Konu: Üstadımızın Tefsir Etmediği Risalede Geçmeyen Ayetleri Nasıl Anlyacağız?

üstad?m?z?n tesfir etmediği risalede geçmeyen ayetleri nas?l anlyacağ?z. malumdur ki işaretül icaz yan?lm?yorsam (fatiha ve Bakarasuresi 38 e kadar tesfir edilmiş.keşke ayn? tesfir ile bütün kuran? tesfir etseydi demek k?smet ) diğer mesala 1 ve 2 lemadaki bak?ş tarz?yla diğer ayatlere bakm?yoruz. ve buna benzzer çok örnek var.. şuan Ayetin mana-i işarisini veren ve işaretül icaz tarz?n da (ki onun gibi olmas? biraz muhal) en az?ndan ona yak?n bi tesfir yok .mesala Zekeriyya, "Rabbim!" "Han?m?m k?s?r ve ben de ihtiyarl?ğ?n son noktas?na ulaşm?ş iken, benim nas?l çocuğum olur?" bu ayet naz?m mana belagat icaz(her ayette icaz damgas? vard?r) aç?s?ndan nas?l anlmal?y?z.. bu sadece bi örnek günümüze bakan yönünü(1 ve 2 . lemadaki gibi) nas?l çevirecez...

Evet, güzel bir noktaya parmak basılmış, Meryem suresinin ayetlerini Ustad hastalar risalesinin başına neden koymuş olaki? Hatta o risale mezkur ayetlerin bir tefsiridir. Eger kasıt ihtiyarlık olaydı malumu ilan olurdu. Demek mananın bir lazımı muraddır. Zira Ustadımız;

İlm-i belâgatte bir kaide-i mukarreredir ki, bir kelâmın mânâsı malûm ve bedihî ise, o mânâ murad değil, onun bir lâzımı, bir tâbii muraddır. Meselâ, sen birisine desen "Sen hafızsın," o malûmunu ilâm kabilinden olur. Demek maksud mânâsı budur ki, "Ben senin hafız olduğunu biliyorum." Bildiğimi bilmediği için ona bildiriyorum.

Acaba o murad-ı Ustadane olan mana nedir?

Konuya kat?l?m yokmu arkadaşlar?

s.aleyküm tefsir etmedigi ayetlr derken ?tefsir ettigi ayetlerin kitabc?ğ? var zaten

Pek çok abiler risalelerde geçen ayetlerin mealine bakman?n doğru olmad?ğ?n? söylerler.Risalede anlam? yada tefsiri verilen ayetlerin kafi olduğunu,diğerlerine lüzum olsa idi üstad?n aç?klamas?n? yapm?ş olacağ?n? söylerler.Bunun için risaledekilerin hepimize kafi olmas? gerekir bence.Üstad demiyor mu ben risale haricinde başka hiçbir kitaba dahi ihtiyaç hissetmiyorum,siz de hissetmemelisiniz diye.

Kardeşim, siz sorarm?s?n?z lutfen abilere, Ustad bu sözü kim için söylemiş? Hem abiler neye dayanarak meale bakmay?n demişler?

risalelere kanaat etmekten kas?t nedir?başl?kl? foruma bak?n say?n bekke.

Risale-i Nur akla, kalbe ,ruha bütün insani letaiflere hitab eder.
Feleseciler hakikate ak?l ayağ? ile tasavvuf kalb ayağ? ile gider. Üstad bu iki mesleğinde bu zamanda bat?la ve bidatatlar sapland?ğ?n? aslolan?n akl? ve kalbin ayn? anda kullan?lmas? olduğunu söyler. Mesela, akl?n nakil ile muaraza vakitinde akl? esas al?r. Risaleleri anlayarak ve mütaala ederek bir sene okuyan?n alim olacağ?n?; ama, anlamadan okuyan?n alim değilde "alim saylabileceğini" söyler. Zira ,der "ak?l anlamasa bile sair letaifler hissesini al?r, ve şahs-? manevi alim olduğu için alim say?labilir" yoksa alim değildir.
Risalelerdeki bu tespitlere bakt?ğ?m?zda okurken akl?n anlamas? ve mütaalan?n birinci derecede önemli olduğu anlaş?l?r. Kalb ise ondan ayr?lmaz.

Oysa Risaleleri kelime anlamlar?n? bilmeden okumak ancak al?şt?rmak için tavsiye edilir. Yoksa manalar? bir sene bilmeden okuyan alim olmuyor. Kalb, ruh ve sair letaifler hisse ald?ğ? halde ak?l tam hissesini alamad?ğ? için tam alim denemiyor.

Demek alim olmak için manalar? bilemek ,ayetin mealini okumak , ne dediğini bilmek laz?md?r. Bunu içinde herkezin Arapça bilemsine luzum yoktur(keşke bilse)

Yap?lcak şey yeterli miktarda lugats?z okumadan sonra, art?k lugat ve meal ile beraber çal?şmakt?r. Ama bu lugat manalar?nda boğulmak demek değildir.

Muhabbetle

Risale-i Nur zaten en büyük misyonu bu zamanda Kur'an ayetlerinden en çok itiraz edilen, münakaşa sebei 600 kusur ayetin gerçeğini izah ve ispat etmektir.

Mesela itiraza konu olan bir ayetin size itiraz niyeti ile Türkçesi okunduğu vakit Risale-i Nur'da bu ayetin izah edilmiş olduğunu bilemezsiniz.

Meal bilmek şartt?r. Hem Risaleler merak salm?ş kişilerin hangi ayetleri tefsir ettiğini bilmek istmesi normaldir. Bunu bilmediğiniz takdirde hizmet etmek zorlaş?r, Risaleler evrensel değil lokal bir hale gelir. Baz? yerlerde maalesef buna rastl?yoruz.

Baz? kardeşler ifrat girip bütün bütün sadeleştirilmiş veya bir hoca taraf?ndan tefsiri yap?lm?ş Risaleleri okuyor. Baz? kardeşelr tefrit edip bütün bütün ne lugat ne meal okuyor. Zaten bu kardeşelr ister istemez o ayetin mealini bulup okumak zorunda kal?yor.

Oysa dip not olarak verilse taze taze meali bir kere okuyup , tefsire devam edilebilir. Zarar? olmamakla beraber yarar? çoktur.

Üstad koymad? demek, koymas?n? yasaklad? anlam?na gelmez. Hem meşveret her şeyin üstündedir..
Muhabbetle

say?n seha size kat?lm?yorum,
eğer gerçekten mealinin bilinmesi gerekli olsayd? üstad böylesi bir eksikliğin risalelerde olmas?na izin verirmiydi?bilinmesi gerekli olanlar?n zaten ya mealini ya da tefsirini vermiş.Bazen öyle oluyor ki meal hakiki manay? veremediğinden pek çok saf kalplinin zihnine yeni yeni şüphelerin hücum etmesine sebep olabiliyor.Risalelere hakiki manada kannat etmek laz?m.Eksik yok çünkü.Bazen birşeyin olmamas? eksiklik değil mükemmeliktir di mi?
muhabbetle