+ Konu Cevaplama Paneli
3. Sayfa - Toplam 3 Sayfa var BirinciBirinci 1 2 3
Gösterilen sonuçlar: 21 ile 26 ve 26

Konu: Adalet-i Mahza

  1. #21
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin." Mâide Sûresi: 5:51.
    Bununla beraber nasıl dost olunuz dersiniz?

    ...bu nehiy, Yahudi ve Nasara ile Yahudiyet ve Nasraniyet olan aynaları hasebiyledir.Hem de bir adam zâtı için sevilmez. Belki muhabbet, sıfat veya san'atı içindir. Öyleyse herbir Müslümanın herbir sıfatıMüslüman olması lâzım olmadığı gibi, herbir kâfirin dahi bütün sıfat ve san'atları kâfir olmak lâzım gelmez. Binaenaleyh, Müslüman olan bir sıfatı veya bir san'atı, istihsan etmekle iktibas etmek neden câiz olmasın? Ehl-i kitaptan bir haremin olsa elbette seveceksin! ...dost olmamız, medeniyet ve terakkilerini istihsan ile iktibas etmektir. Ve her saadet-i dünyeviyenin esası olan âsâyişi muhafazadır. İşte bu dostluk, kat'iyen nehy-i Kur'ânîde dahil değildir.münazarat

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  2. #22
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Meselâ, demiş, "Bu şey küfürdür." Yani, o sıfat imandan neş'et etmemiş; o sıfat kâfiredir. O haysiyetle, o zat küfür etti, denilir. Fakat mevsufu ise, mâsume ve imandan neş'et ettikleri gibi, imanın tereşşuhatına da hâize olan başka evsafa malik olduğundan, o zat kâfirdir, denilmez. İllâ ki, o sıfat küfürden neş'et ettiği, yakînen biline... Zira başka sebepten de neş'et edebilir. Sıfatın delâletinde şek var; imanın vücudunda da yakîn var. Şek ise yakînin hükmünü izale etmez. Tekfire çabuk cüret edenler düşünsünler! sünuhat

    farklı secie ve sıfatlardan müteşekkil insanın bir sıfatı küfür ederse topyekün o kişiye kafir denemez zira masum evsafa zulüm olur.

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  3. #23
    Ehil Üye Bilal-i Sivasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2007
    Bulunduğu yer
    İzmir
    Mesajlar
    1.298

    Standart

    "Adalet-i izafiye ise, küllün selâmeti için cüz'ü feda eder. Cemaat için, ferdin hakkını nazara almaz. Ehvenüşşer diye bir nevi adalet-i izafiyeyi yapmaya çalışır. Fakat adalet-i mahzâ kabil-i tatbik ise, adalet-i izafiyeye gidilmez. Gidilse zulümdür. "
    Ey muhataplarım!
    Ben çok bağırıyorum. Zîra, asr-ı salis-i aşrın, yani on üçüncü asrın minaresinin başında durmuşum,

    sûreten medenî ve
    dinde lakayd ve
    fikren mazinin en derin derelerinde olanları
    camie davet ediyorum.


  4. #24
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    İşte, İslamiyet ahkamı iki kısımdır:

    Birincisi; Şeriat ona müessisdir (kurucu ve ihdas edicidir). Bu ise, hüsn-ü hakiki ve hayr-ı mahzdır (halis hayırlıdır). İkincisi; şeriat muaddildir. Yani, gayet vahşi bir suretten çıkarıp, ehven-i şer (iki şer ve kötüden daha iyi olanı) ve muaddel (tadil edilmiş, değiştirilmiş) ve tabiat-ı beşere tatbiki mümkün ve tamamen hüsn-ü hakikiye geçebilmek için zaman ve zeminden alınmış bir surete ifrağ etmiştir (şekil vermiştir). Çünkü, tabiat-ı beşerde umumen hükümferma (geçerli) olan, bir emri birden ref etmek (kaldırmak), bir tabiat-ı beşeri birden kalbetmek (değiştirmek) iktiza eder.
    Münazarat,

    Açıkça görüldüğü gibi Bediüzzaman burada ...şeriat-ı müessisi (adalet-i mahzayı) ise hukukun en önemli unsuru, hedefi ve belirleyicisi olarak değerlendiriyor.

