+ Konu Cevaplama Paneli
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 7 ve 7

Konu: Kainatı Bir Kur'an Gibi Okumak...

  1. #1
    Ehil Üye yasemenn - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2007
    Mesajlar
    2.468

    Standart Kainatı Bir Kur'an Gibi Okumak...

    Hem iman-ı tahkikinin bir mertebesi de aynelyakin derecesidir ki, pek çok mertebeleri var. Belki esma-i İlahiye adedince tezahür dereceleri var. Bütün kainatı bir Kur'ân gibi okuyabilecek derecesine gelir.
    Emirdağ Lahikasi

    Yukarıdaki bölümde Üstad 'kainatı bir Kur'an gibi okuyabilecek' derken kainatı Kur'an'a mı benzetiyor, yoksa 'Kainat mescidi kebirinde Kur'an kainatı okuyor' cümlesinden hareketle Kur'anın kainatı okuması gibi bir imani mertebeden mi bahsediyor?
    Cihan dolu bela başında varken ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl;
    Tevekkül ile bela yüzüne gül, ta o da gülsün. O güldükçe küçülür, eder tebeddül...

  2. #2
    Dost tahırı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    7

    Standart

    kuran,kaınat kıtabı,sunnet,ıman,amel,ıhlas ve akla gelen gelmeyen butun kavramlar bırbırlerı ıle baglantılıdır.tıpkı bızdekı ruh,akıl,nefıs,sır,letaıf,kan,alyuvar,akyuvar,ınsu lın,el,ayak,goz ve dıgerlerı gıbı.dortbası magmur sıhhatlı bır omur bunların bulundugu ve bfarkedılmesı gerekenlerın farkedıldıgı ınsanlarda olur.evelen bahsedılen kavramlar sanıyen bahsedılen kavramlarla alakalıdır.bunları bulusturmak ve sonuclarında esmaı ılahının cılvelerı gorebılmenın baslıkları kurandadır.teshırıde kaınattadır.kaınat kuran kaynaklı hakıkatlerın bulundugu meydandır.kaınatın sırrına vakıf olmak allahı bulmaktır.kuranın sırrına vakıf olmakta allahı bulmaktır.allahı bulmak onu tanımak onu sevmek ve onun tarafından sevılmektır.gerıye kalanda bu sevgının devamlılıgını rabbımızın rahmetınden ummaktır.bır baska acıdan bakarsak kuran ıle alakadar olmak kaınat ıle alakadar olmaktır.

  3. #3
    Ehil Üye _MerHeM_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    Alem-i şehadet
    Mesajlar
    2.225

    Standart

    Alıntı yasemenn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hem iman-ı tahkikinin bir mertebesi de aynelyakin derecesidir ki, pek çok mertebeleri var. Belki esma-i İlahiye adedince tezahür dereceleri var. Bütün kainatı bir Kur'ân gibi okuyabilecek derecesine gelir.
    Emirdağ Lahikasi

    Yukarıdaki bölümde Üstad 'kainatı bir Kur'an gibi okuyabilecek' derken kainatı Kur'an'a mı benzetiyor, yoksa 'Kainat mescidi kebirinde Kur'an kainatı okuyor' cümlesinden hareketle Kur'anın kainatı okuması gibi bir imani mertebeden mi bahsediyor?
    Nakıs anlayışımla zannediyorum birinci şıkkı kasd ediyor..

    Yani Aynelyakin derecesinde ve onun çok meratibinde bulunan ,nurani bir kalb ,kainatı kur'an gibi okuyabilir..

    Kur'anın büyük bir tefsiri olan,Kainat dediğimiz ayat-ı tekviniye, aynen kur'an gibi, halık-ı semavat velarz'ı tanıttırıyor sevdiriyor.Üçbinden ziyade tesbit edilen sıfat ve esmasının baki olan cilvelerini görüyor..

    Kainat kitabında okuduğu her hareke her harf her kelime her cümle her sahife o kitabı oluşturan sanatların dilleriyle beraber ,o da külli zikre iştirak edip ''subhanallah'' Elhamdülillah ''Allahu ekber''diyerek kainat la beraber o zikre iştirak ediyor.Lailahe illallah muhammedür rasulullah diyerek tastik ediyor..

    Halıkımız bize kendini kur'an ile tanıttırıyor ,Marziyatını bildiyor,Kainatı okuyan münevver bir kalb dahi halık-ı semavat vel arz'ı o kitab vesilesiyle tanıyor...Marziyatını anlıyor ibadetini sunuyor ..

