Bayan eşinin ailesiyle aynı evi paylaşmaya mecbur mu?

[*SAHRA*]

Günümüzde boşanma olaylarının en büyük nedenlerinden biri aile büyükleriyle aynı evde oturma zorunluluğu gösterilmesi.
Kimi ailelerinin örf den gelen geleneklerini devam ettirme istekleridir.

Bunları devam ettirmek ya da ettirmemek ne gibi yarar ve zarar sağlar?
Sizce bayanlar eşlerinin aileleriyle oturmak zorundalar mı?

Fikirleriniz nelerdir bu konuda, sizce ne olmalı?

[Hümâ Sultan]

bu sorunun cevabı konuma ve şartlara göre değişebilir.

Yeni evlenen çiftler eğer mecburi ,mühim maddi ve manevi bir neden yoksa kesinlikle ayrı oturmalılar

erkek bayanı bu konuda zorlamamalıdır

hep beraber yaşamanın verdiği hepmizin sosyal kayatta gördüğü olumsuz birçok sonucu olabiliyor( olumlu yönleri de var elbet)

herkes evinde rahat etmek ister bu herkesin en doğal hakkı
AMA mesela anne baba çok yaşlı ise,bakıma muhtaç iseler veya bir taraftan biri vefat etmişse erkek anna babasını yanına almak,beraber yaşamak isteyebilir,ki aksi düşünülemez

kadında mutlaka bu konuda anlayışlı ve sabırlı olmalıdır ve bence karşı çıkmamalıdır.

ayıp ve günah çünkü.

empati yapmalı

sosyal hayatta bu konular çok problem oluyor

mesela iki,üç erkek kardeş baba vefat etmiş anneye kim bakacak kimde kalacak ?

veya ikiside çok yaşlı,bakıma muhtaç

herkes topu birbirne atıyor

gelinler istemiyor,erkek anasını ,babasını bırakamıyor bırakmak istemiyor haklı olarak

hayatımda şunu tecrübe ettim ki ;

kadın eşinin ailesi ile olan diyaloguna ne kadar az müdahale eder ve ailesini severse ailede mutluluk o denli çok oluyor


bilmiyorum ya,cennet ucuz değil,birşeylere katlanmadan kazanılmıyor

mesela bir aile tanıyorum adam kışın annesini babasını yanına almak istiyor köyde kış ağır geçiyor diye gelin niye sadece bize geiyorlar diğer kardeşine de gitsinler diyor.

Yine aynı kadının erkek kardeşnden anne babasına yeterli ilgi göstermediğinden hatta evine götürüp bakmadığından şikayet ettiğini işitiyorum

işte hayat böyle

burda erkeklere dengeyi kurma adına büyük iş düşüyor

gözlerimi kapatıp düşünüyorum ilrde böyle birşeye maruz alırsam beni neler bekler olumlu olumsuz

istemezsem evde daha rahat olmak,işlerime karışılmaması adına istemem

ama diğer yanda sevdiğim,hayatı paylaştığım insanı dünyaya getiren kişiler

onun bana bir "Allah razı olsun" demesi,anne babasının yanında olmamızdan dolayı hissedeceği güven ve mutluluk benmim istememe nedenlerim olan dünyevi istekelrime ağır basar.


yaşamayan bilmez elbet , sorunlar da çok olur ama hayatta bazı şeyler çok daha önemli

fedekarlık olmadan olmuyor

ki herşey de bir imtihan

Allah'ın rızasının nerede gizli olduğunu bilemiyorz

[seyyah_salih]

Sosyal hayata bakan çok yönlerde mütalaasi yapılacak bir konu vakit olunca vakit ayırmak lazım

Kemankeş hocam güzel bir yaklaşım ..maşallah. .

[_vatan_]

Ben Yorum Yapmayacağım Sadece Bir Kaç Hadis Bir Kıssa Ve de Bir Gerçek Hayattan kesit Yazacğım Yorumda Takdirde Sizin.....

“İyilik yaparak anne ve babasını memnun eden kimse, Allah'ı memnun etmiş olur. Anne ve babasını daraltan kimse, Allah'ı darıltmış olur.”[620]

“Anne ve baba hakkında Allah'ın emirlerine itaat edip onları memnun etmeye çalışan kimse için cennette iki kapı, birini memnun eden kimse için ise bir kapı açılır.”[621]

“Cennet annelerin ayakları altındadır.”[624]

“Çocuğun babasının iyilikleri altından kalkması, çocuğun köle olarak bulduğu babasını satın aldıktan sonra, azat etmesiyle mümkün olur ancak.”[631]

“Allah'ın rızası babanın rızasını gazabındadır.”[632]


Hadisler Ortada Bir Kadın Eşini Bu hadislere Ters Düşmesini İstemez...Yeri Geldiğinde de Bir Erkek Eşini Kadınını Bu Hadislere Ters Düşürmez...Ki Hakiki bir Eş İse.....


