+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 1 2 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 18

Konu: 19 Mayıs/Eskişehir Hapishanesi Karşısındaki Lise‏

  1. #1
    Ehil Üye insirah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    Kure-i Arz
    Mesajlar
    3.312

    Standart 19 Mayıs/Eskişehir Hapishanesi Karşısındaki Lise‏

    Eskişehir’deydim. Gösterdiler bana. “İşte şurası hapishanenin yeri!” Hapishane yok artık; yerinde tramvay durağı var. “Ama lise olduğu gibi duruyor.” Cumhuriyet Lisesi. Şimdi yerinde olmayan hapishanenin mazi olmuş pencereleri bir zamanlar lisenin bahçesine bakıyordu.

    Hapishane penceresinin ardındaki gözler ağlıyordu. Lise bahçesinde kendilerini “19 Mayıs hareketleri”ne kaptırmış kızlar gülüyordu. Kendisi için değildi gözyaşları. Yaşlılığına dair değildi hüznü. Hapsedilmişliği umurunda değildi. Genç kızlar onun için ağlıyor değil; o genç kızlar için ağlıyordu. Ağlanacak halde olan kendisiydi oysa…

    O bakış aksına geçip ben de baktım bir süre. O bakışın izdüşümünde tuttum gözlerimi. Yaşlı adamdan genç kızlara doğru yönelmiş ağlayışın yatağında tuttum kalbimi. Ben de böyle bakabilir miyim? Her şeye.. Herkese…

    O gülüp oynayan genç kızların elli sene sonraki halleri görünür yaşlı adamın gözlerine.. Hesap basit: 17+50= 67. Onyedilik genç kızların elli yıl sonraki hali 60’lı 70’li bir “nine”. Güvendikleri gençlik geçip gitmiş… Sarılıp durdukları körpe bedenleri ellerinden kayıp göçmüş.. Beğenme dilendikleri bakışlar, acımayla bakıyorlar soluk yüzlerine. Nefret ve tiksintiyle dönüp geçiyorlar yanlarından. Bir de öbür ihtimal var. Yaşlı olamama ihtimali. Altmışına varmadan toprak olmak da var. Unutulmuş bir mezarda hiç önemsiz oluvermek de var. Hatırlanmaya değmeyen, hatıralara sokulmayan, şen şakrak sohbetlerden uzak tutulan bir tuhaf detaya inmek de var!

    Eskişehir Hapishanesi’ndeki yaşlı Said Nursî’nin Eskişehir Cumhuriyet Lisesi’nin bahçesindeki neşeli genç kızlar için gözyaşı dökmesinin üzerinden bir değil iki 50 yıl geçti. Kendilerine ağlanan genç kızlar da, kendilerine ağlayan yaşlı adam da yeryüzünde yok şimdi. Yeryüzünde hâlâ yaşlı adamlar dolaşıyor, hâlâ daha genç kızlar ince narin bedenlerini 19 Mayıslara, sokaklara, meydanlara, plajlara, iştahlı bakışlara ayarlıyor. Gülüyorlar. Ağlamıyorlar. Gencecikler. Yaşlanmış kadınlara göz ucuyla bakıyorlar. Acıyarak çeviriyorlar yüzlerini. Sanki elli yıl sonrası gelmeyecekmiş gibi. Sanki şimdilerde yaşlı ve buruşuk yüzlü ihtiyarlar bir zamanlar kendileri gibi genç olmamış gibi. Sanki onlar da kendi gençliklerinde yaşlılara acıyarak bakmamışlar gibi. Sanki onlar da bir zamanlar acıyla bakılacak, hüzünle ağırlanacak, hemencecik toprağa konulup unutulacak, ölmesine şaşılmayacak yaşlılar olmayacakmış gibi…

    Hayat bu. Yaşıyorsan, yaşamanın her haline yazgılısın demektir. Kendini bir yerine yazdırdın mı, başına getireceklerine razısın demektir. Doğdun ya, öleceksin işte. Doğup da ölmeye razı olmamak yok. Gençliğe uğradıysan bir kere, kaçarı yok; yaşlılık da bekliyor seni. Ya da toprak olmak. Şimdi yaşlı değilsen, bunun tek nedeni şimdilik yaşlılık sıranın gelmemiş olmasıdır. Gençsin, güzelsin, alımlısın, çekicisin. Kim ne diyebilir sana? Ama gel de kulağına fısıldayayım; sadece sıra sende olduğu için. Sadece şimdi. Sadece şimdilik!

