+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 4 Sayfa var 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 31

Konu: Herkesi Sevmek Zorunda miyiz?Bazi İnsanlari Sevmek İstesemde Sevemiyorum...

  1. #1
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart Herkesi Sevmek Zorunda miyiz?Bazi İnsanlari Sevmek İstesemde Sevemiyorum...

    ?nsan bu, sosyal bir mahluk herkesle muhatab olabiliyorsunuz..bir toplumda ilk tan?şt?ğ?m?z insana ilk etapta hemen isi?nabiliyor...ona karş? muhabet duyabiliyorsunuz...baz? insanlarda mümin de olsa, çok müttakide olsa ne kadar istesenizde sevemiyorsunuz...evet aklen biliyoruzki o bizim kardeşimizdir..onu sevmek zorunday?m..ama kalben kendinizi ikna edemiyorsunuz..ve sevmek içinizden gelmiyor...bu bir f?tratm?d?r???...bu nas?l olur..???...aşağdaki aç?klamalar..bunun cevab? olabilirmi...yada risalelerde bunu aç?klay?c? başka yerler varm?...


    Eğer dersen: "?htiyar benim elimde değil; f?trat?mda adâvet var. Hem damar?ma dokundurmuşlar, vazgeçemiyorum."
    Elcevap: Sû-i hulk ve fena haslet eseri gösterilmezse ve g?ybet gibi şeylerle ve muktezas?yla amel edilmezse, kusurunu da anlasa, zarar vermez. Madem ihtiyar senin elinde değil, vazgeçemiyorsun. Senin, mânevî bir nedamet, gizli bir tevbe ve z?mnî bir istiğfar hükmünde olan kusurunu bilmen ve o haslette haks?z olduğunu anlaman, onun şerrinden seni kurtar?r. Zaten bu Mektubun bu Mebhas?n? yazd?k, tâ bu mânevî istiğfar? temin etsin; haks?zl?ğ? hak bilmesin, hakl? hasm?n? haks?zl?kla teşhir etmesin.
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  2. #2
    Ehil Üye nurhanali - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    3.463

    Standart

    Mühim Bir Suâl: Diyorsunuz ki: "Muhabbet ihtiyârî değil. Hem, ihtiyac-ı fıtrîye binâen, leziz taamları ve meyveleri severim, peder ve vâlide ve evlâtlarımı severim, refîka-i hayatımı severim, dost ve ahbablarımı severim, enbiyâ ve evliyâyı severim, hayatımı, gençliğimi severim, baharı ve güzel şeyleri ve dünyayı severim. Nasıl bunları sevmeyeceğim? Nasıl bütün bu muhabbetleri Cenâb-ı Hakkın zât ve sıfat ve esmâsına verebilirim? Bu ne demektir?"
    Elcevap: Dört Nükteyi dinle.
    BİRİNCİ NÜKTE: Muhabbet, çendan, ihtiyârî değil. Fakat ihtiyar ile muhabbetin yüzü, bir mahbubdan diğer bir mahbuba dönebilir. Meselâ, bir mahbubun çirkinliğini göstermekle veyahut asıl lâyık-ı muhabbet olan diğer bir mahbuba perde veya ayna olduğunu göstermekle, muhabbetin yüzü mecâzî mahbubdan hakiki mahbuba çevrilebilir.

    Eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine göre bir kalbde hakikî bulunsa, o vakit adâvet mecazî olur, acımak suretine inkılâp eder. Evet, mü'min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır. Onun için, nass-ı hadisle, "Üç günden fazla mü'min mü'mine küsüp kat-ı mükâleme etmeyecek." * Eğer esbab-ı adâvet galebe çalıp, adâvet, hakikatiyle bir kalbde bulunsa, o vakit muhabbet mecazî olur, tasannu ve temellük suretine girer.

    Halbuki eşyada kusursuz ve her ciheti hayırlı şeyler, meşrepler, meslekler az bulunur. Alâküllihâl bazı kusurlar ve sû-i istimâlât olacak. Çünkü ehil olmayanlar bir işe girseler, elbette sûiistimal ederler. Fakat Cenâb-ı Hak, âhirette muhasebe-i a'mâl düsturuyla, adalet-i Rabbâniyesini, hasenat ve seyyiâtın muvazenesiyle gösteriyor. Yani, hasenat râcih ve ağır gelse mükâfatlandırır, kabul eder; seyyiat râcih gelse cezalandırır, reddeder.Hasenat ve seyyiâtın muvazenesi kemiyete bakmaz, keyfiyete bakar. Bazı olur, birtek hasene bin seyyiâta tereccuh eder, affettirir.