    ''Hem meselâ, nasıl ki bir kitap bulunsa ki, bir satırında bir kitap ince yazılmış; ve herbir kelimesinde ince kalemle bir sûre-i Kur'âniye yazılmış. Gayet mânidar ve bütün meseleleri birbirini teyid eder ve kâtibini ve müellifini fevkalâde maharetli ve iktidarlı gösteren bir acîb mecmûa, şeksiz, gündüz gibi, kâtip ve musannifini kemâlâtıyla, hünerleriyle bildirir, tanıttırır, -1- cümleleriyle takdir ettirir; aynen öyle de, bu kâinat kitâb-ı kebîri ki, birtek sayfası olan zemin yüzünde ve birtek forması olan baharda üç yüz bin ayrı ayrı kitaplar hükmündeki üç yüz bin nebâtî ve hayvanî tâifeleri beraber, birbiri içinde, yanlışsız, hatâsız, karıştırmayarak, şaşırmayarak, mükemmel, muntazam ve bâzan ağaç gibi bir kelimede bir kasîdeyi ve çekirdek gibi bir noktada bir kitâbın tamam bir fihristesini yazan bir kalem işlediğini gözümüzle gördüğümüz bu nihayetsiz mânidar ve her kelimesinde çok hikmetler bulunan şu mecmûa-i kâinat ve bu mücessem Kur'ân-ı ekber-i âlem, mezkûr misâldeki kitaptan ne derece büyük ve mükemmel ve mânidar ise, o derecede, sizin okuduğunuz fenn-i hikmetü'l-eşya ve mektepte bilfiil mübâşeret ettiğiniz fenn-i kıraat ve fenn-i kitâbet, geniş mikyaslarıyla ve durbîn gözleriyle bu kitâb-ı kâinatın Nakkaşını, Kâtibini hadsiz kemâlâtıyla tanıttırır, -2- cümlesiyle bildirir, -3- takdîsiyle tarif eder, -4- senâlarıyla sevdirir.
    İşte bu fenlere kıyasen, yüzer fünûndan herbir fen, geniş mikyâsıyla ve hususi aynasıyla ve dürbünlü gözüyle ve ibretli nazarıyla, bu kâinatın Hâlık-ı Zülcelâlini esmâsıyla bildirir; sıfâtını, kemâlâtını tanıttırır. İşte, bu muhteşem ve parlak bir bürhan-ı vahdâniyet olan mezkûr hücceti ders vermek içindir ki, Kur'ân-ı Mu'cizü'l-Beyân, çok tekrar ile, en ziyâde -5- ve -6- âyetleriyle Hâlıkımızı bize tanıttırıyor, ''

    Tabi burda alıntıladığım kısım ilmelyakin olarak okumaktır..

    Aynel yakin okumaysa ayetel kübrada kainat seyyahıyla çok güzel gösterilmiştir..
    Konu _MerHeM_ tarafından (07.11.08 Saat 22:58 ) değiştirilmiştir.

    Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı.

    Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok.

    Eğer O kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.


  4. #4
    Ehil Üye Barla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    1.108

    Standart

    ben şunu anlıyorum üstad hz. kalpteki iman gözüne şu mevcutı delil yapıyor ve gözümüze sokuyor ve o mertebelere nasıl çıklacağını gösteryor



    mesela:Şu kâinat yüzünde, hususan zeminin sayfasında, gayet muntazam bir faaliyet görünüyor. Ve gayet hikmetli bir hâllâkıyet müşahede ediyoruz. Ve gayet intizamlı bir fettâhiyet, yani herşeye lâyık bir şekil açmak ve suret vermek, aynelyakîn görüyoruz. Hem gayet şefkatli, keremli, rahmetli bir vehhâbiyet ve ihsânât görüyoruz. Öyleyse, bizzarure, şu hâl ve şu keyfiyet, Fa'âl, Hallâk, Fettah, Vehhab bir Zât-ı Zülcelâlin vücub-u vücudunu ve vahdetini ispat eder, belki ihsas eder


    *
    Ve bu mürebbiyâne ve müdebbirâne ef'âl-i Rabbâniyeden ve perdesinin arkasından, herşeyde cilveleri bulunan esmâ-i İlâhiye, hissedilir derecesinde bedahetle bilinir.
    Ve bu celâldarâne ve cemâlperverâne cilvelenen Esmâ-i Hüsnâdan ve perdesinin arkasında, sıfât-ı seb'a-i kudsiyenin ilmelyakîn, belki aynelyakîn, belki hakkalyakîn derecesinde vücutları ve tahakkukları anlaşılır

    yalnız dahilî nefis ve şeytanla mücadelesi, nefs-i emmarenin ve şeytan-ı cinnî ve insînin şübehatından tamamıyla kurtarıyor. Ve o malûmat ise, meşhûdat hükmünde ve ilmelyakîn ise, aynelyakîn derecesinde bir itminan ve bir kanaat veriyor.
    *
    Nurlarla alâkadar olduğum zamanlarda, dünyevî bütün lezzetlerin fevkinde büyük bir zevk ve havâssımda azîm bir şevk hissediyorum...

