Konu: İman-Hayat Çizgisi ve Merak Sahamız

“Risâle-i Nur şakirtlerinin vazifeleri iman olduğundan, hayat meseleleri onlar? çok alâkadar etmez ve merakla bakt?rmaz.” (Kastamonu Lâhikas?, s. 161)

?man-Hayat Çizgisi ve Merak Saham?z

Yaşamak ve hayat: Bu günkü ortamda adeta sihirli iki kelime. Yaşamana bak! Hayat?na bak!

Yerkürede yaşayan y?ğ?nlar?n, topluluklar?n vazgeçemediği haller bunlar.
Bütün koşturmalar, faaliyetler, irtibatlar, hareketler hep bunun için. Yaşamak. Hayat?n? yaşamak için!
Sanki sonsuza kadar böyle gidecek gibi. Gece, gündüz bununla uğraşmak, didişmek.
Hatta en kötüsü, karş?dakiler olarak görülen müşterileri sömürmek! Kand?rmak! Kaz?klamak! Başkalar?n? da karalamak!
Ve bu yolda emaneten verilen hayat? mahvetmek.
Bu ç?lg?n ve h?zl? hayat herkesi fena halde etkiledi. Ve müthiş ve dehşetli bir şekilde etkilemeye de devam ediyor. Buna ulaşmak için en tesirli ve ucuz silâh da “merak” hissini tahrik etmektir.
Merak?m?z?, nerede, nas?l, ne şekilde kullanacağ?m?z? biliyor muyuz? Veya ne kadar biliyoruz?
Bu konunun ölçüsü ne olmal?d?r? Dozaj? nedir? Sahas? nereye kadard?r? Neticesi ve faydas?, getirisi ve götürüsü nedir?
Aşağ?da gelecek olan, şu mesaj bizim bizzat kendimizde ne kadar etkili olabiliyor? Ne kadar buna uyabiliyoruz? Tam olarak anlam?n? kavrayabiliyor ve gereğini yapabiliyor muyuz?
“Risâle-i Nur şakirtlerinin vazifeleri iman olduğundan, hayat meseleleri onlar? çok alâkadar etmez ve merakla bakt?rmaz.” (Kastamonu Lâhikas?, s. 161)
?şte Risâle-i Nur dâvâs?n? kendisine dert edinmiş iddias?nda olanlara kale gibi bir hüküm!
Günlük hayat?m?zda bu hüküm, tesbit ve ifadenin kapsad?ğ? alan ne kadar yer alabiliyor?
Evde, işte, sokakta, mesâide, dinlenirken, sohbet ederken, gezerken, otururken, seyahat ederken “iman meselesini” gündemde tutabilmek... Onu kendisine dert edinebilmek... Onunla hemhal olabilmek... Onu gündemimizden düşürmemek... Ve de en baştaki öncelikler aras?nda tutabilmek var m? uygulamam?zda?
Çünkü, arkadan hemen bu yukar?daki hükmü tamamlay?c? şu düşündürücü harika tesbit geliyor:
“?man kalesini küfrün çürük direkleri tutamaz!”
Bu çürük küfrü, gündemde tutanlar kimler? Onlar? tesbit edebiliyor muyuz? Onlar zaten belli değil mi?
O zaman şu soru akla geliyor. Ben hangi değirmene su taş?makla meşgulüm? ?man?n nurlu dâvâs?na m?? Yoksa küfrün karanl?k girdab?na m? bilmeyerek hizmet ediyorum?
?nsan her zaman bilerek düşmanl?k ve zarar etmiyor maalesef! Bazen, belki de şimdilerde olduğu gibi çoğu insan çoğu zaman bilmeyerek küfrün değirmenine su taş?yor. Ama fark?nda bile değil. Çünkü bu gaddar oyunlar bizi bizden al?p götürmüş. Mecram?zdan d?şar? ç?km?ş?z adeta!
Hangi vas?talarla? Başta merak hissi geliyor.
Manevî pusulam?z, kaynak eserlere göre, merak hissi nerelerde kullan?lmal?d?r?
* “Senden sana daha yak?n ve senin kalbin O’nun tasarrufunda ve senin cismin O’nun tedbir ve idaresinde olan bir Zât-? Akdes’in rububiyetini kavramakta.”
* “?nsan?n çok mu’cizatl? hilkati ve yarat?l?ş? noktas?n? araşt?rmakta.”
* “Ar? milletinin o muazzam çal?şma sisteminin incelenmesinde.”
* Üzümlerin, hurmalar?n susuz bir kumda ve kuru bir toprakta nas?l helval? şeker fabrikas? ve ball? şurup makinesi haline dönüştüğünün fark?nda olmakta… vb.
Merak hissi nerelerde kullan?lmamal?d?r.
* “Gerçekten insan çok cahil ve zalimdir” hükmünü icra edenlerin icraatlar?n?n konuşulduğu ve görüntülendiği ortamlarda.
* Birbiriyle boğuşanlar?n olduğu yerlerde.
* Yalan ve aldat?c? propagandalar?n çekim sahalar?nda.
* Zulmün hüküm ferma olduğu alanlarda.
* Milyonlarca masumlar?n kanlar?n? sömürenlerin iş sahalar?nda.
* Z?nd?ka ve dinsizlik fikirlerinin kol gezdiği yerlerde... vb.
Deryadan birkaç damla ile bu geniş hakikate ancak bir dürbün tutmak mümkün.
Heyhat ki hepsini anlamak ve anlatmak ne mümkün!
“Onun için ben yaln?z iman üzerine mesaimi teksif etmiş bulunuyorum.” (Tarihçe-i Hayat, s. 543) tesbitine yaklaşmak ve idrak etmek gerek.
En büyük hasaret ve zarar “iman” yerine “hayat?n” ikame edilmesidir ki, mübarek ve saf Müslümanlar?n en büyük hatalar? burada merkezîleşiyor. Allah bu yanl?şl?ktan hepimizi muhafaza etsin ve bizi asl?m?za döndürsün. Yalanc? değil, gerçek hayat? tahkikî iman nuruyla yakalamak ve mutlu sona birlikte ermek dileğiyle.
Nejat Eren YEN? ASYA