+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 1 2 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 12

Konu: Kurtların Kalpteki Zikre Etkisinin Nedeni Nedir?

  1. #1
    Yasaklı Üye semerat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    120

    Standart Kurtların Kalpteki Zikre Etkisinin Nedeni Nedir?

    Hazret-i Eyyub Aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki:


    Pek çok yara, bere içinde epey müddet kaldığı halde, o hastalığın azîm mükâfâtını düşünerek, kemâl-i sabırla tahammül edip kalmış. Sonra, yaralarından tevellüt eden kurtlar kalbine ve diline iliştiği zaman, zikir ve marifet-i İlâhiyenin mahalleri olan kalb ve lisanına iliştikleri için, o vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle, kendi istirahati için değil, belki ubudiyet-i İlâhiye için demiş: “Yâ Rab, zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor” diye münâcât edip, Cenâb-ı Hak o hâlis ve sâfi, garazsız, lillâh için o münâcâtı gayet harika bir surette kabul etmiş, kemâl-i âfiyetini ihsan edip envâ-ı merhametine mazhar eylemiş

    Eyyub Aleyhisselamın diline gelen kurtlar elbette zikrine mani olabilir peki kalbine gelen kurtlar neden zikrine engel olmuş eğer bedeni yıpranmadan dolayı ibadet edemez hale geldiyse neden beden değilde kalbe vurgu yapılmış?

  2. #2
    MuM
    MuM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
    Guest MuM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Mesajlar
    3.600

    Standart

    evet manidar...

    bakalım ne gizi hakikatleri izhar edecek kardeşlerimiz.

  3. #3
    Gayyur berraki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2007
    Bulunduğu yer
    ankara
    Mesajlar
    100

    Standart

    Alıntı semerat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hazret-i Eyyub Aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki:




    Eyyub Aleyhisselamın diline gelen kurtlar elbette zikrine mani olabilir peki kalbine gelen kurtlar neden zikrine engel olmuş eğer bedeni yıpranmadan dolayı ibadet edemez hale geldiyse neden beden değilde kalbe vurgu yapılmış?

    üstadımızın dediği gibi kalp imanın mahallidir.
    kalbiyle cenabı hakkı düşünmesine mani oldukları için münacatta bulunmuş.

  4. #4
    Ehil Üye Barla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    1.108

    Standart

    vazife-i ubudiyete halel gelir düşüncesiyle, kendi istirahati için değil, belki ubudiyet-i İlâhiye için demiş: "Yâ Rab, zarar bana dokundu. Lisanen zikrime ve kalben ubudiyetime halel veriyor" diye münâcât edip, Cenâb-ı Hak o hâlis ve sâfi, garazsız, lillâh için o münâcâtı gayet harika bir surette kabul etmiş, kemâl-i âfiyetini ihsan edip envâ-ı merhametine mazhar eylemiş.

    Sual: Bu ayette kalbin sem' ve basara takdimindeki hikmet nedir?
    Cevap: Kalb, imanın mahalli olduğu gibi, en evvel Sanii arayan ve isteyen ve Saniin vücudunu delailiyle ilan eden, kalb ile vicdandır. Zira kalb, hayat malzemesini düşünürken, en büyük bir acze maruz kaldığını hisseder etmez, derhal bir nokta-i istinadı; kezalik, emellerinin tenmiyesi (nemalandırmak) için bir çare ararken, derhal bir nokta-i istimdadı aramaya başlar. Bu noktalar ise, İmân ile elde edilebilir. Demek, kalbin sem' ve basara hakk-ı takaddümü vardır.
    İhtar: Kalbden maksat, sanevberi (çam kozalağı) gibi bir et parçası değildir. Ancak, bir latife-i Rabbaniyedir ki, mazhar-ı hissiyatı vicdan, makes-i efkarı dimağdır. Binaenaleyh, o latife-i Rabbaniyeyi tazammun eden o et parçasına kalb tabirinden şöyle bir letafet çıkıyor ki, o latife-i Rabbaniyenin insanın maneviyatına yaptığı hizmet, cism-i sanevberinin cesede yaptığı hizmet gibidir. Evet, nasıl ki bütün aktar-ı bedene maü'l-hayatı neşreden o cism-i sanevberi, bir makine-i hayattır ve maddi hayat onun işlemesiyle kaimdir; sekteye uğradığı zaman cesed de sukuta uğrar, kezalik, o latife-i Rabbaniye a'mal ve ahval ve maneviyatın hey'et-i mecmuasını hakiki bir nur-u hayat ile canlandırır, ışıklandırır; nur-u imanın sönmesiyle, mahiyeti, meyyit-i gayr-ı müteharrik gibi bir heykelden ibaret kalır.
    Nurlarla alâkadar olduğum zamanlarda, dünyevî bütün lezzetlerin fevkinde büyük bir zevk ve havâssımda azîm bir şevk hissediyorum...

