Risale-i Nur, bu vazifeyi
en dehşetli bir zamanda
ve en lüzumlu
ve nazik bir vakitte,
herkesin anlayacağı bir tarzda,
hakaik-i Kur'âniye ve imaniyenin
en derin ve en gizlilerini
gayet kuvvetli burhanlarla ispat ederek,
o iman-ı tahkikîyi taşıyan hâlis ve sadık şakirtleri dahi,
bulundukları kasaba, karye ve şehirlerde,
hizmet-i imaniye itibarıyla âdetâ
birer gizli kutup gibi,
mü'minlerin mânevî birer nokta-i istinadı olarak,
bilinmedikleri ve görünmedikleri ve görüşülmedikleri halde,
kuvve-i mâneviye-i itikadları
cesur birer zâbit gibi,
kuvve-i mâneviyeyi
ehl-i imanın kalblerine verip
mü'minlere mânen mukavemet ve cesaret veriyorlar.
(Sekizinci Şua )
Kimler?
hâlis ve sadık şakirtleri
Hususiyetleri?
kuvve-i mâneviye-i itikadları
Nasıl?
cesur birer zâbit gibi,
Neyi?
kuvve-i mâneviyeyi
Neye?
ehl-i imanın kalblerine
Kime?
mü'minlere
Ne ile?
mânen mukavemet ve cesaret