    Ben şahsen bu üç dusturu unutmamaya yada tatbik etmeye çalışıyorum.Evvela muhabbet çendan ihtiyari değil yani zorla sevemezsin.Demek muhabbet fıtri bir şekilde oluyor.O zaman kendini zorlama sevmek için.İkincisi;Bazen muhabbet hakiki adavet mecazi oluyor.Bazanda adavet hakiki muhabbet mecazi oluyor.O zaman 3.dustur devreye giriyor. ihtiyarımı kullanarak Hasenatına bakmaya çalışıp eğer galipse en azından zahiren galipse nefsime diyorum.Yahu Rabbulaleminin ebediyen rahmet edeceği bu adama kızma sen kim oluyorsunda bu adamı ölçüp biçip kesiyorsun.Vazifeyi ilahiyeye karışma hasenatı ve seyiyatı ancak o ölçebilir.Son olarakta bir kişiyle beş kere görüşüp araya husumet girecekse üç veya daha az görüşmeye çalışmak lazım.Mümkünse uzak kalmalısın.
    Biraz muhabbet tarzında oldu.Kusura bakılmasın.
    Risale-i nur bir imtihan kitabıdır.
    Davasına sadık olmayan insanların başarı ihtimali yoktur.



  3. #3
    Vefakar Üye emaneten - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Oct 2007
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Yaş
    38
    Mesajlar
    445

    Standart

    bu cümleleri s?kça duyar?m ald?g?m cevap da ya vedud cek ve allah?m bizi m muhhabetimizi artt?r diye dua et olur ama işe yar?yor galiba

    ne attan düşmedik yiğit ne de

    sürçmedik at vardır...


  4. #4
    Ehil Üye seyyah_salih - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Bulunduğu yer
    Şan(S)lıUrfa'DaN
    Yaş
    55
    Mesajlar
    15.435

    Standart

    Yook yokk...çok iyi oldu...bende böyle düşünüyordummm...fakat bu kadar güzel şeyleri bir araya getirip bize sunmak nurhanali kardeşimize has bir meziyet olmakla beraber, o meziyet bizim de meziyetimiz galiba..çünkü kardeşlerimizin güzel meziyetleriyle iftihar etmek her nur talebesinin şeni olsa gerek...Allah raz? olsun...
    Marifet ufku....

    Muhabbet denizinde çalan bir melodi gibidir

  5. #5
    Ehil Üye nâme-i nur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Mesajlar
    1.460

    Standart

    ''Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm?n ahval ve evsâf?, siyer ve tarih suretiyle beyan edilmiş. Fakat o evsaf ve ahvâl-i galibi, beşeriyetine bakar. Halbuki, o zât-? mübarekin şahs-? mânevîsi ve mahiyet-i kudsiyesi o derece yüksek ve nuranîdir ki, siyer ve tarihte beyan olunan evsaf, o bâlâ kamete uygun gelmiyor, o yüksek k?ymete muvaf?k düşmüyor.''(Mektûbat'tan)

    yani Efendimiz (ASM) için bile beşeri ahvali ile meşgul olmak uygun görülmemiş... ki biz adi kişilerin beşeri ahvalleri ile meşgul olmay? sizler düşünün...

    Zaman?nda Nurlara Hücum edenler, Talebelerini birbirinin beşeri ahvalleri ile meşgul edip onlar? birbirinden soğutma yöntemini kullanm?şlar...

    üstad?m?z ise : ''vazifeye, hizmete bak?p, o noktada bakmal?s?n?z.'' buyurmuş
    Konu nâme-i nur tarafından (19.02.08 Saat 14:19 ) değiştirilmiştir.


  6. #6
    Dost NURYOLCU - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Mesajlar
    46

    Standart

    Eğer esbab-? adâvet galebe çal?p, adâvet, hakikatiyle bir kalbde bulunsa, o vakit muhabbet mecazî olur, tasannu ve temellük suretine girer.Bu cümle hep benim kafama tak?l?r. Bir insan birine adavet ederse diğer kişilere duyduğu muhabbet hakiki muhabbet değil, böyle birisinin kalbinde sevgi bulunmaz m? demek?