  5. #5
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Alıntı yasemenn Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hem iman-ı tahkikinin bir mertebesi de aynelyakin derecesidir ki, pek çok mertebeleri var. Belki esma-i İlahiye adedince tezahür dereceleri var. Bütün kainatı bir Kur'ân gibi okuyabilecek derecesine gelir.
    Emirdağ Lahikasi

    Yukarıdaki bölümde Üstad 'kainatı bir Kur'an gibi okuyabilecek' derken kainatı Kur'an'a mı benzetiyor, yoksa 'Kainat mescidi kebirinde Kur'an kainatı okuyor' cümlesinden hareketle Kur'anın kainatı okuması gibi bir imani mertebeden mi bahsediyor?
    Ben, Hülasatü l-Hülasa yı okuduğum zaman, koca kainat, nazarımda bir halka-i zikir oluyor
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  6. #6
    Ehil Üye Barla - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Mesajlar
    1.108

    Standart

    Aziz, sıddık kardeşlerim,
    Hizb-i Nurîde, hem -1-. sırrı, hem küllî bir ubudiyet bulunduğundan; şimdi bu vakitte, kuvvetli bir emareyi müşahede ettim. Bugün Risale-i Nur'un Hizb-i Nurîsinden bir kısmını ve Cevşenü'l-Kebîr'den dahi bir kısmını okurken gördüm ki, kâinatın envaını ve âlemlerini Yirmi Dokuzuncu Mektubun ahir kısmı ve -2-. ayetinin beyanında, seyahat-ı kalbiyeyle, herbir ism-i İlahi bu kâinattaki bir âlemi nurlandırdığını ve zulümatı dağıttığını gördüğüm gibi; aynen ve daha başka bir şekilde, Cevşenü'l-Kebîr ve Risale-i Nur ve Hizb-i Nurî dahi kâinatı baştan başa nurlandırıyor, zulümat karanlıklarını dağıtıyor, gafletleri, tabiatları parça parça ediyor; ehl-i gaflet ve ehl-i dalâletin altında saklanmak istedikleri perdeleri yırtıyor gördüm, kâinatı envâıyla pamuk gibi hallaç ediyor, taraklarla tarıyor müşahede ettim. Ehl-i dalâletin boğulduğu en son ve en geniş kâinat perdelerinin arkasında envâr-ı tevhidi gösteriyor
    Nurlarla alâkadar olduğum zamanlarda, dünyevî bütün lezzetlerin fevkinde büyük bir zevk ve havâssımda azîm bir şevk hissediyorum...

  7. #7
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Alıntı yalnız_seyyah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben, Hülasatü l-Hülasa yı okuduğum zaman, koca kainat, nazarımda bir halka-i zikir oluyor

    Evet, nasıl ki ehl-i tarikat, seyr-i enfüsi ve afaki ile marifet-i İlahiyede iki yol ile gitmişler ve en kısa ve kolayı ve kuvvetli ve itminanlı yolunu enfüside, yani kalbinde zikr-i hafiyy-i kalble bulmuşlar. Aynen öyle de, yüksek ehl-i hakikat dahi, marifet ve tasavvur değil, belki ondan çok ali ve kıymetli olan İmân ve tasdikte, iki cadde ile hareket etmişler.
    Biri: Kitab-ı kainatı mütalaa ile, Ayetü'l-Kübrâ ve Hizbü n-Nuriye ve Hülasatü l-Hülasa gibi afaka bakmaktır.
    Diğeri: Ve en kuvvetli ve hakkalyakin derecesinde vicdani ve hissi, bir derece şuhudi olan hakikat-i insaniye haritasını ve enaniyet-i beşeriye fihristesini ve mahiyet-i nefsiyesini mütalaa ile, imanın şüphesiz ve vesvesesiz mertebesine çıkmaktır ki, sırr-ı akrebiyete ve veraset-i Nübüvvete bakar
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Kâinatı Kuşatan Kanunlar
    By 1kul in forum Bediüzzaman ve Risale-i Nur Çalışmaları
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 14.04.09, 06:36
  2. Kainatı Okuyabilmek
    By SeRDeNGeCTi in forum Edebiyat
    Cevaplar: 4
    Son Mesaj: 17.03.09, 12:01
  3. E-Kitabı Bir Kitap Gibi Okumak İstiyorum Diyenler İçin...
    By bir_derviş in forum Kitap, Dergi, Albüm Tanıtımları ve E-Kitap Paylaşımları
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 03.02.09, 14:40
  4. Cevaplar: 56
    Son Mesaj: 02.01.09, 15:42
  5. Kainatı Oku-Yorum
    By FurkanDemir in forum İslami Nitelikli Yazılar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 25.10.07, 20:17

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0