    Şimdilik genç olan gerçekte genç değildir. Sadece genç olma sırası kendisindedir. Genç olma sırasını savarken, kendini daha sonraki sıralardan çekip aldığını sanıyorsa, hep sıranın orasında kalacağına inanıyorsa, ağlanacak-yoksa gülünecek mi?-haldedir. Said Nursî işte bu yüzden ağlar gençlere. Orada takılıp kalanların takılıp kaldığı o zavallılığa ağlar. O andan sonrasını unutanların körlüğüne acır.

    Başımız sıkıştığında, biz de o yaşlı adam gibi yapalım. Hızla çevirip zamanın çarklarını mesela bir elli yıl sonrasına atalım kendimizi. Ne Ertuğrul Özkök yazısı bizi ince ince alaya alıyor, ne Tuncay Özkan kanal satıyor. Ne kim medya patronlarınca aşağılanıyoruz ne de biz aşağılananlar ortalıkta dolaşıyoruz. Ne başörtülü kalmış, ne başörtüsünü çekemeyenler. Kapatma davası bile kapanmış. Alın saatinizi elli yıl sonrasına ayarlayın. Yazı tahtanıza, günlüğünüze 2058 yazın meselâ. Ne size hükmetmeye kalkanlar kalır orta yerde ne siz “zavallı” kalırsınız. Ne bedenlerinin körpeliğine yaslanıp ahlaksızca şehvet oyuncağı olanlara iltifat edersiniz ne de şimdiki dana gözlü iri manşetlerin dehşetine aldırışınız olur.

    “Ashab-ı Kehf bakışı” diyorum ben bu bakışa. Hani sadece bir geceliğine uyuduklarını sanıp tam 300 yıl sonrasına uyanmışlardı ya. Ellerindeki para geçersizleşmişti. Kendilerini mağaraya zorlayan zalimlerin zulmü geçip gitmişti. Tanınan, beklenen, özlenen yüzleri artık tanınmazdı, yabancı oluvermişti. Evleri “başkaları”nın evleriydi. Şehirleri onlara bir sığınak sunamıyordu. “Yedi uyurlar”ın uyandıkları sabah yaşadıkları her türlü şaşkınlık, şimdilik zalim olan, şimdilik güzel ve genç olan, şimdilik ünlü ve önemli olanların her birine ebedî uyanışlar vaad ediyor. Dürtüyor onları. Uyandırıyor.

    Şu anda, bugün, şimdi, çok sonraki zamanlarda geçersiz olan paralar peşinde koşturuyoruz. Bugünlerde bir zamanlar tanınmayacak, aranmayacak yüzlerin ardında duruyoruz. Bu sabah ve yarın sabah, 19 Mayıs’ta, yaşlanması kaçınılmaz gençlerin zindeliğine yaslanıyoruz. Ölüyoruz her an. Bir cenaze namazına doğru yaklaşıyoruz. Bir mezar taşına eğreti bir kazıntı olmak üzere yürüyoruz.

    O “yaşlı adam”ı yaşlanacağını unutanlar ağlattı. Sadece bir kum tanesi olduğunu unutanlar zaman rüzgârının hoyrat savuruşunda. Şimdilik olduğu yerden teselli umanlar. Ama şimdilik! Sadece şimdilik!


    Senai DEMİRCİ
    Kainattaki gidisati izlesek ve israfin ve intizamsizligin olmadigini gorsek,sanirim bu bizim icin en buyuk tahkik egitimi olacaktir.

  2. #2
    Ehil Üye Tılsım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2007
    Bulunduğu yer
    Meçhul...
    Mesajlar
    2.240

    Post

    Senai Demirci nin kalemine sağlık.. Yazı harika, tamamı hoştu ama dimağıma ''Şimdilik genç olan gerçekte genç değildir. Sadece genç olma sırası kendisindedir. Genç olma sırasını savarken, kendini daha sonraki sıralardan çekip aldığını sanıyorsa, hep sıranın orasında kalacağına inanıyorsa, ağlanacak-yoksa gülünecek mi?-haldedir.'' burası kazındı.Allah razı olsun.Gençliği idrak ederiz inşallah gençlik gitmeden..

