+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 6 ve 6

Konu: Sabır Sabır Diye Çırpındığım Bir Anda E-Postama Düşen Sabır Ve Tevekkül Bahsi

  1. #1
    Ehil Üye BiKeS_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    2.770

    Standart Sabır Sabır Diye Çırpındığım Bir Anda E-Postama Düşen Sabır Ve Tevekkül Bahsi

    Bismillâhirrahmânirrahîm,



    ŞU KÂİNATIN tılsım-ı muğlâkını açan 'Âmentü billâhi ve bi'l-yevmi'l-âhir' ruh-u beşer için saadet kapısını fetheden ne kadar kıymettar iki tılsım-ı müşkülküşâ olduğunu; ve sabır ile Hâlıkına tevekkül ve iltica ve şükür ile Rezzâkından sual ve dua ne kadar nâfi ve tiryak gibi iki ilâç olduğunu; ve Kur'ân'ı dinlemek, hükmüne inkıyad etmek, namazı kılmak, kebâiri terk etmek ebedü'l-âbâd yolculuğunda ne kadar mühim, değerli, revnaktar bir bilet, bir zâd-ı âhiret, bir nur-u kabir olduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle:


    Allah'ın varlığına ve birliğine ve âhiret gününe îmân etmek, kainatın açılması en zor sırlarını, anlaşılması en zor şeyleri açan bir sırdır. İnsan ruhu için mutluluk kapılarını açıyor.


    En faydalı ve her yarayı hemen tedavi edebilecek kuvvetli bir merhemimiz; Sabırla herşeyin yaratıcısı olan Cenab-ı Allah'a dayanmak ve güvenmek, O na yalvarmak, O'na sığınmak ve şükür ile bütün canlıların rızıklarını veren Allah'tan istemektir.


    Ve ahiret yolculuğunda azığımız, gözalıcı güzellikte bir biletimiz, kabrimizin nuru da; Kur'an ın sözünü dinleyip ona boyun eğmek, namazı kılmak ve büyük günahları terk etmektir.


    Bu hakikatleri anlamak için bir temsîlî hikayecik anlatılır. Anlatımı Risale de ilgili bölüme havale ederek özetini alalım.

    İnsan sonsuz ihtiyaçları ve acizliği ile, sonsuz istekleri ve fakirliği ile biçaredir. Ecelimiz karşımızda, ölüm, ayrılık ve bunların düşücelerinden gelen üzüntüler arkamızda, her gün dost, tanıdık tanımadık insanlar veda edip gidiyorlar .. Sağımızda ve solumuzda iki derin yara; biri hadsiz, rahatsız edeci insanın güçsüzlüğü, diğeri üzücü, acı veren insanın fakirliği ..

    Bu durumda insana merhem olan, onu bu sıkıntılardan kurtaran, ölümü geniş bir ahiret meydanına, sonsuz güzelliklere kapı yapan, kaybettiğimizi düşündüğümüz dostlarımızla sonsuz buluşma yeri haline getiren tılsım; Cenab-ı Hakk'a ve ahirete imandır. İman ile insan bütün bu olup biten, Sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Allah'ın taze taze, renk renk, çeşit çeşiz nakışlarındaki mucizeleri, kudret harikaları, rahmet yansımaları temaşaya ve muazzam lezzetlerle izlemelere vesile halini alır.



    Evet, güneşin nurundaki renkleri gösteren âyinelerin tebeddül edip tazelenmesi ve sinema perdelerinin değişmesi, daha hoş, daha güzel manzaralar teşkil eder.




    سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
    el Fatiha


    Risale-i Nur Sohbetleri
    Muhabbet-i Bakiye

    Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem, âcizem, ihtiyarem,


    Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem, zidergâhet İlâhî!




  2. #2
    Ehil Üye Muntesip - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Bulunduğu yer
    ....şehr-i güzin...
    Yaş
    37
    Mesajlar
    3.218

    Standart

    aslında hadise ne kadr basit...insan ol diyor yani kısaca
    bu konu ile bağlantılı olarak 20. mektubun okunmasını tavsiye ederim..ayrıca mesneviden lemaların tenbih kısmındaki tevhid iki kısımdır dediği bölüm...teslim ol ve kurtul

    Anlamaya başlama belirtilerinden birisi de ölme isteğidir...


  3. #3
    Dost gmkgmk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2009
    Mesajlar
    1

    Standart

    değilmiki Nasihat istersek Ölüm yeter, gerçekten de öyle . Kabir ziyaretinin yapılmasında ki asıl amaç kişinin öleceğini hatırına getirmesine vesile olmasıdır. Kabir başına gittiğimizde sanki hiç ölmeyecek gibi yaşamışızdır . Birisinin sala sı okunsa hiç bizim okunmayacak mış gibi gelir insana , Çelişkilerle keşmekeşlerle dolu insan. Ve tek çare müslüman olmak. Şükürler olsun Rabbime Bizleri Müslümanlardan eylediği için.

  4. #4
    Müdakkik Üye vakti_nehar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    969

    Standart

    hak razı olsun kardesım rabbım bu guzel teslımıyetı nasıp etsın ...
    duayla......

    " Eğer şu fânî dünyada bekâ istiyorsan, bekâ fenâdan çıkıyor, nefs-i emmâre cihetiyle fenâ bul ki, bâkî olasın...."

    Anlam demek, Allah demektir.

    Sonuç, sevgi Allah demektir.

    "İnşallah" derse Yakaran...

    "İnşa" eder YARADAN.

