+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 1 2 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 12

Konu: Neden Tahte'l-Arz Kelimesi? Hikmeti Sizce Nedir?

  1. #1
    Vefakar Üye zisangul - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    440

    Standart Neden Tahte'l-Arz Kelimesi? Hikmeti Sizce Nedir?

    Arkadaş!

    Tahte’l-arz yaptığım hayalî bir seyahatte gördüğüm bazı hakikatleri zikredeceğim:

    Birinci hakikat:

    Arkadaş! Mâlik-i Hakikîden gaflet, nefsin firavunluğuna sebep olur.
    Evet, taht-ı tasarrufunda bulunan bütün eşyanın Mâlik-i Hakikîsini unutan, kendisini kendisine mâlik zannederek hâkimiyet tevehhümünde bulunur. Ve başkaları da, bilhassa esbabı, kendisine kıyasla hâkim ve mâlik defterine kaydeder. Ve bu vesileyle, Allah’ın mülkünü, malını kendilerine taksim ederek ahkâm-ı İlâhiyeye karşı muaraza ve mübarezeye başlar.

    Halbuki, Cenâb-ı Hak tarafından insanlara verilen benlik ve hürriyet, ulûhiyet sıfatlarını fehmetmek üzere bir vahid-i kıyasî vazifesini görüyor. Maalesef, sû-i ihtiyarla hâkimiyet ve istiklâliyete âlet ederek tam bir firavun olur.

    Arkadaş!

    Bu ince hakikat, tam vuzuh ve zuhuruyla şöyle bana göründü ki:

    Gaflet suyuyla tenebbüt eden benlik, Hâlıkın sıfatlarını fehmetmek için bir vahid-i kıyastır. Çünkü, insanlar görmedikleri şeyleri kıyas ve temsillerle bilirler.
    Meselâ, bir adam Cenâb-ı Hakkın kudretini anlamak için bir taksimat yapar. “Buradan buraya benim kudretimdedir, bundan o yanı da Onun kudretindedir” diye vehmî bir çizgi çizmekle meseleyi anlar. Sonra mevhum hattı bozar, hepsini de ona teslim eder. Çünkü, nefis, nefsine mâlik olmadığı gibi, cismine de mâlik değildir. Cismi, ancak acip bir makine-i İlâhiyedir. Kaza ve kader kalemiyle kudret-i ezeliye, bir cilveciği o makinede çalışıyor. Binaenaleyh, insan o firavunluk dâvâsından vazgeçmekle, mülkü mâlikine teslim etsin, emanete hıyanet etmesin! Eğer hıyanetle bir zerreyi nefsine isnad ederse, Allah’ın mülkünü esbab-ı câmideye taksim etmiş olacaktır.

    Mesnevî-i Nuriye
    Bu millet cennete giderse bizde cennete; eger bu millet cehenneme giderse bizde cehenneme!!!
    Ahmet Husrev Altınbasak

  2. #2
    Vefakar Üye zisangul - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2008
    Mesajlar
    440

    Standart

    Ustadın bu kelamı kullanmasında muhakkakki bir sebep vardır, sizce ne olabilir?
    Bu millet cennete giderse bizde cennete; eger bu millet cehenneme giderse bizde cehenneme!!!
    Ahmet Husrev Altınbasak

  3. #3
    Ehil Üye HüZnÜ HaZan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    4.452

    Standart

    Alıntı zisangul Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ustadın bu kelamı kullanmasında muhakkakki bir sebep vardır, sizce ne olabilir?

    Malumumuz insanlar ölüp toprağın altına girince ruh beden giysisini çıkarır ve benlikten yani nefsindende kurtulur...
    Yani üstadda nefsinden tecerrüt etmiş bir şekilde hayali bir seyahate çıkıyor olabilirmi..???


    Hur bajo,Kur bajo
    Ga mêşine...








    Kendini tevil et!...






  4. #4
    Ehil Üye ademyakup - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Mesajlar
    8.211

    Standart

    Arz kelimesine BEDEN manası verende var..bu manada düşünürsek..nefs ise burda beden manasında o zaman nefse dönük yaptığım hayali seyahatimde..o zaman bedenin altı nefs...ÜSTÜ İSE RUH.manası çıkıyor..anladığıma göre..
    iman insanı insan eder, belki sultan eder..

  5. #5
    Ehil Üye Bilal-i Sivasi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2007
    Bulunduğu yer
    İzmir
    Mesajlar
    1.298

    Standart Kesafetten Kinaye

    Şöylesi bir yaklaşım bilmem isabetli olur mu?

