Konu: Necip Fazýl ve Risalei Nur ve Bediüzzaman...

bismillah...

evet bir çoðumuzun islam davasýnda bildiðimiz ve þiir noktasýnda üstad kabul edilen Necip Fazýl acaba risalei nura ve Üstadýmýz Bediüzzaman Hazretlerine nasýl bir bakýþ açýsýna sahipti...

Ayný zamanlarda bulunmalarý hasebiyle...Hizmet noktasýnda nasýl bir bakýþ açýsýna sahibti..

risalei nur okumuþmudur?

nur talebelerine karþý nasýldýr...?

bu ve benzeri konularda eserlerinde yazdýðý yerler varmýdýr... ya da baþka eserlerde...

bu noktayý merak ettim ve sual etmek istedim....

sevgi ve muhabbetle...

MuM

AVNÝ TOKTOR


Emekli Yarbay Toktor 1924'de Emirdað'da doðdu. Babasý Rüþtiye öðretmeni Ali Vehbi Beydi. Birinci Dünya ve Ýstiklâl Harblerinde gönüllü olarak çarpýþtý. Cumhuriyetten sonra ilk mektep muallimi olarak çalýþtý.



Avni Toktor birçok vilâyetlerde vazifede bulundu. Mahmudiye Askerlik Þubesinden yarbay olarak emekli oldu.

"1952 yýlýna kadar Bediüzzaman hakkýnda kulaktan dolma bilgim vardý. Bu bilgiler de matbuatta aleyhinde yapýlan neþriyattan ibaretti.

"Ýlk defa Serdengeçti mecmuasýnda müsbet bir yazý okumuþtum. Serdengeçti, Bediüzzaman Rusya'da esaretteyken vuku bulan bir hâdiseyi anlatýyordu. Buna göre; Ruslarýn Kafkas Cephesi Baþkumandaný Nikola Nikolaviç esirler kapmýný gezerken, bütün esirler genarale karþý hürmeten ayaða kalktýklarý halde, Bediüzzaman yerinden bile kýpýrdamaz. Bunun sebebini soran generale, 'Bir mü'min bir kâfire kýyam edemez' diye cevap verir. Rus genareli de, 'Bu hareketiniz Rus ordusuna ve dolayýsýyla milletime hakarettir' der. Ýdam tehdidi ile karþýlaþan Bediüzzaman'ýn, 'Sizin hakkýmda vereceðiniz idam kararý, benim ebedî âleme intikal ve Peygamberime kavuþmak için bir pasaport hükmündedir' demesi, bu kahramanca hareket, Ýslâmî þecaat bakýmýndan zihnimde yer etmiþti. Bu cesaretten zaman zaman þüphe ediyordum. Sonra bu durumu pederime sormuþtum. Aldýðým müsbet cevap üzerine, bende bu zata karþý bir muhabbet ve görüþme arzusu belirmiþti.

"Büyük Doðu mecmuasýný her hafta okurdum. 3 Þubat 1952'de Necip Fazýl Kýsakürek'i ziyarete gitmiþtim. Sabahýn erken saatlerinde Kadýköy'de ikamet ettiði evine varmýþtým. Kapýyý çaldým açtý, beraberce yukarýya çýktýk. Az sonra kapýnýn önündü duran taksiyi iþaret ederek binmemi söyledi. Beraberce Kadýköy'e gittik ve iskelede duran vapura bindik. Vapurda bana Bediüzzaman'ý ziyarete gideceðimizi, bir gün evvel randevu aldýðýný söyledi.



"Necip Fazýl'ýn sözleri"

"Vapurda bana bu zat hakkýnda bilgim olup olmadýðýný sordu. Ben de bilgim olmadýðýný ifade ettim. Necip Fazýl, halkýmýzýn birçok âlimler hakkýnda mübalâðalý þeyler anlattýklarýný, veli olmayan insanlara veli nazarýyla baktýklarýný söyleyerek Bediüzzaman'dan da bahsetti. Bediüzzaman'ýn da bir âlim olduðunu söyledi, fakat, 'Kendini beðenmiþin birisidir' diye ilâve etti. Eserlerini okumadýðýný fakat okuyacaðýný da belirtti.

"Yolculuðumuz ve sohbetimiz devam ederken, tekrar sordu; 'Had'leri biliyor musun?' Sorunun cevabýný beklemeden kendisi izah etmeye baþladý.'Peygamberler insanlarýn en mümtaz ve en müstesna þahsiyetleridirler. Onlar için ne kadar senakâr sözler söylesek yine de hürmetimizi ifade etmekten âciz kalýrýz. Yalnýz onlara ulûhiyet verecek olursak 'had'di tecavüz etmiþ oluruz. Velilik de vardýr. Veliler büyük insanlardýr. Onlar için de her türlü hizmeti ifa edebiliriz. Ama onlara peygamber diyecek olursak küfre düþeriz. Allah'ýn mü'min kullarýna da hürmet ve tazim duygularýmýzý söyleyebiliriz, ama onlara da veli dersek 'had'di aþmýþ oluruz.'

