Eyyühe'n-nefis! Sen herbir eserde müessirin azametini görmek istiyorsun; fakat, haricî olan mânâları zihnî mânâlarda arıyorsun. Esmâ-i Hüsnânın herbirisinde bütün esmânın şuââtını görmek istiyorsun.( Mesnevî-i Nuriye - Hubâb )
(Ey nefis,sen her bir eserde müessirin yani tesir sahibi olan Allahın azametini,büyüklüğünü bizzat görmek istiyorsun.Fakat harici olan yani dışa ait,dış dünya ile ilgili olan manaları görünen manaları zihni manalarda arıyorsun.Yani görülen eserlerdeki Allahın azamentini ve büyüklüğünü zihni olarak azamet ve büyük tanıdığın ve itikat ettiğin Allahın vasıflarını bizzat eserlerinde de görmek istiyorsun ve zahiri manalarda bu azameti arıyorsun.Allahın güzel isimlerinin her bir eserde bütün esmanın tecellilerini görmek istiyorsun.Zahiri eserlerde esmanın birer tecellisi varken sen bütün isimleri o eserde görmek istiyorsun.)
Herbir lâtifenin zevkiyle bütün letâifin zevklerini zevk etmek istiyorsun. Herbir hisse tâbi olan işleri ve hâcetleri ifa ederken, bütün hislerinin işlerini beraber görmek istiyorsun. Bundan dolayı evhama mâruz kalıyorsun.( Mesnevî-i Nuriye - Hubâb )
(İnsanın sınırsız latifeleri ve duyguları vardır.Her bir latife bir esmanın tecellisinden zevk alırken sen bir eserdeki esma tecellisi ile bütün latifelerinin zevkini istiyorsun.İnsan yine her bir farklı hislerine tabi olan işlerde ve tecellilerde ihtiyaçlarını yerine getirirken,bütün hislerinin tatmin olmasını ve işlerinin görülmesini istiyorsun.Bunu da göremediğin ve alamadığın için de evhama maruz kalıyorsun ve bir eserde bu latifelerinin,hislerinin ve duygularının zevklerini,işlerini ve ihtiyaçlarını göremeyeceksin.Çünkü Allahın esması adedinde masnuatta tecellileri var ki her bir esma tecellisi bir latifeyi,zevki ve hisleri zevklendiriyor,ihtiyacını karşılıyor.Ancak insanın nefsi sadece bir eserde bütün bunları hissetmek,zevketmek istiyor)