yunusniyazi Nickli Üyeden Alıntı
peki bu hukum taabbudi midir, yoksa hikmetini anlayabilir miyiz?
ayrica Frenklere benzemekten dolayi mi haramdir yoksa alindaki siperi oldugundan dolayi mi haramdir?
Taabbudi meselesine Mektubattan bakal?m.
Mesâil-i şeriattan bir k?sm?na "taabbüdî" denilir, akl?n muhakemesine bağl? değildir, emrolduğu için yap?l?r. ?lleti, emirdir.
Bir k?sm?na "mâkulü'l-mânâ" tabir edilir. Yani, bir hikmet ve bir maslahat? var ki, o hükmün teşriine müreccih olmuş; fakat sebep ve illet değil. Çünkü hakikî illet, emir ve nehy-i ?lâhîdir.
Şeâirin taabbüdî k?sm?, hikmet ve maslahat onu tağyir edemez. Taabbüdîlik ciheti tereccuh ediyor; ona ilişilmez. Yüz bin maslahat gelse onu tağyir edemez. Öyle de, "Şeâirin faydas? yaln?z malûm mesâlihtir" denilmez ve öyle bilmek hatad?r. Belki o maslahatlar ise, çok hikmetlerinden bir faydas? olabilir.
Meselâ, biri dese, "Ezan?n hikmeti, Müslümanlar? namaza çağ?rmakt?r. Şu halde bir tüfek atmak kâfidir." Halbuki, o divane bilmez ki, binler
maslahat-? ezâniye içinde o bir maslahatt?r. Tüfek sesi o maslahat? verse, acaba nev-i beşer nam?na, yahut o şehir ahalisi nam?na, hilkat-i kâinat?n netice-i uzmâs? ve nev-i beşerin netice-i hilkati olan ilân-? tevhid ve rububiyet-i ?lâhiyeye karş? izhar-? ubudiyete vas?ta olan ezan?n yerini nas?l tutacak?
Elhas?l, Cehennem lüzumsuz değil. Çok işler var ki, bütün kuvvetiyle "Yaşas?n Cehennem" der.
Cennet dahi ucuz değildir; mühim fiyat ister.(
Yirmi Dokuzuncu Mektup )