    Bir erime anıdır aşk can ipinin yavaşça incelmesi ve görünmeyen sevgili nin yüzünde kopması..

    Sustum! Bir harf bile söylememin imkanı yok yoklukta artık. Aslı olmayan sözlerdir çünkü hep dilimde, gerçek değil surettir hep...Cana eziyetten başka bir şey vermez ki söylesem!..

    Sustum! çünkü hadden aşkın olacak söz, kabından taşacak...Ne kulaklarda onu anlayacak bir kudret var oysa; ne anlayışında ona uygun bir kabiliyet!..


  3. #3
    Ehil Üye insirah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    Kure-i Arz
    Mesajlar
    3.312

    Standart

    Gerçekten de gençlik dönemi çok hassas bir dönem...
    Sefahat,gayr-i meşru bir ilişki ve ortamlarda bulunmadan s?yr?lmak bir mucize ,bir ikram-? ?lahi'ye olarak nitelendiriyorum.Ehl-i iman?n evladlar? da bu çark?n içerisinde yuvarlan?yorlar.Bu dersi yaparken,bir bayan karş?mda ağlam?şt?..Kim bilir ne derdi vard? da,ders ve hakikatler şimsek gibi çakt?.
    Rabbim Haf?z ismiyle bizleri muhafaza,felak ve nas suresini şefaatçi ederek de insi cinni şeytanlardan da korusun ...Amin...
    Kainattaki gidisati izlesek ve israfin ve intizamsizligin olmadigini gorsek,sanirim bu bizim icin en buyuk tahkik egitimi olacaktir.

  4. #4
    Ehil Üye Tılsım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jun 2007
    Bulunduğu yer
    Meçhul...
    Mesajlar
    2.240

    Standart

    Amin.

    Bir erime anıdır aşk can ipinin yavaşça incelmesi ve görünmeyen sevgili nin yüzünde kopması..

    Sustum! Bir harf bile söylememin imkanı yok yoklukta artık. Aslı olmayan sözlerdir çünkü hep dilimde, gerçek değil surettir hep...Cana eziyetten başka bir şey vermez ki söylesem!..

    Sustum! çünkü hadden aşkın olacak söz, kabından taşacak...Ne kulaklarda onu anlayacak bir kudret var oysa; ne anlayışında ona uygun bir kabiliyet!..


  5. #5
    Vefakar Üye ışıkadam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Bulunduğu yer
    KONYA
    Yaş
    36
    Mesajlar
    461

    Standart

    "Lise bahçesinde kendilerini “19 Mayıs hareketleri”ne kaptırmış kızlar gülüyordu."


    üstad "cumhuriyet bayramında oturmuştum" demiyor muydu?yalnış mı hatırlıyorum?
    Güzel değil batmakla gâib olan bir mahbub.. Çünkü zevâle mahkûm, hakiki güzel olamaz; aşk-ı ebedî için yaratılan ve âyine-i Samed olan kalb ile sevilmez ve sevilmemeli!..

  6. #6
    Dost cey_hun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    40

    Standart

    Alıntı ışıkadam Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    "Lise bahçesinde kendilerini “19 Mayıs hareketleri”ne kaptırmış kızlar gülüyordu."


    üstad "cumhuriyet bayramında oturmuştum" demiyor muydu?yalnış mı hatırlıyorum?
    Ya o konu maalesef yayınlara göre farklılık gösteriyor nedense bazı yayınlar cumhuriyet bayramı ifadesini almamaları benim daha önceden dikkatimi çekmişti ve birkaç yayının cumhuriyet bayramı yazmadığını görmüştüm.Ama araştırmam göre genelde kabul edilen cumhuriyet bayramı olduğu şeklinde biliyorum.bilgisi olan varsa açıklama yaaprsa sevinirim

    selametle

  7. #7
    Ehil Üye nurhanali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    3.463