    Arz(yerküre) toprağı yani kesafeti temsil ediyor. Nefis Malik-i hakikiden gaflet etse kendini kendine malik zanneder. Yani aslı vahid-i kıyasi olan ene, yoğunluk kazanır kalınlaşır; arz gibi camid ,katı olur. Bu hem adem-yakub kardeşin açıklamasınada muvafık düşmüş olur.
    Ey muhataplarım!
    Ben çok bağırıyorum. Zîra, asr-ı salis-i aşrın, yani on üçüncü asrın minaresinin başında durmuşum,

    sûreten medenî ve
    dinde lakayd ve
    fikren mazinin en derin derelerinde olanları
    camie davet ediyorum.


  6. #6
    Yasaklı Üye Lebid24 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    alem-i muhabbet
    Mesajlar
    2.298

    Standart

    “Buradan buraya benim kudretimdedir, bundan o yanı da Onun kudretindedir”

    Topraktan çıkan esbab ı camidat benim. göklerden inen camidad Rabbimin diyen kişiyedir belki bu hitab. kudreti bölüp sonra hepsine nefsime ait demesi... topraktan çıkanın kökünden tutup meseleyi açıklaması olabilir... Allah u alem...

  7. #7
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    küçük alemde ene, büyük alemde tabiat gibi tağutlardandır
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  8. #8
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Geçen hakikati tenvir edecek bir seyahat-i hayaliye sûretinde nimmanzum olarak Lemeât'ta yazdığım bir vâkıa-i misâliyenin meâlini şurada zikretmeye münâsebet geldi. Şöyle ki:
    Bu risâlenin telifinden sekiz sene evvel, İstanbul'da, Ramazan-ı Şerifte, meslek-i felsefe ile münâsebette bulunan Eski Said'in Yeni Said'e inkılâb edeceği bir hengâmdadır ki, Fâtiha-i Şerîfenin âhirinde ile işaret ettiği üç mesleği düşünürken şöyle bir vâkıa-i hayaliye, bir hâdise-i misâliye, rüyâya benzer bir hâdise gördüm ki:
    Kendimi bir sahrâ-i azîmede görüyorum. Bütün zeminin yüzünü karanlıklı, sıkıcı ve boğucu bir bulut tabakası kaplamış. Ne nesîm var, ne ziyâ, ne âb-ı hayat-hiçbirisi bulunmuyor. Her tarafı canavarlar, muzır ve muvahhiş mahlûklarla dolu olduğunu tevehhüm ettim. Kalbime geldi ki, şu zeminin öteki tarafında ziyâ, nesîm, âb-ı hayat var. Oraya geçmek lâzım. Baktım ki, ihtiyârsız sevk olunuyorum. Zeminin içinde tünelvârî bir mağaraya sokuldum; git gide zeminin içinde seyahat ettim. Bakıyorum ki, benden evvel o tahte'l-arz yolda çok kimseler gitmişler. Her tarafta boğulup kalmışlar. Onların ayak izlerini görüyordum. Bâzılarının bir zaman seslerini işitiyordum. Sonra sesleri kesiliyordu.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  9. #9
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Ey hayali ile benim seyahat-i hayaliyeme iştirak eden arkadaş! O zemin, tabiattır ve felsefe-i tabiiyedir. Tünel ise ehl-i felsefenin efkârı ile hakikate yol açmak için açtıkları meslektir. Gördüğüm ayak izleri, Eflâtun ve Aristo gibi meşâhirlerindir. İşittiğim sesler, İbn-i Sina ve Farâbî gibi dâhîlerindir. Evet, İbn-i Sina'nın bâzı sözlerini, kanunlarını bâzı yerlerde görüyordum; sonra bütün bütün kesiliyordu. Daha ileri gidememiş. Demek boğulmuş. Her ne ise, seni meraktan kurtarmak için hayalin altındaki hakikatin bir köşesini gösterdim. Şimdi seyahatime dönüyorum.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  10. #10
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Git gide baktım ki, benim elime iki şey verildi: Biri, bir elektrik; o tahte'l-arz tabiatın zulümâtını dağıtır; diğeri, bir âlet ile dahi, azîm kayalar, dağ-misâl taşlar parçalanıp bana yol açılıyor. Kulağıma denildi ki, "Bu elektrik ile o âlet, Kur'ân'ın hazînesinden size verilmiştir.
    Her ne ise, çok zaman öylece gittim. Baktım ki, öteki tarafa çıktım. Gayet güzel bir bahar mevsiminde bulutsuz bir güneş, ruhefzâ bir nesîm, hayattar bir âb-ı leziz, her taraf şenlik içinde bir âlem gördüm. "Elhamdülillâh" dedim.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Neden/sizce
    By Mesrure in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.05.14, 13:08
  2. Neden Sıbgası Kelimesi Secilmis?
    By zisangul in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 20
    Son Mesaj: 27.02.09, 09:26
  3. Sizce Eş Nedir?
    By aşk-ı ilahi in forum İslam'a Göre Kadın ve Aile
    Cevaplar: 297
    Son Mesaj: 09.02.09, 12:27
  4. Sizce Neden Mühendislik..
    By DERMAN25 in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 30.11.08, 21:44

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0