+ Konu Cevaplama Paneli
1. Sayfa - Toplam 5 Sayfa var 1 2 3 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 10 ve 46

Konu: Küfr-ü Meşkuk Küfr-ü Mutlaktan Efdal midir?

  1. #1
    Dost nefsipürheves - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2007
    Mesajlar
    5

    Standart Küfr-ü Meşkuk Küfr-ü Mutlaktan Efdal midir?

    Bir sorum var:
    Küfr-ü meşkuk,küfr-ü mutlaktan efdal m?d?r?

  2. #2
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart

    Evet kardeşim daha efdaldir zira Meşkuk küfür İmana götürebilir ihtimal de olsa bir imani hakikatı merak edip arkasına düşebilir....
    Mutlak küfür ise ya kabulu adem ya adem-i kabuldür uzun mevzu...
    Ki zannımca bugün bile bir kısım hala bu makamda çırpınıyor bu tür zevata İmani hakikatleri Risalei Nur vasıtasıyla anlatsak bi iznilleh hiç şüpheleri kalmayacak...

  3. #3
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Sual: Eğer denilse: Dalâlette öyle dehşetli bir elem ve bir korku var ki, kâfir, değil hayattan lezzet almas?, hiç yaşamamas? lâz?m geliyor. Belki o elemden ezilmeli ve o korkudan ödü patlamal?yd?. Çünkü insaniyet itibar?yla hadsiz eşyaya müştak ve hayata âş?k olduğu halde, küfür vas?tas?yla, mevtini bir idam-? ebedî ve bir firâk-? lâyezâlî ve zevâl-i mevcudat? ve ahbab?n?n vefatlar?n? ve bütün sevdiklerini idam ve mufarakat-i ebediye suretinde, gözü önünde, daima küfür vas?tas?yla gören insan nas?l yaşayabilir? Nas?l hayattan lezzet alabilir?
    Elcevap:
    Deniliyor: Devekuşuna demişler, "Kanatlar?n var, uç." O da kanatlar?n? k?s?p "Ben deveyim" demiş, uçmam?ş. Fakat avc?n?n tuzağ?na düşmüş. Avc? beni görmesin diye baş?n? kuma sokmuş. Halbuki koca gövdesini d?şar?da b?rakm?ş, avc?ya hedef etmiş. Sonra ona demişler, "Madem deveyim diyorsun, yük götür." O zaman kanatlar?n? aç?vermiş, "Ben kuşum" demiş, yükün zahmetinden kurtulmuş. Fakat hâmisiz ve yemsiz olarak avc?lar?n hücumuna hedef olmuş.

    Aynen onun gibi Acip bir mağlâta-i şeytaniye ile kendini aldat?r, yaşar. Sûrî bir lezzet al?r zanneder. Meşhur bir temsille onun mahiyetine işaret edeceğiz.



    Şöyle ki: kâfir, Kur'ân'?n semâvî ilânât?na karş? küfr-ü mutlak? b?rak?p meşkûk bir küfre inmiş. Ona denilse: "Madem mevt ve zevâli bir idam-? ebedî biliyorsun. Kendini asacak olan darağac? göz önünde. Ona her vakit bakan nas?l yaşar, nas?l lezzet al?r?" O adam, Kur'ân'?n umumî vech-i rahmet ve şümullü nurundan ald?ğ? bir hisse ile der: "Mevt idam değil; ihtimal-i beka var." Veyahut, devekuşu gibi baş?n? gaflet kumuna sokar-tâ ki ecel onu görmesin ve kabir ona bakmas?n ve zevâl-i eşya ona ok atmas?n!

    Elhas?l, o meşkûk küfür vas?tas?yla, devekuşu gibi mevt ve zevâli idam mânâs?nda gördüğü vakit, Kur'ân ve semâvî kitaplar?n îmânün bi'l-âhiret'e dair kat'î ihbârât? ona bir ihtimal verir; o kâfir o ihtimale yap?ş?r, o dehşetli elemi üzerine almaz. O vakit ona denilse, "Madem bâki bir âleme gidilecek; o âlemde güzel yaşamak için tekâlif-i diniye meşakkatini çekmek gerektir." O adam şekk-i küfrî cihetiyle der: "Belki yoktur. Yok için neden çal?şay?m?" Yani, vaktâ ki o hükm-ü Kur'ân'?n verdiği ihtimal-i beka cihetiyle idam-? ebedî âlâm?ndan kurtulur ve meşkûk küfrün verdiği ihtimal-i adem cihetiyle tekâlif-i diniye meşakkati ona müteveccih olur; ona karş? küfür ihtimaline yap?ş?r, o zahmetten kurtulur. Demek, bu nokta-i nazarda, mü'minden ziyade bu hayatta lezzet al?r zannediyor. Çünkü tekâlif-i diniyenin zahmetinden ihtimal-i küfrî ile kurtuluyor ve âlâm-? ebediyeden, ihtimal-i imanî cihetiyle kendi üzerine almaz. Halbuki bu mağlâta-i şeytaniyenin hükmü gayet sathî ve faydas?z ve muvakkattir.



