Konu: Burada Elhamdülillah Deriz,Orada Elhamdülillah Yeriz

Hayat?m?z?n elhamdülillah kelimesini s?kl?kla kullan?r?z.Genelde de nimetlere kavuştugumuz vakit bu kelimeyi kullan?r?z.Ancak bazen insan baş?na gelen musibetlerde,hastal?klarda da bu kelimeyi kullan?r.Acaba Elhamdülillah kelimesi neleri kaps?yor?Buyrun Risale-i nur'dan cevaplar bulal?m...



Elhamdülillâh hakk?ndad?r.

Yirmi Dokuzuncu Lem'a'dan ?K?NC? BAB

Bu ?kinci Bab, "Elhamdü lillâh" hakk?ndad?r.

?kinci Bab ile tâbir edilen şu risalecikte "Elhamdü lillâh" cümlesini insanlara dedirten iman?n sonsuz fayda ve nurlar?ndan, yaln?z dokuz tane beyan edilecektir.



Birinci nokta: Evvelâ iki şey ihtar edilecektir.
1. Felsefe, herşeyi çirkin, korkunç gösteren siyah bir gözlüktür. ?man ise, herşeyi güzel, ünsiyetli gösteren şeffaf, berrak, nuranî bir gözlüktür.
2. Bütün mahlûkatla alâkadar ve herşeyle bir nevi al?şverişi olan ve kendisini abluka eden şeylerle lâfzan ve mânen görüşmek, konuşmak, komşuluk etmeye hilkaten mecbur olan insan?n sağ, sol, ön, arka, alt, üst olmak üzere alt? ciheti vard?r.
?nsan, mezkûr iki gözlüğü gözüne takmakla, mezkûr cihetlerde bulunan mahlûkat?, ahvâli görebilir.

Şimdi bizde bulunan bu 6 cihetimizi işleyeceğiz.Bakal?m bu iki gözlükle nas?l bir bak?ş aç?s? yakalayacag?z....


Sağ cihet: Bu cihetten maksat, geçmiş zamand?r. Binaenaleyh, felsefe gözlüğü ile sağ cihete bak?ld?ğ? zaman, mâzi ülkesinin k?yameti kopmuş, alt? üstüne çevrilmiş, karanl?kl?, korkunç, büyük bir mezaristan? and?ran bir şekilde görünecektir. Ve bu görünüşte insan pek büyük bir dehşete, vahşete, meyusiyete maruz kald?ğ?nda şüphe yoktur.


Fakat ?mân gözlüğüyle o cihete bak?ld?ğ? zaman, hakikaten o ülkenin alt? üstüne çevrilmiş bir şekilde görünürse de, fakat can telefi yoktur. Mürettebat?, sâkinleri daha güzel, nuranî bir âleme nakledilmiş olduklar? anlaş?l?yor. Ve o kabirler, çukurlar da, nuranî bir âleme girmek için kaz?lan yeralt? tünelleri şeklinde telâkki edilecektir. Demek iman?n insanlara verdiği sürur, ferahl?k, itmi'nan, inşirah, binlerce "Elhamdü lillâh" dedirten bir nimettir.

Genelde de nimetlere kavuştugumuz vakit bu kelimeyi kullanırız.Ancak bazen insan başına gelen musibetlerde,hastalıklarda da bu kelimeyi kullanır.Acaba Elhamdülillah kelimesi neleri kapsıyor?

Küfür ve dalâlet dışında her türlü halimiz için Allah'a hamd olsun.

İ'lem eyyühe'l-aziz!

Cenab-ı Hak seni ademden vücuda ve vücudun pek çok eşkâl ve vaziyetlerinden en yükseği Müslim sıfatıyla insan suretine getirmiştir.

Mebde-i hareketinle son aldığın suret arasında müteaddit vaziyetlerin, menzillerin ve etvar ve ahvâlin herbirisi sana âit nimetler defterine kaydedilmiştir.

Bu itibarla, senin geçirmiş olduğun zaman şeridine elmas gibi nimetler dizilmiş, tam bir gerdanlık veya nimetlerin envâına bir fihriste şeklini veriyor.

Binaenaleyh, geçirmiş olduğun vücudun her menzilinde ve vaziyetinde, etvarında, ahvâlinde, "Nasıl bu nimete vâsıl oldun? Neyle müstahak oldun? Ve şükründe bulundun mu?" diye suale çekileceksin.

Çünkü, vukua gelen haller suale tâbidir. Amma imkânda kalıp vukua gelmeyen şeyler suale tâbi değildir. Geçirmiş olduğun ahvâl, vukuattır. Gelecek ahvâlin ademdir. Vücut mesuldür, adem ise mes'ul değildir.

