Vahidiyet ise, bütün o mevcudat birinindir ve birine bakar ve birinin icadıdır demektir. Ehadiyet ise herşeyde Hâlık-ı külli şey’in ekser esması tecelli ediyor demektir.”Allah, Vahiddir, birdir. Sıfatlarının tecellileri bütün mahlûkatı kuşatmıştır. Nihayetsiz kudret, sonsuz ilim, mutlak irade ancak O Vahide mahsustur.Allah, Ehaddir, birdir. Mümkin ve mahluk olmayan, başlangıcı ve sonu bulunmayan yegâne zât odur. Mahlûkatın zâtlarındaki bütün noksanlıklardan, sıfatlarındaki bütün eksikliklerden, fiillerindeki bütün âcizliklerden münezzeh olan ve onların hiçbirine benzemeyen yegâne bir, tek bir, benzersiz eşsiz bir ancak O’dur.Hatibî, vahidiyet ve ehadiyet kavramlarını şu şekilde açıklar: “Ehadiyet zâtın birliğidir, Vahidiyet ise sıfatta ortaklığı red içindir.” Cenâb-ı Hakk’ın ehadiyeti cihetiyle herbir mahlûkuna hususî bir teveccühü var. Semadaki her yıldız, zemindeki her çiçek, deryadaki her balık bu teveccühden kendi kabiliyetine göre bir nasip ve bir şeref payı almakta. “Beni O parlatıyor”, “beni O gezdiriyor”, “beni O yüzdürüyor”, “beni O büyütüyor”, “beni O açtırıyor”, gibi.Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın, her insana da ayrı bir teveccühü var. Her birini değişik sıkıntılar, yahut ayrı nimetlerle farklı imtihanlara tâbi tutuyor. Simasını diğer insanlardan farklı kıldığı kulunu, ayrı hâdiselerin içine atıyor. O Zât-ı Ehad, Cennette de her bir kuluyla bizzat ilgilenecek, herbirini ayrı derecelerde rızıklandıracak, onlara farklı seviyelerde sürûr ve zevk tattıracak. Ve Ehad ismi de kemâliyle o âlemde tecelli edecek......sorularlarisaleinur.......