Ey kâfirlerin çokluklar?ndan ve onlar?n baz? hakaik-i imaniyenin inkâr?ndaki ittifaklar?ndan telâşa düşen ve itikad?n? bozan biçare insan! Bil ki, k?ymet ve ehemmiyet, kemiyette ve adet çokluğunda değil. Çünkü, insan eğer insan olmazsa, şeytan bir hayvana ink?lâp eder. ?nsan, baz? frenkler ve frenkmeşrepler gibi ihtirâsât-? hayvâniyede terakki ettikçe, daha şiddetli bir hayvâniyet mertebesini al?r. Sen görüyorsun ki, hayvânât?n kemiyet ve adet itibar?yla hadsiz bir çokluğu varken, ona nisbeten insan gayet az iken, umum envâ-? hayvânat üstünde sultan ve halife ve hâkim olmuştur.
?şte, muz?r kâfirler ve kâfirlerin yolunda giden sefihler, Cenâb-? Hakk?n hayvânât?ndan bir nevi habislerdir ki, Fât?r-? Hakîm onlar? dünyan?n imârât? için halk etmiştir. Mü'min ibâd?na ettiği nimetlerin derecelerini bildirmek için, onlar? bir vâhid-i k?yasî yap?p, âk?betinde, müstehak olduklar? Cehenneme teslim eder.
?şte, küffâr?n ve ehl-i dalâletin bir hakikat-i imaniyeyi inkâr ve nefyetmelerinde kuvvet yoktur. Çünkü, nefiy s?rr?yla, ittifaklar? kuvvetsizdir. Bin nefyediciler, bir tek hükmündedir. Meselâ, bütün ?stanbul ahalisi, Ramazan'?n baş?nda ay? görmediğinden nefyetse, iki şahidin ispat?yla o cemm-i gafîrin nefiy ve ittifak? sukut eder. Madem küfrün ve dalâletin mahiyeti nefiydir ve inkârd?r, cehildir ve ademdir; küffâr?n kesretle ittifak? ehemmiyetsizdir. Ehl-i hakk?n, hak ve sabit ve sübutu ispat olunan mesâil-i imaniyede, şuhuda istinad eden iki mü'minin hükmü, hadsiz o ehl-i dalâletin ittifak?na râcih olur, galebe eder.
Mesnevi-i Nuriye, s. 133