+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 4 Sayfa var 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 31

Konu: Ramazan Risalesi'ni Mütalaa Edelim

  1. #1
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart Ramazan Risalesi'ni Mütalaa Edelim

    Aziz, sıddık kardeşlerim,
    Evvelâ: Seksen küsur sene ibadetli bir ömr-ü bâkiyi temin eden Ramazan-ı Şerifinizi bütün ruh-u canımızla tebrik ve her gecesi bir nevi Leyle-i Kadir hükmünde hakkımızda menfaattar olmasını niyaz ederiz. Ve teşrik-i mesai sırrıyla ve her has Nurcu, umum Nurcuların mânevî kazancına hissedar olmasıyla, mânen binler dille ibadet ve dua ve istiğfar ve tesbihat yapmaya hakikî uhuvvet ve ihlâs ile mazhariyetinizi rahmet-i İlâhiyeden niyaz ediyoruz ve öyle de ümit ediyoruz. Said Nursî
    (Emirdağ Lahikası,s: 265)


    Azîz, sıddîk kardeşlerim, Mübârek Ramazan-ı Şerifinizi bütün rûh u cânımızla tebrik ediyoruz. Cenâb-ı Hak, bu Ramazan-ı Şerifın Leyle-i Kadrini, umûmunuza bin aydan hayırlı eylesin, âmin. Ve seksen sene bir ömr-ü makbul hükmünde hakkınızda kabul eylesin, âmin. Said Nursî (Tarihçe, Afyon Hayatı, Sh:516)

    Aziz, sıddık kardeşlerim, Evvelâ: Bu mübarek Ramazan-ı Şerifteki dualar, ihlası bulmak şartıyla, inşaallah makbuldür. Fakat maatteessüf, ekseriyetçe Risale-i Nur şakirtlerinin nazarlarını dünyaya çevirmek ve huzur-u kalbi bozmak için, bazı taarruzlar yüzünden o ihlas, o huzur-u tam bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz, herşeyi Cenab-ı Hakka havale edip öyle taarruzlara ehemmiyet vermeyin. Âtıf'a da yazınız, merak etmesin ve müteessir olmasın. O da bir kaza-i ilâhîdir. İnşaallah, Sava Hafız Mehmed'in hadisesi gibi, Risale-i Nur'un lehine dönecektir.; (Kastamonu Lahikası)

    Muhterem kardeşlerim,Ramazan ayının mübarekiyetini ve içinde barındırdığı bin aydan hayırlı olan Leyle-i Kadrin kıymetini idrak edebilmek ve tebrik etmek için Üstadımız yukarıdaki mektuplarla bizlere müjdeler vermiştir.

    Ayrıca ramazan ayında tutulan orucun hikmetlerini ise "Yirmidokuzuncu Mektup",İkinci Risale olan İkinci Kısım da "Ramazan-ı Şerife dairdir" diye Üstadımız tarafından telif edilmiştir.Ve bu Risalenin başında şöyle bir giriş vardır.

    "Birinci Kısmın âhirinde şeâir-i İslâmiyeden bir nebze bahsedildiğinden, şeâirin içinde en parlak ve muhteşem olan Ramazan-ı Şerife dair olan bu İkinci Kısımda, bir kısım hikmetleri zikredilecektir. Bu İkinci Kısım, Ramazan-ı Şerifin pek çok hikmetlerinden dokuz hikmeti beyan eden Dokuz Nüktedir."

    Bizler de Ramazan ayı boyunca bu Risaleyi mütalaa etmeye anlamaya ve alem-i asgarımızda makes bulmasına çalışmak için birlikte işlemeye çalışalım diyoruz.Gayret bizlerden orucun hikmetlerinin alemimizde makes bulmasını ise Rabbimizden niyaz ediyoruz.Gayret bizlerden inayet ise Rabbimizden olur inşallah.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  2. #2
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ

    شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذِى اُنْزِلَ فِيهِ الْقُرْآنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَ بَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدَى وَ الْفُرْقَانِ
    ("O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, ap açık hidayet delillerini taşıyan ve hak ile bâtılın arasını ayıran Kur'ân, o ayda indirilmiştir." Bakara Sûresi, 2:185.)