  5. #5
    MuM
    MuM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
    Guest MuM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Mesajlar
    3.600

    Standart

    şimdi aslında suali sanırım eksik anlıyoruz biz.

    suali soran kardeşimiz, mahall-i zikr olan dile gelen maddi yarayı anlarım evet dile gelen yara zikirden alıkoyar, okuyamaz,tesbih edemez fakat mahalli iman olan kalbe gelen maddi yara nasıl ubudiyete zarar veriyor...maneviyatı etkiliyor...kalb maddi değil ki tesir etsin kalbdeki maddi kurtlar ubudiyete? diye sual etmiş diye anlıyorum ben...

  6. #6
    Yasaklı Üye semerat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    120

    Standart

    Alıntı MuM Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    şimdi aslında suali sanırım eksik anlıyoruz biz.

    suali soran kardeşimiz, mahall-i zikr olan dile gelen maddi yarayı anlarım evet dile gelen yara zikirden alıkoyar, okuyamaz,tesbih edemez fakat mahalli iman olan kalbe gelen maddi yara nasıl ubudiyete zarar veriyor...maneviyatı etkiliyor...kalb maddi değil ki tesir etsin kalbdeki maddi kurtlar ubudiyete? diye sual etmiş diye anlıyorum ben...

    Evet ben tam anlatamadım ama siz soruyu iyi anlamışsınız sanırım diğer muhteremlerde anladılar anlattılar fakat ben anlayamadım.

    evet kurtlar kalbe iliştiğinde neden zikre engel oluyor?maddi kalbin dili varmıki kalbe gelen kurtların zikre engel olmasında negibi bir engel var .bakıyoruz kurtlar maddi Eyyüp aleyhisselamında kalbine ilişmişler .bunu manevi kurt ve manevi kalp olarak anlamamalıyız herhalde çünkü ortada maddi bir durum var .tamam yazının ilersinde durum maddiden maneviyata dönüyor ama ortada yine maddi kalbe ilişen kurtlar var benim kafamada takılan orası zaten.

  7. #7
    Yasaklı Üye semerat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    120

    Standart

    Cevaplarınız için teşekkür ederim fakat ortada üzerinde durulan maddi kalp ve maddi kurtlar var Bediüzzaman hazretleri Eyyüp aleyhisselamın manevi kalbinden bahsetmiyorki maddi kalbe sirayet eden kurttan bahsediyor olayın manevi boyutuda bizim ders almamız için ele alınmış ama sonuçta neden maddi kurt ve maddii kalp?

  8. #8
    Yasaklı Üye semerat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    120

    Standart

    Barla arkadaşımızın verdiği cevabı dikkatli okuyunca meseleyi kavradım sağolasınız hepiniz

  9. #9
    Ehil Üye zeet06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    1.022

    Lightbulb

    Alıntı semerat Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hazret-i Eyyub Aleyhisselâmın meşhur kıssasının hülâsası şudur ki:




