+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 3 Sayfa var 1 2 3 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 29

Konu: Tahsile Gitmişler Sırrı

  1. #1
    Dost fecr* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2009
    Bulunduğu yer
    Cadde-i Kübrâ
    Yaş
    36
    Mesajlar
    19

    Standart Tahsile Gitmişler Sırrı

    Rus polisi: "İslâm parça parça olmuş?"

    Bediüzzaman: "Tahsile gitmişler.

    İşte Hindis*tan, İslâmın müstaid bir veledidir; İngiliz mek*teb-i idadî*sinde ça*lışıyor.

    Mısır, İslâmın zeki bir mahdu*mudur; İngiliz mekteb-i mülkiyesin*den ders alıyor.

    Kafkas ve Türkistan, İslâmın iki bahadır oğullarıdır; Rus mek*teb-i harbiye*sinde talim ediyorlar. İlâ âhir"

    Yahu, şu asilzade evlâd, şehadetnamelerini al*dık*tan sonra, herbiri bir kıt'a başına geçecek, muhteşem âdil pe*derleri olan İslâmiyet'in bayra*ğını âfâk-ı kema*lâtta temevvüç ettirmekle, ka*der-i ezelînin nazarında feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilân ede*cek*tir."» (Tarihçe-i Hayat sh: 78

    Azizler buradaki tahsilden ne anlıyorsunuz?

  2. #2
    Dost fecr* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2009
    Bulunduğu yer
    Cadde-i Kübrâ
    Yaş
    36
    Mesajlar
    19

    Standart

    (Konuyu yanlış yere açtım galiba, yönetici arkadaşlar konuyu uygun yere taşıyabilirler mi acaba?)

    Bu arada azizlerle bir paylaşımda bulunmak istiyorum(madem yazan yok )

    Geçenlerde Filipinlerden gelen hizmet mektubu okunuyordu.Oradaki mühtedi kardeşlerimizin halleriyle hallenirken,birkaç defa devr-i külliyat eden azizlerin şevkleriyle şevklenirken
    bir düşüncedir ki meşgul etti zihnimi;

    "Uzun yıllar Avrupa emperyasına maruz kalmış bu Filipin(ve tabi tüm afrika)Nurları nasıl okuyorlardı acaba ?

    Yani acaba Nurların kendi öz dillerine çevirmesiyle asliyeti nasıl muhafaza olunacaktı?

    Türkiyede kaç kişi Filipince biliyordu?

    Bu bilenlerden kaçı Nur talebesiydi?

    Acaba tüm külliyat (örn:Filipince ye) kaç yılda çevrilecekti?

    vs vs..

    birçok sorun..

    Ama Kader-i İlâhi'nin garip cilvesidir ki onlara Avrupa sömürgesi hem keffaret-üz zünûb oldu hem de ileride müştakâne okuyacakları Risale-i Nurlar için dil eğitimi yaptırdı.."

    Fesubhanallah dedim ve Muazzez Üstadım'ın "Tahsile gitmişler" diye belirttiği keşf-i azîminin bir vechini müşahede ettim.

    Ne büyüksün Ya Rabbî!

  3. #3
    Ehil Üye yağmur_damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2008
    Mesajlar
    1.180

    Standart

    sorunuz ve cevabınız için teşekkürler Aziz kardeşim

  4. #4
    Ehil Üye Muntesip - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Bulunduğu yer
    ....şehr-i güzin...
    Yaş
    37
    Mesajlar
    3.218

    Standart

    Cok begendım....

    Anlamaya başlama belirtilerinden birisi de ölme isteğidir...


  5. #5
    Dost fecr* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2009
    Bulunduğu yer
    Cadde-i Kübrâ
    Yaş
    36
    Mesajlar
    19

    Standart

    Alıntı yağmur_damlası Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    sorunuz ve cevabınız için teşekkürler Aziz kardeşim
    Hamdler Rabbimiz'indir
    ben teşekkür ederim okuyup değerlendirdiğiniz için

