Üstadın "Zalimler İçin Yaşasın Cehennem" sözünün Abdulhamid hakkında olduğu söyleniyor.Bu sözdeki kasıt o mudur?Risalelerde Abdulhamid nasıl geçiyor?Bu söz ne için söylenmiş olabilir?
Üstadın "Zalimler İçin Yaşasın Cehennem" sözünün Abdulhamid hakkında olduğu söyleniyor.Bu sözdeki kasıt o mudur?Risalelerde Abdulhamid nasıl geçiyor?Bu söz ne için söylenmiş olabilir?
Bediüzzaman'a r.a. bu cümleyi kurduranlar, padişah?n yetkilerini gasbedenlerdir..
Önce Risalelerden bazı bölümler girmek gerekecek.Biz de öyle başlayalım.
Vaktâ ki hürriyet divanelikle yâdolunurdu; zayıf istibdat tımarhaneyi bana mektep eyledi. Vaktâ ki itidal, istikamet; irtica ile iltibas olundu; Meşrutiyette şiddetli istibdat, hapishaneyi mektep yaptı.(Divan-ı Harbi örfi)
Fakat, meşru, hakikî meşrutiyetin müsemmâsına ahd ü peyman ettiğimden, istibdat ne şekilde olursa olsun, meşrutiyet libası giysin ve ismini taksın, rastgelsem sille vuracağım.(Divan-ı Harbi örfi)
Elhasıl: Şedit bir istibdat ve tahakküm, cehalet cihetiyle şimdi hükümfermadır. Güya istibdatve hafiyelik tenâsuh etmiş. Ve maksat da Sultan Abdülhamid'den istirdad-ı hürriyet değilmiş. Belki hafif ve az istibdadı, şiddetli ve kesretli yapmakmış.(Divan-ı Harbi örfi)
Kuvvet kanunda olmalı. Yoksa, istibdat tevzi olunmuş olur. "Şüphesiz ki Allah, mutlak kuvvet ve kudret sahibidir." hâkim ve âmir-i vicdanî olmalı. O da mârifet-i tam ve medeniyet-i âm veyahut din-i İslâm namıyla olmalı. Yoksa istibdat daima hükümferma olacaktır..(Divan-ı Harbi örfi)
Din dahilde menfi tarzda istimal edilmez.Otuz sene halife olan bir zat, menfi siyaset namına istifade edildizannıyla şeriata gelen tecavüzü gördünüz.(Sünühat)
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
Yukar?da Üstad hazretleri istibdad?n ne kadar zararl? olduğunu beyan etmektedir.?sdibdada ne suretle olursa olsun hatta şeriat libas?n? da giyip gelse tokat vuracağ?m der.
Burada Abdulhamit gibi bir değerli padişaha söz söylemek ve onu itham etnek kimseye düşmez.Bizlerde öyle bir hatadan sak?nmal?y?z.Ancak Bu meseleyi de yine Risale-i Nur ölçüleri içinde izah etmezk durumunday?z.
Üstad hazretleri Abdulhamid hazretlerini iki cihetten değerlendirmiştir.Birinci cihedi;Abdulhamit şevketli bir padişah ve şahsen Veli bir zatt?r.Burada Üstad mübalağa falan da yapmam?şt?r.Ancak;"Din dahilde menfi tarzda istimal edilmez.Otuz sene halife olan bir zat, menfi siyaset nam?na istifade edildi zann?yla şeriata gelen tecavüzü gördünüz.(Sünühat) diyerek şeriat? isdibdat şeklinde tatbik etmeye kendini mecbur bilmesi nedeniyle de içtimai ve siyasi kusur işledi demiştir.
Şimdi burada Üstad?n şu tasnifi yapt?ğ?n? görüyoruz.Bir zat şahsen veli olabilir ve çok salih de olabilir.Ancak başka alanlarda kusurlu olamaz değildir.
Elbette ki Abdulhamid de içtimai bir kusur işleyerek onun o kusurundan dolay? şeriata gelen tecavüzü gördünüz der.