    Standart

    Alıntı cey_hun Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ya o konu maalesef yayınlara göre farklılık gösteriyor nedense bazı yayınlar cumhuriyet bayramı ifadesini almamaları benim daha önceden dikkatimi çekmişti ve birkaç yayının cumhuriyet bayramı yazmadığını görmüştüm.Ama araştırmam göre genelde kabul edilen cumhuriyet bayramı olduğu şeklinde biliyorum.bilgisi olan varsa açıklama yaaprsa sevinirim

    selametle
    Üçüncü Mes'ele

    Gençlik Rehberi'nde izahı bulunan ibretli bir hâdisenin hülâsası şudur:

    Bir zaman, Eskişehir hapishanesinin penceresinde bir cumhuriyet bayramında oturmuştum. Karşısındaki lise mektebinin büyük kızları, onun avlusunda gülerek raksediyorlardı. Birden manevî bir sinema ile elli sene sonraki vaziyetleri bana göründü. Ve gördüm ki: O elli-altmış kızlardan ve talebelerden kırk-ellisi kabirde toprak oluyorlar, azab çekiyorlar. Ve on tanesi, yetmiş-seksen yaşında çirkinleşmiş, gençliğinde iffetini muhafaza etmediğinden sevmek beklediği nazarlardan nefret görüyorlar.. kat'î müşahede ettim. Onların o acınacak hallerine ağladım. Hapishanedeki bir kısım arkadaşlar ağladığımı işittiler. Geldiler, sordular. Ben dedim: Şimdi beni kendi halime bırakınız, gidiniz.

    Evet gördüğüm hakikattır, hayal değil. Nasılki bu yaz ve güzün âhiri kıştır. Öyle de, gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir ve berzah kışıdır. Geçmiş zamanın elli sene evvelki hâdisatı sinema ile hal-i hazırda gösterildiği gibi, gelecek zamanın elli sene sonraki istikbal hâdisatını gösteren bir sinema bulunsa, ehl-i dalalet ve sefahetin elli-altmış sene sonraki vaziyetleri onlara gösterilse idi, şimdiki güldüklerine ve gayr-ı meşru' keyiflerine nefretler ve teellümlerle ağlayacaklardı.
    (Şualar - 198)
    Risale-i nur bir imtihan kitabıdır.
    Davasına sadık olmayan insanların başarı ihtimali yoktur.



  8. #8
    Vefakar Üye ışıkadam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Bulunduğu yer
    KONYA
    Yaş
    36
    Mesajlar
    461

    Standart

    hangi yayında 19 mayıs yazıyor ki?rnk,envar ve sözlerde cumhuriyet yazdığı malum.
    Güzel değil batmakla gâib olan bir mahbub.. Çünkü zevâle mahkûm, hakiki güzel olamaz; aşk-ı ebedî için yaratılan ve âyine-i Samed olan kalb ile sevilmez ve sevilmemeli!..

  9. #9
    Ehil Üye Fehim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Yaş
    61
    Mesajlar
    1.866

    Standart

    Başkalarının Günahına ağlayan adam,aziz Üstad...

  10. #10
    Dost cey_hun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Mesajlar
    40

    Standart

    Alıntı ışıkadam Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    hangi yayında 19 mayıs yazıyor ki?rnk,envar ve sözlerde cumhuriyet yazdığı malum.
    9 mayıs yazdığını söylemiyorum bazı yayınlar cumhuriyet ifadesini kaldırıyorlar örneğin

    http://www.nur.gen.tr/tr/Risale/Risa...00fcf%25u00fcr

    İnternette bakarsanız daha birkaç yayın daha bu şekilde bulablirsiniz

    selametle

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Müminin Zulüm Karşısındaki Tavrı
    By h anzala in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.02.09, 10:44
  2. Bediüzzaman'ın Zalimler Karşısındaki Muvaffakiyeti
    By elff in forum Bediüzzaman ve Risale-i Nur Çalışmaları
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 04.02.09, 22:23
  3. Eskişehir Hapishanesi
    By HUZURA DOĞRU in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.08.08, 19:41
  4. Denizli Hapishanesi
    By tenaxwe in forum Bediüzzaman'ın Hayatı (Eski, Yeni ve Üçüncü Said Dönemleri)
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 06.10.07, 08:20

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0