Bir adamın yaşlı bir babası ve babasına bakmaktan bıkan bir de karısı vardı. Karısı kocasına:
— Ya beni bırak, babanla kal, yahut babanı buradan uzaklaştır, beraber kalmaya devam edelim. Eğer sen babanla kalmayı tercih edeceksen, ben ayrılmaya razıyım, diyordu.
Adamcağız ne yapacağını şaşırmıştı:
— Ne yapalım hanım, o benim babam, öldüreyim mi, ne yapabilirim onu? Biz bakmazsak ona bizden başka kim bakar? dediyse de karısı isteğinde ısrar ediyordu.
Adam en sonunda babasını götürüp dağa bırakmaya karar verdi. Yanına oğlunu da alarak arabayı hazırladı. Babasına da:
— Baba, şöyle dağa doğru gitmek istemez misin? Biz torununla beraber oduna gidiyoruz, sen de gel, dedi ve bir yatak bir miktar da yiyecek içecek alıp dağın yolunu tuttu.
Dağda ormanlığın içine doğru epey girmişlerdi. Getirdiği yatağı yere serip ihtiyar babasını üzerine yatırdı:
— Baba sen burada biraz istirahat et! Biz biraz odun yapıp gelelim, dedi, oradan ayrıldılar.
Fakat odun falan yapmamışlardı. Babasını dağa bırakmanın üzüntüsü içinde evin yolunu tuttular.
Yolda adamın oğlu:
— Dedemi almayacak mıyız baba? diye sordu. Adam:
— Dedeni oraya bıraktık. Artık o ihtiyar olduğundan orada kalacak. Biz eve gidelim, dediyse de torun ısrar ediyordu «Ben dedemi isterim...» diye. En sonunda babasına söz dinletemediğini anlayan çocuk:
— Baba, sen ihtiyarladığında ben de senin gibi ev bark sahibi olduğum zaman, seni getirip dağa mı bırakacağım? Sen dedem, ihtiyar olduğu için bıraktığımızı söylüyorsun? deyince adamın aklı başına geldi.
Sonunda kendinin de başına gelecekleri düşününce gidip dağa terkettiği babasını almaya karar verdi.
Dağda yapa yalnız kalmış, kurtların, kuşların kendini parçalama zamanının geldiğini düşünen ve elinden de hiçbir şey gelmeyen ihtiyar, kendisini almak için yoldan geri dönen oğluna:
— Evlâdım sen beni dağa bırakıp gidemezsin. Çünkü ben babamı dağa bırakmadım. Ona ölünceye kadar hizmet ettim, dedi.
Adam babasını alıp eve getirdi. Her ne olursa olsun elinden geldiğince, babasına ölünceye kadar bakmaya karar verdi. Boşuna dememişler: «Bu dünya etme bulma dünyasıdır» diye... Sen ne yaparsan sana da onun aynısının yapılacağı muhakkaktır.

Kadın İçinde Erkek İçinde Bulunmaz Bir Kıssa .....Yoruma Gerek Bile Yok....


Ve Kendi Evimden.....

Evimde Üç tane Dünyalar tatlısı İhtiyar Var ...Babaannem ......Dedem.......Anneannem....Üçü = Rahmet Kaynağı


Bir Bardak Su Veriyorsun Suyu İçmeden Önce Bir Dua Faslı Şahsına Özel İçtikten Sonra Bir Dua Faslı......
Bir Koluna Giriyorsun Bi yere Gitmesine Yardım Ediyorsun Attığı Adım başına Dünyalar kadar Dua....
Namaz Kıldığında Ellerini Açtığında Zahmet Rahmet Sağnak Sağnak ........

Evet Bir Eş .......Kocasının Ailesiyle Aynı Evi Paylaşmak Zorunda Değil....Ama Yaşlanınca Muhtaç Durumda Olduğu An .......Eşini Bu Rahmet Deryasından Mahrum Etmemeli ....Hakiki Bir Eş İse.....