    SaFLaRı eZeNi aSLaN SaNMA aSıL NeFSiNi eZeBiLeN aSLaNDıR
    MEVLANA


  5. #5
    Pürheves ayyıldız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Sep 2009
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    154

    Standart

    Ey Nefsim! sen dahi kalbim gibi ağla ve bağır ve de deki: Fâniyim , fâni olanı istemem.Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahmana teslim eyledim, gayri istemem.
    İsterim, fakat bir yâr-ı bâkî isterim. Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim...

    Allah razı olsun kardeşim...

  6. #6
    Ehil Üye BiKeS_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    2.770

    Standart Sabir ve Tevekkul Bahsi -2.Bolum‏


    Bismillahîrrahmânirrahim

    Ve o iki ilâç ise, biri sabır ile tevekküldür; Hâlıkının kudretine istinad, hikmetine itimaddır. Öyle mi? Evet, emr-i

    كُنْ فَيَكُونُ
    'a mâlik bir Sultan-ı Cihana acz tezkeresiyle istinad eden bir adamın ne pervası olabilir? Zira en müthiş bir musibet karşısında

    اِنَّا ِللهِ وَاِنَّاۤ اِلَيْهِ رَاجِعُونَ
    deyip itminân-ı kalble Rabb-i Rahîmine itimad eder. Evet, ârif-i billâh aczden, mehâfetullahtan telezzüz eder. Evet, havfta lezzet vardır. Eğer bir yaşındaki bir çocuğun aklı bulunsa ve ondan sual edilse, 'En leziz ve en tatlı haletin nedir?' Belki diyecek: 'Aczimi, zaafımı anlayıp validemin tatlı tokatından korkarak yine validemin şefkatli sinesine sığındığım halettir.' Halbuki, bütün validelerin şefkatleri, ancak bir lem'a-i tecellî-i rahmettir. Onun içindir ki, kâmil insanlar, aczde ve havfullahta öyle bir lezzet bulmuşlar ki, kendi havl ve kuvvetlerinden şiddetle teberrî edip Allah'a acz ile sığınmışlar; aczi ve havfı kendilerine şefaatçi yapmışlar.

    Diğer ilâç ise, şükür ve kanaat ile talep ve dua ve Rezzâk-ı Rahîmin rahmetine itimaddır. Öyle mi? Evet, bütün yeryüzünü bir sofra-i nimet eden ve bahar mevsimini bir çiçek destesi yapan ve o sofranın yanına koyan ve üstüne serpen bir Cevâd-ı Kerîmin misafirine fakr ve ihtiyaç nasıl elîm ve ağır olabilir? Belki, fakr ve ihtiyacı, hoş bir iştiha suretini alır; iştiha gibi, fakrın tezyidine çalışır. Onun içindir ki, kâmil insanlar, fakr ile fahretmişler. Sakın yanlış anlama, Allah'a karşı fakrını hissedip yalvarmak demektir. Yoksa fakrını halka gösterip dilencilik vaziyetini almak demek değildir.

    Ve o bilet, senet ise, başta namaz olarak, edâ-i ferâiz ve terk-i kebâirdir. Öyle mi? Evet, bütün ehl-i ihtisas ve müşahedenin ve bütün ehl-i zevk ve keşfin ittifakıyla, o uzun ve karanlıklı ebedü'l-âbâd yolunda zad ve zahîre, ışık ve burâk, ancak Kur'ân'ın evâmirini imtisal ve nevâhîsinden içtinab ile elde edilebilir. Yoksa, fen ve felsefe, san'at ve hikmet, o yolda beş para etmez. Onların ışıkları kabrin kapısına kadardır.

    İşte, ey tembel nefsim! Beş vakit namazı kılmak, yedi kebâiri terk etmek, ne kadar az ve rahat ve hafiftir. Neticesi, meyvesi, faidesi ne kadar çok mühim ve büyük olduğunu, aklın varsa, bozulmamışsa anlarsın. Ve fısk ve sefahete seni teşvik eden şeytana ve o adama dersin: Eğer ölümü öldürüp zevâli dünyadan izale etmek ve aczi ve fakrı beşerden kaldırıp kabir kapısını kapamak çaresi varsa, söyle, dinleyelim. Yoksa, sus! Kâinat mescid-i kebirinde Kur'ân kâinatı okuyor, onu dinleyelim. O nur ile nurlanalım. Hidayetiyle amel edelim. Ve onu vird-i zeban edelim. Evet, söz odur ve ona derler. Hak olup Haktan gelip hak diyen ve hakikati gösteren ve nuranî hikmeti neşreden odur.

    سُبْحَانَكَ لاَعِلْمَ لَنَاۤ اِلاَّ مَاعَلَّمْتَنَا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلِيمُ الْحَكِيمُ
    el Fatiha


    Risale-i Nur Sohbetleri
    Muhabbet-i Bakiye

    Yâ Rab, garibem, bîkesem, zaîfem, nâtüvânem, alîlem, âcizem, ihtiyarem,


    Bî-ihtiyarem, el-aman-gûyem, afv-cûyem, meded-hâhem, zidergâhet İlâhî!




+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. YA Sabır
    By Mesrure in forum Edebiyat
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 09.04.21, 12:19
  2. Sabır Gönlüm Sabır
    By BiRDüNYaUMuT in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.12.11, 14:51
  3. Sabır Gönül Sabır...
    By nurender in forum Edebiyat
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 11.06.09, 13:36
  4. Ya Sabır!
    By Şahide in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 02.08.08, 01:48
  5. Sabır
    By sinang in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 08.05.07, 21:45

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0