    Eyyub Aleyhisselamın diline gelen kurtlar elbette zikrine mani olabilir peki kalbine gelen kurtlar neden zikrine engel olmuş eğer bedeni yıpranmadan dolayı ibadet edemez hale geldiyse neden beden değilde kalbe vurgu yapılmış?
    Konuyu birazcık araştırdık, birtakım sitelerde israiliyattan bahsetmektedir. Tabi burada üstadın kurtlardan bahsetmesi, Üstad gibi bir alimin ilim noktasındaki hassasiyeti ve keskinliği malum iken başkalarına itibar edilmez elbette.
    Bahusus israiliyata geçmeden önce, eğer kurt meselesi gerçek ise kurdun kalbe dokunmasının sırrı, hayat denilen evrendeki yaratılmış en anlamlı ve harika bir varlığın kaynağı ve yuvasının kalp olmasıdır. Muhyiddini Arabi K.s. Füsusul Hikem ine göre " insanda iki tür ruh vardır." Birisi nurani ve asıl ruhtur, bu ruh bedenden ayrılabilir seyehat edebilir ve geri dönüşler yapabilen pembemsi renkte olan emir aleminde gelen varlıktır. Diğer "ruh ise hayvani ruh olarak adlandırılır ve bu ruh bir buhar gibi sürekli kalpte deper, bu ruh deptikçe beden sürekli hayat bulur" İşte bedeni ayakta tutan bu ruh bölgesine kurtların ilişmesi ve bariz bir şekilde kurtların kımıldamasıyla ve kalp duvarını aşındırılmasıyla ruhun, manevi huzurun ve bütün bedenin rahatlığının ve huzurunun kaynağı kalp yuvasına zarar gelmesi Ulu Peygamberi ciddi ciddi rahatsız etmiş olsa gerek.
    Nitekim Hz. Peygamber S.a.v. Efendimiz bir hadisinde:

    عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ “الْحَلَالُ بَيِّنٌ وَالْحَرَامُ بَيِّنٌ وَبَيْنَهُمَا مُشَبَّهَاتٌ لَا يَعْلَمُهَا كَثِيرٌ مِنْ النَّاسِ فَمَنْ اتَّقَى الْمُشَبَّهَاتِ اسْتَبْرَأَ لِدِينِهِ وَعِرْضِهِ وَمَنْ وَقَعَ فِي الشُّبُهَاتِ كَرَاعٍ يَرْعَى حَوْلَ الْحِمَى يُوشِكُ أَنْ يُوَاقِعَهُ أَلَا وَإِنَّ لِكُلِّ مَلِكٍ حِمًى أَلَا إِنَّ حِمَى اللَّهِ فِي أَرْضِهِ مَحَارِمُهُ أَلَا وَإِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ أَلَا وَهِيَ الْقَلْبُ”

    Nu’mân b. Beşîr (r.a.)’in naklettiğine göre, Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Helâl bellidir, haram da bellidir. İkisi arasında (helâl mi, haram mı, belli olmayan birtakım) şüpheli şeyler vardır; insanların birçoğu onları bilmez. Kim şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve şerefini korumuş olur. Kim de aldırış etmez, şüpheli şeylere dalarsa, tıpkı yasak bir bölgenin yakınında koyun otlatan çobanın koyunlarının yasak bölgeye girmesinin an meselesi olduğu gibi, böyle bir kimsenin harama düşmesi de an meselesidir. Haberiniz olsun, her padişahın bir koruluğu/yasak bölgesi vardır. Allah’ın koruluğu/yasak bölgesi de haram ettiği şeylerdir. Dikkat edin, vücudun içinde bir et parçası vardır, o iyi olursa bütün vücut iyi olur. O bozuk olursa bütün vücut da bozuk olur. İşte o (et parçası) kalptir.”[Buhârî, İmân 39]
    Buyurmuştur.

    Bu rahatsızlık Hz. Eyyub A.s. mın Cenab ı Hak ka olan zikirinin huzurunu bozmuş olması Hz. Eyyub A.s. mın,
    "Başıma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhamet-lisisin "Enbiyâ: 21/83
    "Eyyûb'a gelince, o, Rabbine: 'Başıma bu dert geldi.. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin!' diye yalvardı. Bunun üzerine Biz; tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatıra olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdikEnbiya: 21/83
    "(Ey Muhammedi) Kulumuz, Eyyüb'ü de an. Çünkü o, Rabbine nida etmiş ve: 'Doğrusu şeytan, bana bir yorgunluk ve azab verdi' diye seslenmişti. (Bizde, ona): 'Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su '(dedik. Bunu,) Bizden bir rahmet ve akıl sahipleri için de bir ibret olmak üze*re ona, hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağış*ladık. Sad: 38/41-44
    "Gerçekten Biz, Eyyûb 'u sabırlı (bir kul) bulmuştuk. O ne iyi kuldu. Daima Allah'a yönelirdi." (Sâd: 38/44)
    "Bizden bir rahmet ve akıl sahipleri için de bir ibret ol*mak üzere ona, hem ailesini hem de onlarla beraber bir misli*ni bağışladık Sâd: 38/43
    "Bu, Kur'ân-ı Kerîm'in, peygamberler içinde ismini andığı Zülkifl'dir."

