsiz metâlibe muhtaç olduğundan, vazife-i asliye-i fıtriyesi, imândan sonra duâdır. Duâ ise, esâs-ı ubûdiyettir.


    Marifet-i İlâhiye, marifet-i kâmile, Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyânın tarzında olduğu vakit, hem marifet-i tammeyi verir, hem huzur-u etemmi kazandırır ki, inşaallah, Risale-i Nur'un bütün eczaları, o Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyânın cadde-i nuranîsinde birer elektrik lâmbası hizmetini görüyorlar.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0