    ----------------------------------------------


    Demek ki belki dünya hayat?nda o şüphe ile ihtimal-i iman sayesinde idam etmeden ve dinin zahmetlerinden de ihtimal-i küfri ile kurtulup rahat yaşabilir - ki bu rahatl?ğ?n üstad ' sathi ' olduğu belirtiyor - ama ' muvakkat ' demesinden anl?yoruz ki bu sur'i rahatl?k kabre kadar devam eder.
    Kabirde ve ahirette ise faydas?z olacağ?n? dile getirmesinden ise ahirette azab noktas?nda küfr-ü mutlaktan bir fark?n?n olmad?ğ?n? görüyoruz.

    Efdaliyetten kasd?n?z ind-i ilahi noktas?nda ise ikiside esfel-i safilindedir.

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  4. #4
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart

    İyi de abla...

    Küfrü meşkuk sahibi zaten şek üzerine gitmez mutlak küfür üzerine gider...
    Hayatta iken küfrü mutlaktan daha efdaldir zira bir nebze de olsa ihtimal verip İmana girme yollarını araştırabilir...
    Hem dahi bugün ahirete imanı zımnen şek ve şüphe ile dolu onlarca insan var...
    Hem indi ilahi katında ikiside esfeli safilindedir ifadesi yanlış olmamış mı?

  5. #5
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    La ilahe illallah Muhammedür Rasullah ' ? dil ile zikredip kalben tasdik etmedikten sonra ister şüpheli olsun ister mutlak olsun bu halde ölen biri kafirdir bu ise ehl-i sünnet ' in çizgisidir. Hangi kafir daha efdaldir sorusu için ise bir yorum yapmak bence pek bir mana ifade etmiyor.

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  6. #6
    acizizfakiriz
    Guest acizizfakiriz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    "Arkadaş! İslâmiyet, bütün insanlara bir nur, bir rahmettir. Kâfirler bile onun rahmetinden istifade etmişlerdir. Çünkü, İslâmiyetin telkinatiyle küfr-i mutlak, inkâr-ı mutlak, şek ve tereddüde inkılâp etmiştir. O telkinatın kâfirlerde de yaptığı in’ikâs ve tesirat sayesinde, kâfirlerin, hayat-ı ebediye hakkında ümitleri vardır. Bu sayede, dünya lezzetleri ve saadeti onlarca tamamıyla zehirlenmez. Bütün bütün o lezzetler elemlere inkılâp etmez. Yalnız tereddütleri vardır. Tereddüt ise, her iki tarafa baktırır. Devekuşu gibi, tam mânâsıyla ne kuş olur ve ne de deve olur. Ortada kalarak her iki tarafın zahmetinden kurtulur." mes. nur.

  7. #7
    Ehil Üye serab - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Jul 2007
    Mesajlar
    1.529

    Standart

    Bir Müslüman, el-iyâzübillâh, eğer irtidat etse, küfr-ü mutlaka düşer, bir derece yaşatan küfr-ü meşkûkta kalmaz. Ecnebî dinsizleri gibi de olmaz. Ve lezzet-i hayat noktasında, mâzi ve müstakbeli olmayan hayvandan yüz derece aşağı düşer. Çünkü, geçmiş ve gelecek mevcudâtın ölümleri ve ebedî müfârakatlan, onun dalâleti cihetiyle, onun kalbine mütemâdiyen hadsiz firakları ve elemleriyağdırıyor. Eğer îman gelse, kalbe girse, birden o hadsiz dostlar diriliyorlar, "Biz ölmemişiz, mahvolmamışız" lisân-ı halleriyle diyerek, o Cehennemî hâlet Cennet lezzetine çevrilir. Mâdem hakîkat budur. Size ihtar ediyorum! "Kur'ân'a dayanan Risâle-i Nur ile mübâreze etmeyiniz. O mağlûp olmaz, bu memlekete yazık olur. O başka yere gider yine tenvir eder. Eğer başımdaki saçlarım adedince başlarım bulunsa, hergün biri kesilse, hakîkat-i Kur'âniyeye fedâ olan bu başı zındıkaya ve küfr-ü mutlaka eğmem! Ve bu hizmet-i îmâniye ve Nuriyeden vazgeçmem ve geçemem. " (Tarihçe-i Hayat | Yedinci Kısım : Afyon Hayatı )
    "birimiz şarkta,birimiz garbda,birimiz cenubda,birimiz şimalde,birimiz ahirette,birimiz dünyada da olsak biz yine birbirimizle beraberiz"