    BİRİNCİ NÜKTE
    Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeâir-i İslâmiyenin âzamlarındandır.
    İşte, Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri, hem Cenâb-ı Hakkın rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niam-ı İlâhiyenin şükrüne bakar hikmetleri var.
    Cenâb-ı Hakkın rububiyeti noktasında orucun çok hikmetlerinden bir hikmeti şudur ki:

    Cenâb-ı Hak, zemin yüzünü bir sofra-i nimet suretinde halk ettiği ve bütün envâ-ı nimeti o sofrada مِنْ حَيْثُ لاَ يَحْتَسِبُ bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, kemâl-i Rububiyetini ve Rahmâniyet ve Rahîmiyetini o vaziyetle ifade ediyor. İnsanlar, gaflet perdesi altında ve esbab dairesinde, o vaziyetin ifade ettiği hakikati tam göremiyor, bazan unutuyor. Ramazan-ı Şerifte ise, ehl-i iman, birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelînin ziyafetine davet edilmiş bir surette, akşama yakın "Buyurunuz" emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubudiyetkârâne göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli Rahmâniyete karşı, vüs'atli ve azametli ve intizamlı bir ubudiyetle mukabele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubudiyete ve şeref-i keramete iştirak etmeyen insanlar, insan ismine lâyık mıdırlar?(Yirmi Dokuzuncu Mektup )

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  3. #3
    Ehil Üye beylikdüzü73 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Apr 2008
    Bulunduğu yer
    istanbul/beylikdüzü
    Mesajlar
    1.163

    Standart

    Alıntı Abdulbaki Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    İşte, Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri, hem Cenâb-ı Hakkın rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niam-ı İlâhiyenin şükrüne bakar hikmetleri var.
    İçiçe ve bir birbirini netice verir bir durm var sanki.
    ________________

    Andolsun ki Duha'ya
    Ve leyl-i iza seca'ya
    Rabbin ne terkeder seni,
    Ne darılır sana.
    ________________
    Anlamını Bilmediğiniz Kelimelerin Üzerine Çift Tıklayınız...

  4. #4
    Pürheves şamil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    196

    Standart

    Alıntı Abdulbaki Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ Acaba böyle ulvî ubudiyete ve şeref-i keramete iştirak etmeyen insanlar, insan ismine lâyık mıdırlar?(Yirmi Dokuzuncu Mektup )
    şu kısımda geçen şeref-i keramet ne demek nasıl anlamak lazım
    şerefli iş diye mana veriliyor.
    keramet tabirini ikram diye mi anlamak lazım yani şerefli ikram.

  5. #5
    Pürheves şamil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    196

    Standart

    Alıntı Abdulbaki Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ

    Cenâb-ı Hak, zemin yüzünü bir sofra-i nimet suretinde halk ettiği ve bütün envâ-ı nimeti o sofrada مِنْ حَيْثُ لاَ يَحْتَسِبُ bir tarzda o sofraya dizdiği cihetle, Yirmi Dokuzuncu Mektup )
    nimetin umulmadık tarz da gelmesi hakkında ne söylenebilir.
    yani onun ağaçtan, topraktan gelmesi beklenemez. gibi mi yoksa...?

  6. #6
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Alıntı şamil Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    nimetin umulmadık tarz da gelmesi hakkında ne söylenebilir.
    yani onun ağaçtan, topraktan gelmesi beklenemez. gibi mi yoksa...?
    Kardeş acizane bende dediğiniz şekilde anlıyorum ...
    yani hiç görmemiş olsaydık kupkuru incecik bir dalın yüzlerce su tulumbası netice vermesini umarmıydık yada yazın en kurak zamanında bilhassa en sulu meyveler olmakla beraber sulanmamaları lazım gelen karpuz, üzüm gibi meyvelerin sofralarımıza ikram edilmesi ... gibi

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  7. #7
    Pürheves şamil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    196

    Standart

    Alıntı gulsah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Kardeş acizane bende dediğiniz şekilde anlıyorum ...
    yani hiç görmemiş olsaydık kupkuru incecik bir dalın yüzlerce su tulumbası netice vermesini umarmıydık yada yazın en kurak zamanında bilhassa en sulu meyveler olmakla beraber sulanmamaları lazım gelen karpuz, üzüm gibi meyvelerin sofralarımıza ikram edilmesi ... gibi
    Allah razı olsun, şu aklıma geldi.
    Aslında umulmadık tarza gelen, bu nimetleri umulacak tek kapıya Allah'a,vermek lazım gelirken.
    gaflet ve enaniyet onu tabiata vs. veriyor, verebiliyor.

