Bediüzzaman’ın, Vehhabilik hakkında ve dolayısı ile İbn-üt-Teymiye
ve İbn-ül-Kayyım-i Cevzî hakkında bir takım açıklamaları risalelerde vardır.
Ancak bu açıklamaların maksatlı olduğunu iddia edenler vardır.
Bu konuda bizleri aydınlatır mısınız?
İtiraz edilen kısım:
Ehl-i vukufun insafsızca ve hatâlı ve haksız tenkidleri,
Vehhâbîlik damariyle İmam-ı Ali Radıyallahü Anhın Nurlarla ciddî alâkasını ve takdîrini çekemeyerek
ve geçen sene zemzem sularını döktüren
ve bu sene haccı men'eden evhâmın te'siri altında
o yanlış ve hasudâne itirazları "Beşinci Şuâ"a etmişler. (...)Açıklama
-Bediüzzaman; Hz. Ali’nin Risale-i Nur’la olan ciddi alakasını değişik işarî beşaretlerle ortaya koymuştur.
Evliyaların binlerce -bu tür- işarî beşaretlerini inkâr etmeyen, bunu da inkâr edemez.
Kaldı ki, böyle bir inkârın ispatı imkânsızdır.
“Vehhâbîlik damariyle hareket etmek” ille de vehhabi olmak demek değildir.
O dönemde, Hz. Peygamber (a.s.m)’e karşı çıkanların,
ehl-i beytin muhabbetini esas alan Risale-i Nur gibi bir hizmete
karşı çıkmaları kadar tabii bir şey olabilir mi?