"Bu minval üzere devam eden sohbet Sirkeci Ýskelesinde sona ermiþti. Ýskeleye çýktýðýmýzda o zaman hukuk tahsili yapan Hüseyin Yananlý'yý bekler bulmuþtuk. Hep birlikte bir taksiye binerek Akþehir Otelinin önüne geldik. Etrafta polisler vardý. Ýçeri girerken hüviyetlerimiz kontrol edildi.

"Otelin dördüncü katýna çýktýðýmýzda Bediüzzaman Hazretleri bizi kapýda ve ayakta karþýladý. Giriþte Necip Fazýl selâm vermiþti. Bediüzzaman Hazretleri daha selâmý almadan, kendisine has Þark þivesiyle,



"Ben kendimi kendime beðendirmemiþem"

"Necip Fazýl Bey kardaþým, ben kendimi kendime beðendirmemiþem!' demiþti.

"Bu sözler bende bir anda irkinti yaptý. Bu sözlerden doðrudan doðruya gemide Necip Fazýl'ýn konuþmasýna bir cevap teþkil ediyordu. Kendisi yataðýna, biz de gösterdiði sandalyelere oturduk.

"Bu büyük zatý belki bir daha görmek nasip olmaz diye düþünerek, bütün pisiko-fizik enerjimi topladým, her sözünü ve halini hafýzamda toplamaya gayret ettim.

"Küçük otel odasýna kapýdan giriþte sol tarafta karyolasý, karyolanýn bitiþik olduðu duvarda ise, beyaz bir torba asýlýydý. Ýçinde kitap ve gazeteler olduðunu anlamýþtým. Pencerede çaydanlýk, demlik ve bardak duruyordu. Yere serilmiþ bir hasýr ve kenarda üç sandalye vardý. Üzerinde uzun, beyaz, pamuklu, kenarlarý dikiþli bir hýrka vardý ve belinde ucu sað tarafa sarkmýþ bir kuþak baðlýydý. Baþýnda takkeye benzeyen bir külâhin üzerine az renkli sarýðý çaprazlama baðlýydý. Sarýðýn altýnda görünen saçlarý, kaþlarý ve kirpikleri bembeyazdý. Gözleri çok mânâlý ve haþmetliydi. Çok tesirli bakýyordu.

"Sohbet boyunca, Bediüzzaman Hazretleri mahkeme safahatýndan bahsetmiþti. Konuþmalarda Arapça ve Farsça kelime ve terkipler çok olduðundan, o zamanki bilgimle çoðunu anlayamamýþtým. Bu arada hatýrýmda kalan þu sözünü hiç unutmam: 'Ýslâmiyetin aleyhinde bulunanlarý mücahedemle zir ü zeber etmiþem.'

"Bu arada Necip Fazýl sigara içmek için dýþarýya çýkmýþtý. Bediüzzaman Hazretleri bana Risale-i Nur'larý okuyup okumadýðýmý sordu. Hiç bilgim olmadýðýný ifade ettim. Rusya'daki esaretinde cereyan eden hadiseyi sormuþtum. Kendileri de, 'Evet, öyle olmuþtu' diye cevap verdi. Akabinde Risale-i Nur'larý okumamý tavsiye etti.

"Ziyaretimiz tahminen üç saat kadar devam etmiþti. Görüþmeden sonra, Necip Fazýl Beyle evine döndük."


bu konuda çok fazla bilðimin olduðunu söyleyemem fakat bu yazý dikkat çekici.

Netameli bir mevzu..
Fakat bilinmesinde fayda var..

bekliyoruz inþaallah bilgileri olanlarý.

Evet, yazýk ki üstad Hz.lerinin kendisine olan iltifatýný ve talebeliðe kabul ettiðni bildirdiðinde bunu red ettiðini de duymuþtum. Yazýk.. Ýnsanlarýn önder kabul edip sözlerini dinledikleri kiþilerin acýnacak halleri....

Bazý þeyler nasiptir....alengirli bir mesele bence girmeye gerek yok....hüsn-ü zanlar zarar görmesin...

Dar- hesapta olanlarý deðil, dar-ý imtihanda olanlarý deðerlendirmek lazým. Onlarýn elinde fýrsat yok ama bu dünyada olanlarýn var. Kritiði yapýlmasý gerekenler eceli gelmeyenlerdir.

bedevi_arap_çölü Nickli Üyeden Alýntý

Bazý þeyler nasiptir....alengirli bir mesele bence girmeye gerek yok....hüsn-ü zanlar zarar görmesin...

Bazý gerçekler acý olsa da bilinmelidir. Kanaatim böyle.

Nahnü Nickli Üyeden Alýntý

Dar- hesapta olanlarý deðil, dar-ý imtihanda olanlarý deðerlendirmek lazým. Onlarýn elinde fýrsat yok ama bu dünyada olanlarýn var. Kritiði yapýlmasý gerekenler eceli gelmeyenlerdir.

Bunlarý yazmaktaki maksat zaten o þahsý çürütmek deðildir. Fakat onun peþinden gidenler de gerçekleri bilmelidirler.