  8. #8
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Alıntı Abdulbaki Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster

    Ramazan-ı Şerifte ise, ehl-i iman, birden muntazam bir ordu hükmüne geçer. Sultan-ı Ezelînin ziyafetine davet edilmiş bir surette, akşama yakın "Buyurunuz" emrini bekliyorlar gibi bir tavr-ı ubudiyetkârâne göstermeleri, o şefkatli ve haşmetli ve külliyetli Rahmâniyete karşı,
    1. vüs'atli ve
    2. azametli ve
    3. intizamlı bir ubudiyetle mukabele ediyorlar. Acaba böyle ulvî ubudiyete ve şeref-i keramete iştirak etmeyen insanlar, insan ismine lâyık mıdırlar?(Yirmi Dokuzuncu Mektup )
    Birinci nükte sıralamada aldığı birincilikle dahi ehemmiyetine işaret ediyor.
    Çünkü birinci nüktede işaret edilen manalar direk olarak :

    Ey insan!

    Şu kâinattan maksad-ı âlâ, tezâhür-ü Rubûbiyete karşı, ubûdiyet-i külliye-i insaniyedir; ..."
    Sözler | Yirminci Söz


    '' rububiyet-i âmme, ubudiyet-i külliye ister ''
    Mesnevi-i Nuriye | Lâsiyyemâlar

    gibi hakikatlere bakıyor...
    ramazanda ki ubudiyette vüsat - azamet- intizam gibi sırlardan küllileşiyor . Kişinin kendisinin ,Rab ismi tecellisi ile yedirilip- içirilip tüm ihtiyaçlarının giderilmesini düşünmesi ile sergileyeceği ubudiyet cüzi kalabilir. Fakat kendisi ile beraber Ramazanda iftar sofrasında başta kendisi gibi acıken aile efradının ve tüm ehl-i imanın ve nev-i beşerin ve nihayet kendisi gibi susayan nebatatın , toprağın hayvanatın Rabbül alemin tarafından yedirilip içirilmesini düşünmesi Rububiyetinin azametini ihtar eder ve bu azamet nisbetinde de şuurca küllileşmiş bir ubudiyet sergileyebilir. İşte ubudiyetinde azamet ve vüsat sırları ...

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  9. #9
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    O Ramazan ayı ki, insanlara doğru yolu gösteren, ap açık hidayet delillerini taşıyan ve hak ile bâtılın arasını ayıran Kur'ân, o ayda indirilmiştir." Bakara Sûresi, 2:185.
    Ramazan ayı oruçayı olmakla birlikte esasında Kur'an ayıdır.Çünkü Kur'anın sema-i arza nüzul edildiği ay ramazan ayı hatta Leyle-i Kadirdir.O halde şöyle diyebilirz.Leyle-i Kadirde Kur'an inzal-i kütüp olarak bir seferde sema-i arza inzal etti ve sonra da arz semasından parça parça 23 yılda nüzul oldu.

    "İnzalin anlamı şudur: Kur`an, bir bütün olarak Kadir Gecesi`nde bir anda Levh-i Mahfuz`dan dünya Sema`sına indirilmiş bir kitaptır; dolayısıyla, ğayb aleminden şehadet alemine yapılan bir hitaptır.

    Nüzul`un, inzalden farklı olan en önemli yanı, inzal gibi bir anda değil, zamanla, zamana yayılarak, peyderpey, ardı arkası kesilmeden süregiden bir süreye ve sürece işaret etmesidir.

    O halde, İnzal, vahyin, Allah`ın kudret ve kuvvetinin tecellini ettirdiği fiilin kendisi, nüzul ise Allah`ın takdirinin, kudret, kuvvet ve ilahi iktidarının adım adım tercüme ve tezahürünün gerçekleşme sürecidir. "(Yusuf Kaplan)

    Esasında Ramazan ayına Kur'an ayı olarak bakılmasının ve bu ayı bin aydan daha hayırlı ve bereketli kılan Kadir Gecesinin bu ayın içinde saklı olması ve oruçla birlikte bu ayda müslümanlar kulluğun zirvelerine çıkarak Rablerine yakınlaşmalarını sırrı aralanmış olmalıdır.

    Oruç öncelikle nefsin firavunluğunu kırarak nihayet acziyetin ve fekriyetin zirvelerine bizleri çıkarıyor.Böylece insana Rabbini ve bütün nimetlerin hakiki sahibini bildiriyor ve de bu ay Kur'anın bereketi ile bereketleniyor.Kadir gecesi ile de 80 yıllık bir ibadet kazanma bahtiyarlığına kavuşuyor insan.Ne mutlu Ramazan ayını hakikati ile idrak edebilenlere.