    Hz. Eyyûb (a.s), Rum halkına, Peygamber olarak gönde*rilmişti. İşte bundan dolayı (bazı tarihçiler,) Hz. Eyyûb'un, Rum halkından olduğunu söylemişledir
    Îbmi'1-Esîr, el-Kâmil, 1/76-77; İbn Kesîr, el-Bidâye ve'n-Nihâye, 1/208-209
    Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 612-613.

    Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise Hz. Eyyub A.s. kurttan bahsetmemiş olmasıdır.

    İSRAİLİYATA DAİR


    Hz. Eyyûb (a.s)'m Kıssası İçerisine Giren İsrailiyatlaratlar:


    Bazı kimseler, Hz. Eyyûb (a.s)'a musallat olan 'bela' hu*susunda inanılması caiz olmayan rivayetler aktarmışlardır. Bu rivayetler ise İsrâiliyattan nakledilmiş olup bunlardan hiç birisi Sahîh değildir. Bunlardan biri de şudur:

    Hz. Eyyûb (a.s)'m hastalığı artıp sıkıntısı uzaymca, yanın*da oturanlar, ondan tiksinmiş, insanlar ondan kaçar olmuş, ya*nma hiç kimse yaklaşmaz olmuş, bedeni öylesine çürüyüp kokmuş ki, her tarafından kurtlar dökülür olmuş. Bunun üzeri*ne onu, beldelerinden çıkarıp şehrin dışında bulunan çöplük bir yere bırakmışlar.....

    Bu tür hikayeler, tahrif edilmiş Tevrat'tan yapılmış nakil*ler ya da Ehli kitabın sözlerindendir...

    İşte bu hikayeler, peygamberlik makamına ters düşmekte*dir...

    Tevhid Uleması, peygamberlerin, nefret verici hastalıklar*dan uzak olduğu hakkında görüş birliğine varmışlardır. Buna göre bu tür hikayeler ve sözler, peygamberlik makamına nasıl olurda uygun düşebilir?!

    Doğru olan ise; Hz. Eyyûb'a sıkıntı veren hastalığın, nef*ret verici bir hastalık olmadığıdır. Bu hastalığa dair anlatılan hikayeler ve sözler ile ilgili hiçbir şey, Kur'an'da ve Sünnet'te yoktur. Bu hastalık ancak normal bir hastalıktı. Ne var ki bu hastalık senelerce sürdü. Hatta 7 sene ya da 18 sene sürdüğü rivayet edilmektedir. Gerçek olan şu ki, Hz. Eyyûb (a.s), bu hastalığı, normal bir çok insanın katlanamayacağı kadar uzun bir müddet çekti. Sonra Hz. Eyyûb (a.s)'a gelen musibet yalnız bedenine isabet etmeyip bütün malını, mülkünü, çoluk çocu*ğunu ve ailesini alıp götürdü. İşte bundan dolayı Yüce Allah şöyle buyurdu:

    "Bizden bir rahmet ve akıl sahipleri için de bir ibret ol*mak üzere ona, hem ailesini hem de onlarla beraber bir misli*ni bağışladık Sâd: 38/43

  10. #10
    Yasaklı Üye semerat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2008
    Mesajlar
    120

    Standart

    hepinize teşekkür ederim sağolasınız bu konudaki derin araştırmam devam ediyor sizi bilgilerinizdende istifade ediyorum eyvallahsınız.

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Türban Boşanma Nedeni
    By Nil Sultan in forum Gündem
    Cevaplar: 21
    Son Mesaj: 11.03.09, 13:25
  2. Hristiyanların Melekleri Dişi Şeklinde Tasvir Etmelerinin Nedeni Nedir?
    By Ene-Zerre in forum İslami Konular ve İman Hakikatleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 20.01.09, 20:14
  3. Müslümanlara Çullanılmasının Nedeni...
    By Ene-Zerre in forum Hadis-i Şerifler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.01.09, 02:09
  4. Terördeki Tırmanışın Asıl Nedeni
    By elips in forum Gündem
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 27.10.08, 05:40
  5. Kocaya Tükürmek Boşanma Nedeni
    By güneşsu in forum Gündem
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.08.08, 10:25

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0