  6. #6
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Ey mütefekkir ve akıl sahibi ve kendini münevver telâkki edenler! Hâsıl-ı kelâm, biz Kur'ân şakirtleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi oluyoruz, akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-ı imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin tâbileri gibi ruhbanı taklit için bürhanı bırakmıyoruz.
    Onun için akıl ve ilim ve fen hükmettiği istikbalde, elbette bürhan-ı aklîye istinad eden ve bütün hükümlerini akla tesbit ettiren Kur'ân hükmedecek."
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  7. #7
    Dost fecr* - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Mar 2009
    Bulunduğu yer
    Cadde-i Kübrâ
    Yaş
    36
    Mesajlar
    19

    Standart

    Alıntı seyyah_salih Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ey mütefekkir ve akıl sahibi ve kendini münevver telâkki edenler! Hâsıl-ı kelâm, biz Kur'ân şakirtleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi oluyoruz, akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-ı imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin tâbileri gibi ruhbanı taklit için bürhanı bırakmıyoruz.
    Onun için akıl ve ilim ve fen hükmettiği istikbalde, elbette bürhan-ı aklîye istinad eden ve bütün hükümlerini akla tesbit ettiren Kur'ân hükmedecek."
    konuyla alakası nedir azizim

  8. #8
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Alıntı fecr* Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    konuyla alakası nedir azizim
    " " bizzat, hem âkıbet muraddı...
    .................................................. ..........
    Lâkin âkıbetü'l-âkıbe, her dem yine hakkındır. Kuvvetin bir hakkı var, bir sırr-ı hilkati var.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  9. #9
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Alıntı fecr* Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    (Konuyu yanlış yere açtım galiba, yönetici arkadaşlar konuyu uygun yere taşıyabilirler mi acaba?)

    Bu arada azizlerle bir paylaşımda bulunmak istiyorum(madem yazan yok )

    Geçenlerde Filipinlerden gelen hizmet mektubu okunuyordu.Oradaki mühtedi kardeşlerimizin halleriyle hallenirken,birkaç defa devr-i külliyat eden azizlerin şevkleriyle şevklenirken
    bir düşüncedir ki meşgul etti zihnimi;

    "Uzun yıllar Avrupa emperyasına maruz kalmış bu Filipin(ve tabi tüm afrika)Nurları nasıl okuyorlardı acaba ?

    Yani acaba Nurların kendi öz dillerine çevirmesiyle asliyeti nasıl muhafaza olunacaktı?

    Türkiyede kaç kişi Filipince biliyordu?

    Bu bilenlerden kaçı Nur talebesiydi?

    Acaba tüm külliyat (örn:Filipince ye) kaç yılda çevrilecekti?

    vs vs..

    birçok sorun..

    Ama Kader-i İlâhi'nin garip cilvesidir ki onlara Avrupa sömürgesi hem keffaret-üz zünûb oldu hem de ileride müştakâne okuyacakları Risale-i Nurlar için dil eğitimi yaptırdı.."

    Fesubhanallah dedim ve Muazzez Üstadım'ın "Tahsile gitmişler" diye belirttiği keşf-i azîminin bir vechini müşahede ettim.

    Ne büyüksün Ya Rabbî!
    Alıntı seyyah_salih Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ey mütefekkir ve akıl sahibi ve kendini münevver telâkki edenler! Hâsıl-ı kelâm, biz Kur'ân şakirtleri olan Müslümanlar, bürhana tâbi oluyoruz, akıl ve fikir ve kalbimizle hakaik-ı imaniyeye giriyoruz. Başka dinlerin tâbileri gibi ruhbanı taklit için bürhanı bırakmıyoruz.
    Onun için akıl ve ilim ve fen hükmettiği istikbalde, elbette bürhan-ı aklîye istinad eden ve bütün hükümlerini akla tesbit ettiren Kur'ân hükmedecek."
    Alıntı fecr* Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    konuyla alakası nedir azizim
    Alıntı seyyah_salih Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    " " bizzat, hem âkıbet muraddı...
    .................................................. ..........
    Lâkin âkıbetü'l-âkıbe, her dem yine hakkındır. Kuvvetin bir hakkı var, bir sırr-ı hilkati var.
    Hem de, tarih bize bildiriyor ki: Ehl-i İslamın temeddünü, hakîkat-i İslamiyete ittibaları nisbetindedir; başkaların temeddünü ise, dinleriyle makusen mütenasiptir.
    Hem de, hakîkat bize bildiriyor ki: Mütenebbih olan beşer, dinsiz olamaz. Lasiyyema, uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzet olmuş adam dinsiz yaşayamaz. Zîra, uyanmış bir beşer, kainatın tehacümüne karşı istinad edecek ve gayr-i mahdut amaline (emellerine) neşv ü nema verecek ve istimdatgahı olacak noktayı, yani Dîn-i Hak olan dane-i hakîkati elde etmezse yaşamaz. Bu sırdandır ki, herkeste Dîn-i Hakkı bulmak için bir meyl-i taharrî uyanmıştır. Demek, istikbalde nev-i beşerin dîn-i fıtrîsi İslamiyet olacağına beraetü'l-istihlal vardır.