Ancak Abdulhamidin içtimai ve siyasi kusur işlemesi onun veliliğini kapatmaz.Daha doğrusu o kişinin veliliğine bu hatas? büyük bir kusur teşkil etmez.Bu bak?ş aç?s? Risale-i Nurlar?n ayr? bir metodu olsa gerek.Demek ki bir insan şahsen faziletli olabildiği gibi,o fazileti onun hiç kusur işlemeyeceği anlam?n? taş?mad?ğ? gibi,kusur işlemesi de o kişinin faziletini aşağ?ya düşürmez.
Öyleyse son olarak şöyle diyebiliriz.Abdulhamid hazretleri şahsi fazilet itibar?yla veli bir kişi idi,ancak sosyal hayatta içtimai ve siyasi bir kusur işledi.Üstad hazretleri hiç bir meseleye toptanc? bir bak?ş aç?s? ile bakmad?.O'nu çok iyi anlamam?z gerekir.Kusur bizim Üstad? ve Risale-i Nurlar? hakiki manada anlayamamam?zda.Üstad hazretleri kimden gelirse gelsin mutlaka hatalar? söylemiş,ancak hiç de incitmemiş.Böyle bir Üstad Abdulhamide karş? düşmanl?k yapm?ş ve sonra pişman olmuş gibi ithamlarla suçlan?rsa biz bundan çok üzülürüz.Belki yeterli olmayabilir daha liyakatli kardeşler devam etsin inşallah.
Konu Abdulbaki tarafından (16.01.08 Saat 16:59 ) değiştirilmiştir.
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
Bediüzzaman'? r.a. divan-? harbe ç?karanlar, şeriat istemişsin diyenler, zaten Abdulhamit Han'? istemeyenler değil midir?
Abdukhamid Han hakk?nda aşağ?daki linkte bilgiler var.Biz de oraya eklediğimiz yaz?lar? yukar?da tekrar paylaşt?k.
http://www.risaleforum.com/vb/showthread.php?t=3724
Biz ise hem insancasına, hem Müslümancasına yaşamak istiyoruz. (Bediüzzaman)
Allah(c.c.) raz? olsun hocam...
İşte burada oturuyorum, yaşlı bir örümcek, sabırla
bir sözü bir ötekinin ardına diziyor,
bütünün bir anlamı olacağını umarak,
bir vahiy, bir ebedi kesinlik
ya da bir mükemmeliyet kazası
her yaşamda olduğu gibi nasılsa....
Nihayet menhus Otuz Bir Mart Hadisesi meydana gelir. Şeriat isteyen ve o hadisede ismi karışan on beş kadar hoca îdam edilir. Bediüzzaman, onlar mahkeme binasının bahçesinde asılı durdukları ve kendisi de pencereden onları gördüğü bir halde muhakeme olunur. Mahkeme reisi Hurşid Paşa sorar:
"Sen de şeriat istemişsin?.."
Bediüzzaman cevap verir:
"Şeriatın bir hakîkatine, bin rûhum olsa feda etmeye hazırım. Zîra, şeriat sebeb-i saadet ve adalet-i mahz ve fazîlettir. Fakat, ihtilalcilerin isteyişi gibi değil!"
Bediüzzaman'ın Dîvan-ı Harbdeki bu kahramanca müdafaası, o zaman iki defa tab edilip neşredilmiştir. O dehşetli mahkemeden îdamını beklerken, beraet etmiş ve mahkemeye teşekkür etmeyerek, yolda, Bayezid'den ta Sultanahmed'e kadar, arkasında kalabalık bir halk kütlesi mevcut olduğu halde, "Zalimler için yaşasın Cehennem! Zalimler için yaşasın Cehennem!" nidalarıyla ilerlemiştir.
Dîvan-ı Harbdeki müdafaasının bir kısmı bu Tarihçe-i Hayat'ta yazılmıştır; ta ki Otuz Bir Mart Hadisesinin içyüzü ve Bediüzzaman'ın kahramanca müdafaası bir derece anlaşılabilsin.
''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.
Ben ise :
gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''
Said Nursi
bilmeyen bilmez..
bu ülkede şeriat ve irtica suçlaması aslında cumhuriyet devrinden de evveldir..
Osmanlı var ama yok sanki.
eli kolu bağlanmış, yani günümüzde olup bitenleri taaa o devirden tortu düşününce çok garipsemiyoruz..
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)