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  5. #25
    Ehil Üye _MerHeM_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    Alem-i şehadet
    Mesajlar
    2.225

    Standart

    Alıntı gulsah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    İşte, İslamiyet ahkamı iki kısımdır:

    Birincisi; Şeriat ona müessisdir (kurucu ve ihdas edicidir). Bu ise, hüsn-ü hakiki ve hayr-ı mahzdır (halis hayırlıdır). İkincisi; şeriat muaddildir. Yani, gayet vahşi bir suretten çıkarıp, ehven-i şer (iki şer ve kötüden daha iyi olanı) ve muaddel (tadil edilmiş, değiştirilmiş) ve tabiat-ı beşere tatbiki mümkün ve tamamen hüsn-ü hakikiye geçebilmek için zaman ve zeminden alınmış bir surete ifrağ etmiştir (şekil vermiştir). Çünkü, tabiat-ı beşerde umumen hükümferma (geçerli) olan, bir emri birden ref etmek (kaldırmak), bir tabiat-ı beşeri birden kalbetmek (değiştirmek) iktiza eder.
    Münazarat,

    Açıkça görüldüğü gibi Bediüzzaman burada ...şeriat-ı müessisi (adalet-i mahzayı) ise hukukun en önemli unsuru, hedefi ve belirleyicisi olarak değerlendiriyor.
    Adelet-i izafafiye tabiri içinde ehven-i şer ,iki şerden ,daha iyisini tercih etmek olarak ifade edilen lügati manadan farklı olarak, delillendiremediğim ve tam ifade edemediğim bir manası şudur:

    Ehvenşer yalnız iki şer değil ,Adalet-i mahzaya göre ,iki hayırdan ,Tatbik edilebilir ve uygulanabilir ,seviyece daha düşük bir hayrı tercih etmekte ,ehven-i şer tabiri içersine alınmış.Çünkü bazen seviyece daha aşağı bir hayrı tatbik ,hedef olanı tatbik etmemekten daha hayırlıdır.'Hak ehak'' gibi

    Adalet-i mahzanın tatbiki mümkün olmadığı yerde ,Adalet-i izafiyeyi adalet-i nisbiyeyi uygulamamak daha büyük bir zulumdur.Hedef olunan adalet-i mahza tatbiki mümkün değilse adaleti izafiyeyi uygulamak vaciblik arz ettiği anlaşılıyor.

    Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı.

    Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.

    Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.


  6. #26
    Ehil Üye _MerHeM_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    Alem-i şehadet
    Mesajlar
    2.225

    Standart



    -1- Kur'ân, sâlihat'ı mutlak, müphem bırakıyor. Çünkü ahlâk ve faziletler, hüsün ve hayır çoğu nisbîdirler.
    • Neviden nev'e geçtikçe değişir.
    • Sınıftan sınıfa nâzil oldukça ayrılır.
    • Mahalden mahalle tebdil-i mekân ettikçe başkalaşır.
    • Cihet muhtelif olsa muhtelif olur.
    • Fertten cemaate, şahıstan millete çıktıkça mâhiyeti değişir.
    Meselâ, cesaret, sehavet, erkekte gayret, hamiyet ve muavenete sebeptir. Kadında, nüşuza, vakahate, zevc hakkına tecavüze sebep olabilir.

    Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı.

    Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.

    Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Adalet
    By yakaza in forum Kıssadan Hisseler, İbretli Öyküler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.09.08, 19:14
  2. Adalet-i İzafiye
    By hasandemir in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 07.02.08, 19:18
  3. Adalet Nerede?...
    By m_safiturk in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 13.08.07, 08:39
  4. Müsavatsız Adalet Adalet Değildir
    By NurTalebesi in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.12.06, 16:33

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0