Fesübhanallah..Meşrûtiyet-i ilmiye hakkıyla teessüs etse, meyl-i taharri-i hakîkatin imdâdıyla, fünûn-u sâdıkanın muâvenetiyle, insafın yardımıyla şu firâk-ı dâlle Ehl-i Sünnet ve Cemaate dahil olacakları kaviyyen me'mûldür.
Münazarat
Demek bize lazım olan ilmi bir meşrutiyettir. Zorbaların ve cahillerin anladığı meşrutiyet, hürriyeti bize bir asır geciktirmiş.
Demek, artık Risale-i Nur'un içinde olan ilmi meşrutiyeti talim vakti gelmiştir. Elbette öncelik ve en önemli imani meselelerdir. Ancak, her zamanın bir hükmü var. Eski Said'i Yeni Said'e inkılap ettiren düşünce, imana yapılan taaruzların definin, insanların ahiretinin dünyaya ait içtimai ve siyasi hayatın korunmasından daha önemli olduğu fikridir. Elbette doğrudur. Risale-i Nur bunu hakkı ile ifa etmiş, ve küfrün bütün kaleleri teker teker düşmüştür. Artık bu yolla mücadelenin mümkün olmadığını gören ehl-i dalalet ve küfür münafıklık perdesi altında Müslümanların, insanların içtimai hayatlarının sarsan taaruzlara girmişlerdir.
İmani meselelerin hal olduğunu ve sıranın siyasette mücadele olduğunu düşünenler yanılıyorlar. Siyasi zafer, şu durumda çok büyük bir güce ihtiyaç duymaktadır. O büyük güç ise mevcut sistem içinde ancak Kur'ani olmayan ölçülerle elde edilebilir. Bu ise caiz değildir. Zafer değil mağlubiyettir.
Oysa siyasi başarı elde eden, siyasete hakim olanların içtimai konularda, ilmi meşrutiyette ne kadar yol kat ettiği gürülüyor ve kendi koydukları içtimai prensipleri halka benimsettiklerinden siyasete hakim olduklarını görmek lazımdır.
Demek siyasi bir zafer içtimai alanda bir zaferden önce olmaz. Bu zafer içinde bugünkü siyasete hakim olanların içtimai hayatta halkın önüne konulan prensipleri tamir edip yerine hak prensip ve ölçüleri koymakla olur. O dahi yetmez. Halkın yüzde 70-80'i o ölçülere riayet etmesi lazımdır.
Bunun içinde köklü bir hareket elzemdir.
Bunun içinde ilmi meşrutiyet talim edilmeli ve buna göre içtimai hayatın prensipleri yenilenmelidir. Sonra ki siyasi zafer zaten kendiliğnden gelecektir.
Bu kısım gözden mi kaçmış..
Okuyup da mı unutmuşuz..