[_vatan_]

İşte bu sırr-ı rahmet yavruların hakkında cereyan ettiği gibi, zaaf veacz noktasında yavrular hükmüne geçen ihtiyarlar hakkında da câridir. Bana kanaat-i kat’iye verecek derecede tecrübeler vardır ki, nasıl çocukların aczlerine binaen, rahmet tarafından, rızıkları harika birsurette memeler musluklarından gönderiliyor ve akıttırılıyor; öyle de,mâsumiyet kesb eden imanlı ihtiyarların rızıkları da bereket suretinde gönderiliyor. Hem bir hanenin bereket direği, o hanedeki ihtiyarlar olduğu; hem bir haneyi belâlardan muhafaza edici, içindeki beli bükülmüş mâsum ihtiyarlar ve ihtiyareler bulunduğu,

^HAŞİYEhadis-i şerifin bir parçası olan لَوْ لاَ الشُّيوُخُ الرُّكَّعُ لَصُبَّ عَلَيْكُمُ الْبَلاَءُ صَبًّاyani, “Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belâlar sel gibi üzerinize dökülecekti” diye ferman etmekle, bu hakikati ispat ediyor.


İşte, madem ihtiyarlıktaki zaaf ve acz, bu derece rahmet-i İlâhiyenincelbine medardır. Ve madem Kur’ân-ı Hakîm,


اِمَّا يَبْلُغَنَّ عِنْدَكَ الْكِبَرَ اَحَدُهُمَآ اَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُلْ لَهُمَا اُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا - وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِى صَغِيرًا ¹

âyetiyle, beş cihetle gayet mucizâne bir surette ihtiyar peder vevalideye karşı hürmete ve şefkate evlâtları davet ediyor. Ve madem İslâmiyet dini, ihtiyarlara hürmet ve merhameti emrediyor. Ve madem insaniyetfıtratı, ihtiyarlara karşı hürmet ve merhameti iktiza ediyor. Elbette biz ihtiyarlar, gençlik iştihâsıyla olan muvakkat birzevk-i maddî yerine, mânevî ve dâimî ve mühiminâyet-i İlâhiyeden verikkat-i cinsiyeden gelen rahmet ve hürmet, ve rahmet ve hürmetten neş’et eden ezvâk-ı ruhaniyeyi alıyoruz.

Lemalar

[Ararad]

Bana göre, hayat pencereme göre; Ilahi bir terci mecburiyeti hasıl olduysa cevap çok açık ve çok net. O da kesinlikle, tereddüt süz, valideyn den yana durmalı veled. Bu tercihin sebebi ; valideynin BU GÜN bakılmaya daha ÇOKmuhtaç olmasıdır.Eş ise böyle bir tercih sunduğuna göre iktidar ve kuvveti yerindedir demektir, bakılmaya O DENLI muhtaç değil demektir....ŞÜPHESIZ VALIDEYN 'e BAKARIM. BE BAKMAKTA NE CENET SEVDASI NE DE BAŞKA BIR MÜKAFAT ARARIM... Ne de bir mücazat tan korkarım....Valideyn, valideyn , valideyn ....

[seyyah_salih]

hadiseyi hukuk-u valideyn..

hukuk-u zevce..

hukuk-u abid noktasında bakılır..

sosyal hayatta şu karıştırılıyor..

hukuk-u zevceye riayet ettiği zaman

sanki hukuk-u valideyn

kat-ı nazar ediliyor gibi düşünüyor insanlar..

öyle değil...

eşin hukukuna ayrı riayet edilecek..

valideyn hukukuna ayrı..

insanlar hukuk-u valideyne riayet etmek için çoğu zaman eşine zulmediyor..

bu dengeyi kıvamında tutmak lazım...

eş anne baba ile hukuken oturmak durumunda değil..

Gerekiyorsa Belki vicdanen....

bu anne babaya saygısızlık manasına gelmez...

Doğru olan sırat-ı mustakimdir...

[_vatan_]

Abi Anne Babanın Gücü Kuvveti Yerinde İken Evet Onunla Beraber Oturmak Zorunda Değil ......Haklısın...

Ama Anne Baba Güçten Kuvvetten Düştüğü Zaman Anne Babaya Şefkat Duymayana Bende Şefkat Duyamam ......(Her İki Taraf İçinde Kadınında Erkeğinde Ailesi İçin Geçerli)

Ve O İnsanla da Onun Söylemesine Gerek Kalmadan Aynı Evde Oturmam Zaten...Annemim Babamın Yanında Otururum....

Merhamet Etmeyene...Merhamet Edilmez......

[seyyah_salih]

Tek cihetten bakılırsa bu işin çözümü olmaz..

Çok yönden bakmak lazım......

Evladın anne babaya karşı vazifesi belli..

Evlad vazifesini yapmazsa ..

Akibet tahmin edilir...

Zevce eşi gibi düşünmek zorunda değil...

Bu fıtrattır....

[_vatan_]

Kadının Kocası Gibi Veya Kocanın Eşi Gibi Düşünmesine Gerek Yok Ki ...Ölçüyü İslamiyet Koymuş..Hadislerle...