Öyleyse, mâzide şükrünü edâ etmediğin nimetlerin şükrünü kaza etmek lâzımdır.

Öyleyse, mâzide şükrünü edâ etmediğin nimetlerin şükrünü kaza etmek lâz?md?r.

bu nas?l olacak..

çok güzel bir konuya değinmişsiniz kardeşim..üstad?n bu sözü çok hoşuma gidiyor:bu dünyada elhamdülillah dersin ahirette elhamdülillah yersin..asl?nda bu söz bile herşeyi ifade ediyor..bir de hani han?mlar rehberinde diyor ya üstad:bu dünyada bir nimetin arkas?ndan elh.dersen ahirette o nimet cisimleşir..bu sözüde diğer sözler gibi beni çok etkilemişti..has?l-? kelam elh.demekle hem bu dünyada şükür ediyoruz hemde bütün nimetler elh.Allah?n izniylle ahirette bakileşiyor inş..
elh.kelimesinin neden bu kadar ehemmiyetli olduğunu düşündünüzmü hiç?

ELHAMDÜL?LLÂH : Her ne kadar hamd ve şükür varsa,ezelden ebede ve kimden kime olursa olsun hepsi Allah`a mahsustur.


evet manas? bu ama dikkat ederseniz ezelden ebede her şey adedince şükür ediyoruz..
eğer ki;biz sadece şükür desek tek bir şükür edeceğiz cenab-? hakka..
ama elh.dediğimiz vakit ezelden ebede her şey adedince şükür ediyoruz
yani;içinde bir çok şükrü bar?nd?r?yor çok kapsaml? bir şükür oluyor..
kardeşler bu benim dikkatimi çekti..sizinde farkl? yönlerden hissetiğiniz manalar? varsa öğrenmek isterim inş..
şimdiden teşekkür edrim..
selametle kal?n..

Alıntı:
Öyleyse, mâzide şükrünü edâ etmediğin nimetlerin şükrünü kaza etmek lâzımdır.
bu nasıl olacak..

İş niyette bitiyor olsa gerek. En külli şükrümüzü namaz ile eda ediyoruz, varsa kaza namazlarınızı kılmak, günlük namazlarımızı dosdoğru kılmak, namaz içindeki ve dışındaki her hamdimizde, bize verilen sonsuz nimetlerin bilinciyle "elhamdülillah" demek olabilir.

---

Eğer desen: "Şu küllî hadsiz nimetlere karşı, nasıl şu mahdut ve cüz'î şükrümle mukabele edebilirim?"


Elcevap: Küllî bir niyetle, hadsiz bir îtikad ile. Meselâ, nasıl ki bir adam beş kuruş kıymetinde bir hediye ile bir padişahın huzuruna girer ve görür ki, herbiri milyonlara değer hediyeler, makbul adamlardan gelmiş, orada dizilmiş. Onun kalbine gelir, "Benim hediyem hiçtir, ne yapayım."

Birden der: "Ey seyyidim! Bütün şu kıymettar hediyeleri kendi nâmıma sana takdim ediyorum. Çünkü, sen onlara lâyıksın. Eğer benim iktidarım olsaydı, bunların bir mislini sana hediye ederdim."

İşte hiç ihtiyacı olmayan ve raiyyetinin derece-i sadâkat ve hürmetlerine alâmet olarak hediyelerini kabul eden o padişah, o bîçarenin o büyük ve küllî niyetini ve arzusunu ve o güzel ve yüksek îtikad liyâkatini, en büyük bir hediye gibi kabul eder.

Sözler 324

Evet, her mü'min,

Namazlardan sonra,

Hergün hiç olmazsa yüz elliden ziyade Elhamdü lillâh elhamdü lillâh şer'an demesi ,ve mânâsı da,

"ezelden ebede kadar" bir hadsiz geniş hamd ve şükrü ifade etmesi, ancak ve ancak saadet-i ebediyenin ve Cennetin peşin bir fiyatı ve muaccel bir pahasıdır.

barekallah..
hel min mezid..

Mezkûr zulmetleri izale eden iman nimetine "Elhamdülillah" diye edilen hamd dahi bir nimet olduğundan, ona da bir hamd lâz?md?r. Bu ikinci hamde de üçüncü bir hamd, üçüncüye dördüncü hamd lâz?m. وَهَلُمَّ جَرّاً Demek bir hamd-i vâhidden doğan hamdlerden ibaret gayr-? mütenahî bir silsile-i hamdiye husule geliyor.

(Şualar'dan)

mezkur zulmetler dediği ; cihet-i sitteye felsefe nazar? ile bakmaktan gelen zulmetler..