  7. #7
    Müdakkik Üye mevlanahalid - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jan 2008
    Mesajlar
    633

    Standart

    eğer adveti meydana getiren sebepler kalbe galip gelirse adavet duyarsa kişi karş?s?ndakine ve bu adavet hakiki ise o zaman aralar?ndaki beşeri olan ilişkiler d?şar?dan samimi gibi görünsede hakikatte yapmac?kt?r , temelsizdir.

  8. #8
    Ehil Üye insirah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    Kure-i Arz
    Mesajlar
    3.312

    Standart

    Alıntı bedevi_arap_çölü Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    İnsan bu, sosyal bir mahluk herkesle muhatab olabiliyorsunuz..bir toplumda ilk tanıştığımız insana ilk etapta hemen isiınabiliyor...ona karşı muhabet duyabiliyorsunuz...bazı insanlarda mümin de olsa, çok müttakide olsa ne kadar istesenizde sevemiyorsunuz...evet aklen biliyoruzki o bizim kardeşimizdir..onu sevmek zorundayım..ama kalben kendinizi ikna edemiyorsunuz..ve sevmek içinizden gelmiyor...bu bir fıtratmıdır???...

    Ruh uyuşmazlıgı diye bir olay var.Hatta Efendimizin de şöyle bir hadisi var ezberimde metni değil...Hatırımda kalan;

    Ruhlar grup gruptur ,birbirine benzeeyenler kaynaşırlar benzemeyenler ayrı düşerler..-Ev kema kal-
    Kainattaki gidisati izlesek ve israfin ve intizamsizligin olmadigini gorsek,sanirim bu bizim icin en buyuk tahkik egitimi olacaktir.

  9. #9
    Ehil Üye insirah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    May 2007
    Bulunduğu yer
    Kure-i Arz
    Mesajlar
    3.312

    Standart

    Alıntı nâme-i nur Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    ''Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm?n ahval ve evsâf?, siyer ve tarih suretiyle beyan edilmiş. Fakat o evsaf ve ahvâl-i galibi, beşeriyetine bakar. Halbuki, o zât-? mübarekin şahs-? mânevîsi ve mahiyet-i kudsiyesi o derece yüksek ve nuranîdir ki, siyer ve tarihte beyan olunan evsaf, o bâlâ kamete uygun gelmiyor, o yüksek k?ymete muvaf?k düşmüyor.''(Mektûbat'tan)

    yani Efendimiz (ASM) için bile beşeri ahvali ile meşgul olmak uygun görülmemiş... ki biz adi kişilerin beşeri ahvalleri ile meşgul olmay? sizler düşünün...

    Zaman?nda Nurlara Hücum edenler, Talebelerini birbirinin beşeri ahvalleri ile meşgul edip onlar? birbirinden soğutma yöntemini kullanm?şlar...

    üstad?m?z ise : ''vazifeye, hizmete bak?p, o noktada bakmal?s?n?z.'' buyurmuş

    Kardeşim,beliğ bir hakikati neşretmişsiniz ancak bizler hizmete bak?p şah?slara tak?lmayacag?z dogru fakat uhuvvet risalesi de insani ilişkiler için yaz?lm?ş.

    Dershanede kal?rken bunu gördüm.Muhakkak arada problemler meydana geliyor.K?skançl?klar,sevgilerdeki çekememezlikler,içsel bir durum yaşamalar...Çünkü muhabbet ihtiyar? değil,insan?n muhabbeti arkadas?na ahbab?na da yöneliyor.Tamamen de d?şlayam?yorsun ve herkes de havas değil ki

    Nurlardaki muhabbet bahsi vb..durumlar inşallah şifa olacak bu durumlara...
    Kainattaki gidisati izlesek ve israfin ve intizamsizligin olmadigini gorsek,sanirim bu bizim icin en buyuk tahkik egitimi olacaktir.

