24. Mektubun 1. Zeyli
Birinci Nükte
Dua bir s?rr-? azîm-i ubudiyettir. Belki ubudiyetin ruhu hükmündedir. Çok yerlerde zikrettiğimiz gibi, dua üç nevidir.
Birinci nevi dua: ?stidat lisan?ylad?r ki, bütün hububat, tohumlar, lisan-? istidatla Fât?r-? Hakîme dua ederler ki, "Senin nukuş-u esmân? mufassal göstermek için bize neşvünemâ ver. Küçük hakikatimizi sümbülle ve ağac?n büyük hakikatine çevir."
Hem şu istidat lisan?yla dua nevinden birisi de şudur ki: Esbab?n içtima?, müsebbebin icad?na bir duad?r. Yani, esbab bir vaziyet al?r ki, o vaziyet bir lisan-? hal hükmüne geçer; ve müsebbebi, Kadîr-i Zülcelâlden dua eder, isterler. Meselâ su, hararet, toprak, ziya, bir çekirdek etraf?nda bir vaziyet alarak, o vaziyet bir lisan-? duad?r ki, "Bu çekirdeği ağaç yap, yâ Hâl?k?m?z" derler. Çünkü, o mucize-i harika-i kudret olan ağaç, o şuursuz, câmid, basit maddelere havale edilmez, havalesi muhaldir. Demek, içtima-? esbab bir nevi duad?r.
?kinci nevi dua: ?htiyac-? f?trî lisan?ylad?r ki, bütün zîhayatlar?n iktidar ve ihtiyarlar? dahilinde olmayan hâcetlerini ve matlaplar?n? ummad?klar? yerden, vakt-i münasipte onlara vermek için, Hâl?k-? Rahîmden bir nevi duad?r. Çünkü, iktidar ve ve ihtiyarlar? haricinde, bilmedikleri yerden, vakt-i münasipte onlara bir Hakîm-i Ra-hîm gönderiyor. Elleri yetişmiyor; demek o ihsan, dua neticesidir.
Elhas?l, bütün kâinattan dergâh-? ?lâhiyeye ç?-kan, bir duad?r. Esbab olanlar, müsebbebât? Al-lah’tan isterler.
Üçüncü nevi dua: ?htiyaç dairesinde zîşuurlar?n duas?d?r ki, bu da iki k?s?md?r:
Eğer ?zt?rar derecesine gelse veya ihtiyac-? f?t-rîye tam münasebettar ise veya lisan-? istidada yak?nlaşm?şsa veya sâfi, hâlis kalbin lisan?yla ise, ekseriyet-i mutlaka ile makbuldür. Terakki-yât-? beşeriyenin k?sm-? âzam? ve keşfiyatlar?, bir nevi dua neticesidir. Havâr?k-? medeniyet de-dikleri şeyler ve keşfiyatlar?na medar-? iftihar zannettikleri emirler, mânevî bir dua neticesidir. Hâlis bir lisan-? istidatla istenilmiş, onlara ve-rilmiştir. Lisan-? istidatla ve lisan-? ihtiyac-? f?t-rî ile olan dualar dahi, bir mâni olmazsa ve şe-râit dahilinde ise, daima makbuldürler.
?kinci k?s?m: Meşhur duad?r. O da iki nevidir: biri fiilî, biri kavlî. Meselâ çift sürmek fiilî bir duad?r. R?zk? topraktan değil; belki toprak, hazi-ne-i rahmetin bir kap?s?d?r ki, rahmetin kap?s? olan toprağ? sabanla çalar.