    Azizim herkes hakikate kendi penceresinden bakar...Kendi penceremizden olan hakikati nurun bize olan hakimiyetinden istifade eder nurda mahkum olmaya çalışırız..Nurlar hakikatle alakamızı kurarken ondan keyf alırız..Kendimize has meyvayı koparır telezüz ederiz..
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  10. #10
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Alıntı seyyah_salih Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hem de, tarih bize bildiriyor ki: Ehl-i İslamın temeddünü, hakîkat-i İslamiyete ittibaları nisbetindedir; başkaların temeddünü ise, dinleriyle makusen mütenasiptir.
    Hem de, hakîkat bize bildiriyor ki: Mütenebbih olan beşer, dinsiz olamaz. Lasiyyema, uyanmış, insaniyeti tatmış, müstakbele ve ebede namzet olmuş adam dinsiz yaşayamaz. Zîra, uyanmış bir beşer, kainatın tehacümüne karşı istinad edecek ve gayr-i mahdut amaline (emellerine) neşv ü nema verecek ve istimdatgahı olacak noktayı, yani Dîn-i Hak olan dane-i hakîkati elde etmezse yaşamaz. Bu sırdandır ki, herkeste Dîn-i Hakkı bulmak için bir meyl-i taharrî uyanmıştır. Demek, istikbalde nev-i beşerin dîn-i fıtrîsi İslamiyet olacağına beraetü'l-istihlal vardır.


    Azizim herkes hakikate kendi penceresinden bakar...Kendi penceremizden olan hakikati nurun bize olan hakimiyetinden istifade eder nurda mahkum olmaya çalışırız..Nurlar hakikatle alakamızı kurarken ondan keyf alırız..Kendimize has meyvayı koparır telezüz ederiz..
    Azizim bizim penceremize göre alakası olan , fakat sizce alakası olmayan manaları nurdaki mahkumiyettin sırrına göre telezüz etmeye devam ederken umulurki alaka kurma adına dua hükmüne geçer..

    Bizle ecnebiler, bazı zevahir-i İslâmiyet ve bazı mesail-i fünun ortasında hayal-i bâtıl ile tevehhüm eylediğimiz müsademet ve münakazattır. Aferin maarifin himmet-i feyyâzânesine vefünunun himmet-i merdânesine ki, meyl-i taharrî-i hakikat ve muhabbet-i insaniyet ve meyl-i insaf olan hakaiki teçhiz ederek o mânilere gönderip zîr ü zeber etmiş ve ediyor. Evet, en büyük sebep ki, bizi dünya rahatından ve ecnebileri âhiret saâdetinden mahrum eden, şems-i İslâmiyeti münkesif ettiren, su-i tefehhüm ile tevehhüm-ü müsademet ve muhalefettir. Feyâ lil'acep! Köle efendisine, hizmetkâr reisine ve veled pederine nasıl düşman ve muarız olabilir? Halbuki İslâmiyet fünununseyyidi ve mürşidi ve ulûm-u hakikiyenin reis ve pederidir.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. 90/10 Sırrı
    By said84 in forum Kıssadan Hisseler, İbretli Öyküler
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 11.11.09, 11:41
  2. 1 Doların Sırrı
    By ayine-i samed in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 09.01.09, 19:35
  3. Ney'in Sırrı...
    By Majâz in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 30.10.08, 14:28
  4. Cami Cemaati Radyo Dinlemeye mi Gitmişler?
    By karatoprak1975 in forum Tarih
    Cevaplar: 7
    Son Mesaj: 17.07.08, 19:13
  5. Besmelenin 6 Sırrı
    By EnVaR in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 18.10.07, 14:27

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0