  10. #10
    Gayyur hülya zernekli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Feb 2008
    Mesajlar
    75

    Standart

    Alıntı nurhanali Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Mühim Bir Suâl: Diyorsunuz ki: "Muhabbet ihtiyârî değil. Hem, ihtiyac-ı fıtrîye binâen, leziz taamları ve meyveleri severim, peder ve vâlide ve evlâtlarımı severim, refîka-i hayatımı severim, dost ve ahbablarımı severim, enbiyâ ve evliyâyı severim, hayatımı, gençliğimi severim, baharı ve güzel şeyleri ve dünyayı severim. Nasıl bunları sevmeyeceğim? Nasıl bütün bu muhabbetleri Cenâb-ı Hakkın zât ve sıfat ve esmâsına verebilirim? Bu ne demektir?"
    Elcevap: Dört Nükteyi dinle.
    BİRİNCİ NÜKTE: Muhabbet, çendan, ihtiyârî değil. Fakat ihtiyar ile muhabbetin yüzü, bir mahbubdan diğer bir mahbuba dönebilir. Meselâ, bir mahbubun çirkinliğini göstermekle veyahut asıl lâyık-ı muhabbet olan diğer bir mahbuba perde veya ayna olduğunu göstermekle, muhabbetin yüzü mecâzî mahbubdan hakiki mahbuba çevrilebilir.

    Eğer muhabbet, kendi esbabının rüçhaniyetine göre bir kalbde hakikî bulunsa, o vakit adâvet mecazî olur, acımak suretine inkılâp eder. Evet, mü'min, kardeşini sever ve sevmeli. Fakat fenalığı için yalnız acır. Tahakkümle değil, belki lütufla ıslahına çalışır. Onun için, nass-ı hadisle, "Üç günden fazla mü'min mü'mine küsüp kat-ı mükâleme etmeyecek." * Eğer esbab-ı adâvet galebe çalıp, adâvet, hakikatiyle bir kalbde bulunsa, o vakit muhabbet mecazî olur, tasannu ve temellük suretine girer.

    Halbuki eşyada kusursuz ve her ciheti hayırlı şeyler, meşrepler, meslekler az bulunur. Alâküllihâl bazı kusurlar ve sû-i istimâlât olacak. Çünkü ehil olmayanlar bir işe girseler, elbette sûiistimal ederler. Fakat Cenâb-ı Hak, âhirette muhasebe-i a'mâl düsturuyla, adalet-i Rabbâniyesini, hasenat ve seyyiâtın muvazenesiyle gösteriyor. Yani, hasenat râcih ve ağır gelse mükâfatlandırır, kabul eder; seyyiat râcih gelse cezalandırır, reddeder.Hasenat ve seyyiâtın muvazenesi kemiyete bakmaz, keyfiyete bakar. Bazı olur, birtek hasene bin seyyiâta tereccuh eder, affettirir.

    Ben şahsen bu üç dusturu unutmamaya yada tatbik etmeye çalışıyorum.Evvela muhabbet çendan ihtiyari değil yani zorla sevemezsin.Demek muhabbet fıtri bir şekilde oluyor.O zaman kendini zorlama sevmek için.İkincisi;Bazen muhabbet hakiki adavet mecazi oluyor.Bazanda adavet hakiki muhabbet mecazi oluyor.O zaman 3.dustur devreye giriyor. ihtiyarımı kullanarak Hasenatına bakmaya çalışıp eğer galipse en azından zahiren galipse nefsime diyorum.Yahu Rabbulaleminin ebediyen rahmet edeceği bu adama kızma sen kim oluyorsunda bu adamı ölçüp biçip kesiyorsun.Vazifeyi ilahiyeye karışma hasenatı ve seyiyatı ancak o ölçebilir.Son olarakta bir kişiyle beş kere görüşüp araya husumet girecekse üç veya daha az görüşmeye çalışmak lazım.Mümkünse uzak kalmalısın.
    Biraz muhabbet tarzında oldu.Kusura bakılmasın.
    teşekkür ederiz Allah razı olsun
    İMAN TEVHİDİ TEVHİD TESLİMİ
    TESLİM TEVEKKÜLÜ
    TEVEKKÜL SAADET-İ DAREYNİ İKTİZA EDER (sözler)

+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. sevmek....
    By gamze-i_dilruzum in forum Edebiyat
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 29.08.13, 09:08
  2. Sevmek...
    By ebuderda in forum Serbest Kürsü
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.06.12, 18:57
  3. Said Nursi'yi Sevmek Zorunda mıyım ?
    By leblebi in forum Risale-i Nur'u Yeni Tanıyanlara
    Cevaplar: 69
    Son Mesaj: 21.05.11, 07:14
  4. Sevmek...
    By HüZnÜ HaZan in forum Resim - Fotoğraf Galeri
    Cevaplar: 23
    Son Mesaj: 10.12.08, 11:46
  5. Herkes Atatürk'ü Sevmek Zorunda mı?
    By SeRDeNGeCTi in forum Gündem
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 23.11.06, 09:16

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0