    Ya Rab,bu ayı hakkıyla idrak edip değerlendiren kullarından eyle,bizleri şahs-ı maneviyenin bereketinden mahrum bırakma.

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


  10. #10
    Ehil Üye Abdulbaki - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Aug 2006
    Yaş
    60
    Mesajlar
    3.610

    Standart

    Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeâir-i İslâmiyenin âzamlarındandır.
    Şerefli Ramazan ayındaki oruç,İslamiyetin beş rüknünden birincilerindendir.Hem de islamın alametleri olan şeair-i islamiyenin azamlarından yani büyüklerindendir.

    Biliyoruz ki ezan,selam,başörtüsü,minareler ya da camiler de İslamiyeti azam mertebede ihtar ediyor.Aynen bunlar gibi Ramzazndaki oruç da islamiyeti azam mertebede ve alem hükmünde temsil ediyor.Nerede bir oruçlu insan görülse hemen islam olduğu kolayca anlaşılıyor ve oruçluyum diyen insan islamı ihtar ediyor ve oruç,alameti ile şeairliğini azami cihette yapıyor.
    İşte, Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri, hem Cenâb-ı Hakkın rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niam-ı İlâhiyenin şükrüne bakar hikmetleri var.
    Ramzan-ı şeriftedi orucun hikmetleri
    • Hem Cenâb-ı Hakkın rububiyetine,(Oruç Allah'ın Rab isminin tecellisine ve terbiye cihetine bakıyor. Nefis Allah'ın rububiyetinden ve terbiyesinden tam hissesini oruçla alıyor. )
    • Hem insanın hayat-ı içtimaiyesine,(Ramazandaki oruç,insanların sosyal ve cemiyet hayatına,yardımlaşmaya,fakirlerin hallerini idrak etmeye ve böylece zenginlerin fakirlere yardım etmesine bakan yönleri cihetiyle sosyal yönü kuvvetli bir ibadet olarak vazifesini yapıyor.)
    • Hem hayat-ı şahsiyesine (Ramzandaki oruç hem de insanın şahsi hayatına bakıyor ve insana sabır,şükür kapılarını ardına kadar açmasına vesile oluyor.İnsan oruçla nimetlerin hakiki fiyatını ve sahibini idrak ediyor,ülfet ve gafletten sıyrılarak nimetlerin münim-i hakikinin ihsanı olduğunu anlayan insan kulluk mertebeleride arş-ı kemalata çıkmaya orucunu vesile yapıyor.)
    • Hem nefsin terbiyesine,(Oruç en çok insanın nefsine darbe vuruyor.Çünkü nefis ancak açlık tahtında teslim-i silah ediyor.Açlık olmasa nefis Rabbisini tanımak istemiyor.Açlıkla zaafiyetini ve acziyetini anlayarak kulluğunu ve Allaha olan ihtiyacını tam hissetmeye başlıyor.Zaten acziyetini ve fakriyatını anlayan insan kulluğa adımını atmış oluyor.İşte oruç nefsi bu cihetten çok iyi terbiye ediyor ve firavunluk tafarını törpülüyor ve pörsütüyor.)
    • Hem niam-ı İlâhiyenin şükrüne bakar (Oruç,insanların normal zamanlarda tam idrak edemediği nimetleri ve münim-i hakikiyi idrak ettirdiği için hakiki nimet sahibine hakiki fiyat olan şükre çok keskin bir vesile oluyor.Bu cihetten de Allahın ilahi nimetlerinin şükrüne bakıyor.)

    Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. 8.Sözü Mütalaa Edelim..
    By tazarru in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 21
    Son Mesaj: 31.12.09, 02:06
  2. Esir Maddesini Mütalaa Edelim
    By betulbalkan in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 25.11.09, 19:34
  3. Ramazan Risalesi
    By yakaza in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 29
    Son Mesaj: 13.09.09, 16:20
  4. RNK'da En Çok Sevdiğiniz Bölümleri Mütalaa Edelim
    By NURUN ALA NUR in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 5
    Son Mesaj: 31.01.08, 16:14
  5. Ramazan Risalesi
    By aşur in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 9
    Son Mesaj: 14.09.07, 12:27

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0