  8. 11.12.07 22:07


  9. #8
    Ehil Üye Ehl-i telvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Nov 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.269

    Standart

    Alıntı gulsah Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    La ilahe illallah Muhammedür Rasullah ' ı dil ile zikredip kalben tasdik etmedikten sonra ister şüpheli olsun ister mutlak olsun bu halde ölen biri kafirdir bu ise ehl-i sünnet ' in çizgisidir. Hangi kafir daha efdaldir sorusu için ise bir yorum yapmak bence pek bir mana ifade etmiyor.
    İman sadece leilehe illalah Muhammederrasulullahla bitmiyor...
    Erkanını benden iyi biliyorsunuz...
    Tereddutte kalmak mı daha çok Yakın olmaktır direkt inkar etmek mi...
    Tereddütte kalanın bi ihtimal yakınlaşma olanağı var zira tereddütünü izale edecek bir hakikat ona yeter...

  10. #9
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Şu noktaya dikkat lazım Üstad ' ın küfr-ü meşkuk tarifi ile islamiyeti taharri eden mutaharrileri birbirinden ayırmak lazım.

    Bakın üstak muşkuk küfür sahibi için diyor ki '' inanmadığı için hem dinin teklifinden kurtulur hemde vicdanını rahatlatmak için belki vardır der '' işte bu tarz bir meşkuk küfür sahibinin - ki üstad küfr-ü meşkuk için bu tanımı yapıyor- İslama meyli fazladır neticesinden ziyade Bu şüphe ile sadece dünya hayatını idam etmeden sathi bir rahatlıkta yaşamasına sebep olur.

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


  11. 11.12.07 22:21

    Ehil Üye


  12. #10
    Ehil Üye gulsah - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    Dec 2006
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2.641

    Standart

    Üstad?n küfr-ü meşkuk sahibi için yapt?ğ? dersi ekledik bu dersi dikkatle birdaha okursak Üstad orada küfr-ü meşkük için devekuşu misalini verdi.
    Devekuşunun ise avc?dan kurtulmak için yapt?ğ? bu mugalata-i şeytaniye ki bu tabiri Üstad meşkuk küfür sahibinin şühesi için kullan?yor hiç bir işe yaramaz . Aynen öylede küfr-ü meşkük sahibi de belki yoktur der dinin teklifinden kurtulur ama bu inançs?zl?kla i hayatta yaşamas?na imkan? yok çünkü adem-i mutlak tahayyülü sebeb-i intihard?r işte bu yüzden hemen '' belki vard?r '' der bu ise taharr-i hakikat değildir tamamen vicdan? rahatlatmak içindir .

    Arada ince bir nüans var
    Konu gulsah tarafından (11.12.07 Saat 23:48 ) değiştirilmiştir.

    ''Şahsın üslub-u beyanı , şahsın timsal-i şahsiyetidir.

    Ben ise :

    gördüğünüz veya işittiğiniz gibi , halli müşkil bir muammayım ''

    Said Nursi


+ Konu Cevaplama Paneli

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

     

Benzer Konular

  1. Risale-i Nur Küfr-ü Mutlakla Mücadele Ediyor.
    By ademyakup in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 10
    Son Mesaj: 13.06.11, 15:32
  2. İnsanoğlu Allah'a Şahit midir Delil midir...?
    By HüZnÜ HaZan in forum Beyin Fırtınaları
    Cevaplar: 26
    Son Mesaj: 03.03.09, 14:23
  3. Küfr-ü Mutlak
    By ademyakup in forum Risale-i Nur'dan Vecize ve Anekdotlar
    Cevaplar: 30
    Son Mesaj: 02.01.09, 07:30
  4. Adem-i Kabul Perdesi Altında Küfr-ü İnadi Yapmak.
    By Ene-Zerre in forum Açıklamalı Risale-i Nur Dersleri
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 29.02.08, 08:21
  5. "En Efdal İnsan Kimdir?"
    By BiKeS_ in forum Hadis-i Şerifler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 20.08.07, 15:29

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Var
Google Grupları
RisaleForum grubuna abone ol
E-posta:
Bu grubu ziyaret et

Search Engine Friendly URLs by vBSEO 3.6.0